İşte Yeni SBS Sistemi

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Eylül ayında açıklayacağı, SBS'nin yerine getirilecek yeni sistemindetayları ortaya çıktı. Buna göre sınav, “Türkçe”, “Matematik”, “Fen ve Teknoloji”, “İnkilapTarihi ve Atatürkçülük”, “Yabancı Dil” ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” derslerinden yapılacak.Sınava giremeyen öğrenci 1 hafta sonra telafi sınavına girebilecek. Testlerde yanlışlar doğruyu götürmeyecek.

Vatan'ın ulaştığı bilgiye göre yeni sistem birçok yeniliği de beraberinde getiriyor.

Son dakika değişikliği olmazsa, yeni sistem şöyle işleyecek:

- DİN KÜLTÜRÜ DE ORTAK SINAV: Ortaokul 8. sınıfta öğretmen tarafından dönemselolarak yapılan yazılı sınavlardan bir tanesi merkezi sınav olarak gerçekleştirilecek. Sınavlartemel dersler olan “Türkçe”, “Fen ve Teknoloji”, “Matematik”, “T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük”, “Yabancı Dil”, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” derslerini içerecek.

- ARALIK VE NİSAN'DA: Sınavlar Aralık ve Nisan ayı sonunda ve o zamana kadar işlenilen müfredata uygun konulardan yapılacak. Merkezi sınavlar her ders için ayrı ayrı yapılacak.

- YANLIŞLAR DOĞRULARI GÖTÜRMEYECEK: Sınavda çoktan seçmeli sorular (4seçenekli) sorulacak. Yanlış cevaplar doğru cevapları etkilemeyecek. 3 sınavı olan derslerden 2. sınav, 2 sınavı olan derslerden ise 1. sınav merkezi olarak yapılacak.

- BAŞKA ÖĞRETMENLE: Öğrenciler kendi okullarında (olağanüstü haller dışında) sınavagirecekler. Sınav salon başkanları ve gözetmenler, görev yaptıkları okulun dışında farklı birokulda görev yapacaklar. Sınav görevlendirmeleri il/ilçe millî eğitim müdürlüklerincegerçekleştirilecek.

- TELAFİ: Geçerli bir özrü sebebiyle sınava giremeyen öğrenciler için sınavı takip eden haftada telafi sınavı yapılacak. Telafi sınavı, il ve ilçe merkezindeki sınav merkezlerindeyapılacak, öğrenciler bu sınava kendi okullarında giremeyecek.

- ÖĞRETMEN NOTU YÜZDE 40 ETKİLİ: Öğrencilerin dönem puanı, merkezi ortak sınavlar ile öğretmenler tarafından verilen puanlardan oluşacak. Öğrencinin merkezi yazılılardan aldığı puanlar yüzde 60 oranında etkileyecek.Öğretmeni tarafından verilen notlar ise yüzde 40 olarak etki edecek.Yerleştirme ortalaması bulunacak.

- HER YIL FARKLI: Öğrencilerin 6. sınıftaki puanları yüzde 10, 7. sınıftaki puanları yüzde 20, 8. sınıftaki puanları da yüzde 70 oranında etki edecek. 6, 7 ve 8. sınıfların yıl sonu başarı puanlarının ağırlıklandırmasına göre oluşan puan, öğrencinin bir sonraki eğitim basamağında devam edeceği okulu belirleyecek. Öğrencilerin gitmek istedikleri okullara yönelik olarak yaptıkları tercihler, puan esasına göre ve şeffaf bir şekilde değerlendirilecek ve liselere merkezi yerleştirme gerçekleştirilecek.

Devamsızlık dahi etkili

Liseye yerleştirmede puanların eşit olması durumunda “Tercih önceliği”, “Sırasıyla 8, 7 ve 6. sınıflardaki yıl sonu Başarı puanı yüksekliği”, “Okula özürsüz devamsızlık oranının azlığı”, “Doğum tarihinin daha sonra olması“, “Tercih başvuru tarihinde öğrencinin ikametine yakınlık durumu”na bakılacak.

MEB, okullarda yapılacak sınavlarda “yazılı” uygulamasından geçici bir süre vazgeçti. Sistem oturana kadar merkezi sınavlar test olarak yapılacak. Sistemin oturmasının ardından ise merkezi sınavların yazılı şeklinde yapılması hedefleniyor. Testlerdeyanlışlar da doğruları götürmeyecek.

Konu eğitim olunca fikrim hep aynıdır, çocukların lise, üniversite gibi okul geçişlerinde sınav olmasına karşıyım.
Zaten bütün bir yıl okuldaki sınavlarla ter döken çocukları geçiş için sınava sokmak onları daha da kötü yapıyor, çocuk o gün heyecandan bildiği herşeyi karıştırdığında tüm hayatına etki eden bir sonuçla karşılaşıyor ve hüsrana uğruyor, eğitimci değilim çok detayını, o'sunu, bu'sunu bilmem ama veli olarak gördüğüm kadarıyle oraya buraya yatırımdan ziyade meslek liselerini çoğaltıp bölümler eklenmeli, keza üniversitelerde de öyle, çocuklar yıl sonu başarı notları, öğretmen kanaati, rehber öğretmen yönlendirmesi ve çocuğun yeteneği göz önüne alınarak, uygun bir bölüme yazışmayla yerleştirilmeli.

