kitapları ile evli edebiyat öğretmeni eş

Eşim öğretmen olduğu için mesaisi benden önce evde oluyor. Allah razi olsun yemeği yapar evi toplar beni beklemez.arada ben gelesiye arkadaşlarıyla takılır.bazen geç gelir.ama bizim hiç paylaşımımız yok.yemekten sonra kitaplarına gömülüyor.branşı bunu gerektiriyormuş.ama yüzlerce kiraptan oluşan bir kütüphanesi var.hepsi çocukluğundan bu yana okuduğu kitaplar. Çıkan her kitabı okuyacak mı? Aynı evde yalnızlık çekiyorum. Ya film açar ya kitap okur. Varlığını hissedemiyorum bile. Kitaplarını kıskanıyorum. Benden mi kaçıyor kitap bahane mi? Hafta sonu bir gün beraberiz bir gün de ikimizin serbest günü.o gün hemen arkadaşlarına koşar.cumartesi çıksak hemen eve dönmek ister.normal mi tüm bunlar sizce? Ben mi büyütüyorum?
Bir süre sonra sizin için sıkıcı olabilir haklılık payınız var ama benim hoşuma giderdi ne yalan söyleyeyim kitap okuyan adam kötü olur mu hiç ? Sizde deneyin eşlik edin okuduğu kitabı okuyun üzerinde tartışın destek olun ne kadar kaliteli vaktiniz olur keşke benim eşimde sevse bir tane kitabı oku diye günlerce söz alıyorum da anca öyle okuyo
 
Hiçbir mesleğin diğerinden eksiği ya da fazlası yok. Bir mühendisin bir filozof edasında düşünmesini bekleyemeyiz. Ama o da bir şeyler üretir. Bir edebiyatçı bir matematikçiyle bir düşünemiyor diye edebiyat daha basit değildir. Adamlar Özbekçe falan öğreniyor. Üstüne günümüzde İngilizceyi de iyi bilmek zorundalar. Matematikçi bunlarla uğraşmıyor. Onun derdi 2+2'nin 4 olduğunu ispatlamak... Farklı branşları kıyaslamaya bayılan bir milletiz.
Iste olayin ozeti tam olarak budur. Keske herkes kendi isine baksa ve onu en iyi sekilde yapsa. Bu konudaki edebiyat ogretmeni gibiler de az simdilerde takdir ediyorum kendisini.
 
Iste olayin ozeti tam olarak budur. Keske herkes kendi isine baksa ve onu en iyi sekilde yapsa. Bu konudaki edebiyat ogretmeni gibiler de az simdilerde takdir ediyorum kendisini.
Keşke eşi değerini bilse böyle bir adamın... Bu adamın yetiştirdiği çocuk da kendi gibi olur, önceki mesajlarımda da dediydim. Okuma alışkanlığı anne-babadan çocuğa geçer. Ve kültür birikimi de çocuğa aktarılır.
 
Keşke eşi değerini bilse böyle bir adamın... Bu adamın yetiştirdiği çocuk da kendi gibi olur, önceki mesajlarımda da dediydim. Okuma alışkanlığı anne-babadan çocuğa geçer. Ve kültür birikimi de çocuğa aktarılır.
Maalesef bu evlilik de hic olmamasi gerekenlerden. Konu sahibinin konularina dayanarak soyluyorum. Karsilikli sevgi ve saygi yok. Sayet cocuk olursa cok mutsuz bir cocukluk gecirir her seyden once.
 
Maalesef bu evlilik de hic olmamasi gerekenlerden. Konu sahibinin konularina dayanarak soyluyorum. Karsilikli sevgi ve saygi yok. Sayet cocuk olursa cok mutsuz bir cocukluk gecirir her seyden once.
Eh tabii... Şu noktada ikisinin çocuğunun mutsuz olma ihtimali daha yüksek. Yanlış seçimler demek istemiyorum ama öyle gözüküyor buradan..
 
Böyle biri olsa edebiyatçılara Allah'ın cezaları vs. demezdi. Zaten eşini eski sevgilisiyle barışıp da kendisini bırakmasın diye alelacele evliliğe sürüklemiş bir tip. Dizi izleyeni eleştirmiyoruz, bu kadın kitap okuyan kültürlü biri olsa şu sayfalarda ettiği lafları etmezdi.

