• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İstifa etmek

kumandapili

♀️
Kayıtlı Üye
9 Ocak 2018
684
1.847
113
Merhabalar.
Ben kendi memleketine atanmış bir psikologum. İki buçuk yıldır bir bakanlığa bağlı olarak çalışıyorum. Evliyim ve çocuğum yok. 27 yaşımdayım. Eşim çalışmıyor. Atama bekliyor. İkimizin de kendi memleketi bu arada.
Benim derdim ise, işim. Tükenmişliğin zirvesini yaşıyorum. İki farklı birimden sorumluyum ve insanüstü şartlarda çalışıyorum.
Alanlarım kadın ve çocuk. Çocuk alanında deprem nedeniyle bir yoğunluk var. Ve kurumum beş ilçeden sorumlu, yani bazı günler yüz km uzaklığa inceleme için gidip geliyorum.
Sorumluluklarım çok fazla. Gün içinde hiç konuşmuyorsam en az elli kez telefonla görüşüyorum. Telefonum hep açık olmak zorunda. Sürekli bir kriz meydana geliyor ve sürekli bir kriz çözmem gerekiyor. İşime büyük bir coşkuyla ve hevesle başladım ancak devam edemeyecek gibi hissediyorum. Meslektaşlarım bilirler ikincil travma dediğimiz şey bende katlanarak artıyor.
Psikiyatrik destek almaya başladım ancak odaklanmakta zorluk yaşıyorum.
Alacağım kararlar büyük sorumluluklar getirdiği için her zaman tetikte olmam ve doğru kararlar vermem lazım.
Bir müracaatçım eşi tarafından öldürüldü, sorumluluğum yoktu ama daha farklı olabilirdi hissi o günden beri peşimde. Bu nedenle işimde pimpirikli, aşırı detaycı ve mükemmeliyetçi oldum. Eksik bir şey yapmak korkusu beni uyutmuyor.
Tüm bu nedenlerle devam edemeyeceğimi düşünüyorum. Hata yapmaktan korkuyorum.
Sürekli birilerine laf anlatmam ve sürekli bir şeyleri koordine etmem gerekiyor. Birilerine hesap vermem gerekiyor.
Hepsinin altında eziliyor gibi hissediyorum. Bir hafta kadar izin alayım dedim ama en erken nisanın ikinci haftası biraz boşa çıkıyorum.
Deprem bölgesine depremin olduğu ilk gün gittim, görevlendirmeyle. Döndüğümden bu yana bu duygularla baş etmeye çalışıyorum.
Eşim çalışmadığı için şu an ayrılma gibi bir lüksüm yok tabi. Ama ben nereye kadar bunu sürdüreceğim? Uyuduğum uyku değil. Kendime bile vaktim kalmıyor.
Alternatif olarak yüksek lisans yapıyorum tez dönemindeyim. Danışman hocam il değiştirdi, yeni başladığı üniversitede anabilim dalı başkanı oldu. Tezimi bitirirsem öğretim görevliliği ve doktora için beni beklediğini söyledi. Yeterli puanım var.
Deli gönül diyor bırak her şeyi tezi bitir haziranda savun, çek git üniversitede çalış. Farklı ilde ve memleketten uzakta, tüm düzenimi değiştirmem gerekecek. Bir de kocam var tabi.
Fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Mutsuz, uykusuz, sürekli yorgun ve kaygılı biri olmak istemiyorum artık. Yerimde olsaydınız ne yapardınız?
 