Şu eğitim sistemini artık Avrupa standartlarına oturtsalarda veliler, eğitimciler ve öğrenciler rahat etse, deneme yanılmayla olmaz bu işler, aslında o kadar basit ki, onca sınav için bir dünya kırtasiye gideri, sınav kağıt basımları vs maddi yükünden de kurtulurlar.
Okullar çoğaltılacak, sayısal okumak istemeyen, meslek lisesi tercih edenlere meslek liselerinde bölümler çoğaltılacak, üniversiteler sayıca yetersizse üniversiteler kurulup çocukların diploma ve lisede okuduğu bölüm baz alınarak karşılıklı yazışmayla yerleştirme yapılacak.

Bir millet için en önemli şeylerin başında gelmeli eğitim, ordan burdan kısarsın okul açarsın, eğitim sistemini oturtmak başlıca ilke olmalı ve 3. Dünya ülkesindeki çocuk su gibi ingilizce konuşurken, bize vay be x ülke kadar olamadık, bizim ingilizce What are you doing'ten öteye gidemedi hacı dedirtme.

bence okula giriş kolay olsun ama çıkış zor olsun.
sürekli ülkede bir muhabbet var ''kapağı atayım da...''
işte bu söz bile biz de girişin meşakkatli ama işin kolay olduğunu gözler önüne seriyor.
eğitim berbat kimse kusura bakmasın.
eğitim bilimlerine hazırlanırken o kadar şey gördüm ama uygulayan az.
ayrıca eğitim dinamizm isteyen bir alan.
ama devlete giren maalesef pek dinamik olamıyor.
vardır muhakkak ama sayıları istisna diye nitelenecek kadar az.
o yüzden öyle bir eğitim olmalı ki çocuk/öğrenci aldığı eğitimin hakkını süreç içinde vermeli.
atıyorum bir ingilizce öğretmenim ilk baştaki kelime bilgisini yitirmemeli.
ya da bir veteriner benim çocuğumun öğretmeni olmamalı.
maalesef Türkiye merhamet ülkesi olmuş.
''merhamet et o da iş bulsun varsın mühendis olsun ama öğretmen yapalım işi olsun''
bu anlayış bitmeli.
nasıl ki kendimizi bir hemşireye ameliyat ettirmiyorsak, doktora gidiyorsak aynı şekilde de bir mimarı öğretmen yapmamalıyız ya da çocuğumuzu emanet etmemeliyiz.
şöyle de bir şey var ki daha da acısı öğretmen olarak yetişmiş insanların bu vasfı kağıt üstünde kalabiliyor. işte bu yüzden en başta dediğim gibi dinamiz + aldıkları eğitimin iş süresince de devam ettirilmesi gerekli.

işte bu tip problemler çözülürse ülke de sınava gerek kalmadan süreç içerisinde zaten herkes özelliğine göre bir yere gitmiş olur.

Avrupada egitim goren biri olarak turkiyenin egitim konusunda kat etmesi gereken uzun bir yol oldugunu soyleyebilirim.

Ben sinav sisteminin yani sira yabanci dil konusunda ciddi adimlar atilmasi gerektigini dusunuyorum.

Universite bitirmis gencler dahi ingilizce konusmakta zorlaniyor. Gerek gramerleri gerek telafuzlari zayif.

Gelecekte insaAllah kendi cocuklarimin egitimini dusunerek biseyler yapilmasi gerek diyebilirim.

Ben avrupada uni terk etmis biri olarak 4 sene okuyup muhendis cikan akrabamla ingilizce sohbet edemiyorum.

Muhendis olmus evet ama 'ingilizcemi gelistirmem lazim ya' diyip dert yaniyor.

Ha sunuda soylemek lazim avrupada da degisiklikler yapiliyor surekli. Mesela yegenlerimde gordudum 'mittelschule' sistemi.

Ama turkiye dedigim gibi ogrencisi lehinde bi cok degisimler yapmak zorunda.

Ornegin okudugum 5 yillik lise sonunda girdigim 6-7 dersten aldigim diploma ile istedigim her hangi universitede her hangi bir bolumu okuyabiliyordum (tabiki tip ve bunun gibi ozel bolumler icin farkli dil yada egitime ihtiyac duyuluyor).

Fakat turkiyede belli bir puanla belkide hic istemedigi ama puani sadece onu okumasina imkan verdigi icin bir bolumu secmek zorunda.

Yine ornek olarak ilk okul ve orta okulda ogrenci ve ailesi hangi okulu tercih edecegine kendileri karar veriyor. Elbette ki egitim seviyesi goz onunde bulunduruluyor.

Ama bunun icin bir sinava girip yine puanlar sonucu ile karar vermek zorunda kalmiyorlar.

