İster tüp ister doğal gebelik, doğuran gelsin :))

Sena cım topiğimiz hayırlı olsun.......bende hikayemi yazmak için sabırsızlanıyorum............ama şimdi kızım çağırıyo gitmeliyim sağolsun meme ağzında uyumak istiyorda.........
 
bende bende.... 2-3 haftaya kalmaz bende dogum hikayemi yazarım allahın izniyle :)
 

ayyy yerim o parmacıkları ben !
sağlıkla hayırla gelsinler inşallah ,
biz fena değiliz git gide gaz sancılarımız ve dolayısıyla çığlıklarımız azalıyor :)) tanrıya bin kere şükür !
 
Sena cım topiğimiz hayırlı olsun.......bende hikayemi yazmak için sabırsızlanıyorum............ama şimdi kızım çağırıyo gitmeliyim sağolsun meme ağzında uyumak istiyorda.........

hafza cım gelmene çok sevindim, umarım herşey yolundadır kızçenle beraber... merakla bekliyorum hikayeni, kocaman öperim ikinizi de...
 
Değerli bir psikologun uyku düzweni ile ilgili yazısını buraya kopyalıyorum, benim şu an uygulamaya çabaladığım strateji bunlar.. belki sizin için de faydalı olur, umarım işinize yarar...

