- 12 Mart 2008
- 2.707
- 46
- 688
KADINLAR-KADINCIKLAR :) :)
- Pazardan süt alıp yoğurt yapmıyorsan, o marketlerden aldığın katkısının ne olduğu belli olmayan, yoğurt kılığındaki ürünü yiyeceksin. Sevgili tembelciğim!
- ''Memelerim sarkacak!'' diye çocuğunu emzirmezsen o çocuk hayat mücadelesine
zaten yenik başlayacak, Ajda Pekkan akıllım.
- 'Salça yap' demiyorum ama memleketinde elleri öpülesi kadınlarımızın
yaptığı salçalardan satın almıyorsan, kanserojen ihtiva eden katkılı salçaları hem
yiyecek hem de yedireceksin mutfak güzeli(!)
- 'Erişte yap' demiyorum ama en azından marketten makarna alacağına köy
pazarından erişte satın al be kadın(!).Erişte ne mi? Annene sor, kayınvalidene
sor, mahallendeki yaşlı ebe'ye sor. Sorgusuzum
- Pazardan kese yoğurdu alıp, ayran yapmışlığın yok, bir dene daha önce ayran
diye içtiklerinin ne olduğunu gör bari meraksızım,
- Dört tane biberi,üç tane salatalığı hazır sirkeye koyup turşu yapmak
zahmetine katlanmıyorsan önüne konan o hazır ne olduğu belli olmayan
turşuları zıkkımlanacaksın, içinde koruyucu olduğu için miden ağrıyacak, sen
de adamın başını ağrıtacaksın geçimsizim,
- Yaz aylarında 5-10 kğ biber alıp kurutup sofralık biber yapmazsan Avrupa
kapılarından dönen alfoksinli kiremit tozlu ve boya katkılı toz biberleri
ziftleneceksin tembel uyuşuğum,
- Yaz günleri pazardan alacağın domates taze fasulye, bamya,
börülce,vb. organik yiyecekleri hazırlayıp dondurucunda kışa
hazırlamazsan, marketten ürünün korunması adına içine ne konduğunu bilmediğin
renkli kutulardaki lastik tadındaki sebzeleri yiyeceksin hazırcım,
- Limon şeker ve suyu karıştırıp limonata yapmıyorsan kolon kanseri yaptığı
kesinleşen mısır şekeriyle hazırlanan boyalı suları içeceksin, 'Dondurmam
Kaymak' filmindeki yurdum dondurmacısı yalan mı söylüyor? Gıda boyası, şeker
su karışımı.. Afiyet olsun beslenme özürlüm,
- Mahalle kasabından kıyma alıp güzelim Türk köftesini yapmazsan
-utanmadan-bir soğan halkasının reklamını yapan, küçük çocukları suni oyun
bahçesinde 'dondurma' diye sattığı kremayla kandıran 'büyük şeytan'
Amerika'nın o aptal yağ deposu hamburgerlerini yiyeceksin, ondan sonra da
'kilo aldım, damar sertliği yaşıyorum, halsizim, şekerim yükseldi' diye beyaz
önlüklülere koşacaksın.
Onlarda seni daha değişik zehirlerle(!) tedavi etmeye çalışacaklar. Bu
seferde böbreklerin karaciğerin miden zarar görecek, ondan sonra da ''Bunlar
neden benim başıma geliyor?'' diye zırıl zırıl ağlayacaksın. Düşüncesizim!
- Gerçek balımız yerine salt ucuz diye Çinden gelen bal yedirirsen çocuğuna
o çocuk hem fiziksel hem ruhsal olarak eksik gelişir daha doğrusu
gelişmez, gözleri bile çekik olur yahu. Ucuzcu meraklım!
- 'Bizim zamanımızda' diye başlayan ak elli, bal dilli, nur yüzlü büyüklerin
sözünü kesip ''Geçti sizin zamanınız, şimdi herşeyin hazırı ve kolayı var
dersen! ''hazır ve kolayın sana hazırladığı sonuçlara katlanırsın. Çok
bilmişim!
- Sabahları zeytinli peynirli, ballı, yumurtalı, kahvaltı yerine kedi
çanağında süt ile karıştırdığın Amerikan mısır gevreği mama ile kendini
kandırmaya devam edersen hastalık için çok beklemeyeceksin tembel tenekem,
- Un yumurta şekeri karıştırıp bir kek dökmezsin, çocuğunun eline cips ve
şekerleme verirsin ondan sonra 'bu çocuk obez oldu!' diye doktora
götürürsün. Doktor çocuğuna ne yapacak sanıyorsun? Tıp özürlüm!