Avrupa da ki sistem yuzde yuz mukemmel degil.

Ama sabki biraz daha 'ogrencilerin lehinde'. En azindan bana oyle geliyor kiyasladigim zaman.

durun siz kardeşsiniz, yeni sbs sistemi bu

SBS'yi kaldıran Milli Eğitim, yeni sınav sistemini belirledi. Buna göre öğrenciler 1 senede 6 sınav olacaklar. Peki bu sınav nasıl olacak? Nasıl değerlendirilecek?

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önümüzdeki yıldan itibaren SBS yerine uygulanacak ortaöğretime geçiş sınavı için model çalışmalarını sürdürüyor.

16 ilde yapılacak “arama konferansları” adı verilen programlar sonucunda yeni sistem belirlenecek. Zaman'ın haberine göre; İstanbul'da gerçekleşen konferansta alınan karara göre, öğrencilere dönem içinde 6 dersten 6 farklı sınav uygulanacak. Bunun dışında başka bir sınav yapılmayacak. Öğrenciler dönem boyunca 6 genel ders sınavına girmiş olacak.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu yıl yapılan SBS’nin sonuncu olduğunu ve önümüzdeki yıl yeni bir sınav sisteminin geleceğini söylemişti. Bunun üzerine harekete geçen bakanlık, yeni modele ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Arama konferanslarının İstanbul’da gerçekleşen toplantısına katılan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, SBS’nin telafisi olmayan bir sınav olduğunu ancak yeni modelle öğrencilerin kendilerini daha stressiz ifade edebileceklerini söyledi.


aslına bakarsanız gerçekten adil bi şekilde sorunsuz yapılabilirse tek bi sınavdan daha iyi gibi, senede 6 sınav, böylece ne çocuklar ne ne aileler bunu ölüm kalım meselesine çevimeyecek, ya da bazı aileler için sene de 6 ölüm kalım meselesi olacak, bilemiyorum

Tamam 6 sınav daha güzel,ama değerlendirme nasıl yapılacak .Bence bu sınavdada LYS sistemi uygulanmalı ve değerlendirme tüm derslerden yapılmamalı.
Fen lisesine girecek çocuğun din kültürü veya sosyal bilgilerden aldığı puan önemli olmamamlı.Sadece fen ve matematik değerlendirilmeli .
Anadolu liseleri İngilizce ağırlıklı okullar olmayı devam ettirmeli ve giremek için ingilizce Türkçe ve belki matematik derslerinden değerlendirilmeli.
Tabii bu durumda düz lise kalmaması problem olur.
Yada dil ağırlıklı yeni bir lise türü geliştirip acil uygulamaya koymaları gerekiyor.

ortak sınavlardan elde edilen ortalama yüzde 60, öğretmenin kendi sınavlarından elde ettiği ortalama 40 oranında etki edecek anladığım kadarıyla yerleştirme puanına

gerçi ben bu sisteminde uygulanacağını pek sanmıyorum, tek bir sbs ile baş edemezlerken türkiye genelinde sene de 6 sınav, maliyetli ve kontrolu çok zor olacak

bu arada bence din kültüründen ortak sınav olmamalı hatta, tamamen seçmeli bi ders olmalı ya neyse, bu başka bi topik konu olacak kadar geniş bi konu

öbür ayda yeni sbs şöyle olacak diye bambaşka bi açıklama yaparlar, herhalde eğitim sisteminin aydan aya değiştirme çabası bi bizim ülkede vardır dünya da. Vatandaşta bu konularla ilgili değil, çocuğu okula gitmeyen hiç ilgilenmiyor bu konularla, halbuki, kayıp ve kayık(!) nesiller yetişiyor, geleceğimiz yetişiyor şuan

Hep söylüyorum gene söyleyeceğim.
Türkiye deki eğitim sistemini Beğenmiyorum!
zaten yıl içinde sınavlardan başımızı kaldıramıyoruz!
Böyle sınavlı sistemle git gide robotlara dönüşüyoruz.
Hayallerimizi sınavlara bağlıyolar.Zeka seviyemizi sınavlarla ölçüyorlar..
Bu eğitim sistemi sayesinde hiçbir şeyi sorgulamayan kendine güvensiz kişiler olduk çıktık!
Yabancı ülkelerde üniversiteye gidecek gençler (yanlış bilmiyorsam tabi ama öyle diye biliyorum) gideceği üniversiteye kompozisyon vs yazıyormuş ,oradaki görevlilerle konuşuyormuş kendini tanıtıp ifade ediyormuş .Çok önemli etkenmiş güzel,kendini açıklayıcı konuşması...
Yabancılar mesela öğretmen bir şey sordumu konu hakkında saçma bilgisi olsa da el kaldırıp cevap vermek istiyo
Bizde ise kabul edelim soruları bilsek bile cevaplamıyoruz..En azından kendi çevremden edindiğim şeyler bunlar
Sadece öğrenciler değil bütün öğretmenlerimiz de eğitim sistemini beğenmiyolar,kendileri söylüyolar..Tabi onlar daha bilgili..