dügünlerimiz:
Düğünler konusunda kastamonu ve çevresi, eski örf ve adetlere küçük değişimlerle bağlıdır. Köylerde evlenmeler biribirini görmeden ve tanımadan yapıldığı şehir merkezlerinde her gecen gün değişerek düğün törenleri sade bir şekil almıştır. Son senelerde gelinle damadın birbirlerini genden görme imkanları sak¬ lanmakta, evlenme konusunda fikir alma cihetine gidilmektedir.
Evlenme çağma gelen erkesin aile büyüğü olan baba daha çok kendi beğendiği kızı oğıuna ister. Kızı evvelden bilinme yen erkeğin annesi ve komşular görücülüğe giderler. Gelinlik kız misafirlere hizmet ederken görücüler kızın tavır ve hareketleriyle boyuna boşuna, endamına ve güzelliğine dikkatle bakarlar. Görücüler beraberlerinde çörek, şeker ve kızın başına örtmek için oyalı yazma götürürler. Eğer kız ailesi görücüye gelenleri beğenmiş, kızlarını vermeyi düşünmüşlerse, haberleri olmadan bohçalarına hediyeler koyarlar. Daha sonra çevrenin tanınmış kişileri kız sahibi baba'ya dünür giderler. Gidenler kızı isterler. Kızı vermeye- rıza gösterirlerse köyler ve kasabalar da ve hatta şehirlerde kız ve oğlan tarafının komşuları toplanarak dini görevliye dua yaptırarak şerbet içilir ve şeker dağıtılır. Sonra da yüzüklerle giyim kuşam eşyası gönderilerek nişan takılmış olur. Köyler de ve küçük kasabalarda kız babasına başlık tabir edilen 1000 - ilâ 10.000 tl.arasında para ödenmektedir.
Bir müddet sonra düğün işi kararlaştırılır. Düğün haftasının çarşamba sünü seline kına vakılır. Gece de «gece kınası» adı altında kadınlar kız evinde çeşitli eğlenceler yaparlar. Aynı gün damat evinde yemek verilir, gecede eğlenceler devam eder. Köylerde bu günlerde güreşler tertiplenir. Perşembe günü yine gelin süslenir ve yüzüne duvak demlen bir perde örtülür. Oğlan tarafının durumuna göre at, araba veya otobüsle gelin almağa giderler. Buna «hak» denir. Hakcı gelini akşama yakın damat evine götürür. Gelin almaya güvey katılmaz. Bu arada bölgenin imamı dini nikah kıyar. Ancak bu gizli yapıbr. Kız ve damadın vekilleri vasıtasıyla nikah kıyılır. Akşam yemeğinden sonra yatsı namazına camiye gidilir. Namaz bittikten sonra damat'la sağdıç (damada evlilik hakkında akıl veren arkadaşı) kolkola arkada imam dini ilahiler okuyarak evin önüne kadar gelinir. Burada dua edilir. Damat bir kaç kişinin elini öptükten sonra can havliyle merdivenlerden yukarı fırlar; bu¬ na sebep arkadaşları tarafından adeti veçhile mevsimine göre damadı fazla oyalamak için ya çürük yumurta yahut domates veya şeftali atılmasıdır.
Gerdeği mütakip sabahleyin «semet» hazırlıkları başlar öğleden sonra da gelin görme toplantısı yapılır. Düğünden bir hafta sonra gelin, damat ve yakınları kız babası tarafından yemek ziyafetine davet edilir,' bundan bir müddet sonra aynı şekilde oğlanın babası kız tarafının yakınlarını ziyafete davet ederek akrabalığın sağlamlığı ve devamı için konuşmalar yapılır. Kastamonu ve çevresinde mahalli düğün eğlenceleri halen devam etmektedir. Bunlar bazı yerlerde at koşuları, nişan atma yarışları, güreşlerle birlikte 3 - 4 davul zurna çalındığı da vakidir.
alıntı
köçekli köylerinde düğünler
taşköprünün düğün adetleri birbirine çok benzese de farklı özellikler de görülebilir. Köçekli ve bu köye yakın köylerde düğünlerin yapılış şekillerini, gelenek haline gelmiş özelliklerini anlatmaya çalışacağız.
Düğünlerden önce kız görme amacıyla uygun bir ortamda kız e oğlan tarafı bir araya gelir.olumlu yaklaşımlar hissedilirse kız istemek için iki ailenin de tanıdığı kişilerle kız evi ziyaret edilir. Kız tarafı da evet derse söz kesilir ve söz bohçası verilir. Uygun bir zamanda şerbet içme diye adlandırılan nişan töreni yapılır. Nişan masraflarını kız babası üstlenir. Toplanan hediyeler ve özellikle paralar ise yine kız tarafına verilir.
