bence gereksiz yere panikliyorsunuz.tamam yaşadıklarınız kolay atlatılacak şeyler olmayabilir.ve hala atlatamadığınız anlattığınız davranışlarınızdanda belli.fakat herkes böyle değildir.kızınızı gözünüzden sakınıyorsunuz, hepimiz öyle .ama bırakın dedesiyle torunu biraz eğlensin.siz yine temkinli davranın. ama o kadar çaktırmanıza gerek yok. biraz uzaklaştıklarında eğer içiniz rahat etmiyorsa arkalarından yavaşça gidip su verme ,yemek verme, yada bende onlarla biraz dolaşayım bacaklarım tutuldu vs gibi ufak bahanelerle takibinizi sürdürürseniz, böylece hem onları gözlemlemiş olursunuz, hemde sizin güvensiz davranışlarınız başkalarını rahatsız etmemiş olur.
bu zamanda kimseye güvenmeyeceğimiz tabi ki bi gerçek... yaşadıklarınızı lütfen kızınıza mal etmeyin.onu güvensiz, insanlardan korkan birey olarak yetiştirmeyin ki, böyle bişeyle karşılaştığında (ki inş olmaz) kendini savunabilsin.
unutmayın herzaman biz onların yanında olmayacağız.
ben kendimden bir örnek vereyim.annem beni hiç sokağa salmazdı çocukluğumda.birdün halama gidecektik 3 kardeş.ben 8 yaşındaydım ablam ve abimle tabi.annem gelemedi. ablam beni kucağına oturtturmuştu ve en ön kapı tarafındaydık.otobüs çok kalabalıktı. 30 yaşlarında bi adam ön kapının merdiveninden benim dizlerime cinsel organını sürtüp sürtüp yüzüme bakıyordu.kıpkırmızı olmuştu(ki o zamanlar ben o hareket eden cismi bilmiyordum.sonradan anladımmmmm, çocukluk işte)bende hem olayı anlamamıştım.hemde korkmuştum o kıpkırmızı surattan.
onu hiç unutmadım mesela.hala yüzünü hatırlarım.her dakika yanımda olan annem yoktu yanımda. olsa olurmuydu.belki annem farketmezdi.ben yine sessiz kalırdım .bilemiyorum.
ama demek istediğim bu insanlar herzaman heryerde dolaşıyorlar.bende kimseye güvenmem.ama herdakikada yanlarında olamayızki. en güzeli çocuğumuza ufaklıktan itibaren kendini savunmasını öğretmek aşılamak. uzaktan takip etmek.tabi kimseyi rencide etmeden...