- 2 Ocak 2011
- 134
- 0
biraz uzun olabilir yazacaklarım ama hayatın omzuma yüklediği yük büyük kusura bakmayın... anlatacak kimsem yok belki biraz rahatlarım diye yazıyorum bunca şeyi...
2008 yılı eylül ayıydı okulumu bitirip ailemin yanına dönmüştüm hedefim mesleğimde yükselmek için bölümümün yükseğini okumaktı ancak üniversiteye göndermemek için 4 sene çabalayan babam buna da karşı çıkıp çalışmamı söylemişti tabi ozaman yeni bir ekonomik kriz yeni başlamış olduğu için iş bulmak kolay değil ve benim gibi idealist biri içinde mesleği haricinde iş kabul etmek kolay değildi... o sırada 2 yıllık erkek arkadaşım bana okumam için kitap desteğinde hatta sınav harcı desteğinde bulunabileceğini söylemiş bende kabul etmiştim tabi babam bunu duyunca daha çok sinirlenmiş ve bana çalışmadığım için eziyet etmeye başlamıştı. zaman böyle sıkıntılı geçerken birgün bir salaklık ettim ve beni hiç bir zaman sevmemiş ve hep kuyumu kazmış olan kardeşimi haklı olduğu bir konuda babama karşı savundum ve babam bunu fırsat bilip benimle aylarca küs kaldı tabi bu sırada daha önce kardeşime pc alınırken babamın kredi kartı limiti yetmediği için benimki kullanılmış ve bu pc nin taksitleri babam benimle konuşmadığı ve benimde gelirim olmadığı için ödenemiyordu.. artık icra durumuna düşecektim ki mesleğimi yapabileceğim bir iş buldum ve ben kendi borcum olmadığı halde bana yüklenen bu borcun altından kalkacağım için sevinirken bilmem kaçıncı darbe yine babam dan geldi ev kirası ve faturaları benim ödemem için üzerime bırakıyordu. bende maaşımı olandan 150-200 lira eksik söyleyip fazla mesai ücreti almadığımızı söyledim. aklımca o arttırdıklarımla kredi kartımı kapatacaktım ve hala benimle konuşmayan babamın üzerime yıktığı ödemelerin altından kalkacaktım... tabi kredi kartıma ne kadar para yatırırsam yatırayım bu borç kapanmayacaktı çünkü babamın kartları dolmuş market vs... gibi alışverişlerde benimki kullanılıyordu artık... ben 250 ayırıp yatırabilirken gün geliyor müsrifliklerinden 500 liralık market harcamaları yapıyorlardı, ama tabi değirmenin suyu nerden geliyor diye sormak kimsenin işine gelmediği için babam maaş aldığı günlerde eve gelene kadar maaşının tamamını kendi borçlarına yatırıp geliyor senin karta para kalmadı al şu 50 lirayı yatırda asgarisi kapansın deniyordu... ekonomik olarak çökmüş haldeydim ve evdeki eziyetler hoşlarına gitmiş olacak ki çalışıp eve para getiriyor5 olmama rağmen azalmıyor her geçen gün şiddetini arttırıyordu... anladım ki beni ekonomik olarak boğarak okumamı engelleyeceklerdi... buna karşı koymamam içinde evde beslediğim hayvanlara kadar eziyet ediliyordu ki onların ihtiyaçlarına bütçe ayırdığımda psikolojik olarak onlara şükredeyim... derken bunca sorun yetmezmiş gibi okulu bitirmeden önce tanışmış olduğum erkek arkadaşımın ailesi beni sevmiş ve ailemle tanışmak hatta mümkünse istemeye gelmek istiyorlardı, tabiki bu durumda reddedilecek ve bu yüzden bana yapmış oldukları eziyetler artacaktı, arttıda... bu sırada sınavsız geçişle myo ya giren kızkardeşim son sınıfa geçmiş ve erkek arkadaşı ile okul bitince evleneceğini açıklamıştı. benden 5 yaş küçük olan kardeşimin bu isteği ilk seferde sorgusuca kabul edilmiş ve erkek arkadaşı ve ailesi ile tanışılmış, erkek arkadaşı her allahın günü eve çaya davet edilir olmuştu... kardeşimin erkek arkadaşı lise mezunu ve getir götür yaparak para kazanan biri iken kabul edilip benim erkek arkadaşım ülkenin en iyi üniversitesinden mezun ve okulunda yüksek lisans yaparken kabul edilmeyişi açık bir ayrım ve eziyet