Bebek ve Uyku Programı
Ne kadar da zordur gecenin bir vakti, gözünüzden uyku akarken, uykusunu almış gözüken, cin gibi gözlerle size bakıp oyun oynamak isteyen çocuğunuzu tekrar yatağa dönmesi için ikna etmeye çalışmak… “Uyusun da büyüsün” lafı boşa söylenmemiştir, elbetteki bebeklerin uykuya ihtiyacı vardır. Fakat “bebek dediğin uyur da büyür” diyerek çocuğunuzu bütün gün uyutmaya çalışan anneniz büyük bir olasılıkla bebeğin uykusunun eğitilmesi gerektiğinden, hatta bu eğitimin onun sadece fiziksel değil psikolojik gelişimi için de ne kadar önemli olduğundan haberdar olmayabilir.
Uyku programlanabilen eğitilebilen bir sistemdir. Bu sistemi oturtmak başlangıçta güç olabilir fakat anne babalar kararlı ve tutarlı bir şekilde, yılmadan uygulamaya devam ederlerse olumlu sonuçlara ulaşabilirler. Anne karnından yeni çıkmış bir bebeğin gündüzle gece ayrımını bilmesi beklenemez, ama iki üç hafta içinde bu ayrımı yavaş yavaş anlamaya başlar. Bebeğin en baştan itibaren geceyle gündüzün farkını algılayabilmesi için çabalamak gereklidir. Bunun için de gündüz uykularını sizin yaşamınızı sürdürdüğünüz odada (yani normal yaşam sürerken, televizyonunuz veya müziğiniz açıkken, siz telefonla konuşurken, mutfakta yemek yaparken, vb.) veya odasında ama perdeler açık, oda aydınlık şekildeyken uyuması; gece uykularını da mutlaka kendi odasında, karanlık ve sessiz ortamda uyuması ona bu ayrımın farkına varması için yardım eder. Ayrıca diğer çok önemli bir konu bebeğinize gün içinde istediğiniz kadar sevgi gösterin, onu bol bol öpün, kucaklayın, onunla konuşun, uykudan uyandığında gürültülü sevinç gösterilerinde bulunun; fakat geceleri uyandığında onunla minumum kontakta bulunmaya çalışın. Beslenecekse besleyin, altı değişecekse değiştirin fakat onunla konuşmamaya, sosyal iletişimde ve fiziksel temasta bulunmamaya, eşinizle konuşmak durumundaysanız kısık sesle konuşmaya ve işinizi en kısa sürede halledip onu tekrar yatağına koymaya gayret edin. Nasıl olsa sabah olduğunda bol bol sarılmak için bebeğiniz yine sizin! En başlarda sürekli odasına kadar gidip yorulmak istemiyorsanız bebeğinizi kendi odanızda (ama mutlaka kendi yatağında) yatırabilirsiniz fakat bu uygulamayı bebeğiniz 2 aylık olduğunda bitirmelisiniz. Doğumundan itibaren bebeğinizi kendi odasında yatırmanızın size şu açıdan faydası olabilir: en baştan siz de bu düzene alışırsınız ve 2 ay sonra kendi odasına almakla ilgili bir sıkıntı yaşama riski söz konusu olmaz.
Bebek 3-4 aylık olduğunda artık yatağına konulduğunda ve tek başına uyuyabilme eğitimine başlamak için hazırdır. Bebeklerin genel olarak aylara göre toplam uyku saatleri vardır. Örneğin yeni doğmuş bir bebek günde 16-18 saat uyur ve bu süre gittikçe azalır. 3-4 aylık olduğunda genelde iki-üç kısa gündüz uykusuyla birlikte toplam 13-14 saat civarında uyur. Ancak toplam uyku saati bebekten bebeğe değişebilir. Yapılacak ilk iş sizin bebeğinizin bir günde toplam kaç saate ihtiyacı olduğunu saptamaktır. Bunun için birkaç gün boyunca bebeğinizin uykusuna hiç müdahele etmeden ufak bir deftere kaydını tutabilirsiniz. Gece saat 12den ertesi gece 12ye kadar uyuduğu saatleri toplayarak bebeğinizin genel olarak uyku ihtiyacını öğrenmiş olursunuz. Örneğin bebeğiniz toplam 13-13,5 saat uyuyor, fakat uykular çok düzensiz: gece 2 saat uyanık kalıyor, 5'te tekrar uykuya dalıyor, sabah 10'da uyanıyor, gündüz bazen hiç bazen de üç kısa uyku uyuyor. Oldukça karışık olan böyle bir düzeni bile normale çevirip, bebeğinizi yatağına koyduğunuzda kendi kendine uyumasını sağlamanız mümkün. Ancak bir süre yorulup uykusuz kalmayı, bebeğinizin odasıyla kendi yatağınız arasında mekik dokumayı göze almalısınızJ
Bebeğinizin uykusunun kaydını tuttuktan sonra derin bir nefes alıp karar verin ve her sabah bebeğinizi aynı saatte uyandırmaya, 2 veya 3 kısa gündüz uykusu uyutmaya ve akşamları da aynı saatte yatırma programına başlayın. Unutmayın amacımız sonuçta bebeğinizin tek başına ve önceden belirlediğiniz ihtiyacı olan saat kadar uyumasını sağlayabilmek. Bebeğin uykuya daldığı ve uyandığı saatlerin kaydını tutmaya devam edin. Programı uygularken uyuyan bebeğinizi saati geldiğinde uyandırmaktan çekinmeyin, ayrıca arabada giderken zamansız uykusu gelen bebeğinizi uyutmamaya çalışın. (lütfen büyüklerin “uyuyan çocuk uyandırılır mı”, veya “uykusu var bırak uyusun” sözlerine kulak asmayın-ilerde bir türlü uyumak istemeyen çocuğunuzu uyutmak için siz uğraşmak zorunda kalacaksınız) En başlarda bebeğinizin uyku düzeni hemen oturmayacaktır çünkü malum “onun alışmış olduğu düzen, düzensiz uyku”dur. Gece 12'de uykusu gelen bebeğinizin uykusunu yavaş yavaş 11:30'a, ertesi gün 11'e ve bu şekilde sonuçta bebekler ve küçük çocuklar için en uygun uyuma saatleri olan 8:00-9:00 arasına çekebilirsiniz.
Genel Yöntemler:

