Bu kış kar yağışının az olması ve havaların çok fazla soğumaması, insanların tedbirsizliği ile birleştiğinde virüslerin hızla yayılmasına ve hastalıkların daha uzun sürmesine zemin hazırlıyor. Bu virüslerin çok bilineni grip olsa da, aslında daha bulaşıcı ve yaygın olan RSV (Respiratuar Sinsityal Virus) çok daha tehlikeli görülüyor. Virüs her yaş grubunu tehdit etse de, özellikle yenidoğanlar ve prematüre bebekler en büyük risk grubunu oluşturuyor.
Çocukların yüzde 90’ının ilk 2 yaşında bu virüsle karşılaştığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İncilay Üstündağ, RSV’nin, her yaştan insani tehdit eden, çok yaygın ve bulaşıcı bir virüs olduğuna vurgu yaptı.
Virüsün, insandan insana temas ile, enfeksiyon taşıyan eşyalara dokunmakla hızla bulaştığını söyleyen Dr. Üstündağ, RSV’den korunmak için yapılması gerekenleri şöyle aktardı:
“Özellikle salgın dönemlerinde, nezle sanılan kişiler, gün içinde sık sık temas edilen kapı kolları, çocukların oyuncakları, hatta kıyafetleri adeta virüs saçar. Virüs sert yüzeylerde saatlerce canlı kalabilir. Çocukların yaklaşık yüzde 90’ı ilk 2 yaş içinde bu virüsle karşılaşmakta ve hastalığı ateş-nezle-öksürük şeklinde bir üst solunum yolu enfeksiyonu olarak atlatmaktadır. Büyük çocuklarda grip gibi geçtiği halde yeni doğanlar için tehdit oluşturuyor.
YENİDOĞAN VE PREMATÜRE BEBEKLER İÇİN ÖLÜMCÜL OLABİLİR
RSV özellikle yeni doğan ve prematüre dünyaya gelmiş bebekler için hayatı tehdit edici boyutlara gelebilmektedir. Bağışıklık cevabı henüz gelişmemiş veya doğuştan kalp hastalığı gibi risk taşıyan bebeklerde hızla akciğerlere inip bronşit veya zatürreye yol açar. Solunum sıkıntısı, oksijen yetersizliği, beslenme bozukluğu gibi belirtilerle hastaneye yatırılan bebeklerin bir kısmı cihazla solunum desteğine ihtiyaç duyar. Ne yazık ki kesin tedavisi bulunmadığından bazen ölümle sonuçlanabilir. Tedavisi tamamlanmış bebeklerde de ilerleyen dönemde tekrarlayan ve kronik akciğer hastalığı geliştirme riski yüksektir.
BU ÖNLEMLERLE BEBEĞİNİZİ RSV’DEN UZAK TUTABİLİRSİNİZ
Ebeveynlerin alacağı pratik önlemlerle, tedavisi olmayan ve aşısı bulunmayan bu hastalıktan bebeği korumak mümkün olabilmektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
• Öncelikle yeni doğan bebeğinizi evde dahi olsa kalabalık ortamlardan uzak tutun.
• Nezle olan insanlarla ve çocuklarla temas etmeyin. Elini dahi sıksanız virüs bulaşır ve uzun süre elinizde kalır.
• Ellerinizi özellikle bebeğinize dokunmadan önce ve sık sık yıkayın.
• Evinizi düzenli olarak havalandırın.
• Gerekiyorsa mutlaka maske kullanın.
• Mümkünse bebeğinizi öpmeyin, öptürmeyin, siz ya da öpen kişi virüs taşıyor olabilir.
• Koruyucu aşısı bulunmayan RSV hastalığını önlemek amacıyla, prematüre bebekler için antikor içeren iğnelerle koruma sağlanabilir. Prematüre doğmuş veya risk taşıyan bir bebeğiniz varsa doktorunuzdan bu konuda bilgi almalısınız.
kaynak: ntv.com.tr/saglik/rsv-bebekleri-tehdit-ediyor-kar-yagmadi-virusler-tehlike-saciyor,HAHVNxLLvUi1FEgjQ8ZOmw
Çocukların yüzde 90’ının ilk 2 yaşında bu virüsle karşılaştığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İncilay Üstündağ, RSV’nin, her yaştan insani tehdit eden, çok yaygın ve bulaşıcı bir virüs olduğuna vurgu yaptı.
Virüsün, insandan insana temas ile, enfeksiyon taşıyan eşyalara dokunmakla hızla bulaştığını söyleyen Dr. Üstündağ, RSV’den korunmak için yapılması gerekenleri şöyle aktardı:
“Özellikle salgın dönemlerinde, nezle sanılan kişiler, gün içinde sık sık temas edilen kapı kolları, çocukların oyuncakları, hatta kıyafetleri adeta virüs saçar. Virüs sert yüzeylerde saatlerce canlı kalabilir. Çocukların yaklaşık yüzde 90’ı ilk 2 yaş içinde bu virüsle karşılaşmakta ve hastalığı ateş-nezle-öksürük şeklinde bir üst solunum yolu enfeksiyonu olarak atlatmaktadır. Büyük çocuklarda grip gibi geçtiği halde yeni doğanlar için tehdit oluşturuyor.
YENİDOĞAN VE PREMATÜRE BEBEKLER İÇİN ÖLÜMCÜL OLABİLİR
RSV özellikle yeni doğan ve prematüre dünyaya gelmiş bebekler için hayatı tehdit edici boyutlara gelebilmektedir. Bağışıklık cevabı henüz gelişmemiş veya doğuştan kalp hastalığı gibi risk taşıyan bebeklerde hızla akciğerlere inip bronşit veya zatürreye yol açar. Solunum sıkıntısı, oksijen yetersizliği, beslenme bozukluğu gibi belirtilerle hastaneye yatırılan bebeklerin bir kısmı cihazla solunum desteğine ihtiyaç duyar. Ne yazık ki kesin tedavisi bulunmadığından bazen ölümle sonuçlanabilir. Tedavisi tamamlanmış bebeklerde de ilerleyen dönemde tekrarlayan ve kronik akciğer hastalığı geliştirme riski yüksektir.
BU ÖNLEMLERLE BEBEĞİNİZİ RSV’DEN UZAK TUTABİLİRSİNİZ
Ebeveynlerin alacağı pratik önlemlerle, tedavisi olmayan ve aşısı bulunmayan bu hastalıktan bebeği korumak mümkün olabilmektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
• Öncelikle yeni doğan bebeğinizi evde dahi olsa kalabalık ortamlardan uzak tutun.
• Nezle olan insanlarla ve çocuklarla temas etmeyin. Elini dahi sıksanız virüs bulaşır ve uzun süre elinizde kalır.
• Ellerinizi özellikle bebeğinize dokunmadan önce ve sık sık yıkayın.
• Evinizi düzenli olarak havalandırın.
• Gerekiyorsa mutlaka maske kullanın.
• Mümkünse bebeğinizi öpmeyin, öptürmeyin, siz ya da öpen kişi virüs taşıyor olabilir.
• Koruyucu aşısı bulunmayan RSV hastalığını önlemek amacıyla, prematüre bebekler için antikor içeren iğnelerle koruma sağlanabilir. Prematüre doğmuş veya risk taşıyan bir bebeğiniz varsa doktorunuzdan bu konuda bilgi almalısınız.
kaynak: ntv.com.tr/saglik/rsv-bebekleri-tehdit-ediyor-kar-yagmadi-virusler-tehlike-saciyor,HAHVNxLLvUi1FEgjQ8ZOmw