olmuştu artık... bu şekilde 1 yıla yakın süre geçirdim nasıl yaşadığımı bilmeden... ve birgün ailede en mantıklı davrandığını düşündüğüm annem kuzenimin düğünü için uzak bir şehre gidince bende eziyete maruz kalmamak için erken yatıcağımı söyleyip odama çekildim evcil hayvalarımın odama girip çıkabilmesi için kapım sürekli açık olduğundan salonun kapısı kapatıldı; anladımki benden gizli mesleler dönüyordu ama aldırmadım daha ne kadar eziyet edebilirlerdi ki? zaten orta okuldan bu yana hep çalışarak okuyabilmiştim ama elime okul ihtiyaçlarım için bile para geçmemişti çoğu zaman... ama gariptir içimden uyumak gelmiyordu saatler geçmesine rağmen ne salonun kapısı açılıyor ne de bir ses geliyordu ki canım köpeğim salona girmek için kapıyı açtı o sırada sevgilimden bahsedildiğini duydum babam kardeşime beni asla evlendirmeyeceğini ama onu 1 yıl içinde evlendirmek istediğini bu mutluluğu benim haketmediğimi ama annem kardeşimin evlenmesine karşı çıkacağı için nasıl bir taktik uygulamaları gerektiğini kardeşime anlatıyordu bir taraftan da benim kuyum kazılıyordu tabi... o sırada babam ve kardeşimin sır kardeşliğini çok ileri seviyelere taşıyan bir olay yaşandı; babam annem hakkında biz küçükken annemin babamı aldattığını anlatmaya başladı... ben o gece duyduklarımdan babamın ve kardeşimin sınır tanımayacaklarını ve bana da iftira atarak kimbilir belkide sevgilimden ayıracaklarını anladım ve ertesi sabah bir karar verdim. yeni bir hayat kuracaktım sadece kendime ait... hemen uzak illerde yaşayan arkadaşlarımı aradım bana bir iş bulsunlar diye, köpeğime yeni bir sahip bulmak zorundaydım çünkü onu her ev sahibi kabul etmezdi ve benim çok fazla zamanım yoktu annem geri dönmeden gitmeliydim yoksa gidemezdim... ben iş için arkadaşlarımdan haber beklerken durumu sevgilimle paylaştım ve duyduklarımı onada anlattım ama o farklı baktı duruma ve ailesinin tutucu olduğunu yalnız yaşayan birini gelin istemeyebileceklerini anlattı ona göre en iyisi evlenmemiz ve yeterli ekonomik düzeye gelene kadar ailesi ile kalıp para biriktirmemizdi arkadaşlarımdan da iş hakkında olumsuz haberler gelince kabul ettim... ve çalıştığım yerden istifa ettim. ihbar sürem tamda cumartesi bitiyordu... pazar tatil ve pazartesiişe gidiyorum diyerek evden çıkacaktım ki annem geri döndü gitmem zorlaşmıştı ama artık kalamazdım kimseden yardımda alamazdım... ve bir karar verdim köpeğimi sahiplendirdiğimi gören anneme kedimi de sahiplendirdiğimi pazartesi işten izin alıp yeni sahibine götüreceğimi ve kedimi burakacağım evi görmek istediğimi söyledim inandı kedimin eşyalarını topladım ve kendi eşyalarımıda gizlice toplayıp bahçeye sakladım, pazartesi sabahı kedim ve eşyaları ile evden çıktım sakladığım çantamı da alıp sevgilimin yaşadığı şehre gittim evlendik 15 ay ailesi ile oturduk sonunda durumumuzu toplayıp kendi evimize kavuştuk ama bu evlilik sürecinde bende hayatımda dostumu düşmanımı yanlış bildiğimi farkettim... bana destek olur dediğim kim varsa sırtını döndü bana babanem ve amcam babamın korkusundan yüzüme bakmaz dediğim halde sahip çıktılar bana hep destek oldular... evime çıkarken babanem 15 ayda mobilya ve beyaz eşya hariç tüm evimin eşyasını tamamlamıştı bile 3 kuruşluk dul maaşıyla... canım babanem onun değerini geç bildim ama bunda sonra başımın tacıydı benim sadece eşya aldığı için mi? hayır daha değerli birşey verdi bana ŞEFKAT... hesap sormadı, kucakladı, annem arkamdan ne olduğunu anlama ve araştırma zahmeti bile görmeden ateş püskürürken o bana kucağını açtı, babanemin omzunda ağladım...
