- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
MHP lideri Devlet Bahçeli, 'Gazzede çocuklar ölürken, Erdoğanın çocuğu deniz ticaretiyle İsrailden para kazanıyor' dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Başbakan Tayyip Erdoğan ın İsrailin Gazzeye yönelik saldırılarını istismar ettiğini savunarak, İsrail Erdoğanın siyasi gıdasıdır. İsrail; Erdoğan ve zihniyetinin siyasi ikbal ve aynasıdır. Bu ülke silaha sarıldıkça, Filistini ateşe verdikçe Erdoğan içten içe memnun olmakta, meydanlarda hançeresi yırtılırcasına bağırıp çağırma konusunda altın fırsat yakalamaktadır. Gazzenin çocukları ölürken, Erdoğanın çocuğu deniz ticaretiyle İsrailden para kazanmaktadır" dedi.
17-25 Aralık itibariyle taşan rüşvet ve yolsuzluk seli kurumadan, Çankayanın kapıları Erdoğana kapalıdır ifadelerini kullanan Bahçeli, Aday Erdoğan oğluyla birlikte villalarda eritemediği milyar dolarların hesabını vermelidir. Aday Erdoğan 700 bin liralık kol saati takan rüşvetçilerin ve akara-makara diyerek her Cuma ayet çaktığını söyleyen iblis suratlı bakanlarının hesabını vermelidir şeklinde konuştu.
Cihan Haber Ajansında yer alan habere göre, Bahçeli, partisi tarafından Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Partililerle bayramlaşan Bahçeli, Ramazan Bayramı'nı kutlayarak Türk ve İslam alemine Cenab-ı Allahtan esenlikler, güzellikler, huzur ve barış dolu günler diledi.
"Gazze'de kan vardır, Suriye'de şiddet vardır, Libya'da belirsizlik vardır, Irak'ta vahşet egemendir. Kırım dertlidir, Doğu Türkistan kahırlıdır, Balkanlar gergindir, Türkmeneli ise acı, kayıp ve gözyaşı içindedir." diyen Bahçeli, Türkiye'nin çevresinden adeta kan nehirleri aktığına dikkat çekti.
"Aday Erdoğan meydanlardan iftar sofralarına kadar boş konuşmaktan, boşa kürek çekmekten, mazlumların kanı üzerinden siyaset tasarlamaktan başka ne işe yaramıştır?" diye soran Bahçeli, şöyle devam etti: "Gazzeye füzeler atılırken, aday Erdoğan iftiralarını sıralamış, istismarlarını sürdürmüştür. Gazzeli masumlar katledilirken, aday Erdoğan İsraile gürültüden başka bir anlama gelmeyen tepkilerini devam ettirmiştir. Cumhurbaşkanı adayı olan çeyrek adam; İsraili terör devleti olarak suçlamış, Hitleri aştı diye yüklenmiş; soykırımcı, hesap verecek, yargılanacak, yanına kalmayacak, döktüğü kanda boğulacak sözleriyle oyalanmıştır. Şunu iyi biliniz ki; İsrail Erdoğanın siyasi gıdasıdır. İsrail; Erdoğan ve zihniyetinin siyasi ikbal ve aynasıdır. Bu ülke silaha sarıldıkça, Filistini ateşe verdikçe Erdoğan içten içe memnun olmakta, meydanlarda hançeresi yırtılırcasına bağırıp çağırma konusunda altın fırsat yakalamaktadır. Aday Erdoğanın Filistin davasına en ufak bir yardım ve katkısı şu güne kadar olmamıştır. İsraile gece bekçiliği yapan, Siyonist emellere yıllardan beri kule nöbetçiliğiyle çanak tutan kalpsiz ve samimiyetsiz bu adamın Gazze sömürüsü her şeyden önce günahtır, ayıptır, ahlaksızlıktır.
Gazzenin çocukları ölürken, Erdoğanın çocuğu deniz ticaretiyle İsrailden para kazanmaktadır."
