Karnındaki ikizlerle bağıra bağıra can verdi

Caddy

Guru
Pro Üye
28 Mart 2012
8.170
2.003
Etiket : adana, Hatice Demet Buzpınar, Down Sendromu, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi

Adana'da bir fabrikada dış ticaret uzmanı ve 5.5 aylık hamile 36 yaşındaki Hatice Demet Buzpınar'ın ikiz erkek bebeklerinden Down Sendromlu olduğu belirlenen bebeği kalbine iğne yapılarak yaşamına son verilmesinin ardından diğer bebek ve anne de yaşamını yitirdi. Eşini ve bebeklerini kaybeden acılı eş Eren Buzpınar (38), eşinin doktoru Prof.Dr. Cüneyt Evrüke ve hastane hakkında şikayetçi olurken, "Eşim bağıra bağıra öldü. Kendisini ameliyat öncesi gördüğümde kurtar beni, çok acı çekiyorum demişti. Eşim doktorun ihmali sonucu öldü" dedi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi de, inceleme başlatırken hakkında suç duyurusunda bulunulan Prof. Evrüke, "Benim 5 aydır takip ettiğim bir hastaydı. Aileye riskten bahsettim. Her şey prosedüre uygun yapıldı. Yıllardır bu işi yapıyoruz, bu kez kötü gitti. İstenmeyen bir komplikasyon oluştu. Üzgünüm" dedi.

İKİZ BEBEĞE HAMİLE OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE SEVİNDİ
Buzpınar, 18 haftalık hamileliği sırasında Türkiye'de ve Adana'da tanınan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi olan ve üniversitenin Balcalı Hastanesi'nde de özel statüde görev yapan Prof. Dr. Cüneyt Evrüke'ye muayene gitti. Prof.Dr. Evrüke de, bebeklerde 'engellilik' durumu olup olmadığının belirlenebilmesi için 'amniyosentez' testi yaptırmasını istedi. Yapılan testte ikiz erkek bebeklerden birinde Down Sendromu olduğu belirlendi.

Buzpınar çifti zor bir karar verip, Down Sendromlu bebeğin kalbinin durdurulmasını istedi. 13 Şubat'ta Balcalı Hastanesi'nde yapılan operasyonla Down Sendromlu bebeğin kalbine iğne yapılarak yaşamı durduruldu, rahimde zamanla küçülerek yok olmaya bırakıldı.

Yapılan ameliyatın ardından Buzpınar'ın ağrıları ve ateşi çıkmaya başladı. 18 Şubat'ta Balcalı Hastanesi'ne kaldırılan genç kadının kalbi durdurulan Down Sendromlu bebeği ile ikizi ve kendisinin rahmi alındı. Ameliyat sonrası reaminasyon servisine kaldırılan talihsiz anne bebeklerinin ardından yaşamını yitirdi.

Eşinin ölüm haberi üzerine Eren Buzpınar ve yakınları şoke olup, sinir krizi geçirdi. Adli Tıp Kurumu'nda ölüm nedeninin belirlenmesi için yapılan otopsinin ardından Hatice Demet Buzpınar gözyaşları arasında toprağa verilirken acılı eşi Eren, Prof. Evrüke ve hastane hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na 'ihmal, yanlış teşhis' suçlarından suç duyurusunda bulundu. Anne ve ikiz bebeklerinin ölümüyle ilgili hastane de inceleme başlattı.

