IŞİD'den Kaçan Türkmenler Bayrama Aç ve Susuz Girdiler

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.833
898
IŞİD'in Irak'ın Musul kentini ele geçirmesinin ardından yaşadıkları yerleri terk eden Türkmenler, Erbil yakınlarında yerleştirildikleri mülteci kampında bayrama buruk bir şekilde girdi. 50 derece sıcaklıkta yaşam mücadelesi veren ve kısıtlı miktarda su ve yiyeceğe ulaşabilen Türkmenler Türkiye'den yardım eli uzatmasını istedi.
IŞİD'in yaklaşık 1.5 ay önce Musul'un kontrolünü ele geçirmesinin ardından binlerce kişi ile birlikte güvenli bölgelere göç eden Türkmenler, Ramazan bayramına buruk girdi. Evlerinden uzakta ve zor yaşam koşullarındaki Türkmenler, bayramı yaşayamadıklarını söyledi. Musul'dan kaçtıktan sonra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi kontrolündeki şehirlere göç eden Türkmenler hava sıcaklığının 50 dereceye ulaştığı Hazır Mülteci Kampı'nda açlık, susuzluk ve bulaşıcı hastalıklara karşı yaşam mücadelesi veriyor.

DHA EKİBİ O KAMPI GÖRÜNTÜLEDİ





DHA ekibi Telafer'den kaçan Türkmenlerin zor koşullar altında yaşadığı Erbil-Musul karayolunun 20'nci kilometresinde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Kürdistan Bölgesel yönetimince kurulan Hazır Mülteci Kampı'nı görüntüledi. Çöl benzeri bir arazinin üzerinde kurulan ve 750 çadırdan oluşan kampın sakinleri 50 derece sıcakta naylon çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor. Bir çok noktasında elektrik olmadığı öğrenilen kampta en büyük sorunun ise susuzluk olduğu belirtildi. Çöplerin düzenli olarak toplanmadığı öğrenilehr kampta yaşayan çocukların ise sağlıksız koşullarda yaşadığı göze çarpıyor.

BİR BEBEK ÖLDÜ, HASTALIK YAYGIN
700 ailenin yerleştirildiği mülteci kampında Telafer'den göç eden 250 Türkmen aile yaşıyor. Çöl özelliklerinde bir toprak sahanın üzerinde kurulan kampta çok kısıtlı miktarda su ve yiyeceğe ulaşabilen Türkmenler, 50 derece sıcaklıkta naylon çadırlarda kalıyor. Kamptaki en büyük sorunun su ve yiyecek sıkıntısı olduğunu söyleyen Telaferli Türkmenler, iki günde bir kez yiyecek verildiğini ve temiz suya ulaşmanın çok zor olduğunu söyledi. Temiz su olmadığı için bulaşıcı hastalıkların kol gezdiği kampta mülteciler su ihtiyaçlarını tankerlerden karşılıyor. Geçtiğimiz günlerde yeni doğan bir bebeğin daha hayatını kaybettiği iddia edilen kampta çok sayıda çocuk da hastalıklarla boğuşuyor. Çöp yığınlarının biriktiği kampta çocukların en büyük eğlencesi ise su taşımak. Kampa su geldiği zaman deponun yanında toplanan çocuklar bidonlarla çadırlarına su taşıyarak eğlenmeye çalışıyor. Kampta bulunan atık su kanallarında oyun oynayan çocuklar ise bulaşıcı hastalıklara yakalanmaktan kurtulamıyor.

ZOR KOŞULLLARDA EĞLENCE
Evlerini terk ettikten sonra kampta zor yaşam koşullarına rağmen sosyal hayatlarını da yaşamaya devam ediyor. Kampın ortasında toplanan Arap gençler, Ramazan bayramının gelişini halaylar çekerek kutladı. Halay çekerek eğlenen Arap gençleri, bu şekilde yaşadıkları zor koşuları biraz olsun unuttuklarını söyledi.