şuan 2 yıllık evliyim ve 2 yıldır babanemi baş tacı ettim, onun sayesinde evliliğimde ve eşimin ailesi ile olan diyaloglarımda başarılı oldum, babanem gerçekten yaşlı ve birçok hastalığı olan bir insan ve ben onun üzülmesini istemiyorum... benden geçenlerde birşey istedi ve bu durumun 2 yıldır onu çok üzdüğünü söyledi. ailem ile barışmamı istiyordu, babamın bu konuda kolay bir ilk basamak olacağını söyledi ve bizde eşimle babalr gününü bahane edip bir hediye ile bir adım attık annemle de barışmam babanem için önemli bunun içinde çok güvenilir(!) biri olan kardeşimin aracılık yapmasını istedi babam. onada evet dedim ve bu konuda 5 yaş küçük kardeşimden ve babamdan yine bir ton psikolojik şiddete maruz kaldım muhtemelen annemle barışırkende kötü şeyler yaşayacağım... babanem üzülmesin diye yapıyorum bunları kaç sene ömrü kaldı ki surada (allah yinede uzun ömür versin başımdan eksik etmesin tabide) ama içimde eskisinden çok daha kötü hisler var...
ben hep duygularımda dürüst olmuşumdur ve bu özelliğim benim için nefes kadar önemli bununla yaşıyorum resmen ama şuan babama ve kardeşime duygularım konusunda yalan söylerken kendime ihanet ediyormuşum gibi geliyor, sanki kendi ellerimle kendimi boğuyorum, daha annem var duygularım konusunda yalan söyleyeceğim offff... nefes almak çok zor... ne yapacağımı bilemiyorum... bana kalsa hayatıma asla geri almazdım onları... daha ilk okuldan sonra okumak istedim diye orta okuldayken beni başlarından atan ve yıllarca nerede kimlerle yaşadım umurlarında olmayan hatta bu gün sorsan o yıllar boyunca nerede yaşadığımı bilmeyen ama harçlık etmek için kazandığım 3 kuruşu elimden alıp liseyi bitirincede sabah 5 ten akşam 11 e kadar çalıştığım halde yoruluyordur diye üzülmeyip 15 günde 1 olan izin günümde de üzerime 15 gündür biriktirilmiş ev işlerini yıkacak derecede vijdanlı bir aileyi neden taşıyayım ki sırtımda?
ama babanem gibi mutlu olmayı hak eden birine yaptıkları duygu sömürüsünden sonra ellerini öpüp af dilemek yine bana düşüyor... ve ben duygularıma, kendime ihanet ediyorum... kendimi öldürüyorum... gerçekten nasıl dayanılır ne yapılır bilmiyorum...
2008 yılı eylül ayıydı okulumu bitirip ailemin yanına dönmüştüm hedefim mesleğimde yükselmek için bölümümün yükseğini okumaktı ancak üniversiteye göndermemek için 4 sene çabalayan babam buna da karşı çıkıp çalışmamı söylemişti tabi ozaman yeni bir ekonomik kriz yeni başlamış olduğu için iş bulmak kolay değil ve benim gibi idealist biri içinde mesleği haricinde iş kabul etmek kolay değildi... o sırada 2 yıllık erkek arkadaşım bana okumam için kitap desteğinde hatta sınav harcı desteğinde bulunabileceğini söylemiş bende kabul etmiştim tabi babam bunu duyunca daha çok sinirlenmiş ve bana çalışmadığım için eziyet etmeye başlamıştı. zaman böyle sıkıntılı geçerken birgün bir salaklık ettim ve beni hiç bir zaman sevmemiş ve hep kuyumu kazmış olan kardeşimi haklı olduğu bir konuda babama karşı savundum ve babam bunu fırsat bilip benimle aylarca küs kaldı tabi bu sırada daha önce kardeşime pc alınırken babamın kredi kartı limiti yetmediği için benimki kullanılmış ve bu pc nin taksitleri babam benimle konuşmadığı ve benimde gelirim olmadığı için ödenemiyordu.. artık icra durumuna düşecektim ki mesleğimi yapabileceğim bir iş buldum ve ben kendi borcum olmadığı halde bana yüklenen bu borcun altından kalkacağım için sevinirken bilmem kaçıncı darbe yine babam dan geldi ev kirası ve faturaları benim ödemem için üzerime bırakıyordu. bende maaşımı olandan 150-200 lira eksik söyleyip fazla mesai ücreti almadığımızı söyledim. aklımca o arttırdıklarımla kredi kartımı kapatacaktım ve hala benimle konuşmayan babamın üzerime yıktığı ödemelerin altından kalkacaktım... tabi