Merhaba arkadaşlar. Ben 23 yaşındayım üniversite mezunu ve nişanlıyım. Nasipse yaza düğünüm var inşallah. Kendimi beğenemiyorum
Kendimi bildim bileli biraz kiloluyum. Kilo vermekte çok güçlük çekiyorum fakat kolay kilo alıyorum. Giyimim çok spor. Ama yaşıt arkadaşlarıma çevreme bakıyorum herkes süslü herkes bakımlı gibi geliyor bana. Şuan çalışmıyorum evdeyim. Spor tarzda giyinmeyi seviyorum ama bazen kendimi haspal gibi hissediyorum. Bazen çok kilolu hissediyorum. Kendimi beğenemiyorum ve bu yüzden dışarı çıkmak istemiyorum bazen. Bilmiyorum çok bunaldim şuan ağlayasım var. Siz böyle sorunlar yaşadınız mi neler yaptınız nasıl başa çıktınız. Kilo konusunda da doktora gittim vs ama bir sorunum yok sağlıksal. Ve mesela yüzümde tüyler var 1 senedir lazere gidiyorum. Eskiden dişlerim yamuktu ve diş teli taktırdım. Yani dış görünüşümde bir şeylerin iyi olması için hep acı çekmekten ya da zor yoldan uğraşmaktan çok bunaldim. Mutsuzum..
Tabi ideal bi dünyada hepimiz çok güçlüyüz, çok mutluyuz, çok güzeliz, her gün her saat kendimize inanıyoruz ve güveniyoruz...da kazın ayagı öyle değil işte.
Öncelikle her zaman tam ve mutlu hissedemeyecegimizi bi kabullenmek lazım. Neticede hayat anlardan ibaret. Mutlu anlar var, mutsuz anlar var. Kendimizi sevdiğimiz/beğendiğimiz anlar var, bi de hadi diyelim kendimizi sevsek de bazı özelliklerimizi o kadar da sevmediğimiz/beğenmediğimiz, değiştirmek istediğimiz anlar var. Tamamlanmış hissettiğimiz anlar var, eksik hissettiklerimiz var, o eksiklikleri tamamlamak için cabaladığımız ya da hicbi sey yapmadığımız anlar var. Şu an kendinizi içten içe kıyasladığınız, sizin tabirinizle "süslü ve bakımlı" olan kızlar için de var üstelik.
Hayatınız da bedeniniz de nasıl diyeyim kil kamuru gibi bi şey işte. Nasıl şekillendireceginiz size kalmış. Bi yerinden mutsuz oldugunuzda degistirmeye cekinmeyin o yüzden. Yeni tarzlar deneyin, yeni egzersizler, yeni beslenme alıskanlıkları deneyin. Yapın bozun tekrar yapın tekrar bozun. Ama denemeyi hic bırakmayın.
Zorlanıyorum diye sızlanmayın da. O işin şanından çünkü; emek, ter, kan, gozyası, acı olacak. Ortaya çıkan eser sizsiniz, yaşadıgınız her gün yeni bi sizle kendinizi yaratıyosunuz. Zorlanmadan olacak iş degil bu.
Zaten en sonunda yer yer güzel, zarif, ince işçilikli ama yer yer de yamuk, egri bügrü bi beden ve ruhla eserimiz son halini alacak, sonra emek emek insa ettigimiz kil tekrar topraga karısacak. Baska da bi sey yok elimizde, o yüzden aradaki zamanı iyi degerlendirmek, tadını cıkarmak lazım.
Gece gece kozmetik dertlerden nerelere geldik, ne anlatıyo bu kız diyeceksiniz. Ben de tam bilmiyorum
Ama özetle demek istiyorum ki bu kadar büyütmeyin bu meseleleri. Su anki giyim tarzınızı begenmiyorsanız mesela bi yenisiyle degistirin. İlla o bahsettiğiniz yaşıtlarınıza da benzemek zorunda degilsiniz. Daha başka bi sey de deneyebilirsiniz. Önemli olan sizi dogru ifade eden seyler giymeniz, sizi yansıtan sekilde görünmeniz.
Siz resmen kendinizi diz izi yapmış esofman gibi hissediyosunuz,
özensiz, formunu kaybetmiş, yıpranmış. Hissettiginiz gibi de giyiniyosanız mutsuz olmanız normal. Öyle hissetmeyin iste onu diyorum.
Tel meselesinde iyi etmişsiniz sonra. Ağrılı ve gıcık bi şey olduğuna eminim ama aynı zamanda geçici ve katlanılabilir. Konuya böyle bakın.
Kilo vermek arzusundaysanız dünyada sizin gibi bi sürü kadın olduguni ve o kadınların bi kısmının da buralarda takıldıgını bilin. Diyet spor gruplarına takılın, yardımlasın. Cok canınıza tak ederse diyeti sporu bozun, kaptanınızdan fırcayı yiyin, sonra programınıza geri dönün.
Ha arada dediklerimin hicbirini yapmayın; kendiniz dahil her seye de uyuz olun, sevmeyin, mutsuz olun. Çünkü bunlar da olagan, gecici ve katlanılabilir seyler ve yerlerini mutluluga, huzura, neşeye bırakacaklar.