Günlügüm,
karmasik duygularla gecen bi gün gecirdim... arkadasimin dogumgünü partisine davetliydim, onu en son mezuniyet günü görmüstüm, tekrar gördügüme cok sevindim...
Hemsirelik sinavlari icin her gün saatlerce bi kac arkadasla onun bahcesindeki kulubede bulusup beraber ders calisirdik...
bugün partisini yine o kulubede yapti... icim acidi... neden mi? 5 ay önce o kulubede otururken ki duygularim geldi aklima...
o vardi hayatimda, kavusmamiza sadece bi kac hafta kalmisti, trye ucacaktim ve o deli gibi sevdigim adamla nisanlanacaktim... sinav stresi bi yandan, bu tarifsiz mutluluk ve sevinc bi yandan...
O günler geldi aklima, vay be özlem nerden nereye dedim kendi kendime... 1 ayda hayatim alt üst oldu... sadece 1 ay...
Ömürlük Sevdam dedigim adam sadece 1 ay icinde sildi gecti herseyi...
Birakti, kahretti, acitti, aglatti, caresizligin ve umutsuzlugun ortasina terketti.
Ne hayallerimiz, ne yeminlerimiz vardi be günlügüm,
ne umdum ne buldum...
Terk edilmenin acisi hic gecmez mi? Hic bitmez mi bu kahrolasi bosluk, dolmaz mi ?
Ben onu cok sevmisin, hergün bunu tekrar tekrar anliyorum...
Onu hatirlatan birsey gördügümde icim acidiginda, mutlu bi cift gördügümde icim ciz edince, "Ask" kelimesinin artik benim icin hicbirsey ifade etmedigini anlayinca...
Hersey gecer, gider... alisilir bu duygulara... ama yeri dolmaz iste...
Kimseyi sevemem onun gibi, kimsede sevemez onun gibi,
üzerime titremez, özlemez, beni kahkalarla güldüremez...
Sesini duydugumda dünyayi unuturdum, simdi sesinin tonunu bile unuttum,
yavas yavas yüzüde siliniyor hafizamdan, ama yasattiklarinin acisi ilk günki gibi duruyor yüregimde... her gün batiyor, tekrar tekrar kaniyor... ben unutmak istedikce, izin vermiyor hatiralar buna, inatla onu unutmamam icin cikiyorlar sakladigim köselerden...
Hala seviyorum diyemiyorum, cünkü bilmiyorum... ama o günleri cok özlüyorum, bu en büyük gercek...
Hic gitmeyenim olacakti, söz vermisti... ama sözünü tutmadi...
ama bu deli kiz sözünü tutuyor be vefasiz sevdam... Hala unutamadi bak seni...