Zar, bekaret, namus...vs vs
Hepsi bir yere kadar, insanın önce kendine saygısı olacak, kendi bedenine. Hatalar da insanlar için, pişmanlıklar da.
Bu ülkede bayanlar "kızlık zarı" derdine düşüyorsa bunun sebebi biraz da bakir olmadığı halde bakire kız diye atıp tutan erkek vatandaşlarımızda, boşuna birbirimizi suçlamayalım. Adamlar karının kızın bini bir para nidalarıyla tur atıyorlar, kimisi birlikte olduğu kızdan evlenme lafı geçince "sen hafif kızsın, kolay kızsın bana çocuklarıma analık yapacak iyi bakire lazım" deyip ayrılıyorlar. Bu cinsleri doğuran, terbiyelerini veren, adam diye ortaya çıkaran anneleri çıkıp bu konuyu tartışmalı asıl. Namusun tek taraflı olup olmadığını onlara sormalıyız.
Geçen bir başka siteden tesadüfen denk geldim, kızın biri içinde olduğu durumla ilgili fikir soruyor. Nişanlısı ondan bekaret raporu istiyor(kız bakire bu arada) ama adamda bekaret namına bir şey yok.Bunu destekleyen erkekler var, böyle zavallı bir zihniyeti destekleyen erkekler. "Namus" dediğine çoktan elveda demiş bir adam karşınıza dikilmiş sizden bekaret raporu istiyor, cesaretinin kaynağı ise toplum, bizim toplumumuz. Mesele bekaret iken bakir olmayan adam değil, bakire olan kız üzülüyor bu duruma, "nişanlım böyle biri mşydi, nasıl anlayamadım, raporu alsam da hayatımıza güle oynaya devam mı etsek yoksa ayrılsam mı?"diye soruyor. İşte böyle örnekler varken ben buradaki bazı bayanlar kadar sert bakamam meseleye. Sonuçların hep sebepleri var çünkü.
Herkesin günahı, sevabı, ayıbı, iyisi kötüsü kendine. Kafayı yastığa koyduğumuzda kendi vicdanımızla başbaşa kalıyoruz. Birbirimizin seçimlerini eleştirmenin anlamı yok. Allah hiçbirimizi utandırmasın.