Bebeklerin akşam uyuması gündüz uyumalarından daha zordur. Akşamları yattıklarında daha çok ağlarlar, uykuya dalmaları daha uzun sürer. Bunun en büyük nedeni akşam anne babadan ve sosyal hayattan ayrılmak istemezler. Kısa olan gündüz uykusundan sonra anne babaya kısa süre sonra kavuşacaklarını, akşam uykusuyla ise çok daha uzun süre onlardan ayrı kalacaklarını sezerler. Ayrıca akşamın karanlığı onlar için daha belirsiz ve korkutucu olabilir. Akşam için bir uyku rutini oluşturun, her gece aynı işlerden oluşan bir rutin bebeğinizin kendini güvende hissetmesini ve bu güvenle uykuya daha rahat dalabilmesini, ayrıca bu rutin başladığında kendini uykuya yavaş yavaş hazırlamasını sağlar. Tipik bir rutin şöyle oluşturulabilir. Bebeğinize yaşına göre en anlayabileceği şekilde sözel olarak artık uyku vaktinin geldiğini ve biraz sonra gidip yatılacağını bir kaç kez söyleyin. Küçük bebekler “ee yapacağız” gibi kısa sözleri daha kolay anlayabilirler. Daha sonra belki sıcak bir banyo, ya da sadece elini yüzünü ılık suyla yıkama; dişleri fırçalama alışkanlığı kazanması için en başlarda sadece kemirmesi için daha sonra taklit becerileri geliştikçe fırçalama taklidi yapması için eline vereceğiniz ufak bir diş fırçası; sonra pijamalarını giyme; daha sonra yaşına uygun bir kitap okuma (birlikte kitabın resimlerine bakma); daha sonra meme veya biberonla beslenmesi; sonra hafif ve sakinleştirici bir müziğin açılması; ışıkların kapanması ve belki ufak bir gece lambasının açılması; bebeğin yatağa konulması (mutlaka henüz uykuya dalmamış olarak); belki bir şarkı veya ninni söylenmesi ve odanın terk edilmesi. Bütün bu rutin her gece tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Uygulama sırasında fazla aksiyon içinde olmamaya, oyun oynamamaya, (şimdi oyun değil uyku zamanıdır) sakin olmaya, sakin bir şekilde konuşmaya çalışarak çocuğunuzun uyku için kendisini hazırlamasına yardımcı olmalısınız. Bebekler ve çocuklar her şeyi anlamıyor gibi gözükse de ses tonunuzdaki veya hareketlerinizdeki duyguları hemen fark ederler. Dolayısıyla bebeğinizin yine uyumayacağından korkan kaygılı ses tonunuz bebeğinizi olumsuz etkiler.
Bebek yatağa konulduktan sonra:

Meme, biberon, emzik emerek, kucakta veya ayakta sallanarak veya buna benzer bir alışkanlıkla uykuya dalabilen bir bebek gece uyandığında da bu alışkanlığını isteyecek ve tekrar uykuya dalmakta güçlük çekecek, hatta bu alışkanlığını bırakması da güç olacaktır. Bu nedenle böyle bir alışkanlığa hiç başlamadan yatağa yatırarak uyutmaya çalışmak en iyisidir. (emzik bebeğinizin gündüz emme güdüsünü karşılamak üzere verilebilir fakat uykuya dalarken sizin kontrolünüzdeki emzik yerine kendi kontrolünde olan parmağını emerek kendini sakinleştirip uyumaya alışması bireysellik, bağımsızlık gelişimi için daha uygundur-parmak emmek bizim toplumumuzda nedense hoş karşılanmaz; oysa çocuğun 4 yaşına kadar, hatta kalıcı dişleri çıkana kadar, parmak emmesi son derece normaldir, zaten bu yaştan sonra parmak emmeyi kendi kendine bırakır. Eğer 6 yaşına gelmiş ve hala bırakamamışsa anne babayla ilişkide bir problem yaşanıyor olması gibi başka olumsuz faktörler işin içine karışmış olabilir, o zaman da bu olumsuzluklar üzerinde çalışılmalıdır) Akşam yatağına yatırdığınız bebeğiniz uyumuyor ve ağlıyor. Elbetteki bebeğiniz kan ter içinde kalana kadar onu savunmasız ağlatmak istemeyiz-bu onun sizinle olan güven ilişkisini de zedeleyebilir- fakat bebeğiniz en ufak bir hoşnutsuzluk sesi çıkardığında hemen yatağının kenarında soluğu almak ta doğru değil. 3-4 dakika ağlamasına izin verip sonra yanına gidip kucağınıza almadan sırtını sıvazlayarak, sakin ve sevgi dolu sesinizle ona “uyuyoruz bebeğim, ee yapıyoruz” diyebilirsiniz, veya ona uyku şarkısını söyleyebilirsiniz. Bebeğiniz sakinleşmeyecek gibi görünüyorsa kucağınıza alıp bir dakika gibi kısa bir süre sallamadan tutup tekrar yatağına koyabilirsiniz. Tekrar ağlamaya başladığında, veya gece uyandığında da yapılacak olan şey işte bu sistemi bebeğiniz ağlamaya başladığı her seferde bıkıp usanmadan ve sakinliğinizi koruyarak tekrar tekrar uygulamaktır. 4 aylık bebeğinizi siz gece yatarken saat 11-12 civarında beslemeniz onu sabaha kadar idare eder, dolayısıyla onu artık bütün gece beslemeden uyumaya alıştırabilirsiniz. Saat 3'te uyanan bebeğinizi o saatte beslerseniz ertesi gece tekrar aynı saatte uyanıp karnını doyurmak isteyecektir.
Neden tek başına uyku?

