İsveç Diyeti...

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
ISVEC DIYETI

Yapılan araştırmalara göre kadınlar ve erkekler ideal kilolarında olmadıklarını düşünüyor. Bu düşünce zayıflama programlarının ve çeşitli diyetlerin her zaman gündemde kalmasının başlıca nedenini oluşturuyor. Ama bugünlerde diyetlerin bir başka anlamı daha var. Yaz yaklaşıyor ve herkesi plajlarda güzel görünme telaşı aldı. Tatilin de ötesinde yazın zayıf görünmek günlük yaşam için de önemli. Havalar ısındıkça kalın paltolar, ceketler, yelekler, çıkarılacak, yerine rahat ve hafif elbiseler giyilecek. Hafif elbiseler vücudun gizlenen hatlarını ortaya çıkaracak. Bu da kaçınılmaz olarak estetik kaygıları tetikleyecek.
Beslenerek zayıflama

İşte tam da bu noktada uzmanlar, güzel görünmenin vazgeçilmez yollarından biri olarak kabul edilen zayıflama rejimlerinin sağlıklı yürütülmesinin önemine dikkat çekiyorlar. Hızla verilen kilolar, yine hızla geri alınabiliyor, dahası bilinçsiz yapılan diyetler sinirlilik, yorgunluk, vücutta sarkma gibi yan etkilere de neden olabiliyor.

Zayıflamak için zaman zaman hiç yemek yememeyi tercih edenler olduğu gibi, bilimsel temeli olmayan zayıflama rejimlerini uygulayanlar da var. Bu bilinçsiz zayıflama programları, vücutta ciddi tahribatların oluşmasına da yol açabiliyor. Bu tahribatlar kimi hastalıkların önünü açtığı gibi, bazen de tedavi mümkün olmayabiliyor.

Uzmanlar besin maddelerini protein, karbonhidrat ve yağ olmak üzere üç ana grupta topluyor. Ayrıca su ve vitamin almanın da önemine dikkat çekiyorlar.

Uzmanlara göre, diyetler asla vücudun temel gereksinimi olan besin maddelerinin alınmasını engellememeli.

Dengesizliğin sonucu

Şişmanlık kalori alışverişinde doğan dengesizliğin sonucu olduğuna göre, alınan ve verilen kalori oranında denge kurulduğu zaman şişmanlama sorunu da çözülmüş oluyor. Bu denge, yiyecek ve içeceklerle alınan kalorinin günlük hareketle harcanması yoluyla kurulur. Şişman kimselerde, fazla kilonun verilebilmesi için alınan kalorinin az, harcanan kalorinin çok olması gerekir ki, aradaki fark vücut yağ depoları tarafından karşılansın. Böylece fazla yağların erimesi sağlansın. Tıp biliminin verdiği uğraşlar, akıllı bir diyet ile birleşen bol hareketin şişmanlıktan kurtulmanın en ideal yolu olduğunu ortaya çıkardı.

Hareket etmek şart

Uzmanlara göre nasıl diyet uygulanırsa uygulansın, hareket edilmediği takdirde sağlıklı bir zayıflama gerçekleşmiyor. Bunun için özellikle ağır sporlar değil jimnastik yapılması öneriliyor. Uzmanlar jimnastikte de aşırıya kaçmanın sağlıklı olmadığına dikkat çekiyor.

Sağlıklı ve uzun yaşam için yapılacak hareketlerin başında her gün bir saat tempolu yürüyüş, jimnastik, kondüsyon bisikleti, koşu, yüzme, tenis veya herhangi bir spor yapılması geliyor. Eğer bunları yapacak zaman yoksa yine de hareket olanaklarının yaratılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu olanaklar da şöyle sıralanıyor: Eğer işyeri çok uzak değilse ve zaman elveriyorsa işe yürüyerek gidip gelmek veya en azından yolun bir kısmını yürümek. Kısa mesafelerde ulaşım vasıtalarını kullanmayıp yürümeyi tercih etmek. Günlük alışverişleri yapmak böylece yürüme fırsatı yaratmak. İşe gidiş gelişlerde zaman açısından problem varsa öğle tatilini değerlendirip yürümek. Mecbur kalmadıkça asansör kullanmamak. Bol bol yüzmek.

