Kendimi keşfedişim bir acıyla olacakmış..

gucbendeartik

Popüler Üye
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
27 Mart 2017
552
662
Merhaba arkadaşlar. Daha önceki konumda size hayat hikayemden az buçuk bahsetmiştim. 2011 yılında annemi kaybettim. Ve kendimi toparlayabilmem mümkün olmadı. Herkesin annesi hayatında çok önemli yerdedir lakin benim annemin kendi psikolojik sorunları yüzünden bizim ailemizde oluşturduğu aitlik kavramı benim hayatımı mahvetti. Annem evlatlarını kendisine aşırı bağımlı yetiştirdi. Hiçbir sosyal hayatımız olmadı o gidene kadar. Evet kendi yalnızlığı sebebiyle koruma iç güdüsü vs ama bu aşırıya kaçtığında hayatımızı ziyan etti. O gittikten sonra dikiş tutturamadım. Hep bir boşluk doldurma çabasına girdim. Saçmasapan insanlarla sırf yalnız kalmayayım diye arkadaşlık ettim. Hep hayal kırıklıkları oldu içimde. Yanlış bir karar verip beni sevdiğine inandığım bir adamla evlendim. 4 ay sonra boşanma sürecine girdik. Ve ben bir rüyadan uyanır gibi uyandım kendime keşfim başladı. Henüz çok başındayım. Yaralarım taze aldığım dersler yüreğime oturdu. Kendimi hep bir kalıba sokmak istedim kocam karşısında. Onun kalıbına bürünmek istedim yeterki beni sevsin benim başımda dursun beni korusun kollasın diye. Ama fark ettim ki kendimi hiç sevmiyormuşum. Çünkü beni koruması için kendimi emanet ettiğim adam bana bu dünyada en büyük zararı verebilecek adammış(!). Okumuş kendini geliştirmeyi seven bir kadın olarak küçük bir şehirde dört duvar arasına kapatıp kendimi kocamın aşağılık komplekslerini benim üzerimde gidermesini sağlayan bir kadına dönüştüm 4-5 aylığına. Aşağılanmayı ağlatılmayı sıradan saydım. Neden çünkü evim vardı yemek pişiriyordum o evde. Kendi zevkime göre döşemiştim. Hiç gözyaşımın dinmediği muazzam bir yatak odam vardı. Kollarında uyuduğum adam daha 2 aylık evliyken bana o odada sen anne olmaya layık değilsin dediği muazzam odamız. Hepsi geride kaldı şimdi. Çok şükür. Kendimi keşfetmem için o kadın düşmanı zavallıdan eziyetler görmem gerekiyormuş ne kadar yazık. Şimdi kendimle hesaplaşmalarım sürüyor içimde. Bir psikolog hanımefendiye danışan oldum. Güzel ilerliyoruz. Kendini sevmeli insan. Kendini ne kadar çok severse yaşayabileceği zararları o kadar fark ediyor. Yalnız kalmaktan korkmuyor. Aklıyla başbaşa kalmayı seviyor. Çocuklarınıza alfabeden sonra kendisini sevmeyi öğretin anneleri. Ben küsmedim hayata inşallah bende anne olucam. Bir kızım olucak ve ona İYİ BİR İNSAN olmanın kıymetini anlatacağım. Biraz uzunca yazdım affola. Sizleri seviyorum.
 
Canım öncelikle başın sağolsun.
Okurken 'acaba annesinin ölümünün ardına mı saklıyor yaşadıklarını' dedim.
Keza o kadar büyük acılar yaşayan, yanlışlara sürüklenmeden de ayaklanan insanlar tanıyoruz.
Bunu söylememin sebebi anneni yattığı yer de huzurlu olmasını sağlamak.
Her insna hata yapar.
Annen hasta olmasaydı da sen bu duyguya aç olabilirdin.
Şunu unutma sen kendini sevmezsen kimse de seni sevmez
 
Yaşadıklarımız aslında mutlaka bize birşey kazandırmak için başımıza geliyor. Herkes bunu sizin gibi göremiyor; ders çıkarmak yerine, geçmişe takılıp, kendine acıyarak yıllarını harcayan nice insan var.

Siz doğru yoldasınız; bence de çok güzel bir hayat sizin olacak. Mutlu huzurlu, sevip sevileceğin uzun bir ömür dilerim :KK66:
 
konu sahibi, çok geçmiş olsun. neyse ki hatadan dönmüşsün, yaptığın yanlışın ve seni buna iten sebeplerin farkındasın. bundan sonra dikkatli adımlar atarsın. mutluluklar diliyorum.
 