Gazzeye tonlarca bomba yağarken, Erdoğan'ın Yahudi Cesaret Madalyası Ödülünü ısrarla boynunda taşıdığını dile getiren Bahçeli, "Geçtiğimiz günlerde, Amerikan Yahudi Kongresi, Erdoğanın 2004 yılında aldığı ödülü geri istemiştir. Şu ana kadar aday Erdoğandan konuyla ilgili herhangi bir cevap gelmemiş, gelememiştir. Buradan Erdoğanı; 10 yıl önce aldığı cesaret ödülünü yüzsüzce, onursuzca taşımaktansa derhal iade etmeye davet ediyorum. Sayın aday, ödül verenler sana mektup yazarak ödüllerini geri istiyor. Sen daha duracak ve bekleyecek misin? Bu zilleti görmezden gelecek misin? Bu aşağılanmaya eyvallah diyecek misin? Dikkatinizi çekiyorum, aday Erdoğan aldığı ödül istenir istenmez, Musevi toplumuna şirinlik yapmaya, antisemitizme karşı olduğunu seslendirmeye, meselesinin sadece İsrail yönetimi olduğunu dillendirmeye başlamıştır. Erdoğan burada da suçüstü basılmıştır. Aday Erdoğanın, nefret ve öfke dolu konuşmalarından sonra, durumu kurtarmaya çalışması, yaraları tamire girişmesi nafiledir. Şu an Musevi kökenli vatandaşlarımız Erdoğanın konuşmalarından dolayı tabir yerindeyse açık hedef olmuştur. Antisemitizm hastalığı tekrar nüksetmiştir." diye konuştu.
Erdoğan'ın dökülen Türkmen kanından, alınan Türkmen canından rahatsız olmadığını savunan Bahçeli, Erdoğan'ın Türk ve Türkmen hasmı olduğunusöyledi. "Ölen her Gazzelinin vebali Erdoğanın omuzlarındadır." diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Erdoğan burada konuşurken, İsrail orada kan akıtmaktadır. Erdoğan burada sahte kefen giymekten bahsederken, Gazze boydan boya gerçek kefene bürünmektedir. O halde Gazzenin güvenliği için aday Erdoğan çenesini kapatmalıdır. Milli mesele olarak evvela millet menfaatlerinin yanında olmalı, siyasi ayak oyunlarıyla bir çuval inciri berbat etmemelidir. Aday Erdoğanın tek endişesi Filistin olduğuna göre; kendisine tavsiyemiz çok acil Hamas saflarına katılması, yetmez ise bu örgütün askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugaylarına gönüllü olarak yazılmasıdır. Hiç olmaz söz ve eylemleri arasında bir uyum olacaktır. Hiç olmazsa Türkiye bir musibetten kurtulacaktır."
Camileri bombalayan, türbeleri havaya uçuran, peygamber kabirlerini yok eden ve ciltler dolusu insanlık suçu işleyen IŞİD ve İsrail kahpeliğine en sağlam ve milli duruşu MHP'nin gösterdiğini belirten Bahçeli, "Aday Erdoğan, model olacağım derken maskara olmasından dolayı Türkiye kaybetmiştir. Aday Erdoğan, gaza gelip, fren tutmayıp kendisini dünya lideri mertebesine koymak isterken Türkiye çaptan ve gözden düşmüştür. Kaybeden İslamdır. Kaybeden aziz Türk milletidir. Zarar gören Türklüktür. Tepesinde haç gezen camiler varken, ecdadının aziz hatıraları inkar edilen bir millet ortadayken, geçmişle gelecek arasındaki kültürel ve kardeşlik bağlarımız koparılırken Erdoğanın konuşmaya dahi yüzünün olmaması lazımdır. Erdoğan millilik namına ne varsa mahvetmiştir. Milliliğe karşı haçlı ittifakının safına girmiştir. Erdoğanın lafın gelişi sarfettiği milliği ise pazara kadar, yani seçimden seçimedir. Bizim milli duruşumuz, milliyetçi vizyonumuz, kardeşlik irademiz ve Türk-İslam ülküsünü kuşatan ülkücülüğümüz ise mezara kadar, mahşere kadar bizimledir, bizim pusulamızdır." şeklinde konuştu.
Böyle bir adamın cumhurbaşkanı olmasının yenilgilerin en büyüğü olacağını belirten Bahçeli, aday Erdoğan'ın devletin tüm imkanlarını kendi çıkarına seferber ettiğine dikkat çekti. Valiler, kaymakamların kuklaya dönüştürüldüğünü; TRT başta olmak üzere tüm kamu gücü aday Erdoğan için harekete geçirildiğini anlatan Bahçeli, bunların hesabını sormanın da boyunlarının borcu olduğunu ifade etti.