Eşinin ve ikiz bebeklerinin ölümüyle ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla Fatih Polis Merkezi'nde ifade veren Eren Buzpınar, eşinin ihmal sonucu öldüğünü söyledi. Bebeklerden birinin Down Sendromlu olduğunu öğrendikten sonra dünyalarının yıkıldığını belirten Buzpınar, "Doktor ya gebeliğe devam edip doğuracaksın ya da Down Sendromlu gebeliği sonlandıracağız dedi. Bizim için çok zor bir karardı. Eşim, Down Sendromlu bebeği istemedi. Durumu doktora bildirdik. Ameliyatla bebeğin kalbine iğne yapıldı. Doktor, ameliyat sonrası her şeyin normal olduğunu söyledi. Bir gün sonra eşim taburcu edildi. Ancak iki gün boyunca ateşi ve ağrısı oldu. Doktorumuzu her durumdan haberdar ettik. Hastaneye yatış yapmamızı istedi. Yapılan muayenede bebeğin ve eşimin sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Pazar günü eşim yine rahatsızlandı. O gün hoca özel hastanede ameliyatı olduğunu söyleyip gelmedi" dedi.

"KURTAR BENİ ACIDAN DURAMIYORUM"

Eşini ameliyata girmeden önce son kez gördüğünü ifade eden Eren Buzpınar, "Acı içinde kıvranıyordu. Kurtar beni, acıdan duramıyorum dedi. Hoca geldi, ameliyata alacaklarını söyledi. Ameliyat sonrası hoca, ameliyatın iyi geçtiğini söylerken, ameliyatta hazır bulunan doçent, dürüst bir şekilde, 'Elimizden gelen her şeyi yaptık' diyerek ameliyatın iyi geçmediğini anlattı. Kısa süre sonra, kalp ritminin bozuk olduğunu rahatsızlandığını söylediler. 15 dakika aradan sonra anonsla çağrıldık, eşimin öldüğünü söylediler. Eşim, ihmal ve yanlış teşhis sonucu acı içinde bağıra bağıra öldü"diye konuştu. Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova da üzücü olayla ilgili soruşturma başlattıklarını söyledi.

Habertürk
 
Rabbim buyuk konusturmasin ama haberdeki su detay ilgimi cekti "esim down sendromlu bebegi istemedi". bir doktorum soyle demisti riskli cikan bebegini aldirmaya gelen hastasina 37 yasina kadar aklin neredeydi. yani aynen o hesap ki bu testler sadece riski belirliyor ne saglikli dogan mucize bebekler var. dun bebek gormeye gittik arkadasimiza doktor bebegin riskli amniyosentez yaptir demis arkadasim o yaptirmam zaten aldirmam dedi. 36 yasina kadar belki evlenmedi belki ccugu olmadi ama.o yastan sonra riskin arttigini herkes biliyor artik. Rabbim kimseyi sinamasin bir bebek kimlerin hayatini elinde tutuyormus. Rabim herkese saglikli bebekler annelerede saglikla kucagina almayi kolay dogum kismet etsin
 
bu haberı bende ızledım ve gerçekten uzuldum.
engellı bır çocuğa sahıp olma kararı vermek cok zor olmalı, bence bunu yasamayan bılemez. çevremde engellı çocukları olanlar var allahım kımseyı böyle sınamasın.
cocugunu ıstemedı dıye yasadıklarını hak ettı gıbı bır sonuca varılamaz bence. allah rahmet eylesın
 
bende duyduğumda çok üzüldüm bu habere, ama zaten amniyosentez yaptırmış olmalılar benim doktorum kendisi söyledi bunun düşük riski var diye, onun varsa bebeğin kalbini durdurma işleminin diğer bebeğe ya da anneye mutlaka riskleri vardır, ya doktor uyarmadı ya da kadın razı olarak yaptırmak istedi bence. Çok yazık olmuş, çok üzüldüm bende.
ben aslına bakarsanız 4lü testi (2li ve 3lüyü yaptırmadım, doktorum 4lüyü önerdi) bile yaptırmakta kararsızım, çünkü ne olursa olsun aldırmaya niyetim yok. Rabbimin bana verdiğine ben nasıl itiraz ederim?
 