Trend İsveç Diyeti

Her yıl yeni bir diyet trendi görülüyor. Geçen yıl en çok başvurulan diyet "İsveç Diyeti" oldu. Bu diyeti özellikle iki ana soruna çözüm getiriyor. Bunlardan birincisi sorunsuz hızlı kilo verdirmesi, ikincisi ise verilen kiloların iki yıl boyunca geri alınmaması. İki yıl boyunca kilo alınmamasının nedeni de diyetin metabolizmada yarattığı değişikliklere bağlanıyor.

Bu diyet 13 günden uzun sürdürülmüyor. Rigshospitalet adlı bu diyet, tam olarak uygulanırsa iki haftada 7-20 kilo verdiriyor.

Bu diyetin kuralları şöyle:

Ayrıca çay, kahve ve meşrubat içilmeyecek, günde iki litre su içilecek, diyet 13 günden uzun, altı günden az uygulanmayacak. Üç aydan kısa bir sürede aynı diyet tekrarlanmayacak ve en son olarak da aynı gün içinde öğle ve akşam yemekleri ile yer değiştirilebilecek.

Diyet programı

1. ve 8. gün

Kahvaltı : 1 fincan kahve

Öğle : 2 katı yumurta,1 kesme şeker,ıspanak,1 domates

Akşam : 1 biftek (200 gr) 1 porsiyon haşlanmış zeytinyağlı,limonlu Yeşil salata

2. ve 9. gün

Kahvaltı : 1 fincan kahve,1 kesme şeker

Öğle : 1 dilim salam,100 gr yoğurt

Akşam : 1 biftek (200 gr),Yeşil salata,1 meyve

3. ve 10. gün

Kahvaltı : 1 fincan kahve,1 kesme şeker,1 dilim kızarmış ekmek

Öğle : haşlanmış ıspanak,1 domates,1 meyve

Akşam : 2 katı yumurta,1 dilim salam,yeşil salata

4. ve 11. gün

Kahvaltı : 1 fincan kahve,1 kesme şeker,1 dilim kızarmış ekmek

Öğle : 1 katı yumurta,1 rende havuç,250 gr yağsız peynir

Akşam : 2 dilim portakal suyu,100 gr yoğurt

5. ve 12. gün

Kahvaltı : 1 büyük rende havuç limonlu

Öğle : haşlanmış yağsız balık (200 gr)

Akşam : 1 biftek (200 gr),salata ve brokoli

6. ve 13. gün

Kahvaltı : 1 fincan kahve,1 kesme şeker

Öğle : 2 katı yumurta,1 büyük rende havuç

Akşam : derisi alınmış tavuk salata

7. gün

Kahvaltı : şekersiz çay

Öğle : ızgara et (200 gr),1 meyve

Akşam : hiçbir şey
 
Dikkat! Önemli Uyarı!

İsveç Diyeti'ni uzmanlar değerlendiriyor...

Diyetisyen Aşkın Yüksel'e göre:
"İsveç beslenme biliminde alanında dünyada nerede ki, diyeti gündeme geliyor, anlamış değilim. "Ketojenik" diyet denen, çok düşük kalori alınarak vücuttan aşırı su ve kas kaybına neden olan zararlı bir diyet. Dünyada maalesef bir dönem çok yaygındı ama bu diyetle vücut yağ dokusu aynen korunmakta, aşırı bir sıvı ve kas yıkımı olmakta. Hızlı kilo verildiği için kişi bunu yağ kaybı sanmakta ama bir süre sonra aşırı bir halsizlik, dermansızlık, çabuk hastalanma, dikkat eksikliği gibi ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalınmaktadır. Kesinlikle önerilmez."​


Diyetisyen Selahattin Dönmez'e göre:
"En önemli sıkıntıları halsizlik ve tansiyon düşüklüğü! Yeterli ve dengeli vitamin, mineral, protein, karbonhidrat alınmadığı için bu diyete başlayanlar sonuna kadar uygulayamıyor. Hızlı kilo verilebiliyor ama sadece kas kütlesi ile su kitlesinin kaybına neden oluyor. Bunu hiç uygulamamak lazım. Uygulandığı takdirde kalıcı tansiyon oluşabilir. Böbreklerde geri dönüşümsüz kronik sorunlar, kalp ritm bozukluğu ve psikolojik sorunlar olabilir. En tehlikeli diyet."​

Kaynak : Aktüel Dergisi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…