Akli melekeleri yavaşlayan, bilincinde tortular oluşan Erdoğan'ın şımardıkça gerçek yüzünü ele verdiğini, kafasının dibindekileri çıkardığını dile getiren Bahçeli, şunları söyledi: "Eğri gemiyle doğru sefere çıkılamaz. Yanlış rotayla doğru limana varılamaz. Haram ellerle helalin bayrağı sallanamaz. Aday Erdoğan Cumhurbaşkanı olamayacak kadar şüphelidir. 17-25 Aralık itibariyle taşan rüşvet ve yolsuzluk seli kurumadan, Çankayanın kapıları Erdoğana kapalıdır. Aday Erdoğan oğluyla birlikte villalarda eritemediği milyar dolarların hesabını vermelidir. Aday Erdoğan 700 bin liralık kol saati takan rüşvetçilerin ve akara-makara diyerek her Cuma ayet çaktığını söyleyen iblis suratlı bakanlarının hesabını vermelidir. Şarlatanın önüne yatan bakanlarının, evlere Halk Bankasının ayakkabı kutusu şubesi açan, yatak odalarında para madenleri işleten, babacığım babacığım diyerek soygun paralarını TÜRGEVe saklayan çocukların mahkeme önüne çıkmasını sağlamalıdır. Aday Erdoğan talihli yavrularının aldığı gemilerin kaynağını açıklamalıdır. Aday Erdoğan darbe laflarını, ulusal güvenliğimize saldırdılar demeyi bıraksın da hakkındaki iddialardan dolayı adalet karşısına çıkacak cesareti göstersin. Bu olmadan aday Erdoğan 10 Ağustosta afallayacak, emeğini, ekmeğini çaldığı Türk milleti kendisine hak ettiği dersi verecektir."
Aday Erdoğan'ın paralel devlet ezberinden de artık vazgeçmesini isteyen Bahçeli, "Eğer devlet içinde paralel bir yapılanma varsa, eğer emniyet içinde bazı gruplar binlerce kişiyi dinlemiş ve kaydetmişse sorarım sizlere, bu Erdoğan nerededir? Hükümetin başındaki zat; devlet içinde yuvalanma varsa bunu nasıl fark etmemiş, nasıl engelleyememiştir? Görünen odur ki yargı ele geçirilirken, emniyet ve bürokrasiye belirli çevreler tıka basa doldurulurken Erdoğan izlemekle kalmamış, hayasızca destek olmuştur. İşler sarpa sarınca, menfaatler çakışınca aday Erdoğan bundan şikayet etmeye başlamıştır. Soruyorum; Türk askerine düzenlenen komplonun başında kimler vardır? MHPye yapılan operasyonların içinde hangi isim ve kesimler yer almıştır? Aday Erdoğan düne kadar övdüğü, palazlandırdığı, devleti adeta teslim ettiği kim varsa; şimdilerde paralel diye suçlamaktadır. Oysaki gerçek paralel, gerçek eğri Erdoğandır. Müsebbip Erdoğandır. Şayet hükümetten habersiz devlet bünyesine sızma ve kadrolaşma mümkün oluyorsa, Türkiye vahamet düzeyde tehditlerle karşı karşıya demektir. Bu Erdoğanın uyuduğunu, uyuşturulduğunu ya da uyutulduğunu göstermektedir. Şimdi soruyorum sizlere; Başbakanlıkta tutsak alınan bir adamın Cumhurbaşkanı olması mümkün müdür?" diye sordu.
Bahçeli, "Erdoğanın aylardır Pensilvanya diyerek her türlü hakaret ve kötü söz yönelttiği Sayın Gülen Türkiyeye dönmeli ve mutlaka yüzleşmelidir. Aday Erdoğanın suçlamaları karşısında Sayın Gülenin cevap hakkı vardır. 12 yılın 11 yılında AKPyle kurduğu ilişkileri, bildiği gerçekleri Sayın Gülen açıklamalı, bu zihniyetin maskesini düşürmelidir. Cumhurbaşkanı seçim sürecinde ağzının ayarı iyice kaçan Erdoğan, her fırsatta bizi Pensilvanyanın ortağı, Sosyalist İşçi Partisi ve Devrimci Halk Partisiyle işbirliği halinde göstermektedir. Bizim ne olduğumuzu, ne yaptığımızı yegane varlık kaynağımız büyük Türk milleti gayet iyi bilmektedir. Aday Erdoğan önce PKKnın filikasına nasıl bindiğini, bölücülerin iktidardaki adamı olmanın nasıl bir duygu olduğunu yüreği varsa açıklamalıdır. Aday korkmaktadır. 10 Ağustosta kaybettiği takdirde vereceği hesabın derdindedir." diye konuştu.
