Bir genel müdür adayı değilim ama Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden dereceyle İngilizce mühendislik mezunuyum, sonrasında yurtdışında yüksek lisans yaptım ve şu an yabancı iyi bir şirkette yönetici adayı olarak çalışıyorum. Belki dikkate alırsınız :)
Okul hayatım boyunca çok hırslıydım, iş hayatımın başlangıcında da çok çok hırslıydım ama ben etik değerlere ve karşımdaki insanların duygularına hep değer verdim. Hırsım gözümü kör etmedi hiç bir zaman...
Özel hayatımda yaşadığım sıkıntılar sebebiyle olgunlaştım ve hayatı sorgulamaya başladım. Ne için yaşıyoruz? Emekli olduğumda ya da işten çıktığımda buradaki sıkıntıların ne kadarını evine götürmeyi isterim, yatağıma yatıp kendi vicdanımla başbaşa kaldığımda ben kadar huzurluyum... Dediğim gibi özel hayatımda yaşadığım sıkıntılar sonrasında bunları düşünüp hırslarımı törpülemeye başladım, insani duygularımı dinledim.
Şimdi içsel huzurum var, mutlu bir evliliğim var, belki hırsımla 3 senede ulaşacağım pozisyona 5-6 senede ulaşacağım ama eninde sonunda ulaşacağım. Bu arada kul hakkı yememiş, kimsenin sırtına basmamış, kimsenin ahını almamış özetle vicdanım rahat olarak oraya ulaşacağım.
Birazcık içselliğinize değer verin. Kariyer, ünvan, bol para çok çok güzel... Ama sağlık, el ele yol boyu birlikte yürüyebileceğiniz bir eş, güzel dostluklar, dünyayı gezmek güzel şeyler tadıp güzel yerler görmek de çok kıymetli...
Bir de ufacık bir yorum... kalbinizi yumuşatın lütfen, son dip notunuz birazcık ağır olmamış mı? Hayat adil değil, umarım bunu benim gibi zor yollardan geçerek öğrenmezsiniz. Herkese fırsat eşitliği sağlansa emin olun buradaki tüm kadınlar birer pantere dönüşür, belki sizden benden bile daha eğitimli daha kariyerli, daha güçlü olurlar. Ve bir de hayat üniversitesi durumu var, evime temizliğe gelen bayan bazen öyle cümleler kuruyor ki şaşıp kalıyorum, ne haklı ne doğru söylüyor diyorum... insanları yargılamayın lütfen onların geçtiği yollardan geçmeden...