kredi kartıma ne kadar para yatırırsam yatırayım bu borç kapanmayacaktı çünkü babamın kartları dolmuş market vs... gibi alışverişlerde benimki kullanılıyordu artık... ben 250 ayırıp yatırabilirken gün geliyor müsrifliklerinden 500 liralık market harcamaları yapıyorlardı, ama tabi değirmenin suyu nerden geliyor diye sormak kimsenin işine gelmediği için babam maaş aldığı günlerde eve gelene kadar maaşının tamamını kendi borçlarına yatırıp geliyor senin karta para kalmadı al şu 50 lirayı yatırda asgarisi kapansın deniyordu... ekonomik olarak çökmüş haldeydim ve evdeki eziyetler hoşlarına gitmiş olacak ki çalışıp eve para getiriyor5 olmama rağmen azalmıyor her geçen gün şiddetini arttırıyordu... anladım ki beni ekonomik olarak boğarak okumamı engelleyeceklerdi... buna karşı koymamam içinde evde beslediğim hayvanlara kadar eziyet ediliyordu ki onların ihtiyaçlarına bütçe ayırdığımda psikolojik olarak onlara şükredeyim... derken bunca sorun yetmezmiş gibi okulu bitirmeden önce tanışmış olduğum erkek arkadaşımın ailesi beni sevmiş ve ailemle tanışmak hatta mümkünse istemeye gelmek istiyorlardı, tabiki bu durumda reddedilecek ve bu yüzden bana yapmış oldukları eziyetler artacaktı, arttıda... bu sırada sınavsız geçişle myo ya giren kızkardeşim son sınıfa geçmiş ve erkek arkadaşı ile okul bitince evleneceğini açıklamıştı. benden 5 yaş küçük olan kardeşimin bu isteği ilk seferde sorgusuca kabul edilmiş ve erkek arkadaşı ve ailesi ile tanışılmış, erkek arkadaşı her allahın günü eve çaya davet edilir olmuştu... kardeşimin erkek arkadaşı lise mezunu ve getir götür yaparak para kazanan biri iken kabul edilip benim erkek arkadaşım ülkenin en iyi üniversitesinden mezun ve okulunda yüksek lisans yaparken kabul edilmeyişi açık bir ayrım ve eziyet olmuştu artık... bu şekilde 1 yıla yakın süre geçirdim nasıl yaşadığımı bilmeden... ve birgün ailede en mantıklı davrandığını düşündüğüm annem kuzenimin düğünü için uzak bir şehre gidince bende eziyete maruz kalmamak için erken yatıcağımı söyleyip odama çekildim evcil hayvalarımın odama girip çıkabilmesi için kapım sürekli açık olduğundan salonun kapısı kapatıldı; anladımki benden gizli mesleler dönüyordu ama aldırmadım daha ne kadar eziyet edebilirlerdi ki? zaten orta okuldan bu yana hep çalışarak okuyabilmiştim ama elime okul ihtiyaçlarım için bile para geçmemişti çoğu zaman... ama gariptir içimden uyumak gelmiyordu saatler geçmesine rağmen ne salonun kapısı açılıyor ne de bir ses geliyordu ki canım köpeğim salona girmek için kapıyı açtı o sırada sevgilimden bahsedildiğini duydum babam kardeşime beni asla evlendirmeyeceğini ama onu 1 yıl içinde evlendirmek istediğini bu mutluluğu benim haketmediğimi ama annem kardeşimin evlenmesine karşı çıkacağı için nasıl bir taktik uygulamaları gerektiğini kardeşime anlatıyordu bir taraftan da benim kuyum kazılıyordu tabi... o sırada babam ve kardeşimin sır kardeşliğini çok ileri seviyelere taşıyan bir olay yaşandı; babam annem hakkında biz küçükken annemin babamı aldattığını anlatmaya başladı... ben o gece duyduklarımdan babamın ve kardeşimin sınır tanımayacaklarını ve bana da iftira atarak kimbilir belkide sevgilimden ayıracaklarını anladım ve ertesi sabah bir karar verdim. yeni bir hayat kuracaktım sadece kendime ait... hemen uzak illerde yaşayan arkadaşlarımı aradım bana bir iş bulsunlar diye, köpeğime yeni bir sahip bulmak zorundaydım çünkü onu her ev sahibi kabul etmezdi ve benim çok fazla zamanım yoktu annem geri dönmeden gitmeliydim yoksa gidemezdim... ben iş için arkadaşlarımdan haber beklerken durumu sevgilimle paylaştım ve duyduklarımı onada anlattım ama o farklı baktı duruma ve ailesinin tutucu olduğunu yalnız yaşayan birini gelin istemeyebileceklerini anlattı