Merhabalar.
Ben kendi memleketine atanmış bir psikologum. İki buçuk yıldır bir bakanlığa bağlı olarak çalışıyorum. Evliyim ve çocuğum yok. 27 yaşımdayım. Eşim çalışmıyor. Atama bekliyor. İkimizin de kendi memleketi bu arada.
Benim derdim ise, işim. Tükenmişliğin zirvesini yaşıyorum. İki farklı birimden sorumluyum ve insanüstü şartlarda çalışıyorum.
Alanlarım kadın ve çocuk. Çocuk alanında deprem nedeniyle bir yoğunluk var. Ve kurumum beş ilçeden sorumlu, yani bazı günler yüz km uzaklığa inceleme için gidip geliyorum.
Sorumluluklarım çok fazla. Gün içinde hiç konuşmuyorsam en az elli kez telefonla görüşüyorum. Telefonum hep açık olmak zorunda. Sürekli bir kriz meydana geliyor ve sürekli bir kriz çözmem gerekiyor. İşime büyük bir coşkuyla ve hevesle başladım ancak devam edemeyecek gibi hissediyorum. Meslektaşlarım bilirler ikincil travma dediğimiz şey bende katlanarak artıyor.
Psikiyatrik destek almaya başladım ancak odaklanmakta zorluk yaşıyorum.
Alacağım kararlar büyük sorumluluklar getirdiği için her zaman tetikte olmam ve doğru kararlar vermem lazım.
Bir müracaatçım eşi tarafından öldürüldü, sorumluluğum yoktu ama daha farklı olabilirdi hissi o günden beri peşimde. Bu nedenle işimde pimpirikli, aşırı detaycı ve mükemmeliyetçi oldum. Eksik bir şey yapmak korkusu beni uyutmuyor.
Tüm bu nedenlerle devam edemeyeceğimi düşünüyorum. Hata yapmaktan korkuyorum.
Sürekli birilerine laf anlatmam ve sürekli bir şeyleri koordine etmem gerekiyor. Birilerine hesap vermem gerekiyor.
Hepsinin altında eziliyor gibi hissediyorum. Bir hafta kadar izin alayım dedim ama en erken nisanın ikinci haftası biraz boşa çıkıyorum.
Deprem bölgesine depremin olduğu ilk gün gittim, görevlendirmeyle. Döndüğümden bu yana bu duygularla baş etmeye çalışıyorum.
Eşim çalışmadığı için şu an ayrılma gibi bir lüksüm yok tabi. Ama ben nereye kadar bunu sürdüreceğim? Uyuduğum uyku değil. Kendime bile vaktim kalmıyor.
Alternatif olarak yüksek lisans yapıyorum tez dönemindeyim. Danışman hocam il değiştirdi, yeni başladığı üniversitede anabilim dalı başkanı oldu. Tezimi bitirirsem öğretim görevliliği ve doktora için beni beklediğini söyledi. Yeterli puanım var.
Deli gönül diyor bırak her şeyi tezi bitir haziranda savun, çek git üniversitede çalış. Farklı ilde ve memleketten uzakta, tüm düzenimi değiştirmem gerekecek. Bir de kocam var tabi.
Fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Mutsuz, uykusuz, sürekli yorgun ve kaygılı biri olmak istemiyorum artık. Yerimde olsaydınız ne yapardınız?
Eşiniz niye çalışmıyor?
 
Atama bekliyor dedi ya
Şimdi gördüm.Başka bir konuda da atama vardı.Onunla mı karıştırdım diye düşündüm.

Konu sahibi tezinizi bitirin gidin.İşiniz zor ama imkanı varsa insan mutsuz olduğu işte kalmamalı.Yeni bir hayat,yeni bir iş size iyi gelebilir.
 
Aldığınız sorumluluklar ağır geliyor ve mutsuzsanız bırakın. İşinde mutsuz biri maalesef başkalarına pek faydalı olamıyor. Birikim varsa üniversite işi daha akla yatkın. Tabi onu da garantileyin.
Garanti diyemem ama hocama güveniyorum, tabi tüm bu süreçte tezi çok boşladım karar verirsem bitirmeye çalışacağım
 
Çok zor bir dönem geçiriyorsunuz belli. Bizler televizyon karşısında ağlarken siz o insanlara bire bir el uzatmışsınız.

Allahım yükünüzü hafifletsin inşallah…

Sadece iyi dileklerimi sunmak istedim.
Çok teşekkür ederim, biz görevimizi yaptık sadece.
🌺
 
bu mesleği seçerken zaten sorumluluklarını ve zorluklarını biliyor olmalıydınız,deprem çocuklarının yarasını sarmak bu yoğunluk size haz değil de tükenmişlik veriyorsa bence sizin mesleğinizle alakalı probleminiz var bence de başka bi iş olursa ona yönelin bu mesleğe uygun değil gibi duruyorsunuz
 
Eşiniz niye çalışmıyor?

Şimdi gördüm.Başka bir konuda da atama vardı.Onunla mı karıştırdım diye düşündüm.

Konu sahibi tezinizi bitirin gidin.İşiniz zor ama imkanı varsa insan mutsuz olduğu işte kalmamalı.Yeni bir hayat,yeni bir iş size iyi gelebilir.