Ne malum eşi yüzünden kadının psikolojisinin bozulmadıgı...adam da evlilige sürüklenmeseymis ...cok da karakterli bi afam olsaydı bu evliligi başkasinin sürüklemesiyle yapmazdi...demek ki onun da işine gelmiş... her zaman oldugu gibi herşey kadının suçu oldu...neden?aaa tabi eşi gibi 7 24 kitap okumadigi icin..esiyle ilgilenmedikten sonra ister kitap okumus ister kahveye gitmis sonuc olarak kadin bu evlilikte yalniz hissediyo....
 
Abartmadan okumak ne demek ayol? hayatimda ilk defa byle bir dusunceye maruz kaliyorum!!

:KK57::KK57::KK57::KK57::KK57::KK57::KK57::KK57::KK57::KK57::KK57::KK57:En Büyük TÜRKİYE

Allah allah sürekli ne kadar görüp gecirdiginizle övunen siz nasıl olur da boyle bi seye ilk kez maruz kalırsınız?her şeyin abartısı oluyo da bunun olmuyo mu ki?aaaa evet ama bu kitap okumak ya adam 7 24 okumalı eşi de ona ayak uydurmalı...belli süre sonra da telepati yoluyla artık iletişime gecerler...
 
Konu sahibinin evlilik öncesiyle ilgili sorularımızı ısrarla cevapsız bıraktığı için kendisinin evlenmeden önce kitap sevmediğini eşinden gizlemiş olup olmadığını malesef bilemiyoruz veya "vice versa". Bu mesajımda kendi evliliğimden varsayımda bulunacağım.

Ben evciyimdir, yabancı dizi/film izlemeyi severim. Haftasonunu iple çeker, evimden çıkmak istemem ki evden çıkınca da anneme veya eşimin annesine gitmek isterim. Eşim kendini gizlemiş olsa ve evlendikten sonra devamlı yüzeysel bir sohbet isteyen, aynı zamanda dinlediğim müziği ve okuduğum kitabı kendince aşağılayan veya ilgimi çeken bir mevzu üzerine konuşurken beni "nezaketen" dinleyen biri ile evli olduğumu anlasam büyük hayal kırıklığı yaşardım ki ben de öğretmenim, henüz yeni olmama rağmen mesleki deformasyonun etkilerini bazen kendimde gözlemleyebiliyorum. (Kim ilgi gösteriyor, kim umursamıyor çoğu kişi gibi anlayabiliyorum. Bazen eşimin bilmediği bir konu ile ilgili konuşurken sınıfta ders anlatıyormuşum gibi öğretmen karakterimi takınıyorum.) Eşim ilgi göstermediğindeyse hemen konuyu değiştirir ve susar, konuyla ilgili soru sormadığı sürece de geri dönmem o konuya. Küsmem ama burulur içim.

Eşiniz elegant, kitapsever bir edebiyat öğretmeni olduğu için sanıyorum duygusal bir insan. Size kırılmış, ortak ilginizi çeken bir mevzu bulamadığı için kitaplarına kapanmış ve onu anlayan arkadaşlarına dönmüş olması kuvvetle ihtimal.

Yalnızca eşinizi bize kötülemek için değil, çözüm yolu aradığınızı düşünerek diyorum ki öncelikle eşinizle konuşun ve sevdiklerinizi birleştirmeye çalışın. Mesela siz dışarı çıkmak istiyorsunuz, o kitap okumak. Güzel, manzaralı, sakin bir kitap kafeye gidin. El ele, diz dize kitap okuyun veya pikniğe çıkın, yemeğinizi yiyin, kitabınızı okuyun, sarılın, birlikte kaliteli vakit geçirin. Ortam muhabbeti de beraberinde getirecektir. Yahut birbirinizin ilgi alanını keşfetmeye çalışın. Bu zevklere sahip bir öğretmenin tiyatro seveceğini tahmin etmek güç değil. Evde film izlemeyi sevmiyorsunuz ama dışarıda tiyatroya gitmek hoşunuza gidebilir. Tiyatro çıkışında yemeğe gider, izlediğiniz oyun hakkında konuşursunuz. Konu konuyu açar, sohbet edecek kaliteli konularınız olmuş olur.

