uzun zaman oldu sana yazmayali...
yani uzun zaman olmus icimi dökmeyeli, kendime nasilsin diye sormayali...
nasilsim peki?
iyiyim aslinda kalbimi kiran bir kac ayrinti disinda iyiyim gibi...
herseyin ama herseyin gecici, anlik oldugunu anladim...
artik hic kimse icin o asla yapmaz demiyorum güvendigim kim varsa yaniltti beni en kötü sekilde...
peki ben napiyorum her zamanki gibi susuyorum... susarak kime iyilik yaptigimi bilmiyorum?
zaten artik fazla bir sey bildigimi sanmiyorum....
tek bildigim mecburiyetler icinde boguldugum...
bititmek zorunda oldugum bir okul, hergün sahabin köründe hayir ya hayir diyerek gittigim bir is, kabullenmek zorunda oldugum gercekler ve olumsuz her ne varsa iste...
icimi isitan yarina umutla bakmami saglayan sevdigim insan var sadece...
gerisi mecburiyet gerisi yalan gerisi bilinmezlik iste...
offf günnük kalkip okula gitmem gerekiyor ama ben hala oturuyorum bu gidisle gitmeyecegim heralde...
günnük laalenin tekrar aramiza dönmesine cok sevindim...
üzülmesin artik, bütün güzellikler onu bulsun...
fazla sohbetimiz olmasada benim icin yeri ayri olan üyelerdendir...
dün aksam yazdim bunu....
eger terk edecesen birgün beni söyle ilk önce ben terk edeyim bedenimi,
ben gideyim en irak sürgünlere,
ben vazgeceyim en istenilmis hayallerden,
ben vurayim en ücra kösesinden yüregimi,
ben ögreteyim sonsuzlugun bilinmezligine giden yolunu,
ben göstereyim mutluluga nisan alip her seferinde hüsrana denk getirmeyi,
ben yasarim islemini yitirmis bir hayati,
sen git gideceksen, kal demem,
gittiginde gel demem, ah etmem,
hic bir seyle avunup,
hic bir seye umut etmem,
gidisini sebebim bilmem,
arkandan tek bir damla gözyasi dökmem,
kendimi kandirip baska bir yüregi sevmem,
sen git gideceksen,
onca sevda haykirisini, adini, adinla siralanan her anlami aklima getirmem....