O kadar güzel yazmışsın ki..Bayıldım inan..Sonuna kadar destek veriyorum.Bir çok kişiye de tercüman bu yaşadıkların..Önce kendini sevmeli insan..En çok zararı kendimize veriyoruz..Kendini sevince elektriğin farklılaşıyor.Saygı,aşk ve iş hayatında herşeyden çok önemli..Yalnız kalmaktan korkulmamalı..Size değer verenlerle olmak gerek...Hepimiz zor süreçlerden geçiyoruz güçlü olmalıyız..Ayakta kalmalıyız...Helal olsun sizede.. G gucbendeartik
 
Boşanma sonrası insan hesaplaşmalar yaşıyor böyle.Hem de bayağı bir geçmişe...Pişman oluyor insano aşağı çeken bazı şeylere nasıl izin verdim diye..Nasıl yolumu orda değiştiremedim diye..Senin annendir benim ablam eniştemdir.
BAŞlığın o kadar tanıdık ki...Lakin geç karşılaştım ben bu keşfedişle...İş işten çoktan geçmişti.;(
 
O kadar güzel yazmışsın ki..Bayıldım inan..Sonuna kadar destek veriyorum.Bir çok kişiye de tercüman bu yaşadıkların..Önce kendini sevmeli insan..En çok zararı kendimize veriyoruz..Kendini sevince elektriğin farklılaşıyor.Saygı,aşk ve iş hayatında herşeyden çok önemli..Yalnız kalmaktan korkulmamalı..Size değer verenlerle olmak gerek...Hepimiz zor süreçlerden geçiyoruz güçlü olmalıyız..Ayakta kalmalıyız...Helal olsun sizede.. G gucbendeartik
Teşekkür ederiim. Bana en büyük acılardan birini yaşatan adam bana muazzam da birşeyler öğretti ne kadar ilginç.
 
Boşanma sonrası insan hesaplaşmalar yaşıyor böyle.Hem de bayağı bir geçmişe...Pişman oluyor insano aşağı çeken bazı şeylere nasıl izin verdim diye..Nasıl yolumu orda değiştiremedim diye..Senin annendir benim ablam eniştemdir.
BAŞlığın o kadar tanıdık ki...Lakin geç karşılaştım ben bu keşfedişle...İş işten çoktan geçmişti.;(
İnsan nefes aldığı müddetçe hiçbir şey için geç değildir. Burda hata ediyorsunuz.
 
İşte onu hissedemiyorum.40 a yaklaştım.
Bende öyle hissettiğim anlar elbet oluyor. Ama insan kendisinin psikoloğu. Çok zorlandığım anlarda gerçek bir psikoloğa başvurdum. Neyi değiştirebilir ki düşünüyor insan ama doğru psikologla buluşunca gerçekten şükrettim
 
Allah ım geri kalan ömrünüzü daha hayırlı etsin
karşınıza hep iyi güzel insanlar çıkarsın inşallah
anneciğinize de rahmet etsin
 
Merhaba arkadaşlar. Daha önceki konumda size hayat hikayemden az buçuk bahsetmiştim. 2011 yılında annemi kaybettim. Ve kendimi toparlayabilmem mümkün olmadı. Herkesin annesi hayatında çok önemli yerdedir lakin benim annemin kendi psikolojik sorunları yüzünden bizim ailemizde oluşturduğu aitlik kavramı benim hayatımı mahvetti. Annem evlatlarını kendisine aşırı bağımlı yetiştirdi. Hiçbir sosyal hayatımız olmadı o gidene kadar. Evet kendi yalnızlığı sebebiyle koruma iç güdüsü vs ama bu aşırıya kaçtığında hayatımızı ziyan etti. O gittikten sonra dikiş tutturamadım. Hep bir boşluk doldurma çabasına girdim. Saçmasapan insanlarla sırf yalnız kalmayayım diye arkadaşlık ettim. Hep hayal kırıklıkları oldu içimde. Yanlış bir karar verip beni sevdiğine inandığım bir adamla evlendim. 4 ay sonra boşanma sürecine girdik. Ve ben bir rüyadan uyanır gibi uyandım kendime keşfim başladı. Henüz çok başındayım. Yaralarım taze aldığım dersler yüreğime oturdu. Kendimi hep bir kalıba sokmak istedim kocam karşısında. Onun kalıbına bürünmek istedim yeterki beni sevsin benim başımda dursun beni korusun kollasın diye. Ama fark ettim ki kendimi hiç sevmiyormuşum. Çünkü beni koruması için kendimi emanet ettiğim adam bana bu dünyada en büyük zararı verebilecek adammış(!). Okumuş kendini geliştirmeyi seven bir kadın olarak küçük bir şehirde dört duvar arasına kapatıp kendimi kocamın aşağılık komplekslerini benim üzerimde gidermesini sağlayan bir kadına dönüştüm 4-5 aylığına. Aşağılanmayı ağlatılmayı sıradan saydım. Neden çünkü evim vardı yemek pişiriyordum o evde. Kendi zevkime göre döşemiştim. Hiç gözyaşımın dinmediği muazzam bir yatak odam vardı. Kollarında uyuduğum adam daha 2 aylık evliyken bana o odada sen anne olmaya layık değilsin dediği muazzam odamız. Hepsi geride kaldı şimdi. Çok şükür. Kendimi keşfetmem için o kadın düşmanı zavallıdan eziyetler görmem gerekiyormuş ne kadar yazık. Şimdi kendimle hesaplaşmalarım sürüyor içimde. Bir psikolog hanımefendiye danışan oldum. Güzel ilerliyoruz. Kendini sevmeli insan. Kendini ne kadar çok severse yaşayabileceği zararları o kadar fark ediyor. Yalnız kalmaktan korkmuyor. Aklıyla başbaşa kalmayı seviyor. Çocuklarınıza alfabeden sonra kendisini sevmeyi öğretin anneleri. Ben küsmedim hayata inşallah bende anne olucam. Bir kızım olucak ve ona İYİ BİR İNSAN olmanın kıymetini anlatacağım. Biraz uzunca yazdım affola. Sizleri seviyorum.
Ne kadar güzel, ne kadar şanslısınız...
 