Bebeğinizin tek başına uyuması elbetteki anne babanın rahat edebilmesi, saatlerce çocuğu uyutmak için zaman ve enerji harcamaması bakımından çok önemlidir. Fakat asıl çocuğunuz için büyük bir önemi vardır ki bu da tek başına uyuyabilme becerisinin onun bireysel, bağımsız, kendine güvenli yetişmesi için zemin oluşturmasıdır. Hayata tek başına uyumayı başarmış olarak başlamış bebekler, (uykuya ek olarak tek başına bir sürü şeyi yapmasına fırsat verilmiş-yemek yemek, giyinmek, çevreyi özgür bir şekilde keşfetmek, vb.) ileride kendinden daha emin, daha cesaretli dolayısıyla merak duygusu daha gelişmiş, böylece başarılı ve kendine yetebilen çocuklar ve bireyler olurlar. Denklem basittir: Çocuk uyurken kendi kendine yetebilirse, büyüyünce de kendine yeten bir çocuk ve sonrasında bir birey olur.
Yukarıda belirtildiği gibi bebeğiniz 3-4 aylık olduğunda tek başına uyuma çalışmalarına başlamak uygundur. Bu zamanı geçirirseniz daha uzun süre uğraşmak zorunda kalabilirsiniz, fakat yine de başarmak mümkün. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun kuralları ve sınırları belirlemek, net ve tutarlı davranarak her zaman sizin elinizde.

Not: Uyku programı tatillerde ve bebeğiniz hastalandığında esneyebilir, fakat bir kaç gün içinde eski sisteme tekrar ayak uydurulabilir.
Bihter Mutlu Gencer
Psikolog ve Özel Eğitim Uzmanı
 
Sena cım topiğimiz hayırlı olsun.......bende hikayemi yazmak için sabırsızlanıyorum............ama şimdi kızım çağırıyo gitmeliyim sağolsun meme ağzında uyumak istiyorda.........

hafzaaaaaa
kızım meraktan ölücem naaptın ne ettin doğumda, bir kayboldun pir kayboldun şekerim :)))
 
Oğlumla 60. gün

Bugün oğlumun hayat serüvenindeki 60. günü..2 ayı bitirdik düşe kalka ..Düşe kalka diyorum gene de Allah'a binlerce şükür ..Ya olmasaydı ya gelmeseydi evladım kucağıma.. Bana bu yolda dua eden destek veren, tedavimi yaptıran , takip eden herkese aileme, arkadaşlarıma, doktorlarıma, kocama, ve de KK'ya bir kez daha teşekkür etmeliyim...

