- 7 Ocak 2016
- 10.305
- 49.646
- 598
- Konu Sahibi Kollektifbilinc
-
- #161
Çok rica ediyorum sadece itiraz etmek için yorum yapmayın ya da benim yorumumu alıntılamayın. Uzun uzun aklımdan cevap geçiyor ama ciddi bir yorgunluk içindeyim.
Özetlemeye çalışacağım;
Hepimiz az çok iyi ve kötü öğretmen arasındaki farkı biliriz. Kendisinden başka kimseyi konuşturmayan, konuşmaya çalışanları yok sayan, cevap vermeye dahi tenezzül etmeyen bir öğretmen elimizde var peki aynı öğretmen velisine bunu yaptığı çocuğa ne derece birey muamelesi yapıyordur, dinliyordur ya da değer veriyordur? 30 yaşındakine bunu yapan 6 yasindakini ip gibi siraya dizer zira. Çok şükür iyi öğretmenlerimiz var ve mukayese edebiliyoruz.
Diğer konu da rahatlık için bu mesleği seçmeseydi demiştim. Hakkım yokmuş. Hanımefendi muhasebeci niye oldu ya da avukuat niye oldu olmasaydı demedim. Öğretmen bu bahsedilen kişi. Minicik bedenlerdeki bomboş tertemiz akılları dolduracak, geleceğimizi, çocuğumu yetiştirecek tabii ki de hakkım var.
Öğretmenlik birçok öğretmenimizin de dediği gibi kolay görünen ama zor bir meslek. Zorunlu mesai en fazla 30 saat olsa da bir de gönül mesaisi yapıyor mesleğini seven, (tekrar yazıyorum ) iyi olan öğretmenlerimiz. Mesela babası yok diye öğrencisini eşiyle sinemaya götürüyor ya da parası yok diye maaşından harçlık veriyor, fotokopi çok pahalı tutmasın diye cebinden yazıcı alıp öğrencilerden sadece kağıt parası topluyor, her akşam sadece kitabi işleyip gecebilecekken fotokopileri hazırliyor, sorun yaşayan çocukların aileleri iletişim kurup iş birliği yapıyor.
Bunları aklıma geldi de yazmadım gerçekten gördüğümden yazdım, lütfen bu iyi ogretmenlerimizle her öğretmen oldum diyeni aynı kefeye koymayın. Öğretmenlik iş kurallarının vicdan ve sevgi ile oluşturulduğu bir meslek iş tanımında yazmaması birşey degistirmez
ben de son kez yazıyorum. bir daha yazmayacağım çünkü. sadece size itiraz etmek icin yazi yazacak kadar bos vaktim yok inanin. bunda bile onyargilisiniz. bir konu acilmis kendi bakis acimla yorum yapiyorum sadece..öğretmenlerin mesaileri dışında fazla mesaisi yapmammasi onların kötü olduğunu göstermez, gönül mesaisi dediginiz şeyi siz memnun kalin diye hiçbirisi yapmak zorunda değil. buna göre iyi kötü değerlendirmesi yapmanız da doğru degil..ha ben bunu doğru bulmasam da siz iyi ya da kötü diye bilirsiniz yoruma açık bu ama yine tekrar ediyorum kimsenin meslegini neden sectigini sorgulamaya hakkiniz yok. isteyen istedigini secer..zaten bizim ulkemizde fedakarliklar gorundugu uzere bir sure sonra mecburiyete donuyor..ayrica madem benim cevap hakkim yok siz de cevap yazmazsaniz sevinirim. iyi forumlar...Çok rica ediyorum sadece itiraz etmek için yorum yapmayın ya da benim yorumumu alıntılamayın. Uzun uzun aklımdan cevap geçiyor ama ciddi bir yorgunluk içindeyim.
Özetlemeye çalışacağım;
Hepimiz az çok iyi ve kötü öğretmen arasındaki farkı biliriz. Kendisinden başka kimseyi konuşturmayan, konuşmaya çalışanları yok sayan, cevap vermeye dahi tenezzül etmeyen bir öğretmen elimizde var peki aynı öğretmen velisine bunu yaptığı çocuğa ne derece birey muamelesi yapıyordur, dinliyordur ya da değer veriyordur? 30 yaşındakine bunu yapan 6 yasindakini ip gibi siraya dizer zira. Çok şükür iyi öğretmenlerimiz var ve mukayese edebiliyoruz.
Diğer konu da rahatlık için bu mesleği seçmeseydi demiştim. Hakkım yokmuş. Hanımefendi muhasebeci niye oldu ya da avukuat niye oldu olmasaydı demedim. Öğretmen bu bahsedilen kişi. Minicik bedenlerdeki bomboş tertemiz akılları dolduracak, geleceğimizi, çocuğumu yetiştirecek tabii ki de hakkım var.
