- 7 Aralık 2018
- 6.830
- 17.755
- 248
- 28
- Konu Sahibi Cileklivanilinn
- #1
Merhabalar,
Bir süredir algılarım, kendimle ilgili düşüncelerim çok karışık. Hatayı hep başkalarında aradım ama oturup düşününce kendi hayatımı nasıl mahvettiğimi fark ettim.
Annemle yaşarken bulunduğum şehirden çok bunaldım. Eski arkadaşlar, eski ilişkim vs çok yıpranmıştım. Aslında o ilişkimde bile kendi hatalarımı hiç görememişim. Örneğin o kadar çok görüşüyorduk ki ve ben hiç sınır koymuyordum. Sınır koyamadığım için ya surat asıyordum ya sert tepki veriyordum. Çok sevmeme rağmen yanında mutsuz duruyordum. İlişkilerimin çoğu böyleydi. Karşı tarafı kaybetmemek için gerçek duygularımı saklıyordum. Haliyle ilişkilerim uzun sürmedi.
Sonra şehir değiştirdim. Yapayalnız hissediyorum. Görüşüp konuşabileceğim hiç kimsem yok. Uzun süredir sevdiğim biri vardı ve bana yazdı. Buluştuk ettik ama ben yine sınırımı koruyamadım. Birini çok sevince çocuk gibi oluyorum, yanından ayrılmak istemiyorum ama duygularımı da ifade edemiyorum. Öyle saçma davrandım ki muhtemelen karşımdaki deli olduğumu falan düşünüyor. Duygularımı bastırmak için dalgaya vuruyorum, karşımdakini rencide ediyorum. Arkadaşlıklarımda böyle değilim çünkü yoğun duygular yok. Örneğin o gün otururken saat geç oldu diyip kalkıp gitmem gerekirdi ama ben evine gittim seni bu saatte bırakmam dedi diye. Ertesi gün pişman oldum, yüzüme yansıdı. Benden bir tepki bekledi ya da kendimi açıklamamı bekledi ama hiçbir şey yapamadım yine geyik muhabbeti yaptım. Ciddiyetsiz ve yalancı biri olduğumu düşünüyor halbuki iki senedir onu seviyordum ve söyleyememiştim. Sonra benim böyle biri olduğumu görünce eski ilişkisine döndü. İçimde kaldı resmen. Sürekli kendimi suçluyorum. Biz ilk tanıştığımızda beni çok seviyordu ve güveniyordu ama söylediklerimin zıttı gibi davrandım heyecandan. Şimdi gidip kendimi açıklayamıyorum çünkü öyle bir saçmaladım ki düşünüp düşünüp yazmış gibi olacak. Hiçbir şeye odaklanamıyorum, bir ailem olmayacakmış hep yalnız kalacakmışım gibi hissediyorum. Geleceğe karşı hiç umudum yok. Ben hep karşımdakileri suçlarken kendi sınır bilmezliğimi, duygularımı ifade edemeyişimi hep atlamışım. Çok ama çok utanıyorum ve sabah uyandığımda yoğun bir acıyla kalkıyorum. Evi toplayacak halim bile yok. Geçen ağlarken annem sen çok güzel bir kızsın dedi ilk defa. Dış görünüşüm umrumda bile değil. Hatta kendime yazık ettiğim için bile kendimden nefret ettim. Çok daha güçlü biri olabilirdim. Sabahları uyanmak istemiyorum. Psikoloğa da gidemiyorum. Sıkıştım kaldım sanki bana ait olmayan bir hayata. Burdan sonra nasıl düzelteceğimi hiç bilmiyorum. Kocaman bir boşluk var sanki içimde ve o boşluğu dolduracak bir şeyler olduğunda da panikliyorum. Açıklayamıyorum bile kendimi. Belki deneyimlerinize, belki evet ben de böyleydim ama şöyle yaptım düze çıktım diye anlatacağınız şeylere ihtiyacım var. Sarılabileceğim kimsem yok ve boğuluyor gibiyim.