Ne değişti neler geldi neler gitti hayatımızdan 60 günde?
Oğlum büyüyor bir kere, bunu görebiliyorum da artık, yanakları aldığı kiloların etkisiyle belirginleşmeye başladı, boyu uzadı ilk ay kullandığımız 0-1 ay bedenli "new baby" - yeni doğan Mothercare tulumlarını zaten 25-30 günlükken falan bir kenara bırakmıştık.. Bu ay itibari ile de sanırım 15-20 gün sonra 0-3 ay bedenli tulumları giyemez olabiliriz. Çünkü ayakları uzadı ve tulumların içinde rahat rahat esneme gerinme hareketini yapamıyor bazen.. Sanırım uzadım ben bunları değiştir demek istiyor oğlum yerimseniben

ılk 1,5 ay aralıksız süren bebek reflüsü ve bu sayede kullandığımız şurubu 1 hafta evvel bıraktım..Deneyip görmek istedim reflü bitti mi diye.Hakikaten annelik böyle böyle deneyimleyerek öğreniliyor galiba.Eskisi gibi kusmuyor, sadece ağzının yanında kıvrandığı ve gaz geldiği zaman akan sütün haricinde bir şey yok.Demek ki reflü derdinden kurtulduk, çok şükür...Sonra gazımız çok ciddi boyutlarda idi ve her gece sabahlara kadar avaz avaz ağlıyuorduk..Duk diyorum çünkü o ağlıyor ben de zırıl zırıl eşlik ediyordum..Şimdi gazını omuza pat pat yaparak çıakrtma işinde yol katettik gibi.Gene kıvranıyor gene geceler uykuasuz ama olsun en azından çığlık çığlığa ağlamıyor 1-2 haftadır..Bunda da ilerleme kaydetmiş olabiliriz.

Sonracığıma, artık ( 6 haftalıkken ilk kez ) gözleri ile beni babasını anneanneyi babaanneyi sesini duyduğunda kafasını çevirerek takip etmeye ve gözleriyle araştırmaya başladı. O günden beri de kendisi ile konuşulduğunda ( eğer sancısı yoksa ve ağlamıyorsa ) kuzuz kuzu dinliyor, bazılarına gülüyor , elleriyle yüzümüze doğru uzanıyor.. ışini biliyor ne zaman uzansa biri onu kucaklıyor nasılsa :))

Şimdilik gelişmeler böyle , en kısa zamanda devam ederiz.
Hepinizi öpüyoruz.
 
hafzaaaaaa
kızım meraktan ölücem naaptın ne ettin doğumda, bir kayboldun pir kayboldun şekerim :)))

ahhhh senacım girip yazmak için can atıyorum ama benim kız biraz cadı ..hiç izin vermiyo.........e yazdıklarımda biraz uzun olcak o yüzden fırsat kolluyorum kızım sakinleşince ilk iş yazıcam........
 
maşallah doruğa.bende bebeklerimle tanışmak için sabırsızlanıyorum.inşallah sağ salim gelirler.
 
20 dikişmi veee normalll anneeeeeeeeesempatiksalakcinni sezeryande ancak öle dikiş olmuyomu ya ..ki onda artık yapıştırma sistemi bilem var.

ya bende tüp bebek tedavisi gördüm olmadı benim kızım kendiliğinden oldu....valla arkadaşım BRAVOOOOO sana ne cesaret böle bebkleri genelde sezeryanle alırlar nasıl cesaret ettin Allah korusun iyiki sıkışma falan olmadı......sağlıkla büyüt
 

şekerim benim bebiş 3400 gr görünüyordu, ben de 11,5 kg almıştım herşey normaldi.. ben de bir cesaret DNA sı mı bozuk bunun nie normal yapamıycam dedim, doktor da normalden yana, çatın müsait bebek gelişi normal üstelik rahim normal doğuma yatkın bir bşlasa 3-4 saate doğururusun diye destek verdi.. ben de ha gayret dedim..aynen dediği gibi oldu 2,5 saate doğurdum..doğurdum daaa... oğlan son anda ellerini yukarı kaldırınca yırttı birazcık yoksa bu hareketi hariç herşey idealdi anlayacağın...
 