bende duyduğumda çok üzüldüm bu habere, ama zaten amniyosentez yaptırmış olmalılar benim doktorum kendisi söyledi bunun düşük riski var diye, onun varsa bebeğin kalbini durdurma işleminin diğer bebeğe ya da anneye mutlaka riskleri vardır, ya doktor uyarmadı ya da kadın razı olarak yaptırmak istedi bence. Çok yazık olmuş, çok üzüldüm bende.
ben aslına bakarsanız 4lü testi (2li ve 3lüyü yaptırmadım, doktorum 4lüyü önerdi) bile yaptırmakta kararsızım, çünkü ne olursa olsun aldırmaya niyetim yok. Rabbimin bana verdiğine ben nasıl itiraz ederim?

yanlış bir düşünce, o zaman hiç bir sebeple hastahaneye gitmeyin, rabbim verdi diyerek oturun evinizde. olur mu öyle şey?

down sendromu ya da bir başka engel sahibi çocuğa bakmak kolay değildir. sizden sonra kim bakar, ne olur hali bunları düşünmek lazım.

annenin doğumdan sağ çıkıp çıkamayacağı da var. anne-baba öldükten sonra kim bakacak çocuğa? akrabaları mı? devlet mi? hiç sanmıyorum.

böyle durumlarda dini karıştırmak mantıklı değil. ona bakacak olursak, her şeyimizi, her hastalığımızı allah veriyor, gitmeyelim hastahanelere, almayalım ilaç da, itiraz etmek olmasın...
 
yanlış bir düşünce, o zaman hiç bir sebeple hastahaneye gitmeyin, rabbim verdi diyerek oturun evinizde. olur mu öyle şey?

down sendromu ya da bir başka engel sahibi çocuğa bakmak kolay değildir. sizden sonra kim bakar, ne olur hali bunları düşünmek lazım.

annenin doğumdan sağ çıkıp çıkamayacağı da var. anne-baba öldükten sonra kim bakacak çocuğa? akrabaları mı? devlet mi? hiç sanmıyorum.

böyle durumlarda dini karıştırmak mantıklı değil. ona bakacak olursak, her şeyimizi, her hastalığımızı allah veriyor, gitmeyelim hastahanelere, almayalım ilaç da, itiraz etmek olmasın...

hayati tehlike varsa alınmalı tabikide. bu testler kesin sonuç veren testler değil, sadece oran belli ediyor ki çoğu riskli gebelikte sağlıklı doğum oluyor. bu testlere bakıpta çocuğumu aldırmam. Benim görüşüm bu. ben 3 yıldır engelli eşimle yaşıyorum. engelli bir insanla yaşamanın ne demek olduğunu iyi biliyorum. ne olursa olsun Allah'ın ona verdiği yaşama hakkını benim onun elinden alma hakkım yok. benim görüşüm ve inancım bu.
Ayrıca dini karıştırmak hoş bi tabir değil. Biz Allah'ın bize verdiği canla, ve O'nun bizim yaşamamız için her türlü koşulu incecik detaylarla yaratılmış dünya üzerinde ne haddimize O'nu karıştırmamak... Hastalıklar karşısında tedavi olmak sünnettir. Allah'ın bize verdiği hastalıklar birer sınavdır. Dünya bizim eğlence yerimiz, sefa sürme yerimiz değil, sınanma yerimiz...
ve ben küçücük bir engelli olabilme ihtimali olan bebeğimi keyfim bozulmasın diye öldürmenin hesabını veremem.
 
kızlar rabbim bize evlatlarımıza herkese sağlık versin. inanış tevekkul ediş şekilleri başka başkadır. kimi bakabilecek kadar güçlü kimi değildir. her gün burada neler okuyoruz bebekte bu var annede şu var diye. hastalıkta imtihan zor. yaptırdığımız her islemin de bir riski var kiminde çıkıyor kiminde çıkmıyor . ama şuna inandım ikili üçlü test kesin değil kesin değil kesin olsa şu anda arkadaşımin bir aylık bebeği hasta olması lazimdi
 