Düğün tarihi perşembe veya pazar gününe gelmek şartıyla kararlaştırılır. Düğün yapılmadan önce imam nikahı mutlaka yapılır. Düğün için davetiye yerine dürü adı verilen kumaş veya benzeri hediyeler davet edilecek kişilere gönderilir. Dürü özellikle yakın akraba veya dostlara gönderilir. Eğer bir köyün tamamı düğüne çağrılacaksa o köylere ilan edilir, genellikle camilerde duyurulur.
Düğün çarşamba günü kına gecesi ile başlar. Kına gecesi kadınlar kına yakarken erkekler de damadın köyünde toplanırlar ve kendi aralarında sazlı sözlü eğlenceler tertip ederler. Davul-zurna bu eğlencelerin vazgeçilmezidir. Eğlence bir evde yapılıyorsa davul-zurna oradadır.birkaç evde yapılıyorsa evden eve gezerek herkesi eğlendirmek için dolaşır.kına gecesi damat sağdıcı ile birlikte kına gecesinin yapıldığı yerde-köyde bulunur. Kına havaları ile birlikte yakılan kına eğlencelerle devam eder.
Düğün günü en telaşlı gündür. Erkek tarafının köyüne gelen konuklar davul-zurna ile karşılanır. Davul-zurna ekibi konukları düğün yerine kadar götürür ve yeni konukları karşılamak için hazır bekler. Daha sonra hep birlikte arabalarla kız almaya gidilir.kız almaya haka gitme denir, gidenlere de hakçı. Haka giderken konvoy halinde gidilir. Eski konvoylar kağnılardan oluşurken günümüz konvoyları otomobillerden oluşmaktadır. Eski gelin arabası köyün en güzel mandalarının veya öküzlerinin çektiği kağnılar, yeni gelin arabaları ise en konforlu otomobillerdir. Gelin arabası en güzel şekilde süslenmiştir ve en önde gider.
Gelin köyüne vardıktan sonra gelen hakçılara yemek verilir. Davullu zurnalı eğlencelerden sonra gelin evine gidilir. Gelini almak için damat ve yakınları eve çıkarlar. Gelin odasının kapısı gelinin erkek kardeşi tarafından kilitlenir veya gelin sandığı üzerine oturulmak suretiyle alıkonulur. Damattan gelecek bir bahşiş veya hediye olmadan kapı açılmaz, sandık verilmez. Gelin alındıktan sonra dualarla evden çıkartılır. Evin kapısından çıkınca köyün çocuklarının bulunduğu yere damat tarafından bozuk para ve şeker atılır. Yola çıktıktan sonra veya köyün uygun bir yerinde bir sopanın ucuna iple bağlanan çiğ yumurta nişana dikilir. Tüfek menziline göre dikilen yumurtayı vuran damat babası tarafından ödüllendirilir. Bir tavuk,horoz veya kuzu ödül alabilir.
Damadın köyüne varınca eğlenceler daha bir hızla başlar. Gelenlere yemekler ikram edilir.düğünlerin baş yemeği keşkek ve yahnidir. Eğlence yatsı namazına kadar devam eder. Damat ve arkadaşları hep birlikte camiye giderek yatsı namazını kılarlar. Namazdan önce damada güvey kınası yakılır ve beyaz bir bezle bağlanır. Damada yakılan kına sağdıcına da yakılır. Kılınan namazdan sonra ilahilerle ve dualarla damat evine gelinir. Kapıya kadar gelenlere tatlı ikramı yapılır ve yumruklarla, yumurtalarla damat gerdeğe girer. Gelin yüz görümlüğü almadan damada yüzünü göstermez.
Düğünün üçüncü günü semet günüdür. Semet günü damadın köyünde yapılır. Kız tarafı ve erkek tarafı uygun bir evde veya harman yerinde toplanarak hep birlikte eğlenirler. Bu eğlenceye gelen özellikle genç kızlar yöresel kıyafetleriyle gelirler ve bu kıyafetlere çeyiz adını verirler.
Düğün gününden bir hafta sonra damat, gelin, sağdıçın bulunduğu kafile kız evine el öpmeye giderler. Damat bu ziyaret sırasında önce hiç konuşmaz. Söyleyeceklerini sağdıç aracılığıyla söyler, ikram edilen yiyecekleri yemez, içecekleri içmez. Damada kayınpederi tarafından verilecek armağanlarla dili çözdürülür. Bu hediye bir hayvan olabileceği gibi tarla, bir ağaç veya harhangi bir hediye de olabilir.
alıntı