tebrik ederim canım Allah analı babalı sağlıkla büyüt işallah.....ahhh ben çok tırsağım doktor zaten hiç niyetli deil normale ben de zaten tırsağım ya ne yapcan...ama sen çok cesursun ne güsel
 
tebrik ederim canım Allah analı babalı sağlıkla büyüt işallah.....ahhh ben çok tırsağım doktor zaten hiç niyetli deil normale ben de zaten tırsağım ya ne yapcan...ama sen çok cesursun ne güsel

hiç stres yapma direkt sezaryen ol, normal doğumun komplikasyonu sezaryane göre daha fazla, yırtıktı dikişti yok bilmem neydi ben yaşadım malesef.. bir de korkuyorsan zaten düşünmeye değmez..sez arkadaşlarım 2 haftada ayağa kalktı ben ise 2 ayda.. o daaa tam düzelmedim hala yani...
 
Kızlar
Doğum yapanlara lazım olabilir bu bilgi ...
Gaz yapan yiyecekler

lahana-karnıbahar-brokoli- pırasa ( bende yaptı başkasında yapmadı ) süt- soğuk yoğurt-baklagiller(mercimek kuru fasulye bezelye barbunya ) ıspanak kimine göre bende yapmıyor, mandalina portakal gibi mandarin ( asitli diye ) kola- çukulata- kafein ( çay kahve de az tüketilmeli ) hele klahve hiç.aşırı şekerli gıda da bir süre sonra ishal gibi yapabiliyor anneyi , o da gaz sıkıntısı yaratıyor, dengeli tatlı tüketmeli. bulgur süt yapıyor doğru ama bende gaz da yapıyor malesef.. Tüm yemeklerde üzerine eğer ekilebilecek yemek ise KIMYON dokmekte fayda var. Kimyon dehset bir sekilde gazi sokup alıyor... Baharatli hiçbir şey yenmemeli, baharat gaz yapıyor belirgin bir sekilde...

gaz yapmayan süt yapan denilenler : herkese göre değişebilir , denemek lazım : ayva- kayısı suyu- kabak çorbası- kabak yemeği- yaz ayında ananas- kuru siyah üzüm - kayısı suyu / hoşafı - protein ağırlıklı gıdalar, dengeli siyah ve beyaz et, balık tüketimi, yumurta ( bebekte alerji olabilir eğer kullanımdan sonra bir döküntü görülürse yenmeden doktora sormak lazım )
 

canım benim çok sağolasın işallah en yakın zamanda eskisindende süper olursun sana dua edcem.......çok dürüstsün bende öel düşündüm zaten inan çooook korkuyorum çokkk altım çok hassas ne yapayım sevgiyle sağlıkla kala.s.
 

güzel duan için teşekkür ederim, benim de altım çok hassasmış bilmiodum öğrendim malesef (
 
60 günlük yeryüzü hikayemiz...

Bugün oğlumun 67. yeryüzü günü..ılk 2 ayında neler oldu neler atlattık hem anlatayım hem de akıl danışmış olayım..Malum doğuma hazırlanan vya henüz doğum yapmış güzel anneler de okuyacak bunları...