Öğretmenlik birçok öğretmenimizin de dediği gibi kolay görünen ama zor bir meslek. Zorunlu mesai en fazla 30 saat olsa da bir de gönül mesaisi yapıyor mesleğini seven, (tekrar yazıyorum ) iyi olan öğretmenlerimiz. Mesela babası yok diye öğrencisini eşiyle sinemaya götürüyor ya da parası yok diye maaşından harçlık veriyor, fotokopi çok pahalı tutmasın diye cebinden yazıcı alıp öğrencilerden sadece kağıt parası topluyor, her akşam sadece kitabi işleyip gecebilecekken fotokopileri hazırliyor, sorun yaşayan çocukların aileleri iletişim kurup iş birliği yapıyor.
Bunları aklıma geldi de yazmadım gerçekten gördüğümden yazdım, lütfen bu iyi ogretmenlerimizle her öğretmen oldum diyeni aynı kefeye koymayın. Öğretmenlik iş kurallarının vicdan ve sevgi ile oluşturulduğu bir meslek iş tanımında yazmaması birşey degistirmez
siz ogretmenlerin yattığını nerde gördünüz tam olarak ? ve bu mesleği onun için sectigi yargısına nasıl vardiniz? Öğretmenlik yapmak zorunda değil diyecek kadar ne yaşadınız öğretmenlerle ?
Gönül mesaisi nedir hanimefendi.Velileri memnun etmek anlamina mi geliyor zira bu konuda çocuğumu ipe dizdi veya sinemaya goturmedi tarzi bir sorun yok sadece neden devamsizlik veya odev gibi mesajlarima ogretmen mesaisi disinda cevap vermiyor varÇok rica ediyorum sadece itiraz etmek için yorum yapmayın ya da benim yorumumu alıntılamayın. Uzun uzun aklımdan cevap geçiyor ama ciddi bir yorgunluk içindeyim.
Özetlemeye çalışacağım;
Hepimiz az çok iyi ve kötü öğretmen arasındaki farkı biliriz. Kendisinden başka kimseyi konuşturmayan, konuşmaya çalışanları yok sayan, cevap vermeye dahi tenezzül etmeyen bir öğretmen elimizde var peki aynı öğretmen velisine bunu yaptığı çocuğa ne derece birey muamelesi yapıyordur, dinliyordur ya da değer veriyordur? 30 yaşındakine bunu yapan 6 yasindakini ip gibi siraya dizer zira. Çok şükür iyi öğretmenlerimiz var ve mukayese edebiliyoruz.
Diğer konu da rahatlık için bu mesleği seçmeseydi demiştim. Hakkım yokmuş. Hanımefendi muhasebeci niye oldu ya da avukuat niye oldu olmasaydı demedim. Öğretmen bu bahsedilen kişi. Minicik bedenlerdeki bomboş tertemiz akılları dolduracak, geleceğimizi, çocuğumu yetiştirecek tabii ki de hakkım var.
Öğretmenlik birçok öğretmenimizin de dediği gibi kolay görünen ama zor bir meslek. Zorunlu mesai en fazla 30 saat olsa da bir de gönül mesaisi yapıyor mesleğini seven, (tekrar yazıyorum ) iyi olan öğretmenlerimiz. Mesela babası yok diye öğrencisini eşiyle sinemaya götürüyor ya da parası yok diye maaşından harçlık veriyor, fotokopi çok pahalı tutmasın diye cebinden yazıcı alıp öğrencilerden sadece kağıt parası topluyor, her akşam sadece kitabi işleyip gecebilecekken fotokopileri hazırliyor, sorun yaşayan çocukların aileleri iletişim kurup iş birliği yapıyor.
Bunları aklıma geldi de yazmadım gerçekten gördüğümden yazdım, lütfen bu iyi ogretmenlerimizle her öğretmen oldum diyeni aynı kefeye koymayın. Öğretmenlik iş kurallarının vicdan ve sevgi ile oluşturulduğu bir meslek iş tanımında yazmaması birşey degistirmez
bir öğretmen hakkında da buraya konu açmakta artik bilemiyorum ...Çok saygısızca ve dangalakça şeyler yazılmış şaşkınım. Madem yatış bu meslek o şeker Sudenazların Eymenlerin anneleri gitsin bu mesleği 1 gün yapsın. Yeminle dağlara taşlara bağırarak kaçarlar
Ogretmenden sikayetci velilerle toplanip mudure sikayetlerinizi iletin. Eger hala devam ederse cocugunuzun ogretmenini degistirin .
Saat 21:00 Telefon zırrrrr.
X veli.
Aç nomu belki önemlidir.
-Hooocammm bizim oğlan kitabını okulda unutmuş. Ödev ne yapalım?
Saat 20:30 Zır... X veli.
Aç nomu olsun, insanlık sende kalsın.
-Hocamm şimdi 8. kez okuyor metni. Akıcı okuyor artık okumayı bırakalım mı?
Saat: 19:00 Zırrrr..
X veli
Açma nomu, el insaf sen de insansın.