AİLESİ GIDA KUYRUĞUNDA OLAN MUHAMMED KARDEŞİNE BAKIYOR
Kampta yiyecek kuyruğuna girmek için çadırdan ayrılan Türkmen bir ailenin çocuğu olan 7 yaşındaki Muhammed Hasan, 6 aylık kardeşi Mahmud'a bakıyor. Çadırın içinde kardeşini kucağına alan ve biberonla su veren Muhammed, bugün bayram olduğunu bile bilmediğini söyledi. İnsanlık dramının yaşandığı kamp hayatında yatalak yatan bir Türkmen ailenin hasta çocuğu ise yaşam savaşı veriyor. Tüm vücudu felçli olduğu için sürekli çadırda yatan 12 yaşındaki kız çocuğu Esil'in babası Abdülmuhsin Mehmed, 20 günden bu yana kampta olduklarını belirterek, “Burada halimiz çok kötü. İki hastamız var. Kızım felçli ve burada eziyet çekiyor. Burası çok sıcak. Elektrik yok. Durumumuz hiç iyi değil. Türkiye bu hastalarımızı alsa bile yeter. Tedavisi sadece Türkiye'de var" dedi.

BİRBİRİMİZİN BAYRAMINI BİLE KUTLAMIYORUZ
Bir haftadan bu yana kampta bulunan Muhammed Abdullah ise kampta hiçbir şey olmadığını belirterek, “Biz su zorla geliyor. Yemek iki günde bir kez veriliyor. Biz Telafer'den geldik. Yatağımız, tabağımız yok. Yerde yatıyoruz. Hava çok sıcak ve çok zorlanıyoruz. Çocuklarımız hep hasta oluyor. Biz bayram göremedik. Kimse kimsenin bayramını bile kutlamadı. Eskiden memleketimizde bayram vardı. Burada bayram yok. Yemeği zorla alıyoruz. Geçen gün bir çocuk hastalanıp öldü" dedi.

ARTIK TAHAMMÜL EDEMİYORUZ
15 günden bu yana Hazır mülteci kampında bulunan Ahmed Necmeddin ise, “Biz Türkiye'ye gitmek istiyoruz. Su, elektrik, yemek yok. Halimiz çok kötü. Bir gün yemek geliyor, bir gün gelmiyor. Çöl olduğu için çocuklar tozdan hasta oluyor. Biz artık tahammül edemiyoruz. Savaştan dolayı evimize de dönemiyoruz. Bayramı evimizde ailemizle yaşamayı istiyorduk. Ancak buradayızö diye konuştu.
Telaferden ailesiyle birlikte kazan 14 yaşındaki Burhan Mahsum ise suyu bile zorla aldıklarını ifade ederek, “Yemek 2 günde bir var. Suyu çok zor buluyoruz. Sıcaktan üstümüzü yıkayarak korunuyoruz. Türkiye'nin bayramı kutlu olsun. Bize çadır bile vermiyorlar. Toprak çok sıcak.Çok sıkıntıdayız" dedi.

10 günden bu yana ailesiyle birlikte kampta kalan Ahmed Masum ise, "Burada yaşamak yok, yemek yok, su yok. Çocuklarımızın hepsi hasta ilaç yok. Sıcaktan durulmuyor. Geçen gün yeni doğan bir çocuk öldü. Bugün burada bayram yok. Türkiye bize kapı açsın, yardım etsin. Türkiye Arapları dolduruyor. Burada Türkmenlerin halini görüyorsunuz" dedi.

KIZILAY EKİBİ YARDIM GETİRDİ
1.5 aydan bu yana insanlık dramı yaşanan Hazır Mülteci Kampı'na Türk Kızılayı tarafından gönderilen yardım konvoyu da bugün ulaştı. Kızılay yetkilileri yanlarında getirdikleri yardım malzemelerini kampta yaşayan mültecilere dağıttı. Kızılay araçları önünde uzun kuyruklar oluşturan ve zaman zaman izdiham yaratan mültecilere, Türkiye'den gönderilen gıda yardımı dağıtıldı. Kızılay yardım konvoyunun sorumlusu Ümit Türkarslan, "Bir gün öncesinden buradaki reel durumu gördük. Buraya 700 ailelik yardım getirdik. Getirdiğimiz yardımların içinde gıda, giyecek ve çocuk maması var. Bugüne kadar 16 tır yardım malzemesi geldi. İlk günden itibaren Türkiye'den buraya 87 tır yardım malzemesi geldi" dedi.
Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Bayram BULUT/ERBİL,(DHA)
 
Son düzenleme:

ne diyebilirsiniz şimdi bu adama, haklı mı değil mi, bence haklı, üstelik gerçekten mağdur görünüyorlar, biz klimalı oda da bile sıcaklarken, bu sıcakta o çadırlarda hallerini düşünemiyorum. Üstelik çok kalabalık bir grupta değiller
 
Son düzenleme:
Bizim değerlerimiz de kapına gelip yardım isteyene , yardım etmek gerekmez miydi ? Artık el uzatalım yazık bu insanlara da .
 