herkes olaya kendi içısından bakıyor haklı olarak.
Bende çok üzüldüm ama bir yandan çevremde duyduklarım geldi aklıma. amniyosentezde down sendromu olduğu anlaşıldığı halde şu anda 3 yaşında ve gayet normal olan bebeği de biliyorum. her testi normal çıkıp ta down sendromlu doğanı da. o yüzden o çocuk doğmudan hiç birşey için kesin konuşulamaz ve Rabbimin verdiği canı senin alman gibi bir lüksün yok. belki o çocuk normaldi, veya o çocuk onlar için cennetin bir anahtarı idi.sen Rabbine sığındıktan sonra hiçbirşey zor gelmez sana. Rabbim onun kolaylığını sabrını verir. benim bebeğime de dedi doktor down sendromu belirtisi var 2 bulgu var diye ama inanın ne eşim ne ben kesinlikle üzülmedik öyle olsa bile o bizim yavrumuz .Hatat doktroun odasından çıktık ve o konu orada kaldı unutuldu gitti... ben amniyo senteze bile karşıyım. sanki düzelecek mi bebek sağlığına kavuşacak mı? veya kromozomlarını tekrar normal düzeye mi getirecekler? hayır..
 
yanlış bir düşünce, o zaman hiç bir sebeple hastahaneye gitmeyin, rabbim verdi diyerek oturun evinizde. olur mu öyle şey?

down sendromu ya da bir başka engel sahibi çocuğa bakmak kolay değildir. sizden sonra kim bakar, ne olur hali bunları düşünmek lazım.

annenin doğumdan sağ çıkıp çıkamayacağı da var. anne-baba öldükten sonra kim bakacak çocuğa? akrabaları mı? devlet mi? hiç sanmıyorum.

böyle durumlarda dini karıştırmak mantıklı değil. ona bakacak olursak, her şeyimizi, her hastalığımızı allah veriyor, gitmeyelim hastahanelere, almayalım ilaç da, itiraz etmek olmasın...

Arkadaşım sen başka dünyada yaşıyorsun galiba. Ne demek dini karıştırmamak gerek? Bu dünyadaki varlığımızın nedenini düşündünmü hiç? Hem Sağlıklı bir bebek dünyaya getirdin diyelim Allah korusun yarın öbür gün başına bişey gelse sakat olsa hayatına son mu vereceksin o zaman? Hayatta herşey insanlar için. Allah nasıl dilerse öyle yaşarız bunu unutma. Sen günahsız bir yavruyu aldırarak Allahın gazabına uğranıcağını bilmiyormusun? Kuranda aldırmak yasak diye yazarken senin burda aldırılabilinir demen Allaha şirk koşman anlamına gelirki buda en büyük 2. günahtır.
 
Arkadaşım sen başka dünyada yaşıyorsun galiba. Ne demek dini karıştırmamak gerek? Bu dünyadaki varlığımızın nedenini düşündünmü hiç? Hem Sağlıklı bir bebek dünyaya getirdin diyelim Allah korusun yarın öbür gün başına bişey gelse sakat olsa hayatına son mu vereceksin o zaman? Hayatta herşey insanlar için. Allah nasıl dilerse öyle yaşarız bunu unutma. Sen günahsız bir yavruyu aldırarak Allahın gazabına uğranıcağını bilmiyormusun? Kuranda aldırmak yasak diye yazarken senin burda aldırılabilinir demen Allaha şirk koşman anlamına gelirki buda en büyük 2. günahtır.

önce şirk nedir onu TAM öğrenin, sonra tartışalım sizinle.

yazdıklarımın zerresini anlamadan sırf dini karıştırmayın kısmını gördünüz diye cevap yazma hakkınız doğmuyor, çünkü cımbızla çekip, ana fikrini atıp gitmişsiniz.

madem öyle, isimlerini unuttum ama yurt dışında bir gruba bağlı insanlar var. asla hastahaneye gitmiyorlar, doktor çağırmıyorlar, ilaç almıyorlar. hiç bir hastalık için hem de. duayla iyileşeceklerini düşünüyorlar, iyileşemezlerse allahın takdiri diyerek ölüyorlar. kolaysa onlar gibi yaşayın o zaman???

ne demek istediğimi anlamadan, muhalefet olmak için yazmayın rica ederim.
 