Bu konuda bir öğretmen olarak haklısınız ama bence ödev konusunda grup kurduysa bugün şu ödevler var şu gün istiyorum yapılmasını diye bilgilendirme yapmalı bu onun görevi çünkü öğrenciler çok küçük.Vaktinde ucretli ogretmenlik yapmis, atanamamis bi ogretmen olarak soyluyorum ki ogretmen hakli. Onun mesai saati disinda her cocugun velisiyle tek tek gorusup dert anlatmak durumunda kaldigini dusunsenize, belki ailesiyle sorunu var belki esiyle, belki ki o gun mutsuz, belki saglik sorunu var bilemezsiniz. Fazla beklentiye girmeyin derim. Cocugunuza faydali oluyor mu dersleri nasil bu yonlerden degerlendirin derim.
dengesiz insan çok ama ben gene de bu telefon tribini anlamıyorum. bir öğretmen arkadaşım da asla tanımadığı numarayı açmıyordu. defalarca aradım en son mesaj attım. meğer açmama sebebi buymuş. benim numaram da silinmiş ondan.
3 yıl ücretli 6 yıl da halk eğitim tarzında bir yerde öğretmenlik yaptim. her sınıfta ilk tanismada numaramı tahtay yazdım. o numaram hala açıktır. çok kırsal bölgelerde de öğretmenlik yaptım. kaydetmek için toplantı esnasında bile sırayla çaldıran kişiler oluyordu. ama yine de bir kez olsun rahatsız olmadım.
bir veli abuk subuk mesaj attı. savcılığa vereceğimi yazınca hemen özür diledi yanlışlıkla oldu diye.
o yüzden ben bu k
Bu konuda bir öğretmen olarak haklısınız ama bence ödev konusunda grup kurduysa bugün şu ödevler var şu gün istiyorum yapılmasını diye bilgilendirme yapmalı bu onun görevi çünkü öğrenciler çok küçük.
Bence burda en önenli kısım dediğin gibi çocuğun kendi görev bilincine alışması..Öğretmeni haklı buldum
Benim zamanımda öyle whatsapp falan yoktu
Her çocuk kendi ödevine sahip çıkıyordu
Okula gidemediysen de arkadaşını arıyordun
864356 kez öğretmene yazmaya ne gerek var altı üstü ilköğretim çocuğu
Öğretmenin görevi de derse vermek çocuğu takip etmek. Sudenaz yemeğini yedi mi diye mesajlaşmak değil
Kaldı ki çocuk bir zahmet kendi ödevini not alsın. Siz bu çocuğun kıçını 1 veli 1 öğretmen 2 yetişkin toplarsanız bu çocuk nasıl sorumluluk almayı öğrenecek?
İyi ki öğretmen değilim
Ne yani simdi sen uygun bulup rahatsiz oldun diye butun ogretmenler numaralarini dagitip 7/24 telefon basinda mi olmak zorunda.
Kaldi ki abuk sabuk mesaja da maruz kalmissin.
Herkesin kendi tercihi.Bunu trip olarak algilamak sana dusmez diye dusunuyorum.
Kusura bakmayın o telefonları bir cevaplamaya başlarsa o telefonların sonu gelmeyecektirMerhaba sevgili anneler, kızım ilkokul 1.sınıfa başladı bu sene. Bayan bşr öğretmen tercih ettik. Sevdiğim bir yakınımın tavsiyesi üzerine. Fakst okulun ilk gününden bu yana ben dahil hiçbir veli öğretmenle iletişime geçemiyor. Çocukla alakalı bir duruö oluyor arayıp haber vermek istiyoruz devamlı telefonları meşgule atıyor ve sadece kendinin yazabildiği gruptan beni aramayın benimde hayatım var, mesaj atın BEN GEREK GÖRÜRSEM cevap yazarım gibi cümleler kuruyor. Çocuk rahatsız okula gidemeyecek mesela bildirmek için mesaj atıyorum herhangi bir dönüş yapmıyor. Çocuk okulda hastalanıyor çocuğa arattırıyor veliyi. Ben öğretmeni olarak kendisinin aramasını çocuğum hakkında öyle bşr durumda bilgi vermesini isterim. Çocuk mesela okula gidemediği için özelden yazıp hocam yapılması gereken ödevleri banada atarmısınız dedim. Saatler sonra gruba okula 6 kişi gelmedi herkese atmam mümkğn değil gelip okuldan kendiniz alın gibi cümlelerden oluşan koca bir paragraf yazmış. Halbuki gruba sadece ödevlerin sayfa numaralarını yazsa daha az efor sarfederdi. Öğretmenin dışarıdan görünüşü tamamen velilerle ego savaşı halindeymiş gibi. Ne yapsam bilemedim. Eğitim sac ayağı gibidir. Öğretmen öğrenci ve veli. Bunlardan birinin olmaması veya yeterli istişare yapılamması eğitimi sekteye uğratır. Lütfen fikirlerinizi söylermisiniz. Bir yıl değil tam 4 yıl böyle nasıl gidecek ne yapmam lazım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?