günlük ne garip bir gece...
eski sevgilim, beni terk eden eski sevgilim msnde şuan...(geçen yıl şubat ayında ilişkimiz bitmişti.)
ilişkinin başlangıcı gibi bitişi de hızlı oldu.
güzel günlerdi hatırladığım kadarıyla. sarışın ela gözlü çok yakışıklı bir erkekti, ama zengin piçi diye tabir edilenlerden...kızlarla oynayıp bırakan bir tip...
saçma ama bana baya kapıldı o dönem...güzel bir ilişkinin içindeyiz, ben de mutluydum...
mutluyuz.
her yere beraber gidiyoruz, o dönem araba kullanmayı henüz bilmiyorum, beni o alıyor okula bırakıyor,okuldan o alıyor, geziyoruz.
dışarıdan peri masalı gibi gözüken bir hayatım var, dünya yakışıklısı bir erkek benim çevremde dört dönüyor.
annem de mutlu, beni sonuna kadar koruyan, saygın bir aileye sahip bir damat buldu...
mutluyuz.
ilişki sürüyor... mutlu sürüyor, heyecanından bir şey yitirmiyor hiç...
annesi mesela beni çok seviyor,yüzyüze tanışmamış olmamıza rağmen telefondaki görüşmelerimizde bile samimiyetimiz üst düzeyde.
derslerini düzeltiyor sayemde, mezun olayım bir an önce evlenelim diyor, o amaçla yükleniyor okula...
bir doğum gününe gidiyoruz bir gün...arkadaşının doğum günü, süper bir elbise alıyorum, uzun çizme ile giyiyorum. gecenin en güzel kızıyım.
ve yanımdaki erkeğin kulağına, "buradaki en şanslı kız benim biliyor musun?" diye fısıldayacak kadar da mutlu hissediyorum o an kendimi...
ilişki ilerliyor.. mutluyuz... çevremizdeki herkes öğreniyor bizi...
sevgililer günü partisi var,oraya davet ediyor beni... çok güzel olmalıyım...
onun arkadaşlarının sahne aldığı bir bara gideceğiz, rock bar'a...
kabul ediyorum daveti, iki gün sonra sevgililer günü ve ben huzurlu uyuyorum o an için huzurlu gözüken o gecede.
sabah uyanıyorum...
miskin miskin yatakta dönüyorum, ne giysem onu planlıyorum...rock bar'a ne giyinilir? siyah giymeliyim, zincir falan taksam mı? gibi düşünceler geçiyor kafamdan...
karar veriyorum ,o gece saçım fönlü olacak, siyah bir bluz ve siyah pantolon bir de siyah sivri topuk çizme giyeceğim... fiziğim de fena değil o dönem.çok güzel olacak o gece diye geçiriyorum içimden.
o hevesle dönüyorum yatağın solunda duran komodindeki cep telefonuma uzanıyorum.telefonda 6 cevapsız arama var bir de mesaj.
cevapsızların hepsi özel numaradan...
mesajı açıyorum,
erkek arkadaşımdan...
gülümsüyorum.
mesajda yazanları okuyuncaya kadar gülümsüyorum:
"princess, bugün nesrini başkasıyla gördüm, anladım ki hala kaldıramıyorum.seninle ilişkimizi şu dakikada bitiriyorum,hepimiz için en iyisi bu. kendine iyi bak."
mesaj bu.. nesrin de eski sevgilisi. benden çok çok önce ayrıldığı kişi.
bu mesaja cevap atmıyorum.
atmıyorum yani ne yazılır, "tmm cnm öptm bye" mı? yazmalı bilemiyorum... yazmıyorum işte cevap.
günler geçiyor, aylar geçiyor...
benimle görüşmeye çalışıyor bazen ama kaçak dövüşüyor bir yıldır hep...
ve son adım bugün geliyor evet...o bu gece bana çıkma teklif ediyor.(çıkma teklifi lafı her ne kadar çocukça olsa da) aynen böyle dedi.
"yeter artık soruyorum princess benimle çıkar mısın?"
gülümsedim, teşekkür ettim falan...
ben biriyle çıkmayı düşünmüyorum dedim, ilişki yaşayacak psikolojide değilim, kesinlikle seninle alakası yok gibi şeyler saçmaladım, kırmamak için yoğun çaba harcadım...
sonra düşündüm , eskiden olsa neler hayal etmiştim bugün için...bir sürü sahne geçmişti kafamdan...reddedecektim onu, o beni ikna etmek için uğraşacaktı, ellerinde çiçekler kapıma gelecekti, gözlerim dolacaktı kabul edecektim falan...
ya da "nesrin beni zorladı" diyecekti... "ben aslında hep seni sevdim" diyecekti..
affedecektim ısrarlara dayanamayıp.. mutlu mutlu yaşayacaktık...
hatta "bir gün barışacağımızı biliyordum" bile diyecektim ona...yalan oldu.
zaman değişti iki sene geçti,
ben değiştim,iki sene geçti.
o aynı kaldı.
ben ona bir şans veremezdim...
"çok şey kaybediyorsun bunu bil,çok pişman olacaksın",dedi...
"ben daha önce çok şey kaybettim zaten, bana komaz artık." dedim.
bana koymadı...