ona göre en iyisi evlenmemiz ve yeterli ekonomik düzeye gelene kadar ailesi ile kalıp para biriktirmemizdi arkadaşlarımdan da iş hakkında olumsuz haberler gelince kabul ettim... ve çalıştığım yerden istifa ettim. ihbar sürem tamda cumartesi bitiyordu... pazar tatil ve pazartesiişe gidiyorum diyerek evden çıkacaktım ki annem geri döndü gitmem zorlaşmıştı ama artık kalamazdım kimseden yardımda alamazdım... ve bir karar verdim köpeğimi sahiplendirdiğimi gören anneme kedimi de sahiplendirdiğimi pazartesi işten izin alıp yeni sahibine götüreceğimi ve kedimi burakacağım evi görmek istediğimi söyledim inandı kedimin eşyalarını topladım ve kendi eşyalarımıda gizlice toplayıp bahçeye sakladım, pazartesi sabahı kedim ve eşyaları ile evden çıktım sakladığım çantamı da alıp sevgilimin yaşadığı şehre gittim evlendik 15 ay ailesi ile oturduk sonunda durumumuzu toplayıp kendi evimize kavuştuk ama bu evlilik sürecinde bende hayatımda dostumu düşmanımı yanlış bildiğimi farkettim... bana destek olur dediğim kim varsa sırtını döndü bana babanem ve amcam babamın korkusundan yüzüme bakmaz dediğim halde sahip çıktılar bana hep destek oldular... evime çıkarken babanem 15 ayda mobilya ve beyaz eşya hariç tüm evimin eşyasını tamamlamıştı bile 3 kuruşluk dul maaşıyla... canım babanem onun değerini geç bildim ama bunda sonra başımın tacıydı benim sadece eşya aldığı için mi? hayır daha değerli birşey verdi bana ŞEFKAT... hesap sormadı, kucakladı, annem arkamdan ne olduğunu anlama ve araştırma zahmeti bile görmeden ateş püskürürken o bana kucağını açtı, babanemin omzunda ağladım...
şuan 2 yıllık evliyim ve 2 yıldır babanemi baş tacı ettim, onun sayesinde evliliğimde ve eşimin ailesi ile olan diyaloglarımda başarılı oldum, babanem gerçekten yaşlı ve birçok hastalığı olan bir insan ve ben onun üzülmesini istemiyorum... benden geçenlerde birşey istedi ve bu durumun 2 yıldır onu çok üzdüğünü söyledi. ailem ile barışmamı istiyordu, babamın bu konuda kolay bir ilk basamak olacağını söyledi ve bizde eşimle babalr gününü bahane edip bir hediye ile bir adım attık annemle de barışmam babanem için önemli bunun içinde çok güvenilir(!) biri olan kardeşimin aracılık yapmasını istedi babam. onada evet dedim ve bu konuda 5 yaş küçük kardeşimden ve babamdan yine bir ton psikolojik şiddete maruz kaldım muhtemelen annemle barışırkende kötü şeyler yaşayacağım... babanem üzülmesin diye yapıyorum bunları kaç sene ömrü kaldı ki surada (allah yinede uzun ömür versin başımdan eksik etmesin tabide) ama içimde eskisinden çok daha kötü hisler var...
ben hep duygularımda dürüst olmuşumdur ve bu özelliğim benim için nefes kadar önemli bununla yaşıyorum resmen ama şuan babama ve kardeşime duygularım konusunda yalan söylerken kendime ihanet ediyormuşum gibi geliyor, sanki kendi ellerimle kendimi boğuyorum, daha annem var duygularım konusunda yalan söyleyeceğim offff... nefes almak çok zor... ne yapacağımı bilemiyorum... bana kalsa hayatıma asla geri almazdım onları... daha ilk okuldan sonra okumak istedim diye orta okuldayken beni başlarından atan ve yıllarca nerede kimlerle yaşadım umurlarında olmayan hatta bu gün sorsan o yıllar boyunca nerede yaşadığımı bilmeyen ama harçlık etmek için kazandığım 3 kuruşu elimden alıp liseyi bitirincede sabah 5 ten akşam 11 e kadar çalıştığım halde yoruluyordur diye üzülmeyip 15 günde 1 olan izin günümde de üzerime 15 gündür biriktirilmiş ev işlerini yıkacak derecede vijdanlı bir aileyi neden taşıyayım ki sırtımda?
ama babanem gibi mutlu olmayı hak eden birine yaptıkları duygu sömürüsünden sonra ellerini öpüp af dilemek yine bana düşüyor... ve ben duygularıma, kendime ihanet ediyorum... kendimi öldürüyorum... gerçekten nasıl dayanılır ne yapılır bilmiyorum...