- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 358
- 45
Önünde sonu belli olmayan uzun bir ‘’Hayat Yolu’’ var ve sen bu yolda sürekli ilerliyorsun, belki de ilerlediğini düşünüyorsun.
Bazı insanlar bu yolda ilerlerken mutsuz olurlar, sende bu insanlardan biri misin? Eğer bu insanlardan biriysen neden mutsuz olduğunu biliyor musun?
Bugüne kadar hiç potansiyelini ve en önemlisi kendini FARK ETTİN Mİ? Mutluluk ya da mutsuzluğu benimsemek insanın kendi seçim hakkıdır. Eğer yüreğini koyduğun ve sevgin ile kucakladığın hayat yolunda ilerlerken mutluluğu seçmek istiyorsan o zaman okumaya devam et. Eğer bazı insanlar gibi mutsuzluktan vazgeçemiyorsan, lütfen bundan sonra yazdıklarımı hiç okuma. Çünkü insan kendine hitap edilen sözlerden hoşlanır ve mutluluk alır.
Şu anda mutlusun diyelim, bu kimin seçimi olurdu? Tabiî ki kendi seçimin olurdu. Ya mutsuzsan? O da senin kendi seçimindir. İnsanlar mutluluğu başkalarının sözlerinde aramakla hata yaparlar, oysa mutluluk insanın içinde saklıdır. Hadi gelin içinizde saklı kalan, yaşamınızdaki büyük ışığı ortaya çıkaralım, mutsuzluğun üzerine mutluluğu kopyalayalım. Ne dersiniz? Hayat daha çok anlam kazanmaz mı sizce?
Öncelikle yaşadığın şu anı düşün ve kendine neden mutsuzum diye sor. Aldığın cevap iç ses olarak ‘’Sen mutsuzluğu seçtin’’ olacaktır. Ya da yaşam koşulları bunu gerektiriyor cevabını alacaksın. Yaşam şartlarının verdiği zorluklar ve sıkıntılar geçmişinden gelen duyguların değil midir zaten? Eğer sen Hayat Yolunda ilerlerken, geçmişine takılıp ya da geçmişinden duyduğun pişmanlığını geleceğine taşıyorsan mutsuzluk peşini hiç bırakmayacaktır.
‘GEÇMİŞİNE DUYDUĞUN PİŞMANLIK, GELECEĞİNDE Kİ KAYGILARINDIR’
Hadi gel, birlikte geçmişteki sıkıntılarına sünger çekip, muhteşem geleceğine doğru yol alalım. Önce bir düşün, sonra aynanın karşısına geçip kendine bir bak, süz kendini. Ne görüyorsun? Ellerini, ayaklarını, dizkapaklarını, kulaklarını, burnunu, gözlerini ve beynini hissedebiliyor musun şu an?
Peki, yaşamın boyunca bu hissettiklerine hiç teşekkür ettin mi? Evet, evet yanlış okumadın sen kendine yaptığın güzellikler için hiç teşekkür etmedin ama ufak bir hatanda belki de hep kızdın, öfkelendin değil mi? Fark etmediğin potansiyelini de kullanamadın böylece.
Önce kendine teşekkür eder misin şu anda. Bunu yaparken gözlerini kapat ve sadece kendine odaklan, sonra teşekkür ettiğin her organını hisset ve onlara ‘Bugüne kadar yanımda olduğunuz için, beni muhteşem geleceğime götüreceğiniz için, sizlere sonsuz teşekkür ederim’ diyerek ödüllendir. Sen sadece Hayat Yolunda ilerlerken ayağın takılmış ve düşmüştün, ben ise senin elinden tutup tekrar ayağa kaldırmaya çalıştım.
Evet, artık potansiyelini fark edebiliyorsun, şimdi mutluluğa koşarak gideceksin. ‘’YOLUN SEVGİ YOLU VE DAİMA AÇIK OLSUN’’.
uğur koşar'dan alıntıdıra.s.
Bazı insanlar bu yolda ilerlerken mutsuz olurlar, sende bu insanlardan biri misin? Eğer bu insanlardan biriysen neden mutsuz olduğunu biliyor musun?
Bugüne kadar hiç potansiyelini ve en önemlisi kendini FARK ETTİN Mİ? Mutluluk ya da mutsuzluğu benimsemek insanın kendi seçim hakkıdır. Eğer yüreğini koyduğun ve sevgin ile kucakladığın hayat yolunda ilerlerken mutluluğu seçmek istiyorsan o zaman okumaya devam et. Eğer bazı insanlar gibi mutsuzluktan vazgeçemiyorsan, lütfen bundan sonra yazdıklarımı hiç okuma. Çünkü insan kendine hitap edilen sözlerden hoşlanır ve mutluluk alır.
Şu anda mutlusun diyelim, bu kimin seçimi olurdu? Tabiî ki kendi seçimin olurdu. Ya mutsuzsan? O da senin kendi seçimindir. İnsanlar mutluluğu başkalarının sözlerinde aramakla hata yaparlar, oysa mutluluk insanın içinde saklıdır. Hadi gelin içinizde saklı kalan, yaşamınızdaki büyük ışığı ortaya çıkaralım, mutsuzluğun üzerine mutluluğu kopyalayalım. Ne dersiniz? Hayat daha çok anlam kazanmaz mı sizce?
Öncelikle yaşadığın şu anı düşün ve kendine neden mutsuzum diye sor. Aldığın cevap iç ses olarak ‘’Sen mutsuzluğu seçtin’’ olacaktır. Ya da yaşam koşulları bunu gerektiriyor cevabını alacaksın. Yaşam şartlarının verdiği zorluklar ve sıkıntılar geçmişinden gelen duyguların değil midir zaten? Eğer sen Hayat Yolunda ilerlerken, geçmişine takılıp ya da geçmişinden duyduğun pişmanlığını geleceğine taşıyorsan mutsuzluk peşini hiç bırakmayacaktır.
‘GEÇMİŞİNE DUYDUĞUN PİŞMANLIK, GELECEĞİNDE Kİ KAYGILARINDIR’
Hadi gel, birlikte geçmişteki sıkıntılarına sünger çekip, muhteşem geleceğine doğru yol alalım. Önce bir düşün, sonra aynanın karşısına geçip kendine bir bak, süz kendini. Ne görüyorsun? Ellerini, ayaklarını, dizkapaklarını, kulaklarını, burnunu, gözlerini ve beynini hissedebiliyor musun şu an?
Peki, yaşamın boyunca bu hissettiklerine hiç teşekkür ettin mi? Evet, evet yanlış okumadın sen kendine yaptığın güzellikler için hiç teşekkür etmedin ama ufak bir hatanda belki de hep kızdın, öfkelendin değil mi? Fark etmediğin potansiyelini de kullanamadın böylece.
Önce kendine teşekkür eder misin şu anda. Bunu yaparken gözlerini kapat ve sadece kendine odaklan, sonra teşekkür ettiğin her organını hisset ve onlara ‘Bugüne kadar yanımda olduğunuz için, beni muhteşem geleceğime götüreceğiniz için, sizlere sonsuz teşekkür ederim’ diyerek ödüllendir. Sen sadece Hayat Yolunda ilerlerken ayağın takılmış ve düşmüştün, ben ise senin elinden tutup tekrar ayağa kaldırmaya çalıştım.
Evet, artık potansiyelini fark edebiliyorsun, şimdi mutluluğa koşarak gideceksin. ‘’YOLUN SEVGİ YOLU VE DAİMA AÇIK OLSUN’’.
uğur koşar'dan alıntıdıra.s.