- Uykundan feragat edip, okula giden ufacık çocuğuna kahvaltı yaptırmayıp
beslenme çantasına tost yapıp, meyva suyu ya da süt koymazsan, vicdanını
rahatlatmak için verdiğin para ile çocuğun sabahın erken saatinde o soğuk
havada cola ile soğuk sandviç yediğini bilmiyor musun? Adı 'anne' olan
kadıncık!
- Babanın annenin gençliklerinde bir günde yürüdükleri mesafeyi sen bir ayda
yürümüyorsan -utanmadan- deniz kenarında bile arabayla geziyorsan,
bakkal'a gitmek yerine telefonla sipariş veriyorsan ''Kollestrolüm var, belim
kalınlaştı, gıdığım sarktı, damarlarım elektrik kablosu gibi
sertleşti, karaciğerim yağlandı'' diye ağlamayacaksın. Hareket özürlüm!
- Artık 'altın günlerinizi' bile pastanelerde yapıyorsunuz, pastanenin bol
yağlı, kremalı güzel görüntülü ama doğal olmayan hazır şerbetler ve ne idiğü
belirsiz yağlar kullanılarak hazırlanmış ürünlerini renkli ve de gazlı
sıvılarla birlikte tüketiyorsun, üzerine-günah çıkarmak için de- çay'ı
şekersiz içiyorsun. Kısır bile bu yediklerinden çok daha tabii ve
zararsızdır. Sosyete özentilim!
- ''Tembel Avrat'' reyonundan ayıklanmış yıkanmış sebze almanı kabul ettim
de, kuru soğanın küp şeklinde doğranmış ve dondurucuda korunanını satın
almanı nasıl anlayayım be kadın(!)...
- Gösteriş yapacağım diye lüks mekanlarda sevmediğin ve doymadığın halde en pahalı yemek olan suşi yiyip, eve dönerken etrafını kolaçan ettikten sonra
kaldırımdaki kokoreççiden ya da köfteciden ekmek arası yiyen ya da diğer
tezgâhdaki nohutlu pilava saldıran sen de
ğil misin? Yalancı sosyetem.
Şahin Erkenez-Marmaris
- Pazardan süt alıp yoğurt yapmıyorsan, o marketlerden aldığın katkısının ne olduğu belli olmayan, yoğurt kılığındaki ürünü yiyeceksin. Sevgili tembelciğim!
- ''Memelerim sarkacak!'' diye çocuğunu emzirmezsen o çocuk hayat mücadelesine
zaten yenik başlayacak, Ajda Pekkan akıllım.
- 'Salça yap' demiyorum ama memleketinde elleri öpülesi kadınlarımızın
yaptığı salçalardan satın almıyorsan, kanserojen ihtiva eden katkılı salçaları hem
yiyecek hem de yedireceksin mutfak güzeli(!)
- 'Erişte yap' demiyorum ama en azından marketten makarna alacağına köy
pazarından erişte satın al be kadın(!).Erişte ne mi? Annene sor, kayınvalidene
sor, mahallendeki yaşlı ebe'ye sor. Sorgusuzum
- Pazardan kese yoğurdu alıp, ayran yapmışlığın yok, bir dene daha önce ayran
diye içtiklerinin ne olduğunu gör bari meraksızım,
- Dört tane biberi,üç tane salatalığı hazır sirkeye koyup turşu yapmak
zahmetine katlanmıyorsan önüne konan o hazır ne olduğu belli olmayan
turşuları zıkkımlanacaksın, içinde koruyucu olduğu için miden ağrıyacak, sen
de adamın başını ağrıtacaksın geçimsizim,
- Yaz aylarında 5-10 kğ biber alıp kurutup sofralık biber yapmazsan Avrupa
kapılarından dönen alfoksinli kiremit tozlu ve boya katkılı toz biberleri
ziftleneceksin tembel uyuşuğum,
- Yaz günleri pazardan alacağın domates taze fasulye, bamya,
börülce,vb. organik yiyecekleri hazırlayıp dondurucunda kışa
hazırlamazsan, marketten ürünün korunması adına içine ne konduğunu bilmediğin
renkli kutulardaki lastik tadındaki sebzeleri yiyeceksin hazırcım,
- Limon şeker ve suyu karıştırıp limonata yapmıyorsan kolon kanseri yaptığı
kesinleşen mısır şekeriyle hazırlanan boyalı suları içeceksin, 'Dondurmam
Kaymak' filmindeki yurdum dondurmacısı yalan mı söylüyor? Gıda boyası, şeker
su karışımı.. Afiyet olsun beslenme özürlüm,
- Mahalle kasabından kıyma alıp güzelim Türk köftesini yapmazsan
-utanmadan-bir soğan halkasının reklamını yapan, küçük çocukları suni oyun
bahçesinde 'dondurma' diye sattığı kremayla kandıran 'büyük şeytan'
Amerika'nın o aptal yağ deposu hamburgerlerini yiyeceksin, ondan sonra da
'kilo aldım, damar sertliği yaşıyorum, halsizim, şekerim yükseldi' diye beyaz
önlüklülere koşacaksın.