Bahçeli, konuşmasının son bölümünde cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu için destek istedi.
T24
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Başbakan Tayyip Erdoğan ın İsrailin Gazzeye yönelik saldırılarını istismar ettiğini savunarak, İsrail Erdoğanın siyasi gıdasıdır. İsrail; Erdoğan ve zihniyetinin siyasi ikbal ve aynasıdır. Bu ülke silaha sarıldıkça, Filistini ateşe verdikçe Erdoğan içten içe memnun olmakta, meydanlarda hançeresi yırtılırcasına bağırıp çağırma konusunda altın fırsat yakalamaktadır. Gazzenin çocukları ölürken, Erdoğanın çocuğu deniz ticaretiyle İsrailden para kazanmaktadır" dedi.
17-25 Aralık itibariyle taşan rüşvet ve yolsuzluk seli kurumadan, Çankayanın kapıları Erdoğana kapalıdır ifadelerini kullanan Bahçeli, Aday Erdoğan oğluyla birlikte villalarda eritemediği milyar dolarların hesabını vermelidir. Aday Erdoğan 700 bin liralık kol saati takan rüşvetçilerin ve akara-makara diyerek her Cuma ayet çaktığını söyleyen iblis suratlı bakanlarının hesabını vermelidir şeklinde konuştu.
Cihan Haber Ajansında yer alan habere göre, Bahçeli, partisi tarafından Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Partililerle bayramlaşan Bahçeli, Ramazan Bayramı'nı kutlayarak Türk ve İslam alemine Cenab-ı Allahtan esenlikler, güzellikler, huzur ve barış dolu günler diledi.
"Gazze'de kan vardır, Suriye'de şiddet vardır, Libya'da belirsizlik vardır, Irak'ta vahşet egemendir. Kırım dertlidir, Doğu Türkistan kahırlıdır, Balkanlar gergindir, Türkmeneli ise acı, kayıp ve gözyaşı içindedir." diyen Bahçeli, Türkiye'nin çevresinden adeta kan nehirleri aktığına dikkat çekti.
"Aday Erdoğan meydanlardan iftar sofralarına kadar boş konuşmaktan, boşa kürek çekmekten, mazlumların kanı üzerinden siyaset tasarlamaktan başka ne işe yaramıştır?" diye soran Bahçeli, şöyle devam etti: "Gazzeye füzeler atılırken, aday Erdoğan iftiralarını sıralamış, istismarlarını sürdürmüştür. Gazzeli masumlar katledilirken, aday Erdoğan İsraile gürültüden başka bir anlama gelmeyen tepkilerini devam ettirmiştir. Cumhurbaşkanı adayı olan çeyrek adam; İsraili terör devleti olarak suçlamış, Hitleri aştı diye yüklenmiş; soykırımcı, hesap verecek, yargılanacak, yanına kalmayacak, döktüğü kanda boğulacak sözleriyle oyalanmıştır. Şunu iyi biliniz ki; İsrail Erdoğanın siyasi gıdasıdır. İsrail; Erdoğan ve zihniyetinin siyasi ikbal ve aynasıdır. Bu ülke silaha sarıldıkça, Filistini ateşe verdikçe Erdoğan içten içe memnun olmakta, meydanlarda hançeresi yırtılırcasına bağırıp çağırma konusunda altın fırsat yakalamaktadır. Aday Erdoğanın Filistin davasına en ufak bir yardım ve katkısı şu güne kadar olmamıştır. İsraile gece bekçiliği yapan, Siyonist emellere yıllardan beri kule nöbetçiliğiyle çanak tutan kalpsiz ve samimiyetsiz bu adamın Gazze sömürüsü her şeyden önce günahtır, ayıptır, ahlaksızlıktır.
Gazzenin çocukları ölürken, Erdoğanın çocuğu deniz ticaretiyle İsrailden para kazanmaktadır."
