isyan etmekten bıktım?

Senin gibi binlerce arkadaşın var üç beş kişiyle kendini kıyaslama. Ne okuyorsun ? Ders saatlerin neler ? Part time iş bul ya da özel ders ver böyle böyle hayatı ogreneceksin.
 
Evet haklısın ama isyan edip kahrolmak da çözüm değil malesef bu gencimiz hayata erken atılmak zorunda kalanlardan olacak.
 
Derdi gayet para.
Sadece TRde olan bir sorun değil. Hangi ülkede hangi öğrencinin altinda 0 araba var?

Para olsun ne olacak, daha güzel yaşamak istemek suç mu? Toplumda ufak bir grup zenginliği elinde tutuyor, kalanların çocukları ayın sonunu nasıl getircem diye düşünüyor böyle toplumsal düzen mi olur? Bu kızın canı yok mu yani? En azından kabul edilebilir bir bursu olsaydı, karnı tok, sırtı pek olsaydı bu kız da gözünü onun bunun parasına dikmezdi Tulumbachen isyan etmezdi. Sen bir liberal demokraside yaşıyorsun, çok miktarda burs var, sosyal yardım var, kimse aç değil, açıkta değil, herkese bir miktar milli gelirden düşüyor, yolsuzlukla zenginleşen yok eee sen öyle bir yer de yaşayıp bu kıza bak bak para istiyor şartlarını beğenmiyor diyebilir misin sence?

Yorumların hepsinde bak sakın isyan etme, dünyanın düzeni böyle işte ne yapalım eline düşene şükret senden kötüsü de var şükret yazılmış şaka gibi, insanlarımız ezilmeye büzülmeye yoksulluğa o derece boyun eğmiş ki düzenin normali bu diyor böyle bir şeyi asla kabul edemem. Farklı düzenler gayet mümkün, bizim insanlarımızın canı yok mu neden zorundalar yoksulluğa Yazılanların hiçbirini kabul etmiyorum, yoksul değilim, ailem de yoksul değildi bir şeyde de gözüm kalmadı ama yoksullaşan halk maşallah birbirlerini zenginlerden daha çok manipüle edip fakirliğe razı getirmeye çalışıyor??!
 

Yazdiklarinda haklisin ama konusahibi resmen aç, açıkta kalmaktan dert yanmamış.

Resmen 0 araba ve elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan kaymak kesime imrenmiş ve hayata küsmüş.

Yahu demokratik ülkeyi miktir et. Bende bundan 14 sene önce 560 Euro burs alarak yetim ve öksüz olarak okudum. Kira vs derken zorunlu diyet yaptığım çok oldu. Avrupanin göbeginde!!
Tabiki ezilip büzülüp kendime fakirliği yakıştıramadım ve köpekler gibi çalışıp mesleğimi aldim elime.

Konusahibi hayata küseceğine çabalayıp eline mesleğini alsin ve gerekirse yurtdışına yerleşsin.
Ne yazıktırki herkesin şartı ayni değil. Dünya haksizlik üstüne kurulu. Bu anlayip, kıçına motor takip gece gündüz çabalayan rahata eriyor. Örnek SEN
 
Seni çok iyi anlıyorum. Durum aslında altında arabası olanlar değilde senin yemek yeme gibi en temel ihtiyacında bile hesap kitap yaparak geçim derdindeyken diğerlerinin çok daha rahat yaşaması. Bu insanı tabiki üzer, kırar, isyan ettirir. Ama malesef dünya düzeni böyle. Senin durumundan daha kötü durumda olanlarda var mesela ama senden daha iyi durumda olanlarda var. Hangi pencereden baktığına bağlı olarak kendi ruh halin değişir. İnan bana bu kıyas işi ileride de bitmeyecek, devam edecek. Bunu kafaya takmamayı, herkesin farklı yaşam koşulları olduğunu, sen kendi hayat koşulunu yükseltmek için neler yapabileceğini, kendini nasıl geliştirip daha iyi yerlerde çalışabilmeyi öğrenmen lazım. Zamanla öğreneceksin de zaten. Bazen ara ara gelir yine tabi bu duygu bunalımları ama kendini buna çok kaptırmamak önemli.
 
Haklısın ama napalım sureklı depresyona gıremeuız. Kendı kendımızı ıyı yapmak zorundayız.
 