Onlarda seni daha değişik zehirlerle(!) tedavi etmeye çalışacaklar. Bu
seferde böbreklerin karaciğerin miden zarar görecek, ondan sonra da ''Bunlar
neden benim başıma geliyor?'' diye zırıl zırıl ağlayacaksın. Düşüncesizim!
- Gerçek balımız yerine salt ucuz diye Çinden gelen bal yedirirsen çocuğuna
o çocuk hem fiziksel hem ruhsal olarak eksik gelişir daha doğrusu
gelişmez, gözleri bile çekik olur yahu. Ucuzcu meraklım!
- 'Bizim zamanımızda' diye başlayan ak elli, bal dilli, nur yüzlü büyüklerin
sözünü kesip ''Geçti sizin zamanınız, şimdi herşeyin hazırı ve kolayı var
dersen! ''hazır ve kolayın sana hazırladığı sonuçlara katlanırsın. Çok
bilmişim!
- Sabahları zeytinli peynirli, ballı, yumurtalı, kahvaltı yerine kedi
çanağında süt ile karıştırdığın Amerikan mısır gevreği mama ile kendini
kandırmaya devam edersen hastalık için çok beklemeyeceksin tembel tenekem,
- Un yumurta şekeri karıştırıp bir kek dökmezsin, çocuğunun eline cips ve
şekerleme verirsin ondan sonra 'bu çocuk obez oldu!' diye doktora
götürürsün. Doktor çocuğuna ne yapacak sanıyorsun? Tıp özürlüm!
- Uykundan feragat edip, okula giden ufacık çocuğuna kahvaltı yaptırmayıp
beslenme çantasına tost yapıp, meyva suyu ya da süt koymazsan, vicdanını
rahatlatmak için verdiğin para ile çocuğun sabahın erken saatinde o soğuk
havada cola ile soğuk sandviç yediğini bilmiyor musun? Adı 'anne' olan
kadıncık!
- Babanın annenin gençliklerinde bir günde yürüdükleri mesafeyi sen bir ayda
yürümüyorsan -utanmadan- deniz kenarında bile arabayla geziyorsan,
bakkal'a gitmek yerine telefonla sipariş veriyorsan ''Kollestrolüm var, belim
kalınlaştı, gıdığım sarktı, damarlarım elektrik kablosu gibi
sertleşti, karaciğerim yağlandı'' diye ağlamayacaksın. Hareket özürlüm!
- Artık 'altın günlerinizi' bile pastanelerde yapıyorsunuz, pastanenin bol
yağlı, kremalı güzel görüntülü ama doğal olmayan hazır şerbetler ve ne idiğü
belirsiz yağlar kullanılarak hazırlanmış ürünlerini renkli ve de gazlı
sıvılarla birlikte tüketiyorsun, üzerine-günah çıkarmak için de- çay'ı
şekersiz içiyorsun. Kısır bile bu yediklerinden çok daha tabii ve
zararsızdır. Sosyete özentilim!
- ''Tembel Avrat'' reyonundan ayıklanmış yıkanmış sebze almanı kabul ettim
de, kuru soğanın küp şeklinde doğranmış ve dondurucuda korunanını satın
almanı nasıl anlayayım be kadın(!)...
- Gösteriş yapacağım diye lüks mekanlarda sevmediğin ve doymadığın halde en pahalı yemek olan suşi yiyip, eve dönerken etrafını kolaçan ettikten sonra
kaldırımdaki kokoreççiden ya da köfteciden ekmek arası yiyen ya da diğer
tezgâhdaki nohutlu pilava saldıran sen de
ğil misin? Yalancı sosyetem.
Şahin Erkenez-Marmaris