Bir kısım müfessirlerin beyanına göre, müşrikler, peygamberimiz tiz. Muhammed (s.a.v.) Efendimize olan kin ve hasedlerinden dolayı onu gözleri ile öldürmek istiyorlardı. Yani, gözleri ile ona nazar ediyorlar ve onu kıskanıyorlardı.
Eğer Allah (c.c.)'ın koruması olmasaydı, ona fenalık yapacaklardı.
Yüce Allah (c. c.), hasedcinin şerrinden kendisine sığınmamızı emretmektedir:
"De ki: (Karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran) sabahın Rabbine sığınırım.
Yarattığı şeylerin şerrinden,
(Karanlık çöktüğü zaman) bastıran gecenin şerrinden,
Sihir yapmak için düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden,
Ve kıskandığı zaman kıskanç kişinin hasedinden (Allah'a sığınırım.)" (Felâk Suresi, 113/1-5)
Bu surenin son ayetinde, hased eden kimsenin hasedinden Allah (c.c.)'a sığınılması açık bir şekilde emrolunmaktadır,
Hasedci, Cenab-ı Hakk'ın, kuluna verdiği nimeti çekemez ve o nimetin yok olmasını ister.
Bu, genel bir tutumdur.
Hasedcinin nazar etmesini ve daha başka musibetleri içine alır.
Yukarıda zikrolunan ayetler, gözdeğmesinin hak ve gerçek olduğuna bir delildir.
Eğer gözdeğmesi (nazar) diye bir olay olmasaydı, onun şerrinden Cenab-ı Hakk'a sığınmaya da gerek olmazdı.
NAZARDAN KORUNMA TEDBİRLERİ
Gözdeğmesi (nazar) illetine yakalanmadan önce korunmak için şu tedbirler alınmalıdır:
1) BİRİNCİ TEDBİR: Sabah ve akşam koruyucu dua, evrad ve zikirlere devam edilmelidir.
Onları okuyan kimseyi Allah (c.c.) nazardan muhafaza buyurur.
Okunacak sure ve dualar çoktur.
Bazıları şunlardır:
Fatiha Suresi,
Ayetü'l-Kürsî,
Felâk Suresi,
Nâs Suresi,
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in okuduğu muhtelif dualar