Bir süredir algılarım, kendimle ilgili düşüncelerim çok karışık. Hatayı hep başkalarında aradım ama oturup düşününce kendi hayatımı nasıl mahvettiğimi fark ettim.
Annemle yaşarken bulunduğum şehirden çok bunaldım. Eski arkadaşlar, eski ilişkim vs çok yıpranmıştım. Aslında o ilişkimde bile kendi hatalarımı hiç görememişim. Örneğin o kadar çok görüşüyorduk ki ve ben hiç sınır koymuyordum. Sınır koyamadığım için ya surat asıyordum ya sert tepki veriyordum. Çok sevmeme rağmen yanında mutsuz duruyordum. İlişkilerimin çoğu böyleydi. Karşı tarafı kaybetmemek için gerçek duygularımı saklıyordum. Haliyle ilişkilerim uzun sürmedi.
Sonra şehir değiştirdim. Yapayalnız hissediyorum. Görüşüp konuşabileceğim hiç kimsem yok. Uzun süredir sevdiğim biri vardı ve bana yazdı. Buluştuk ettik ama ben yine sınırımı koruyamadım. Birini çok sevince çocuk gibi oluyorum, yanından ayrılmak istemiyorum ama duygularımı da ifade edemiyorum. Öyle saçma davrandım ki muhtemelen karşımdaki deli olduğumu falan düşünüyor. Duygularımı bastırmak için dalgaya vuruyorum, karşımdakini rencide ediyorum. Arkadaşlıklarımda böyle değilim çünkü yoğun duygular yok. Örneğin o gün otururken saat geç oldu diyip kalkıp gitmem gerekirdi ama ben evine gittim seni bu saatte bırakmam dedi diye. Ertesi gün pişman oldum, yüzüme yansıdı. Benden bir tepki bekledi ya da kendimi açıklamamı bekledi ama hiçbir şey yapamadım yine geyik muhabbeti yaptım. Ciddiyetsiz ve yalancı biri olduğumu düşünüyor halbuki iki senedir onu seviyordum ve söyleyememiştim. Sonra benim böyle biri olduğumu görünce eski ilişkisine döndü. İçimde kaldı resmen. Sürekli kendimi suçluyorum. Biz ilk tanıştığımızda beni çok seviyordu ve güveniyordu ama söylediklerimin zıttı gibi davrandım heyecandan. Şimdi gidip kendimi açıklayamıyorum çünkü öyle bir saçmaladım ki düşünüp düşünüp yazmış gibi olacak. Hiçbir şeye odaklanamıyorum, bir ailem olmayacakmış hep yalnız kalacakmışım gibi hissediyorum. Geleceğe karşı hiç umudum yok. Ben hep karşımdakileri suçlarken kendi sınır bilmezliğimi, duygularımı ifade edemeyişimi hep atlamışım. Çok ama çok utanıyorum ve sabah uyandığımda yoğun bir acıyla kalkıyorum. Evi toplayacak halim bile yok. Geçen ağlarken annem sen çok güzel bir kızsın dedi ilk defa. Dış görünüşüm umrumda bile değil. Hatta kendime yazık ettiğim için bile kendimden nefret ettim. Çok daha güçlü biri olabilirdim. Sabahları uyanmak istemiyorum. Psikoloğa da gidemiyorum. Sıkıştım kaldım sanki bana ait olmayan bir hayata. Burdan sonra nasıl düzelteceğimi hiç bilmiyorum. Kocaman bir boşluk var sanki içimde ve o boşluğu dolduracak bir şeyler olduğunda da panikliyorum. Açıklayamıyorum bile kendimi. Belki deneyimlerinize, belki evet ben de böyleydim ama şöyle yaptım düze çıktım diye anlatacağınız şeylere ihtiyacım var. Sarılabileceğim kimsem yok ve boğuluyor gibiyim.