ılk 45-50 günümüz çok zor geçti bizim.Oğlum gaz sancıları fazla olan, bundan dolayı uyku ve beslenme düzeni hemen hemen hiç olmayan bir bebk olarak geldi dünyamıza.Erkek bebeklerin bağırsak sistemlerinin daha sorunlu olduğunu ve gaz sancılarının daha şiddetli olduğunu duymuştum, göül isterdi ki bunun aksini söyleyebileyim ...Ama olmadı malesef , Nerde tırak orda bırak gibi bir felsefemiz vardı eşimle. NErde emzirebilirsem ve akabinde 1,5-2 saat süren gaz sancısı , gaz çıkartma çabalarımızı takiben eğer şanslı isek hıçkırık tutmamış olursa uyutmaya çabalardık. Çok ağladı çok tepindi, karnıma ve göğsüme indirdiği tekmelerin haddi hesabı yok, o ağlar ben ağlarım ..ınsanın evladının acısını geçirememsi çok berbat bir şey..Ne hissedeceğini ne yapacağını ne diyeceğini bilemiyorsun...Ne yapsan işe yaramaz ya bazen..Ne ilaç verdiysem ne aromatik yağlarla masaj yaptıysam ne sıcak havlular, sıcak su torbaları kullandıysam işe yaramadı...Aspiratör, çamaşır makinası, elektirk süpürgesi falan bize hikaye oldu...Amaaaaaaaaa Bu süreçte bize full destek veren ailemizin emektar fön makinasına teşekkürü bir borç biliriz. Eşim eğer imkanım olsa şunu icat eden dünyevi insana sarılıp teşekkür ederim diyor :)))) Onun sayesinde çok yüksek sesli ağlama krizlerini ve uykuya dalma sınavlarını atlattık çoğunlukla.. 40 ı çıksın herşey düzelir diyen aile büyüklerime bu teoriye kısmen destekleyen kısmen de düzelten bir tavır sergiledim , hakikaten 40 ı geçince bazı şeyler yavaş da olsa düzene giriyor ama belirgin değişklikler/ iyileşmeler için ben 60 gün diyorum. Ağlamasının tarzı bile değişti, eskiden feryat figan ağlarken şimdi inceden bir huysuzluk - mızıldanma ile başlıyoruz, eğer talebi 5 dakika içinde karşılanmazsa o zaman üst perdeye geçiyor küçük bey..Geceleri hiç uyuyamayan ben son 10 gündür falan yaklaşık gecede 4-5 saat de olsa uyuyabiliyorum ve buna bir mucize diyorum..o kadar uykusuz o kadar halsiz kalmıştım ki yere halıya bile uzansam uyuya kalabiliyordum...

Tüm bu zor günleri yavaş yavaş da olsa atlatıyoruz, bu süreçte bazı alışkanlıkalrı belirdi bile oğlumun..Bir kere fön makinası çok zor anlarımızda hala yardımcı, onun sayesinde uykuya dalabiliyoruz..Sonracığıma ana kucağını ve beşik gibi yatay pozisyonda sallanmayı hiç mi hiç sevmiyor oğlum..Enteresan bir sürü çocuk bunu sever ama o dik pozisyonda omuzumda kafası da boynuma gömük olarak uykuya dalmayı seviyor, zaten dalsa da 15-20 dak en azından öyle tutmaya devam ediyorum yatağa koyar koymaz uyanıyor aksi halde..

Emzik bir sürü annenin kurtarıcısıdır ya, nerde bende o şans ..Biz hiç sevemedik o emziği, kullanamuoruz, 15-20 tane emzik denedim, deneye deneye bulacaksın ayrıca emziğe alıştırma diye bir dönem var 1 hafta 10 gün uğraşabilirsin pes etme dediler..Ee denedik allah için ama yok yok..Şekerli suya batırdım denedim gene de yok..zaten o da pek faydalı bir şey değil incelemelerim sonucu gördüm ki şekerli su sadece anne sütü alan ve başka hiçbir farklı gıda almayan çocuklarda ishale yol açıyor..Kaş yapayım derken göz çıkmasın diye o methodu da bir kenara bıraktık...
Domuz gribi korkusu ile doktorumuza muayeneye veya hastaneye gitmeyip çoğunlukla onu eve getirttiğimizden her ay aşılarımızı ve kontrollerimizi doğal ortamımızda yaptırdık, çok şükür ki herhangi bir sağlık sorunumuz olmadı.Tontiş oğlum anne sütünü sevdi ve her ay alması gerekn kiloları alarak doktorumuzdan teşekkür belgesini kaptı. Tabii ben de tüm acemiliğime rağmen ona iyi bakabilmiş olduğumu varsayarak kendi kendimi tebrik ettim. Ne de olsa annelik eee yapacaksın tabee diyor herkes , dşündüm de bir allahın kulu da bana aferin kızım gayet iyi kotardın bu işi demedi..Ne garip değil mi herkes aferin bizim aslan oğlumuza diyor, Bana bakan yok yawww , CADIARZUolsun en azından oğlum iyi sahnenin assolisti o ben üvertür konumundayım bayanssulusmile