Atama bekliyor da evde boş boş oturuyor mu onu merak ettim bende.

Eşiniz nereye atanabilir?Bulunduğunuz ile mi?Eşiniz atanırsa 2 sene sonra tayin istebiliyor diye biliyorum.

Eşim nişanlıyken çalışmakta olduğu işi bırakıp istediği bir mesleğin okulunu okudu, şimdi de atama için bekliyor, nere gideceği belli değil ancak puanı yüksek, öğretmen, memlekete yakın bir yer olmazsa da kreş açmayı düşünüyor.
Bu süreçte boş durmuyor ailesi çiftçi onlara yardım ediyor, evle ilgileniyor temizlik yemek vs. hepsi onda
 
bu mesleği seçerken zaten sorumluluklarını ve zorluklarını biliyor olmalıydınız,deprem çocuklarının yarasını sarmak bu yoğunluk size haz değil de tükenmişlik veriyorsa bence sizin mesleğinizle alakalı probleminiz var bence de başka bi iş olursa ona yönelin bu mesleğe uygun değil gibi duruyorsunuz
Bu mesleği seçerken on yedi yaşındaydım, mesleğimi de çok seviyorum bu arada ama sosyal hizmetler, çalıştığım bakanlığın iş anlayışı daha farklı. Odamda oturup danışan görmüyorum daha çok dezavantajlı ve riskli gruplarla çalışıyorum.
İstihdam vs. biliyorsunuz her zaman işimizi istediğimiz şekilde yapamayabiliyoruz. İmkanlar farklı olabiliyor.
Mesleğimi de çalıştığım işi de seviyorum aslında zaten bu nedenle, hata yapmaktan korkuyorum ve biraz da yaşadığım tükenmişliği kendime yakıştıramıyorum.
 
Bu mesleği seçerken on yedi yaşındaydım, mesleğimi de çok seviyorum bu arada ama sosyal hizmetler, çalıştığım bakanlığın iş anlayışı daha farklı. Odamda oturup danışan görmüyorum daha çok dezavantajlı ve riskli gruplarla çalışıyorum.
İstihdam vs. biliyorsunuz her zaman işimizi istediğimiz şekilde yapamayabiliyoruz. İmkanlar farklı olabiliyor.
Mesleğimi de çalıştığım işi de seviyorum aslında zaten bu nedenle, hata yapmaktan korkuyorum ve biraz da yaşadığım tükenmişliği kendime yakıştıramıyorum.
o zaman biraz dinlenmeye ihtiyacınız var dediğiniz gibi nisana kadar sabredin o ara izin alıp bi kafanızı toparlarsınız
 
Mükemmeliyetçilik sizi zamanla daha çok tüketir. Sorumluluğunuz çok fazla bunun altından kalkamiyorsaniz size daha az sorumluluk yükleyecek bir tarafa yonelin. Akademik kariyer gibi cazip bir alternatifiniz varken bence değerlendirin.
 