Evlilik çift taraflı emek ve fedarkarlık ister. Her evliliğin dinamikleri farklı olsa da evlenince her saniye sarmaş dolaş oturacaksınız, hiç susmadan sabahlara kadar konuşacaksınız diye bir kaide yok. Aynı evde olunsa dahi eşler bazen ayrı vakit geçirmeli diye düşünüyorum. Tekrara düşeceğim ama birbirinizin muhabbetinden zevk aldıktan sonra zaten daha çok yakınlaşır, aranızda bir bağ oluşturabilirsiniz. Telepati değil, empati lazım. Yoksa, eşler arası paylaşımı olmayan bir evlilik ne kadar sağlıklı ve uzun ömürlü olur ki?
 
Esinizin kitap okumak gibi bi bagimliligi var bundan biraz ödün verse iyi olacak esinizle mutlaka oturup sohpet de etmelisiniz bi derdinizi yada bi sevincinizi paylasmalisiniz bence azda olsa onu bu huyundan vazgecirmelisiniz
 
Biri ispat yapmaktan kafasını kaldıramıyor diğeri Türk dillerini ve Osmanlıcayı sökmeye çalışmaktan kafasını kaldıramıyor. Tarihçiler de tasniften, coğrafyacılar da haritalardan ve formüllerden kafasını kaldıramıyor. Felsefe grubu Grekçe'den, Antik Yunan tarihinden, Latince'den, toplumdan ve insandan kafasını kaldıramıyor. Çocuk gelişimcileri çocuklar için oyun şablonu hazırlamaktan ve insan psikolojisinden kafasını kaldıramıyor. Hukukçular cilt cilt adaletten bahseden kitaplardan ve kanunlardan kafasını kaldıramıyor. Mühendisler algoritmalardan, mimarlar çizimlerden kafasını kaldıramıyor. Diye devam eder bu. Her mesleğin bir zorluğu var. Keşke insanlar da bunun farkında olsa da sayısalcılar eşit ağırlıkçılar ve sözelcileri ezmese... Eşit ağırlıkçılar sözelleri ve dilcileri ezmese... Sözelciler dilcileri ezmese...
Benim etrafimda bunlari yapanlar arti cok aktif sosyal hayati olanlar var! Acaba biz Turklerde mi bir problem var.
 
Allah allah sürekli ne kadar görüp gecirdiginizle övunen siz nasıl olur da boyle bi seye ilk kez maruz kalırsınız?her şeyin abartısı oluyo da bunun olmuyo mu ki?aaaa evet ama bu kitap okumak ya adam 7 24 okumalı eşi de ona ayak uydurmalı...belli süre sonra da telepati yoluyla artık iletişime gecerler...
Kitap okumayla esiyle ilgilenmeme ayri seyler. Kitap okumanin olucusunu tartisan millet cahillikle programlanmistir. Asiri kitap okuma diye bir sey yoktur, asiri cahil olma diye bir sey vardir.
Kaldiramiyorum bu cahil kalma hevesini. Gercekten dunya medeniyetlerinin gerisinde kalmamizin en buyuk nedeni tam da bu anti kitap saplantili cahillik turudur.
 
Arkadaşlar, sözüm ona çok kitap okuyorum diye gönenenenleriniz keşke okuduğunu anlayacak içgörüye sahip olsaymış.sadece kimi arkadaşların mesnetsiz yaklaşımları bile dışarıdan bakan birine kitap okumanın o kadar da insan geliştirmediğini ve matah bir erdem olmadığını düşünür.ne cahilliğim kalmış ne paçozluğum.mesele kitap değil , kitabın ilgisizliğe bahane oluşu.kitap benim özel hobim değil .saatlerce eşlik edebilmem mümkün mü? Bu nedenden cahillikle itham etmişsiniz.
 
Evliliğin o evlilik içindeki kişilerce bile anlaşılamayan dinamikleri olabilir.het bakımdan birbirini tamamlayan kişiler evlenmezken.dışardan oldukça farklı görünen ne alaka dediğiniz kişiler birbirine koşabilir. İşte bu çekim ten uyumu neyde dediğimiz şey. Evlendikten sonra bu uyumun probleme ne kadar etkisi olduğu tartışılır.ama evliliği başlatacak güce sahip.
 
