Kanserde tedavi ve yeniden gebe kalma şansı

OpDr

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
3 Kasım 2020
57
25
42
Toplumda kanser hastalıklarının görülme sıklığının artması, evlenme yaşının ilerlemesi ve iş yaşamı nedeniyle gebe kalmanın ötelenmesi, kadınların yaklaşık yüzde 10’unda kanserle çocuk isteğini karşı karşıya getirebilir. Çocuk sahibi olmayan kadınlarda, kanser erken evrede yakalanmışsa, hastalığın türüne göre hormonal veya cerrahi tedaviyle sadece kanserli bölge çıkarılarak üreme yeteneği korunabilir. Bazı vakalarda çocuk sahibi olduktan sonra eğer gerekiyorsa cerrahi tedavi tamamlanabilir. Üreme koruyucu cerrahiler ve yapılan uygulamalar şu şekilde özetlenebilir:

Rahim ağzı kanseri: Bu hastalıkta üreme koruyucu cerrahi, Dünya da 20 yılı aşkın süredir yapılmaktadır. Tedavi sonrası elde edilen sonuçların, gebelik açısından bakıldığında yüz güldürücü olduğu görülür. Erken evre rahim ağzı kanserinde sadece kanserli rahim ağzı bölgesi çıkarılır ve rahim ile vajina birleştirilir.

Rahim kanserleri: Bu kanser türünde hastaların yüzde 20’si 45, yüzde 5’i de 40 yaşın altında olur. Dolayısıyla rahim kanseri tanısı alan ve çocuk isteği olan hasta sayısı bir hayli fazladır. Eğer hastalık erken evredeyse yani rahim iç duvarı dışına yayılmamışsa ve hücre tipi çok kötü̈ değilse ilaçla tedavi edilip, kanser geriletildikten sonra hastanın gebe kalması sağlanabilir. Bu durumda progesteron tedavisiyle yaklaşık yüzde 70 oranında başarı elde edilir.

Yumurtalık kanserleri: Yumurtalık kanserlerinin tedavisinde üremenin korunması, son yıllarda gittikçe artan sıklıkta uygulanır. Özellikle erken yaşta görülen hücreli yumurtalık kanserlerinde sadece kanserli doku veya kanserli yumurtalık çıkarılıp, rahim ve karşı yumurtalık korunarak gebe kalmak mümkün hale getirilir.

Kanserde kısırlığa karşı hangi yöntemleri uygulanıyor?

Kısırlıktan koruma yöntemi hastanın evli olup olmadığına göre değişmektedir. Hasta bekar ise yumurta veya yumurtalık dokusunu dondurma tercih edilir. Yumurta dondurmada, kemoterapi öncesi (yaklaşık 15 gün öncesinden) yumurtalıklar ilaçla uyarılarak büyütülüp toplanmakta, döllenmeden önce dondurulmaktadır. Yumurtalık dokusu dondurulması; ilaç tedavisi için zamanı olmayan hastalarda, daha çok çocuklarda tercih edilmektedir. Laparaskopi yöntemiyle yumurta dokusunun bir kısmı alınarak saklanmaktadır.

Hasta evli ise hangi yöntem uygulanır?

İlk olarak embriyo dondurma tercih edilir. Embriyo dondurmada hızlı dondurma (vitrifikasyon) yöntemi ile embriyolar -196 derecede saklanır. Çözüldükten sonra ise yüksek oranda canlılığını devam ettirmektedir. Dondurma tekniklerinde gelişmeler ile gebelik elde etme başarı oranı taze uygulamalar ile benzerdir; yaklaşık 55-60 oranındadır.

Dondurma işlemi nasıl yapılıyor?

Yumurta dondurma işleminin başlangıcı; tüp bebek tedavi protokolü gibidir. Öncelikle yumurtaların uygun şekilde büyütülmesi veya doğal sikluslarda yumurta takibi, sonrasında da yumurtaların toplanarak saklanması işlemi gerçekleştirilir. Elde edilen yumurtalar çeşitli dondurma teknikleri ile dondurularak saklanır. Özellikle son yıllarda hızlı dondurma (vitrifikasyon) ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

GEBELİK İÇİN İZİN VERİLİR

Kanser tedavisi sonrası ne zaman gebe kalınabileceği veya tedaviye başlanabileceği kanser türüne, evresine ve ilaç süresine göre değişmektedir. Yeterli ilaç dozu sağlandıktan sonra kanser taramalarında röntgen, MR ve kan testlerinde kanser belirtisi yoksa gebelik için izin verilir. Sağlık Bakanlığı’nın üremeye yardımcı teknikler yönetmeliğine göre; embriyo ve yumurta saklama süresi beş yıl olarak belirlenmiş ve sadece bazı özel durumlarda uzatılma şartı konmuştur.


KEMOTERAPİ İLAÇLARI ERKEN YUMURTA YETMEZLİĞİNE YOL AÇAR

  • Dünyada yapılan birçok çalışma ile dondurulmuş yumurtalarla ve yumurtalık dokusunun vücudun farklı bölgelerine konmasıyla gebelikler ve canlı doğumlar bildirilmektedir.
  • Gün geçtikçe gelişen teknoloji ve kanser tedavilerindeki ilerlemelerle, hayatta kalma oranlarının artması
  • Kullanılan kemoterapi ve radyoterapi, kadınlarda yumurtalık fonksiyonlarını etkileyerek, erken yumurta yetmezliği dediğimiz erken menopoza yol açmaktadır.
  • Bu sebeple onkologların tedavi öncesi, hastalarının ileriki dönemde çocuk arzusunu da dikkate almaları önemlidir.
  • Hastaların; tüp bebek uzmanları, radyasyon ve medikal onkologlar tarafından değerlendirilip kısırlık koruyucu yöntemler hakkında bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
  • Hastanın psikolojisi ve düşünceleri de önemsenerek bir tedavi protokolü oluşturulmalıdır.

REGLİN DÜZENE GİRMESİ GEBELİK ANLAMINA GELMEZ


Evli çiftler tüp bebek tedavisi ile embriyo dondurma işlemi yaptırabiliyorlar. Embriyo transferi yapıldıktan sonra kalan dondurulmaya uygun embriyo mevcutsa, çiftlerin de izniyle alınarak dondurulma yapılabilmektedir. Yumurta dondurma işlemi eskiden sadece kanser hastalarında uygulanıyordu. Ancak 2014 yılının son aylarında Sağlık Bakanlığı tarafından tüp bebek yönetmeliğinde yapılan değişiklikle erken yaşlarda yumurtalık rezervi azalmış veya erken menopoza girme riski olan kadınların da bu durumunu kanıtlaması şartı ile yumurtalarının dondurulmasına izin verildi.

Kemoterapi sonrası adetler en az 6-12 ay gibi değişen sürede geri dönebilmektedir. Adetlerin düzelmesi her zaman gebelik elde edilebileceği anlamına gelmiyor. Yumurtalık fonksiyonlarının tedaviden etkilenip etkilenmediğini anlamak için, adetin üçüncü gününde FSH, E2 (östradiol) ve AMH (antimüllerian hormon) testlerinin yapılması gerekir.