Merhabalar.
Ben kendi memleketine atanmış bir psikologum. İki buçuk yıldır bir bakanlığa bağlı olarak çalışıyorum. Evliyim ve çocuğum yok. 27 yaşımdayım. Eşim çalışmıyor. Atama bekliyor. İkimizin de kendi memleketi bu arada.
Benim derdim ise, işim. Tükenmişliğin zirvesini yaşıyorum. İki farklı birimden sorumluyum ve insanüstü şartlarda çalışıyorum.
Alanlarım kadın ve çocuk. Çocuk alanında deprem nedeniyle bir yoğunluk var. Ve kurumum beş ilçeden sorumlu, yani bazı günler yüz km uzaklığa inceleme için gidip geliyorum.
Sorumluluklarım çok fazla. Gün içinde hiç konuşmuyorsam en az elli kez telefonla görüşüyorum. Telefonum hep açık olmak zorunda. Sürekli bir kriz meydana geliyor ve sürekli bir kriz çözmem gerekiyor. İşime büyük bir coşkuyla ve hevesle başladım ancak devam edemeyecek gibi hissediyorum. Meslektaşlarım bilirler ikincil travma dediğimiz şey bende katlanarak artıyor.
Psikiyatrik destek almaya başladım ancak odaklanmakta zorluk yaşıyorum.
Alacağım kararlar büyük sorumluluklar getirdiği için her zaman tetikte olmam ve doğru kararlar vermem lazım.
Bir müracaatçım eşi tarafından öldürüldü, sorumluluğum yoktu ama daha farklı olabilirdi hissi o günden beri peşimde. Bu nedenle işimde pimpirikli, aşırı detaycı ve mükemmeliyetçi oldum. Eksik bir şey yapmak korkusu beni uyutmuyor.
Tüm bu nedenlerle devam edemeyeceğimi düşünüyorum. Hata yapmaktan korkuyorum.
Sürekli birilerine laf anlatmam ve sürekli bir şeyleri koordine etmem gerekiyor. Birilerine hesap vermem gerekiyor.
Hepsinin altında eziliyor gibi hissediyorum. Bir hafta kadar izin alayım dedim ama en erken nisanın ikinci haftası biraz boşa çıkıyorum.
Deprem bölgesine depremin olduğu ilk gün gittim, görevlendirmeyle. Döndüğümden bu yana bu duygularla baş etmeye çalışıyorum.
Eşim çalışmadığı için şu an ayrılma gibi bir lüksüm yok tabi. Ama ben nereye kadar bunu sürdüreceğim? Uyuduğum uyku değil. Kendime bile vaktim kalmıyor.
Alternatif olarak yüksek lisans yapıyorum tez dönemindeyim. Danışman hocam il değiştirdi, yeni başladığı üniversitede anabilim dalı başkanı oldu. Tezimi bitirirsem öğretim görevliliği ve doktora için beni beklediğini söyledi. Yeterli puanım var.
Deli gönül diyor bırak her şeyi tezi bitir haziranda savun, çek git üniversitede çalış. Farklı ilde ve memleketten uzakta, tüm düzenimi değiştirmem gerekecek. Bir de kocam var tabi.
Fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Mutsuz, uykusuz, sürekli yorgun ve kaygılı biri olmak istemiyorum artık. Yerimde olsaydınız ne yapardınız?
Zaten kötü bı dönemden geciyosunuz sizi üzmek istemem ama iş hayatı zaten böyle bi şey... Devlette baş edemediginiz iş yukunu bir de özelde düşünün üstüne düşük maaş, işten atılma riski vs. Günde 50 kere telefon görüşmesi yapmanız da olağanüstü değil iş taniminiz size ulaşım seklindeyse iş telefonu o... telefonu gibi akşama kadar caliyo. Ki özele de geçseniz iş taniminiz degismicek. Size önerim izine kadar sabredip izinde kafayı toplayıp okul işi kesinleşene kadar işten ayrılmamaniz, çünkü esinizde işsiz ve tamamen parasız kalmanız sizi inanılmaz yıpratır.
 
Fikirleriniz için teşekkür ederim. Sanırım izin sürecinde biraz düşünüp karar vereceğim. Ailem ve eşim destekçiler, biraz macera aramak gibi olacak ama tamamen tükenmekten korkuyorum.
Bu arada iş yoğunluğundan şikayet etmiyorum, her zaman yoğun, özelde de yoğun biliyorum. Sorumluluğum çok fazla beni yoran bu.
 
Fikirleriniz için teşekkür ederim. Sanırım izin sürecinde biraz düşünüp karar vereceğim. Ailem ve eşim destekçiler, biraz macera aramak gibi olacak ama tamamen tükenmekten korkuyorum.
Bu arada iş yoğunluğundan şikayet etmiyorum, her zaman yoğun, özelde de yoğun biliyorum. Sorumluluğum çok fazla beni yoran bu.
Rica ederim inşallah size yardımcı olabilmişimdir izin döneminizde iyice düşünün size bu şekilde yorum yapmamın sebebi de erkek arkadaşım deneyimli EE mühendisi sanayi Bölgesi'nin merkezinde oturuyo ayy nasıl olsa is bulurum diye ikidir mobbingden sebep işten ayriliyo, evet haklı sebeplerle ama aylarca işsiz kaldığı oluyo ve aradaki parasız dönemi de evde oturma dönemi de onu pişman ediyo işin daha da üzücü kısmı yeni girdiği işte de başka türlü iş yükü ve mobbinge maruz kalıyo siz bı de devlettesiniz geri dönüşü de yok.
 
Back