Buyuk ihtimalle edebiyat ogretmenlerine Allah'in cezalari dedigi icin banlandi. Sizin de tipki alttan alta edebiyatcilari yermeniz gibi. Matematik edebiyat kiyasi yapip nahos sekilde cikarimlar yapmaniz hos degil.
Ben sandiginiz gibi bir şey yapmadım. Üzüldüm gerçekten , bir konunuzda sizi kendime çok yakın hissrtmistim. Su yorumu başkası yazsa belki bu kadar takılmaz hatta cevap vermezdim. Yanlış anlamissiniz ama sizin fikrinizdir saygı duyarım
 
Ben sandiginiz gibi bir şey yapmadım. Üzüldüm gerçekten , bir konunuzda sizi kendime çok yakın hissrtmistim. Su yorumu başkası yazsa belki bu kadar takılmaz hatta cevap vermezdim. Yanlış anlamissiniz ama sizin fikrinizdir saygı duyarım
Baskasi yazsa ben de alintilamazdim cay tabagi ama siz yazdiginiz icin garip geldi. Yanlis anlamissam buna sevinirim. Saygili cevabiniz icin de tesekkur ederim.
 
Arkadaşlar, sözüm ona çok kitap okuyorum diye gönenenenleriniz keşke okuduğunu anlayacak içgörüye sahip olsaymış.sadece kimi arkadaşların mesnetsiz yaklaşımları bile dışarıdan bakan birine kitap okumanın o kadar da insan geliştirmediğini ve matah bir erdem olmadığını düşünür.ne cahilliğim kalmış ne paçozluğum.mesele kitap değil , kitabın ilgisizliğe bahane oluşu.kitap benim özel hobim değil .saatlerce eşlik edebilmem mümkün mü? Bu nedenden cahillikle itham etmişsiniz.
Cok kitap okurum, konunun bir ilk bir de son sayfasini okudum ve size hak verdim.
Kitap okuyor diye adami nirvanaya cikarmaya gerek yok, esine vakit ayirmiyorsa sebebin ne oldugu cok onemli degil bence. Adam 24 saat namaz kilsa yine haksiz olurdu gözümde.
 
Cok kitap okurum, konunun bir ilk bir de son sayfasini okudum ve size hak verdim.
Kitap okuyor diye adami nirvanaya cikarmaya gerek yok, esine vakit ayirmiyorsa sebebin ne oldugu cok onemli degil bence. Adam 24 saat namaz kilsa yine haksiz olurdu gözümde.
Bence de,denge herşeyde önemli,alışkanlığın güzelliği tartışılamaz bile,ancak ailesine zaman ayıramayacak olan, bu faaliyetine evlenmeden de devam edebilirdi:kahve:
 
Arkadaşlar, sözüm ona çok kitap okuyorum diye gönenenenleriniz keşke okuduğunu anlayacak içgörüye sahip olsaymış.sadece kimi arkadaşların mesnetsiz yaklaşımları bile dışarıdan bakan birine kitap okumanın o kadar da insan geliştirmediğini ve matah bir erdem olmadığını düşünür.ne cahilliğim kalmış ne paçozluğum.mesele kitap değil , kitabın ilgisizliğe bahane oluşu.kitap benim özel hobim değil .saatlerce eşlik edebilmem mümkün mü? Bu nedenden cahillikle itham etmişsiniz.

Ama konu kitap okumak etrafında dönse de farklı yaklaşımlar da oldu.
Örnrğin eşinizin arkadaşları ile sosyalleşmesinde sorun olmaması sebebiyle bu hobisinin sizden kaçış olduğunu söyleyen çok yorum okudum ben, ve hak da verdim.
Konunuza ilk yorumumda da önerilerimi yazdım.
Ancak siz de daha çok kitap okurum okumam çerçevesindeki yorumları değerlendirdiniz, konunun odağını değiştirmek elinizde
 
Kitap okumayla esiyle ilgilenmeme ayri seyler. Kitap okumanin olucusunu tartisan millet cahillikle programlanmistir. Asiri kitap okuma diye bir sey yoktur, asiri cahil olma diye bir sey vardir.
Kaldiramiyorum bu cahil kalma hevesini. Gercekten dunya medeniyetlerinin gerisinde kalmamizin en buyuk nedeni tam da bu anti kitap saplantili cahillik turudur.

Herseyin fazlası azı oldugu gibi kitap okumanın da vardır...eşimizle iletisimimizi koparmadigımız surece tabii ki kitap okunur özel alanlarımız dahilinde....adamın esine karşı sorunluluklari olmali bayanin da esine...bayana ayirmasi gereken zamani oturup da kitap okuyosa bu normal degildir...siz hala cahil toplum zart zurt derdindesiniz...tamam turkiye cok kitap okuyan bi millet degil ama konunun bununla bi alakasi yok hanim efendi..evliligi yürütmek icin olmazsa olmazlar vardir ve iletisim de bunlardan biridir...
 
X