Bir defa eşini aradığında, seni aratması güzel birşey.
Benim kayınvalidem de her konuda eşimi arardı, eşim beni arar sorar, sonra cevap verirdi öbür tarafa.
Ben buna kızardım, çünkü evin kadını benim, beni arasın bana sorsun ne diye eşimi muhattap ediyor diye.
Bu konuda eşinizin tavrını beğendim.
Diğer yandan, eşin açıkça demiş, Ramazan ayında giderdim diğer zamanlar gitmezdim diye.
Demekki gerçekten eşiniz Ramazan ayında o eski sofraların özlemini yaşıyor.
Hazır kayınvalide kişisi de yemekleri yapıyor madem, siz de elinizden geldiğince katılın.
Ancaaakkk... Diğer zamanlar için oturup kayınvalideniz ile konuşun derim.
Ben olsam derdim direkt, benim de evimin bir düzeni olmalı, benim de evimde bir yemeğim kaynamalı.
Biz bir aileyiz, çocuğumuz da var artık, her daim size gelip yemek yiyemeyiz.
Benim çocuğumun da aile düzenine ihtiyacı var, çekirdek aile düzenine ihtiyacı var diye güzel dille anlatırdım.
Biz ilk evlendiğimiz senelerde haftada bir gün Kayınvalidemlere eltimler ile beraber yemeğe giderdik.
Salı akşamlarıydı sanırım, ilk 2 sene bunu sürdürdük, ama sonrasında bana kal geldi.
Dedim eşime zorunlu gibi hissediyorum kendimi, haftanın herhangi bir günü belki 2 haftada belki 3 haftada evine gitmeye müsait olacağım, illa her hafta gitmek nedir? Benim ve bizim bir hayatımız var, arkadaşlarımız çevremiz var, ben sürekli kendimi senin annenin istekleri doğrultusunda ayarlayamam ve ayrıca zorunlu olunca tadı kaçıyor herşeyin, gidesim varsa da gitmek istemiyorum dedim.
Bu problemi önce aramızda çözdük, sonrasında zaten kayınvalidemlere bir müsait değiliz, 2 müsait değiliz cevabı verince, rutin olmaktan çıktı birşeyler.
Siz de bu yöntemi deneyebilirsiniz.
Haklısınız düşüncenizde.
Birşeyler aralıklı yapıldığında tadında oluyor.
Sık sık görüşmeler gereksiz alınganlıklara, gereksiz sürtüşmelere zemin hazırlayabiliyor zamanla.