Biliyorum konusacak birseyimiz kalmadı, paylasacak hic bir seyimiz yok.
Yine de yüregimden gücümün yettigi yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konusuyorum... Bugün sana olan kırgınlıgımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuclarımın arasına, ona sıgınıyorum... Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüslerim istenmeyen dudaklarımda...
Bir ihtimal gelisine sıgındıgımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hos tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir cocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum... Calmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende oldugunu ısrarla yazmaya calısıyorum... Bende olan seni,
hic kırmadım, degistirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl oldugunu, gülüp gülmedigini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...
İcimdeki güzelligine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üsüyorum, bu üsüme yalnızlıgımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı...
Tutunabilecegim hicbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacagım
anılarım dısında... Isınabilmek icin onlara sarılıyorum...
Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben görmemeye
calısıyorum... Düsler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...
Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini ac desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma... Gözlerimi gelislere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemis
itiraf etti sonunda... Düsüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam degil...
Gelseydin, kendimi unutup sana kosacaktım, susturacaktım icimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir günes gibi dogup ısıtacaktım yüregini,
sevincten aglayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhos olmusum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hic niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdıgımı anladıgımda aglıyordum...
Eskiden kimi sarkıların ne kadar anlamlı oldugunu düsünürken, simdi
ayrılıgın ardından calınan her sarkı umutsuzlugumu ve sevgimi anlatıyormus
gibi geliyor... Sevdigim ne cok sarkı varmıs, bunu senin gidisin gösterdi bana...
Her sarkıda sen varsın, her yerde, her gördügüm insanda, denizde,
gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...
Bu bir marifetse eger, neden benim yanımda degilsin ki?
Gözyaslarım asilligini yitiriyor ve yenik düsüyorum sevdana...
Gittin! Belki de hic gelmemistin ben, geldigini sandım... Ayak uyduramadım
yorgunluguna... Dudaklarına düslerindeki öpüsü konduramadım...
Kimi zaman bir cocuk oldum gülüslerinde sımaran, kimi zaman bir kadın;
dokunuslarında kendini bulan... Ama! En cok da imkansızın oldum...
Her gelisimde bir kez daha gönderdigin oldum... İnanamadıgın, Yenemedigin,
üzerinden atlayamadıgın korkuların oldum... Agladıgın, bagırdıgın ya da
sustugun isyanın oldum, sessizce bosalan gözyasların, birikmisligin oldum...
Yüregindeki kadın ben olmak isterken yüregine sıgınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herseyin olmak isterken
belki de hicbir seyin oldum... Söylesene ben gercekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları cagırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim...
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenisi sahiplenir miydim?
Simdi bir mevsimlik ask kaldı avuclarımda sadece bir mevsim yasanan
ama bir ömür gibi gelen ask... Kalbime henüz söyleyemedim gittigini,
ögrenirse onun da acı cekmesinden korkuyorum... Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum...
Gittin! Sevdamın yokluguna alısabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor icimi... Suskunlugun en büyük silahındı,
suskunlugunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...
Söylesene unutulmak kime yakısıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakısmıyor ...
Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor... Görüyorsun iste, ask'a ve sana ihanet etmiyorum
benim kırgınlıgım ask'a... Sen üstüne alındın...