- 20 Mart 2018
- 1.101
- 1.594
Şirket belki sıkıntıya girer ama gidenler hemen unutuluyor, yeri dolduruluyor onu da söyleyim.
İş hayatı, özellikle kurumsal şirketler, maalesef tarif ettiğiniz gibi. Çoğu zaman yetkinlikler unutuluyor, ilişkiler ön plana çıkıyor ve aslında idare edilebilirlik, Söz geçirilebilirlik önemli oluyor. Ben her zaman düzgünce doğru bildiğimi söylerdim mesela, benimle aynı düşünen ekip arkadaşlarım hık mık olurdu. Bu tercih edilmiyor :) 3 sene olacak bu yaşanılardan bunalıp; bana göre değil diye bıraktım. Şimdi düşünüyorum da keşke o kadar fazla kafaya takmasaymışım. Çok ağlayıp üzülürdüm. İşinizi yapıp, görmezden gelmeye, kafa dağıtmaya çalışın olabildiğince. Alternatif iş de bakabilirsiniz elbette. Yeni yer de güllük gülistanlık olmaz belki ama teptili mekan:)
Kurumsallık.. Ülkemizde en kurumsal geçinen şirketler bile kurumsallıkta sınıfta kalır. Ek mesailer düzenli olarak ödenmiyor (çoğunlukla hiç ödenmiyor), personellerin kariyer planlaması ve mesleki gelişimi önemsenmiyor, sorsanız kurumsallar ! Esnek çalışma adı altında kendilerine esnek zaman dayıyorlar.
Türkiye’de ve dünyada kendini adıyla markasıyla öne çıkartan iyi bilinen tekstil (havlu) firmasında çalışırken, bordrolarımızda " BU AY FAZLA MESAİM YOKTUR '' diye minicik silik net okunmayan bir kutucuk vardı ve her ay imzalayıp geri göndermekle yükümlüydük.
O zamanlar yanında çalıştığım, kıdemli, imzasına ve bilgisine ihtiyaç duyduğum mali müşavir muhasebe müdürüme sordum, ‘’ ben hiçbir akşam 20:00 öncesi ofisten çıkamıyorum. Mesai 18:00 bitiyor demiştiniz. Hergün sizin onayınız olursa mesaiye kalacağıma dair evrak imzalıyorum. Sizin onayınız olmadan fazla mesai yapmamış oluyorum ? Siz diyorsunuz ki mesai yapmadım diye imzala. İyi ama tüm fabrika kamera dolu, ofiste yalnız da değilim, sizin gibi diğer departmanların yöneticileri de şahit fazla mesaiye kaldığıma. Velev ki imzalamadım ? ’’
‘’ Öyleyse Claire’in fazla mesaisi olmadığını kabullendiğini ama iş yoğunluğu arasında imzalamayı unuttuğunu varsayarız ‘’ dedi.
İşte o zaman kurumsallığın iki logo, iki e-mail, yurtdışına ihracat yapmakla ilgisi olmadığı gerçeği ile yüzleştim.
İş değiştirmek gibi radikal kararlar almak şu ekonomik buhran ortamında çok riskli bence. Sabit geliriniz yoksa (aileden miraslar kira gelirleri) ödemek zorunda olduğunuz kira ve faturalar var ise sizin yerinizde olsam inceldiği yerden kopsun mantığında düşünürdüm herkese ve herşeye karşı kayıtsız tepkisiz davranırdım.
Kariyer hayatımız pamuk ipliğine bağlı.İşverenin iki dudağının arasındayız.