Bu ulkeden gitmeyi istemem tam olarak benzer bir diyalogla basladi:

Ayni isi yaptigimiz ve ulke standartlarina gore iyi sayilabilecek gelirler elde ettigimiz arkadasimla elektrige gelen zammi konusup onun uzerine “elektrige gelen zam neden bizim konumumuzdaki insanlarin gundeminde? Bunu konusuyor bile olmamaliydik” dedik. O gitti, sira bende. O yuzden anliyorum ben, haklisin
 
İsyan etmekte haklisin ama bir yere varamazsın ki senin yapacağın okulunu bitirip mesleğini eline alıp çalışmak ha bu ekonomide meslegini alsan iş bulman ayrı dert bulsan maaşın yetersiz kalır tek kalan seçenek zengin koca bulmak
 
Sakın isyan etme ya da sükret demiyorum ben mesela.
ancak isyan etmesiyle bir şey değişmiyor. hatta bu kız çok zengin kocası olmazsa %90 çocuğuna ailesinin ona sunduğu kadar da imkan sunamayacak.

fakirliğe razı gelmesini de istemem.

ama nasıl olacak?

üniversite mezunlarının büyük kısmı tırt.
vıttırı vızık üniversitesinde zottiri dort bölümü okuyup mezun olup 20-25 bin liraya çalışıyorlar
kızlar kasiyer erkekler kurye.
ev kirası 15 bin.

hadi bir tık iyisi olsun banka, pazarlama, ofis işleri filan 30-35 aldığı, yani 5-10 bin fazlası, o da yemeğin ticket yetmeyen kısmına (çünkü daha pahalı semtlerde oluyor ofisler), yol parasına, üst başa, pinterest kahve takımlarına filan gidiyor.

işçi avukatlar, mimarlar, özelde öğretmenler, yazılımcı hariç mühendisler %80-85 bu şartlarda çalışıyor. bir bilgisayar için 1 ay, iyice bir cep telefonu için 2 ay çalışacaksın.

daha iyi kazanmak için ya kasacak devlete girecek.
ya özelde ciddi ciddi zeki, parlak, çalışkan birisi olarak kendini gösterecek. devletten fazlasını kazanacak.

inan bu durumlarda bile ne oluyor biliyor musun? misal benim ailemde (benim senin gibi babam doktor filan değil tabi ) benden önce ailede öyle üniversitede y.dışına giden, devlet okulunda cayır cayır 2 yabancı dil öğrenmiş filan kimse yoktu.

kişisel örnek vermek istemiyorum aslıda genel olarak durum şuydu: bizim nesilde bizden öncekilere göre biz çok çok daha fazla şey gördük. ne yapsak yeniydi. ne yapsak başarıydı. (hemen hemen ortalama olarak).

ortalamalara bakarsak
ev hanımı annelerin lise mezunu babaların köyden gelmiş ya da küçük memur/işçi ailelerin çocukları olarak. anne-babamızın ne bilyim mahalledeki dantel örüp koca bekleyen ablaların bıçkın delikanlı pişpirik onayan abilerin filan çok çok üstünde gezdik tozduk yedik içtik.

ben 30 yaşımı biraz geçtiğimde tek başıma evimi aldım, ankaranın merkezinde.

kısacası madden de manen de mutlu olmak ve tatmin yaşamak içim çok daha fazla yaşamımız müsaitti. evet hep krizler oldu. ben çocukken de enflasyon vardı vs. derdim o değil. şu: biz üniversite bitirince asgari ücretin 4-5 katına çok rahat işe girebiliyorduk. 1 öğretmen 1 senelik maaşıyla araba alıyordu onu da zaten banka hemen kredi veriyordu.

şimdi 20lerin bşaında olan arkadaşlar
leş bir eğitim sistemi
leş bir ekonomi
leş bir iş piyasası içinde doğdular.

üstelik
anne babaları
abi ablaları
yedi içti gezdi daha kolay birşeylere sahip oldu. yani kıstasları farklı.

bunlar anca instagramdan bakar bakar ağlar.

ben okurken anna babası profesör olan arkadaşlarım da dahil, kimse "ay bu ay dışarıda kaç yemek yerim" diye bir hesap yapmazdı

çünkü dışarıda yemek yemek diye bir şey yoktu ki!
biz dışarıda kahve içmedik.
yemeği yemekhanede yedik
kombin
yaz makyajı
yok efendim kış çilt bakımı

0.
hiçbirini bilmiyorduk ki. yapamayıp mutsuz olalım....

şimdiki arkdaşlar hepsini biliyor. görüyor. yapamazsa mutsuz olacak ve fakir oldukça yapamayacak....

peki soru o. nasıl kurtulacak fakir olmaktan? çok zeki çok çalışkan aşırı parlak değilse?
 
Part time bir işe girersen hem maddi hem manevi doyum sağlarsın. Bırak başkalarını kendi hayatına bak. Kendini geliştirmeye ilerletmeye odaklan. Öyle ekmek elden su gölden olmaz, olmamalı.
 
Canım böyle zamanlarda sağlığıyla uğraşan insanları düşün. Çok zengin olup da sağlık nedeninden yiyemeyen var, ölümü bekleyen hastalar var Rabbim şifa versin hepsine. En büyük zenginlik sağlık, gerisi hallolur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…