Merhaba arkadaşlar. Daha önceki konumda size hayat hikayemden az buçuk bahsetmiştim. 2011 yılında annemi kaybettim. Ve kendimi toparlayabilmem mümkün olmadı. Herkesin annesi hayatında çok önemli yerdedir lakin benim annemin kendi psikolojik sorunları yüzünden bizim ailemizde oluşturduğu aitlik kavramı benim hayatımı mahvetti. Annem evlatlarını kendisine aşırı bağımlı yetiştirdi. Hiçbir sosyal hayatımız olmadı o gidene kadar. Evet kendi yalnızlığı sebebiyle koruma iç güdüsü vs ama bu aşırıya kaçtığında hayatımızı ziyan etti. O gittikten sonra dikiş tutturamadım. Hep bir boşluk doldurma çabasına girdim. Saçmasapan insanlarla sırf yalnız kalmayayım diye arkadaşlık ettim. Hep hayal kırıklıkları oldu içimde. Yanlış bir karar verip beni sevdiğine inandığım bir adamla evlendim. 4 ay sonra boşanma sürecine girdik. Ve ben bir rüyadan uyanır gibi uyandım kendime keşfim başladı. Henüz çok başındayım. Yaralarım taze aldığım dersler yüreğime oturdu. Kendimi hep bir kalıba sokmak istedim kocam karşısında. Onun kalıbına bürünmek istedim yeterki beni sevsin benim başımda dursun beni korusun kollasın diye. Ama fark ettim ki kendimi hiç sevmiyormuşum. Çünkü beni koruması için kendimi emanet ettiğim adam bana bu dünyada en büyük zararı verebilecek adammış(!). Okumuş kendini geliştirmeyi seven bir kadın olarak küçük bir şehirde dört duvar arasına kapatıp kendimi kocamın aşağılık komplekslerini benim üzerimde gidermesini sağlayan bir kadına dönüştüm 4-5 aylığına. Aşağılanmayı ağlatılmayı sıradan saydım. Neden çünkü evim vardı yemek pişiriyordum o evde. Kendi zevkime göre döşemiştim. Hiç gözyaşımın dinmediği muazzam bir yatak odam vardı. Kollarında uyuduğum adam daha 2 aylık evliyken bana o odada sen anne olmaya layık değilsin dediği muazzam odamız. Hepsi geride kaldı şimdi. Çok şükür. Kendimi keşfetmem için o kadın düşmanı zavallıdan eziyetler görmem gerekiyormuş ne kadar yazık. Şimdi kendimle hesaplaşmalarım sürüyor içimde. Bir psikolog hanımefendiye danışan oldum. Güzel ilerliyoruz. Kendini sevmeli insan. Kendini ne kadar çok severse yaşayabileceği zararları o kadar fark ediyor. Yalnız kalmaktan korkmuyor. Aklıyla başbaşa kalmayı seviyor. Çocuklarınıza alfabeden sonra kendisini sevmeyi öğretin anneleri. Ben küsmedim hayata inşallah bende anne olucam. Bir kızım olucak ve ona İYİ BİR İNSAN olmanın kıymetini anlatacağım. Biraz uzunca yazdım affola. Sizleri seviyorum.
 
hayat üzülmek için çok kısa,biliyorum klişe bi cümle bu ama içinde sakladığı anlamı büyük..haya kısa ve dediğin gibi kendini sevmeli ve gereksizleri elemeli hayattan.Umarım çok mutlu olursun.
 