Neden söz konusu arap olumca bu ülke sınırı acar ama Türkmenler sınır köyde katledilirken kapılar kapanır ?

Bu hükümet Türk ve Türklük kavramına karsıtlıgını bir kez daha gösterdi. Benım soydaslarım herkesten daha onemli. Kuran dahi önce akraban der.
 
29.07.2014 10:35
Karakter boyutu :

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkmenler'e niye sahip çıkmıyorsunuz" eleştirilerine MİT tırlarıyla yanıt verdi.

Bayramlaşma programları kapsamında Konya'nın Ereğli ilçesinde, vatandaşlarla bir araya gelen Davutoğlu, Suriye'ye giden MİT tırlarının durdurulmasını hatırlatarak,

"Bunlardan hangisi Kerkük'te Türkmen kardeşlerimizin elinden tuttu, yardım etti bizden başka? Şimdi, 'Türkmenler'e niye sahip çıkmıyorsunuz' diyenlere sorma vaktidir. Geçtiğimiz Ocak ayında Suriyeli Türkmenler Halep ve Bayırbucak'ta bir dilim ekmeğe muhtaçken, yönlerini Türkiye'ye dönmüş; 'korunmamız için bize yardım edin' diye çağrıda bulunmuşken, oraya yardıma giden MİT tırlarını durduran hainlere karşı neden sesinizi yükseltmediniz? Niye 'Bayırbucak'a giden tırlar Türkmen kardeşlerimize gidiyor' demediniz? Sustunuz, çünkü bütün hesabınız başbakanımızın itibarını zedelemek." ifadelerini kullandı.


O TIRLARDA NE VARDI VE KİMLERE GİTTİ

Davutoğlu ısrarla durdurulan MİT tırlarında "Türkmenlere insani yardım" taşındığını söylüyor ancak savcılık tutanakları öyle demiyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Adana'da durdurulan 3 tıra ilişkin tutanakları yaklaşık bir hafta önce şöyle açıkladı: "Birinci tırda birinci sandığı açmışlar 25-30 adet füze ve roket. 15 sandıkta yaklaşık 300'e yakın 450'ye yakın bomba atar mühimmat. İkinci sandıkta 20-25 adet füze roket"

Sistemli bir şekilde MİT'in ve iktidarın kontrolünde bölgeye silah sevkiyatı yapıldığını söyleyen Tezcan, "Resmi belgelerle El Kaide terör örgütüne bölgede silahlı terör örgütlerine Türkiye'den Türk istihbarat birimlerinin desteği altında silah ve mühimmat taşınmıştır" ifadelerini kullanmıştı.

Daha Önce de AKP'li Burhan Kuzu "Velev ki bu TIR'larda MİT, Suriye'de her gün bombalar atılan Özgür Suriye ordusuna, ya da Bucak Türkmenlerine silah taşıyor! Neresi gayri vicdani?" diyerek itirafta bulunmuştu.

TÜRKMENLER: "BİZE TIR GELMEDİ"

Suriyeli Türkmenler de kendilerine herhangi bir yardım gelmediğini söylemişti.

Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcısı Hüseyin El-Abdullah, "Türkmenlere yardım getiren bir TIR yok. Geçen hafta İsviçre'den içinde kıyafet olan bir TIR geldi" demiş, ve “Ankara'dan ne başka bir yardım ne de silah yardımı alabiliyoruz. "Biz sadece Türkmenlere vermeyiz" diyorlar. Bizim orada askerlerimiz (Türkmenler) savaşıyor. Türkiye, askerlerimize 1 cent bile vermedi” ifadelerini kullanmıştı.

Odatv.com
 

Türkmenleri davet etsen bile gelmezler Çünkü onlar vatansız değiller. Biraz kendilerine yardm edilse IŞID'ın tozunu attırırlar Musul'da Kerkük'de.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…