evet komşuluk yok, keşke olsa. hani en azından bu kadar yalnız olmasa insanlar. aynı çatı altında kaç daire yaşıyor ama ölsek, evde günlerce beklesek ya bu hiç ortada gözükmedi noldu acaba diyecek insan da yok. pandemiden önce de yoktu. insanlar artık birbirleriyle sadece şikayet için muhatap oluyor, bir kısmı onun için bile muhatap olmuyor. çoğu insan çalışıyor zaten insanların bi akşamı var. herkes kendi halinde yani alışmaya bakın.
ben çocukken anneannemin mahallesinde bayağı güzel komşuluk ilişkileri vardı. evlere gitmeler, kısır günleri falan sosyalleşirdi millet birbiriyle. çocuklar mahallede arkadaş, gençler birlikte gezerlerdi. eskiden mahalleden arkadaş diye bir şey vardı
şu an oturduğumuz eve 4 ay önce taşındık. ev sahibi teyze alt katımızda oturuyor. sağolsun bize, evi temizlemeye geldiğimizde kahve yapmış getirmiş. sohbet edip tanıştık biraz. taşındığımız gün de çay getirmişti. teyze iyi hoş ama inanılmaz dedikodu yapıyor. ilk konuşmamızda bütün apartmanı döktü ortaya
e hal böyle olunca tek komşuluk ilişkimiz gördüğümüz yerde merhabalaşmak ve aidat için kapısını çalmak oluyor. en alttakiyle ilk zamanlar merhabalaştık karşılaşınca, bir de alttaki diğer dairede balkonda dede vardı ben de eve geliyordum, iyi günler dedim sadece
keşke eskisi gibi olsa ama samimiyet vardı insanlarda. mesela çok fazla gürültü konusu açılıyor komşularla alakalı ve insanlar birbirlerinden daha tanımadan nefret ediyorlar. halbuki komşular birbirine bu kadar uzak olmasa bu kadar çok gürültü sorunu da olmazdı bence. insanlar uzaklaştıkla bencilleşiyorlar. kapınıza gürültüyüzünden gelen insan sizin sevdiğiniz, tanıdığınız bir komşunuzsa tavrınız, yaklaşımınız da farklı oluyor. en azından insan bi utanıyor, o kişiyi rahatsız etmek istemiyor duygusal bakıyor diye düşünüyorum.