Merhaba arkadaşlar. Daha önceki konumda size hayat hikayemden az buçuk bahsetmiştim. 2011 yılında annemi kaybettim. Ve kendimi toparlayabilmem mümkün olmadı. Herkesin annesi hayatında çok önemli yerdedir lakin benim annemin kendi psikolojik sorunları yüzünden bizim ailemizde oluşturduğu aitlik kavramı benim hayatımı mahvetti. Annem evlatlarını kendisine aşırı bağımlı yetiştirdi. Hiçbir sosyal hayatımız olmadı o gidene kadar. Evet kendi yalnızlığı sebebiyle koruma iç güdüsü vs ama bu aşırıya kaçtığında hayatımızı ziyan etti. O gittikten sonra dikiş tutturamadım. Hep bir boşluk doldurma çabasına girdim. Saçmasapan insanlarla sırf yalnız kalmayayım diye arkadaşlık ettim. Hep hayal kırıklıkları oldu içimde. Yanlış bir karar verip beni sevdiğine inandığım bir adamla evlendim. 4 ay sonra boşanma sürecine girdik. Ve ben bir rüyadan uyanır gibi uyandım kendime keşfim başladı. Henüz çok başındayım. Yaralarım taze aldığım dersler yüreğime oturdu. Kendimi hep bir kalıba sokmak istedim kocam karşısında. Onun kalıbına bürünmek istedim yeterki beni sevsin benim başımda dursun beni korusun kollasın diye. Ama fark ettim ki kendimi hiç sevmiyormuşum. Çünkü beni koruması için kendimi emanet ettiğim adam bana bu dünyada en büyük zararı verebilecek adammış(!). Okumuş kendini geliştirmeyi seven bir kadın olarak küçük bir şehirde dört duvar arasına kapatıp kendimi kocamın aşağılık komplekslerini benim üzerimde gidermesini sağlayan bir kadına dönüştüm 4-5 aylığına. Aşağılanmayı ağlatılmayı sıradan saydım. Neden çünkü evim vardı yemek pişiriyordum o evde. Kendi zevkime göre döşemiştim. Hiç gözyaşımın dinmediği muazzam bir yatak odam vardı. Kollarında uyuduğum adam daha 2 aylık evliyken bana o odada sen anne olmaya layık değilsin dediği muazzam odamız. Hepsi geride kaldı şimdi. Çok şükür. Kendimi keşfetmem için o kadın düşmanı zavallıdan eziyetler görmem gerekiyormuş ne kadar yazık. Şimdi kendimle hesaplaşmalarım sürüyor içimde. Bir psikolog hanımefendiye danışan oldum. Güzel ilerliyoruz. Kendini sevmeli insan. Kendini ne kadar çok severse yaşayabileceği zararları o kadar fark ediyor. Yalnız kalmaktan korkmuyor. Aklıyla başbaşa kalmayı seviyor. Çocuklarınıza alfabeden sonra kendisini sevmeyi öğretin anneleri. Ben küsmedim hayata inşallah bende anne olucam. Bir kızım olucak ve ona İYİ BİR İNSAN olmanın kıymetini anlatacağım. Biraz uzunca yazdım affola. Sizleri seviyorum.

Çocuğun olmazsa seni basarim konuma bi bakar misiniz belki de okudunuz bilemiyorum. Benim iç hesaplaşmak bi türlü bitmedi.
Bosanacagim için şanslıyım ama neden insan olmadı neden iyi davranmadı hesaplasmam bitmiyor. Hayatı kendime yaşanmaz kiliyorum.
 
Benimde ic hesaplasmam oglumun bana senin bana akil vermeye hakkin yok dedigi dakikada baslamisti. Oyle boyle hesaplasma degildi benimki o anda yutkunarak odama gittim. Aglayamadim. Uzandim yataga bir anda hani derler ya gecmisin film seriti gibi gozunun onunden geciyor diye evet bazi yasanmisliklar gecti. Sonra tam 10 gun kusur gibi bir gunde 10 kilo vererek sorgulara basladim. Hic masum degilmisim halbuki kalbini kirdiklarim, yaktiklarim, uzduklerim aklima geldi. En cok Annem ve babam bu hesaplasmada canimi acitti. Defalarca ozur diledim.onlardan Yuzlestim kendimle ya olum vardi ucunda yada yavas yavas dirilis. Ne kadar bencil yasamisim megerse is ,ulke terkedis benim cocugumun canini ne kadar da acitmis. Hic kimse umurumda olmamis. Simdi ben ferrarisini satan bilge olmak isterdim ..aslinda terkedislerin altinda bu mantik vardi ama ben bilge degildim. Ve olmamisim onu anladim.. Oglum beni anlayacagini umuyorum sadece..Anne tmm uzulme diyor. Goruyorum gozlerindeki bana bakan o ilk soyledigi resmi.beni seviyor. Gecen gece sesizce gelip uzerimi orttu. Iste o anda hickira hickira agladim..
 
X