Bu yazdıklarınızı ve olaylara nasıl bir mantık çerçevesinde baktığınızı anlamıyorum.herkesin kendi görüşü ve inancı.hiç kimse çocuğunu aldırmak gibi bir kararı güle oynaya vermez.ister diniaçıdan ister farklı bir açıdan değerlendirerek bu karar verilmiş olsa da.evet eğer anne baba down sendromlu bir çocuğa bakamayacağını,böyle bir sorumluluğu alamayacağını ya da kendilerine bir şey olması durumunda o çocuğa ne olacağının azabıyla yaşayamayacağını düşünüyorsa aldırabilir.bu durumu kabullenebilen ebeveynler de hamileliği devam ettirebilir.sonuçta down sendromunu %99.5 doğruluk payıyla belirleyen amniyosentez diye bir test var.kendi dini inanışınıza uymuyor diye amniyosentez yaptıran ve gebeliğini sonlandıran insanları eleştirmeye veya suçlamaya hakkınız yok.
 
yorumlarda suçlama yok, eleştri var. bu konuları niye burda paylaşıyoruz, eleştirelim, yorumlayalım diye. herkeste kendi düşüncesini yazıyo. Kimse kimseyi suçlamıyo.
zaten haberdeki kadını suçlamakta bizim haddimiz değil bu çok üzücü bir olay çok büyük bir talihsizlik, sadece "ben olsam " açısından düşünüyoruz. Allah bütün hamilelere çocuğunu sağlıkla kucağına almayı nasip etsin.
 
Son düzenleme:
2 lafından biri allah, din, ahiret olan insanlar,
2 lafından biri öyle olmayanlar kadar hatırlamaz şunu;

"kınadığı başına gelmeden ölmez kul"
 
2 lafından biri allah, din, ahiret olan insanlar,
2 lafından biri öyle olmayanlar kadar hatırlamaz şunu;

"kınadığı başına gelmeden ölmez kul"

canım senin derdin başka burdaki konu bu değil. bu konuyu tartışmak istiyosan başka yere topic aç.
bu arada söylemeden edemicem bazı insanlar vardır her işe başlarken işlerinin hayırlı olması için Allah adıyla başlar , bazı insanlar vardır Allah demek bitarafı sıkışınca aklına gelir....
 
Son düzenleme:
canım senin derdin başka burdaki konu bu değil. bu konuyu tartışmak istiyosan başka yere topic aç.
bu arada söylemeden edemicem bazı insanlar vardır her işe başlarken işlerinin hayırlı olması için Allah adıyla başlar , bazı insanlar vardır Allah demek bitarafı sıkışınca aklına gelir....

benim derdimin! ne olduğuna ben değil de bir başkası mı karar verecek? sizin oralarda öyle mi?

tartıştığım konu gayet de bu konuyla alakalı, işinize gelmeyen şeyleri söylüyorum diye beni kovma hakkınız mı doğuyor yani?

aynı fikirdeysek alkış, değilsek kış kış yani??? tebrik ederim.
 
benim derdimin! ne olduğuna ben değil de bir başkası mı karar verecek? sizin oralarda öyle mi?

tartıştığım konu gayet de bu konuyla alakalı, işinize gelmeyen şeyleri söylüyorum diye beni kovma hakkınız mı doğuyor yani?

aynı fikirdeysek alkış, değilsek kış kış yani??? tebrik ederim.

yeter bu kadar konu fazlasıyla dağıldı. biz burda hamileliğimiz, bebeklerimizle ilgili endişhelerimizi yada güzellikleri paylaşıyoruz . bizim buralarda böyle. sen sizin oralarda agrasifliğine devam edebilirsin.
anlıyorum canım ben seni de. Allah sana huzur mutluluk versin inşşşşallllllah.
 
