• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Izmir///35

AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan bir başka ışığa teslim olur...
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil,
içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur.
Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.

Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın
hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de...
Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir
sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...

Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda,
gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri,
o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,
hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...

İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...
Bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...

İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda
umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,
kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...

Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,
cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri
alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...

Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...

Aşkta yarın yoktur sevgili...:asigim:

CEZMİ ERSÖZ
 
bu şiire bayılırım:asigim:diğer tarafada yorum yapmıştım paylaşımın için tekrar teşekkürlera.s.a.s.





selam kızlar nerelerdesiniz:uhm::uhm:kimler neler yapıyo:uhm::uhm:anlatın merak ettimşakkıdı
 
aşk asla analtılmıycak hikayelerdir...özeldir...kıymetini bilenlere..benim harika bir aşkım var ...kıymetini de biliyorum kıymetimde biliniyo...bir aşk evliliği bizimki..en zor günümüzde bile iyiki yapmışım dediğim....evli olan sevgilisi olan arkadaşlarım..allah aşkınızı daim etsin..bekar veya sevgilisi olmayanlarada mutluluğu sonuna kadar yaşatcak heyecan dolu bir aşk nasip etsin ..sevgililer günüz kutlu olsun...

Kusummmmm sevgililer gününüz kutlu olsun allah mutlulugunuzu hic bozmasin.Allah yavrunuzla uzun ve sevgi dolu ömürler versin saglikla insallah.hihoyyythihoyyythihoyyythihoyyyt
 
Şeniz
hasretlikde çok zor bilirim bnm kayınvalidecimde öyle kıyamam ablam almanyada hatta oda burda bitoş benim ablam çok üzülür ..hep gözleri dolu dolu olur ondan bahsedince ..hep keşke oda burda olsaydı derki kesinlikle öyle ...ama onların mutluluğu,sevinçleri de yetiyo biyerden sonra sağlıklı olsunlarda bu da yetiyo diyo insan çok mu uzak ablacım kızın ...

Ah canim ya icim sizladi valla ,bende orda hepinizin yaninda olmayi ne kadar isterdim,canlarim benim olsun sizlerin iyi oldugunuzu bilmek bize yetiyor,allah vatanima dönüp yasamayi nasip eder insallah bir gün en cok istedigim bu,alismadim alisamiyacagim bu gurbete kusum ,kardescigimi ,bensumu cok öp benim icin anaci mada cok selam cok öptümŞenizŞenizŞeniz
 
AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan bir başka ışığa teslim olur...
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil,
içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur.
Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.

Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın
hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de...
Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir
sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...

Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda,
gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri,
o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,
hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...

İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...
Bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...

İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda
umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,
kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...

Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,
cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri
alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...

Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...

Aşkta yarın yoktur sevgili...:asigim:

CEZMİ ERSÖZ
Cok güzel bir siir ,sagol canim.Hüzünlendim valla:çok üzgünüm:senağlama
 
Yaramaz çocuklar gibisiniz. Aşkı bir oyun, sevgiliyi de bir oyuncak gibi görüyorsunuz. Önce her çocuk gibi o oyuncağa sahip olmak için her şeyi yapıyorsunuz. Hatta yalanlar söylüyorsunuz. Kendinizi değiştirip olmadığınız gibi görünüyor, oyuncağı elde etmek için her yolu mubah sayıyorsunuz.
Oyuncak sizin olduğu an oyun da başlıyor. Elde etmek için söylediğiniz yalanları, değiştirdiğiniz kişiliğinizi en azından bir süre için devam ettirmek zorundasınız.
Ama bir süre sonra bu oyunun böyle devam etmeyeceğini anlıyorsunuz. Çünkü sıkılıyorsunuz, yalan söylemek, başka biri olmak kolay değil elbette. Başta elinizden hiç bırakmadığınız o oyuncağa ayırdığınız zaman giderek azalıyor. Bir şey olmasın diye hep baş köşeye koyduğunuz, koruduğunuz oyuncağınızı hor kullanmaya, kötü davranmaya başlıyorsunuz, yıpratıyorsunuz.
Daha da ileri gidip bir süre sonra görmeye bile tahammül edemez hale geliyorsunuz. Orada, bir köşede, sessizce durması bile rahatsız ediyor sizi. Sonunda "En iyisi ortadan kaldırmak" deyip, kırıyor ve atıyorsunuz oyuncağınızı.
Sonra yeni bir oyuncak bulmak için yeniden aynı şeyleri yapmaya başlıyorsunuz. Sonucunun yine aynı olacağını bilmenize rağmen, aynı sıkıcı oyunu tekrarlamaktan hiç vazgeçmiyorsunuz. Hayatınızı oyunlarla süslerken, kendinizi korkunç bir yalnızlığa mahkum ettiğinizin farkına bile varmıyorsunuz... Kıran, döken siz olduğunuz için kimsenin sizi kırmayacağını düşünüyorsunuz; ama, yanılıyorsunuz. Kullandığınız silah bir gün mutlaka geri tepecektir. Ve siz, asla yerinde olmak istemediğiniz o oyuncağa döneceksiniz. Birileri de sizinle oynayacak, sıkılacak, kıracak ve bir kenara atacak. O zaman, hayıflanmak için ne yazık ki çok geç olacak.
Aşk sizin yaşam kaynağınız olmalı, ciddiye almalısınız. Önemli olan elinizdekinin kıymetini elinizden gitmeden bilmektir. Bunu başarabiliyorsanız, mutluluğun formülünü de bulmuşsunuz demektir. Başaramıyorsanız, sizin için üzgünüm... Çok üzgünüm...​
:asigim::asigim:
 
Cok güzel anlatilmis valla aynen yazilan gibi elinde olanin kiymetini bilmeyenler icin bende cok üzgünümmmm sadece gecmis olsun diyebilirim canim...:çok üzgünüm:
 
kızlar ben bıraz fenalastım mıgdem bulandı cıktım sımdı bıraz ıyıyım geldım nabıonus hacer cım sen kapsama alanı dısıydın guzelım yoksun uzun zamandır ozlettın kendınıııı:1hug:
 
Kusum hala gelemedin nerdesin?kaydirigubbakcemile

Sevgilisi olanin olmayanin Olup da YOK gibi olanin YOK da var gibi olanin Olmayip cOK istEYenin Oluyo da noluyo diyenin Oldugu icin cOK mutlu olanin Olmadigi icin cOK mutlu olanin Onsuz olamayanin Onunla hic olamayanin Herseye ragmen yureginde her daim aska yer olanin… Sevgililer Günü Kutlu Olsun
 
Back