Ancak bir kaç kez pişik sorunu yaşadık, Sebamed pişik kremi genelde iyi olmakla birikte bu gibi 1-2 günlük toparlanma süreçlerinde Unibaby çinko içerikli pişik kremi daha iyi gözlemlediğim kadarı ile. 1 sefer Unibaby, 1 sefer Bepanthen Plus krem sürdük mü 2 günde kayboluyor o sevimsiz kızarıklıklar , allaha şükür...Ayrıca süt aktığı için boynuna ve çenesine kızarılıklar isilikler olmuştu. Onda ise Sebamed Yüz koruma kremini tek geçiyorum , 3-4 günde kaymak gibi oldu yeniden yanacıkları...

2 gün önce de konak oldu malesef. endişe edilecek bir şey değilmiş okuduğum kadarı le bebklerin yağ hücreleri ve deri oluşumları bizden çok farklı bu sebebple başının saçlı derisinde pul pul kepeklenme oldu, Johnson bebe yağını bir pamuğa döktüm kafasının konaklı kısmını bununla sildik sonra penye bir başlık tktım biraz bekleyelim diye , aksi takdirde yatağına da sürülecekti bu yağlı deri. Akşam yıkamadan önce tarağıyla konaklı kısmı taradım pul pul döküldü zaten pamuğu sürerken de dökülmüştü bir kısmı ..şimdi çok azaldı ama üst üste 4-5 gün bunu yapmak lazım sanırım bir anda geçmiyor çünkü..Bir arkadaşım elmi bile sürmedim 1 haftada geçti dedi ama ben araştırmacı gazteci olarak bir bakındım bunu temizlemek daha doğru bence kafa derisi nasıl hava alacak paşamın , di mi amaaa ??

Neyse gelelim aldığımız gelişim notlarına.hihoyyyt
ılk bilinçli gülümsememiz: 5-6 haftalıkken,
kafasını doğrultmaya çabalaması 5 haftalıkken,
gaz sancılarının inişe geçmesi 7-8. haftalıkken
Anne ve babayı gözle tanıması: 5 haftalıkken,
Anne veya babyı gözle kafasını çevirerek takip etmesi: 7 haftalıkken
A- hı- gu- ho gibi anlamsız ama altın değerinde seslerle konuşmaya çabalaması:7-8 haftalıkken
ılk 4 haftada her emmeseansında 80-90 cc süt,
8 haftalıkken 120-130 cc süt
10. haftanın içinde 130-150 cc süt
1 aylıkken günde 4-5 kaka/ 7-8 çiş
2 aylıkken günde 2-3 kaka / 6-7 çiş

Bunların haricinde kayda değer fazla biir notum olmamış. Umarım diğer aylarda daha güzel gelişmeler olur ben de sizle paylaşırım. Dualarınızı ve desteğinizi esirgemeyin lütfen..
:)))))
 
Son düzenleme:
:1hug:canim serenanescim
nihayet bulabildim seni....yavruna kavusmussun yine gozyaslari icinde okudum hikayeni...Allahim saglik versin...
beni hatirladin mi bilmiyorum...yinde hatirlatayim..
bayrama yakin bi gundu...topikte dogum icin gun sayiyordun...dogum aninda bebek isteyen arkadslarini bi listeye yazip isimlerini soyleyip dua etcektin...evet bende onlardan biriydim...bayramdan 1 hafta sonra hamile oldugumu ogrendim...dualarimiz kabul oldu...duan icin bizleride dusundugun icin cok cok tesekkur ederim...Allahim senide oglusunuda korusun...insallah senin gibi kucagima aldigim gunleride gorurum...bebise kendine iyi bak...saglicakla...opuyorumnanaktan
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…