Gazzeye tonlarca bomba yağarken, Erdoğan'ın Yahudi Cesaret Madalyası Ödülünü ısrarla boynunda taşıdığını dile getiren Bahçeli, "Geçtiğimiz günlerde, Amerikan Yahudi Kongresi, Erdoğanın 2004 yılında aldığı ödülü geri istemiştir. Şu ana kadar aday Erdoğandan konuyla ilgili herhangi bir cevap gelmemiş, gelememiştir. Buradan Erdoğanı; 10 yıl önce aldığı cesaret ödülünü yüzsüzce, onursuzca taşımaktansa derhal iade etmeye davet ediyorum. Sayın aday, ödül verenler sana mektup yazarak ödüllerini geri istiyor. Sen daha duracak ve bekleyecek misin? Bu zilleti görmezden gelecek misin? Bu aşağılanmaya eyvallah diyecek misin? Dikkatinizi çekiyorum, aday Erdoğan aldığı ödül istenir istenmez, Musevi toplumuna şirinlik yapmaya, antisemitizme karşı olduğunu seslendirmeye, meselesinin sadece İsrail yönetimi olduğunu dillendirmeye başlamıştır. Erdoğan burada da suçüstü basılmıştır. Aday Erdoğanın, nefret ve öfke dolu konuşmalarından sonra, durumu kurtarmaya çalışması, yaraları tamire girişmesi nafiledir. Şu an Musevi kökenli vatandaşlarımız Erdoğanın konuşmalarından dolayı tabir yerindeyse açık hedef olmuştur. Antisemitizm hastalığı tekrar nüksetmiştir." diye konuştu.
Erdoğan'ın dökülen Türkmen kanından, alınan Türkmen canından rahatsız olmadığını savunan Bahçeli, Erdoğan'ın Türk ve Türkmen hasmı olduğunusöyledi. "Ölen her Gazzelinin vebali Erdoğanın omuzlarındadır." diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Erdoğan burada konuşurken, İsrail orada kan akıtmaktadır. Erdoğan burada sahte kefen giymekten bahsederken, Gazze boydan boya gerçek kefene bürünmektedir. O halde Gazzenin güvenliği için aday Erdoğan çenesini kapatmalıdır. Milli mesele olarak evvela millet menfaatlerinin yanında olmalı, siyasi ayak oyunlarıyla bir çuval inciri berbat etmemelidir. Aday Erdoğanın tek endişesi Filistin olduğuna göre; kendisine tavsiyemiz çok acil Hamas saflarına katılması, yetmez ise bu örgütün askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugaylarına gönüllü olarak yazılmasıdır. Hiç olmaz söz ve eylemleri arasında bir uyum olacaktır. Hiç olmazsa Türkiye bir musibetten kurtulacaktır."
Camileri bombalayan, türbeleri havaya uçuran, peygamber kabirlerini yok eden ve ciltler dolusu insanlık suçu işleyen IŞİD ve İsrail kahpeliğine en sağlam ve milli duruşu MHP'nin gösterdiğini belirten Bahçeli, "Aday Erdoğan, model olacağım derken maskara olmasından dolayı Türkiye kaybetmiştir. Aday Erdoğan, gaza gelip, fren tutmayıp kendisini dünya lideri mertebesine koymak isterken Türkiye çaptan ve gözden düşmüştür. Kaybeden İslamdır. Kaybeden aziz Türk milletidir. Zarar gören Türklüktür. Tepesinde haç gezen camiler varken, ecdadının aziz hatıraları inkar edilen bir millet ortadayken, geçmişle gelecek arasındaki kültürel ve kardeşlik bağlarımız koparılırken Erdoğanın konuşmaya dahi yüzünün olmaması lazımdır. Erdoğan millilik namına ne varsa mahvetmiştir. Milliliğe karşı haçlı ittifakının safına girmiştir. Erdoğanın lafın gelişi sarfettiği milliği ise pazara kadar, yani seçimden seçimedir. Bizim milli duruşumuz, milliyetçi vizyonumuz, kardeşlik irademiz ve Türk-İslam ülküsünü kuşatan ülkücülüğümüz ise mezara kadar, mahşere kadar bizimledir, bizim pusulamızdır." şeklinde konuştu.
Böyle bir adamın cumhurbaşkanı olmasının yenilgilerin en büyüğü olacağını belirten Bahçeli, aday Erdoğan'ın devletin tüm imkanlarını kendi çıkarına seferber ettiğine dikkat çekti. Valiler, kaymakamların kuklaya dönüştürüldüğünü; TRT başta olmak üzere tüm kamu gücü aday Erdoğan için harekete geçirildiğini anlatan Bahçeli, bunların hesabını sormanın da boyunlarının borcu olduğunu ifade etti.
