Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği! Aslında kanser diye bir hastalığın olmadığını söyleyen Dr. Serap kırmızı, Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği! olarak nitelendirdi.
Son zamanlarda klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası kanseri tedavi etmek ve önlemek için B17 vitaminin kullanılmasından yana. Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya’da içtikleri Buğday şırası geliyor. Halkı devamlı buğday şırası içen Pakistan`daki Hunzakut Prensliği`nde kanserden ölüme rastlanmıyor. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısının da çekirdeğini yiyorlar.
Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği!
Kanser hastalığına ilişkin bu yazılar, birçok “gizli dünya yönetenlerini” rahatsız ediyor. O kadar ki, örneğin “World Without Cancer”, yani “Kansersiz Dünya” isimli kitap, halen (Türkçe dahil) birçok dile çevrilmedi! Yani şunu bilin ki, KANSER diye bir hastalık yok!
Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği! Başka bir şey değil! Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok! Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler? İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı. Çok sayıda insan öldü ve bazıları da bundan çok büyük para ve gelir elde etti! Sonra ne buldular?
Meğer İskorbüt sadece C vitamin eksikliği. Yani hastalık bile değil. Kanser sanayisi var artık. Kanser den milyar dolarlar kazananlar var. Bu konu çok uzun. Çok derin. Kanser Sanayisinin kökü, ta ikinci dünya savaşına kadar dayanıyor. Ne dolaplar dönüyor. Siz inanmayın. Her gün sadece 15-20 kayısı çekirdeği yemeniz yeterli. Kanser olmuşsanız, önce kanserin ne olduğunu anlamaya çalısın.
KORKMAYIN!
Sakin kemoterapi filan yaptırmayın. Biz bu siteyi bazı “sözde doktorların sayfasına gönderdik, facebook’ ta, 5 dakika bile geçmeden “yorumsuz” olarak sildiler. Bu kitabın Türkçe’ye çevrilmesi için DUA edin. Çok önemli eser bu, tekrar edelim: Günümüzde İskorbüt den ölen var mi artık? Yok. Çaresi biliniyor. Peki KANSER?. SANAYİ haline gelmiş.
Ancak, çaresi çoktan bulundu: VİTAMİN B 17 eksikliği hepsi bu. Buğday çimi ekin. Buğday şırası için. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi.
Türkiye`de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor. Ödemiş`le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ`ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor. Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
BUĞDAY ŞIRASI
Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır. Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir. Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.
Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
– Evet herkes üretebilir.
İsterseniz tarif edelim:
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur.
Üzerine 3 bardak su -klorlu olmamak şartıyla- ilave edilir.
Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir. Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir. 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır. Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği!
– Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
– Evet öyle.
Türkiye`de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var… Pakistan`a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut`ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı. Hanzakut`un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği…
– Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
– Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir. Bağışıklık sistemi konusunda Alman Doktor Issel`in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır..
Çocukluğumun yılları hatırladığım bildiğim kadarıyla 1952 yılları ve evveline rastlar. O yıllarda A
nnem buğday tanelerini, lokum kutularına yada sahan denen tepsilere pamuk içine eker ,çıkan yem yeşil ekini, 10 ya da 15 cm ken keser onu ezer unla karışımına şekerde katar pişirirdi. Adına UHUT denirdi.Tüm hastalıklara ilaçtır diye bizlere yedirilirdi. Yıl 2011 bu gün aynı buğday filizleri kansere ilaç olarak gündemde. Bilime inanan biri olarak doğruluyorum. Deva olsun diyorum. Dr. Serap KIRMIZI
Son zamanlarda klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası kanseri tedavi etmek ve önlemek için B17 vitaminin kullanılmasından yana. Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya’da içtikleri Buğday şırası geliyor. Halkı devamlı buğday şırası içen Pakistan`daki Hunzakut Prensliği`nde kanserden ölüme rastlanmıyor. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısının da çekirdeğini yiyorlar.
Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği!
Kanser hastalığına ilişkin bu yazılar, birçok “gizli dünya yönetenlerini” rahatsız ediyor. O kadar ki, örneğin “World Without Cancer”, yani “Kansersiz Dünya” isimli kitap, halen (Türkçe dahil) birçok dile çevrilmedi! Yani şunu bilin ki, KANSER diye bir hastalık yok!
Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği! Başka bir şey değil! Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok! Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler? İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı. Çok sayıda insan öldü ve bazıları da bundan çok büyük para ve gelir elde etti! Sonra ne buldular?
Meğer İskorbüt sadece C vitamin eksikliği. Yani hastalık bile değil. Kanser sanayisi var artık. Kanser den milyar dolarlar kazananlar var. Bu konu çok uzun. Çok derin. Kanser Sanayisinin kökü, ta ikinci dünya savaşına kadar dayanıyor. Ne dolaplar dönüyor. Siz inanmayın. Her gün sadece 15-20 kayısı çekirdeği yemeniz yeterli. Kanser olmuşsanız, önce kanserin ne olduğunu anlamaya çalısın.
KORKMAYIN!
Sakin kemoterapi filan yaptırmayın. Biz bu siteyi bazı “sözde doktorların sayfasına gönderdik, facebook’ ta, 5 dakika bile geçmeden “yorumsuz” olarak sildiler. Bu kitabın Türkçe’ye çevrilmesi için DUA edin. Çok önemli eser bu, tekrar edelim: Günümüzde İskorbüt den ölen var mi artık? Yok. Çaresi biliniyor. Peki KANSER?. SANAYİ haline gelmiş.
Ancak, çaresi çoktan bulundu: VİTAMİN B 17 eksikliği hepsi bu. Buğday çimi ekin. Buğday şırası için. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi.
Türkiye`de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor. Ödemiş`le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ`ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor. Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
BUĞDAY ŞIRASI
Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır. Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir. Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.
Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
– Evet herkes üretebilir.
İsterseniz tarif edelim:
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur.
Üzerine 3 bardak su -klorlu olmamak şartıyla- ilave edilir.
Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir. Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir. 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır. Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
Kanser sadece vücuttaki B17 eksiliği!
– Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
– Evet öyle.
Türkiye`de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var… Pakistan`a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut`ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı. Hanzakut`un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği…
– Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
– Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir. Bağışıklık sistemi konusunda Alman Doktor Issel`in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır..
Çocukluğumun yılları hatırladığım bildiğim kadarıyla 1952 yılları ve evveline rastlar. O yıllarda A
nnem buğday tanelerini, lokum kutularına yada sahan denen tepsilere pamuk içine eker ,çıkan yem yeşil ekini, 10 ya da 15 cm ken keser onu ezer unla karışımına şekerde katar pişirirdi. Adına UHUT denirdi.Tüm hastalıklara ilaçtır diye bizlere yedirilirdi. Yıl 2011 bu gün aynı buğday filizleri kansere ilaç olarak gündemde. Bilime inanan biri olarak doğruluyorum. Deva olsun diyorum. Dr. Serap KIRMIZI