yeter bu kadar konu fazlasıyla dağıldı. biz burda hamileliğimiz, bebeklerimizle ilgili endişhelerimizi yada güzellikleri paylaşıyoruz . bizim buralarda böyle. sen sizin oralarda agrasifliğine devam edebilirsin.
anlıyorum canım ben seni de. Allah sana huzur mutluluk versin inşşşşallllllah.

sözüm ona anne adayısınız, ama çocuğunu çeşitli sebeplerle aldırmak zorunda kalmış kadınları yazdıklarınızla zan altında bırakıp, üzme yolunda ısrarlı adımlarla ilerliyorsunuz. bu yetmiyor, tanımadığınız birine imalı imalı "inşşşşallllllah" yazıyorsunuz. hitap şeklinizden bahsetmiyorum bile.

haddiniz değil, haddinize değil!

tek müslüman, tek doğru yolda olan sizsiniz ya... diğer insanlar rabbinin verdiğine karşı çıkmış ya...

laf nereye gider, nereleri vurur bir düşünür insan. kaç tane düşük yapmış, kürtaj olmak zorunda kalmış insan var burada, toz pembe değil dünya.

allah size de vicdan verir "inşşşşallllllah"
 
sözüm ona anne adayısınız, ama çocuğunu çeşitli sebeplerle aldırmak zorunda kalmış kadınları yazdıklarınızla zan altında bırakıp, üzme yolunda ısrarlı adımlarla ilerliyorsunuz. bu yetmiyor, tanımadığınız birine imalı imalı "inşşşşallllllah" yazıyorsunuz. hitap şeklinizden bahsetmiyorum bile.

haddiniz değil, haddinize değil!

tek müslüman, tek doğru yolda olan sizsiniz ya... diğer insanlar rabbinin verdiğine karşı çıkmış ya...

laf nereye gider, nereleri vurur bir düşünür insan. kaç tane düşük yapmış, kürtaj olmak zorunda kalmış insan var burada, toz pembe değil dünya.

allah size de vicdan verir "inşşşşallllllah"

ne alaka? gerçekten çok samimi söylüyorum. bi derdin olabilir çok gergin ve sinirli olabilirsin ama sakinleş artık. söylediğim hiçbişeyde düşükle alakalı birşey yok. benim hamileliğim çok mu sağlıklı zannediyorsun? bu benim ilk ve son şansım olabilir o yüzden hiçbir koşulda kaybetmek istemiyorum.üstelik 3 yıldır hastanelerde yaşadığım acılardan sonra hemde çocuk sahibi olmayı unutmuşken onu bulmak benim için öyle bir nimet ki... benimde hassasiyetim bu. çok şükür Rabbimin bana verdiği vicdan hayati bir tehlike yokken onu öldürmeme engel oluyo. herkes kendi hassasiyetlerine ve ruh haline göre tepki veriyo. bu kaybetme korkusu bizi bu hale getiriyo. bu kadar tartışmamızın bir anlamı yok.
 
Son düzenleme:
hala "ne alaka" diyebildiğiniz için, vazgeçtim ben. anlayamıyorsanız, anlayamıyorsunuzdur, zorlamanın manası yok.

bildiğiniz yolda ilerleyin. bir gerginliğim/yaram da yok, sadece empati kurmasını biliyorum, kendimden başka insanları da düşünüyorum.
 
hala "ne alaka" diyebildiğiniz için, vazgeçtim ben. anlayamıyorsanız, anlayamıyorsunuzdur, zorlamanın manası yok.

bildiğiniz yolda ilerleyin. bir gerginliğim/yaram da yok, sadece empati kurmasını biliyorum, kendimden başka insanları da düşünüyorum.

benim anladığım ama senin anladığımı anlamadığın tarafını söyleyeyim: ben aldırmak zorunda kalanları, bu acıyı yaşayanları eleştirmiyorum. kendim bu testlere bakarak yapamayacağımı söylüyorum. herkes kendi yaşadığından sorumludur. iyi geceler....
 
X