Akli melekeleri yavaşlayan, bilincinde tortular oluşan Erdoğan'ın şımardıkça gerçek yüzünü ele verdiğini, kafasının dibindekileri çıkardığını dile getiren Bahçeli, şunları söyledi: "Eğri gemiyle doğru sefere çıkılamaz. Yanlış rotayla doğru limana varılamaz. Haram ellerle helalin bayrağı sallanamaz. Aday Erdoğan Cumhurbaşkanı olamayacak kadar şüphelidir. 17-25 Aralık itibariyle taşan rüşvet ve yolsuzluk seli kurumadan, Çankayanın kapıları Erdoğana kapalıdır. Aday Erdoğan oğluyla birlikte villalarda eritemediği milyar dolarların hesabını vermelidir. Aday Erdoğan 700 bin liralık kol saati takan rüşvetçilerin ve akara-makara diyerek her Cuma ayet çaktığını söyleyen iblis suratlı bakanlarının hesabını vermelidir. Şarlatanın önüne yatan bakanlarının, evlere Halk Bankasının ayakkabı kutusu şubesi açan, yatak odalarında para madenleri işleten, babacığım babacığım diyerek soygun paralarını TÜRGEVe saklayan çocukların mahkeme önüne çıkmasını sağlamalıdır. Aday Erdoğan talihli yavrularının aldığı gemilerin kaynağını açıklamalıdır. Aday Erdoğan darbe laflarını, ulusal güvenliğimize saldırdılar demeyi bıraksın da hakkındaki iddialardan dolayı adalet karşısına çıkacak cesareti göstersin. Bu olmadan aday Erdoğan 10 Ağustosta afallayacak, emeğini, ekmeğini çaldığı Türk milleti kendisine hak ettiği dersi verecektir."
Aday Erdoğan'ın paralel devlet ezberinden de artık vazgeçmesini isteyen Bahçeli, "Eğer devlet içinde paralel bir yapılanma varsa, eğer emniyet içinde bazı gruplar binlerce kişiyi dinlemiş ve kaydetmişse sorarım sizlere, bu Erdoğan nerededir? Hükümetin başındaki zat; devlet içinde yuvalanma varsa bunu nasıl fark etmemiş, nasıl engelleyememiştir? Görünen odur ki yargı ele geçirilirken, emniyet ve bürokrasiye belirli çevreler tıka basa doldurulurken Erdoğan izlemekle kalmamış, hayasızca destek olmuştur. İşler sarpa sarınca, menfaatler çakışınca aday Erdoğan bundan şikayet etmeye başlamıştır. Soruyorum; Türk askerine düzenlenen komplonun başında kimler vardır? MHPye yapılan operasyonların içinde hangi isim ve kesimler yer almıştır? Aday Erdoğan düne kadar övdüğü, palazlandırdığı, devleti adeta teslim ettiği kim varsa; şimdilerde paralel diye suçlamaktadır. Oysaki gerçek paralel, gerçek eğri Erdoğandır. Müsebbip Erdoğandır. Şayet hükümetten habersiz devlet bünyesine sızma ve kadrolaşma mümkün oluyorsa, Türkiye vahamet düzeyde tehditlerle karşı karşıya demektir. Bu Erdoğanın uyuduğunu, uyuşturulduğunu ya da uyutulduğunu göstermektedir. Şimdi soruyorum sizlere; Başbakanlıkta tutsak alınan bir adamın Cumhurbaşkanı olması mümkün müdür?" diye sordu.
Bahçeli, "Erdoğanın aylardır Pensilvanya diyerek her türlü hakaret ve kötü söz yönelttiği Sayın Gülen Türkiyeye dönmeli ve mutlaka yüzleşmelidir. Aday Erdoğanın suçlamaları karşısında Sayın Gülenin cevap hakkı vardır. 12 yılın 11 yılında AKPyle kurduğu ilişkileri, bildiği gerçekleri Sayın Gülen açıklamalı, bu zihniyetin maskesini düşürmelidir. Cumhurbaşkanı seçim sürecinde ağzının ayarı iyice kaçan Erdoğan, her fırsatta bizi Pensilvanyanın ortağı, Sosyalist İşçi Partisi ve Devrimci Halk Partisiyle işbirliği halinde göstermektedir. Bizim ne olduğumuzu, ne yaptığımızı yegane varlık kaynağımız büyük Türk milleti gayet iyi bilmektedir. Aday Erdoğan önce PKKnın filikasına nasıl bindiğini, bölücülerin iktidardaki adamı olmanın nasıl bir duygu olduğunu yüreği varsa açıklamalıdır. Aday korkmaktadır. 10 Ağustosta kaybettiği takdirde vereceği hesabın derdindedir." diye konuştu.
Bahçeli, konuşmasının son bölümünde cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu için destek istedi.
T24