insanlar güzel şeylere layıktır..

talin

Guru
Kayıtlı Üye
20 Haziran 2007
4.250
27
45
Hiç, yalnızca bir gün boyunca bile olsa herkesi olduğu gibi kabul etmeyi, kimseyi yargılamamayı denediniz mi? Çoğumuz için bu çok zor bir şey. Bırakın bir gün boyunca birkaç dakika için bile olsa birilerini yargılamadan edemiyoruz. Eğer düşüncelerimizi gözlemlersek sürekli olarak hem kendimizi hem de başkalarını nasıl yargıladığımızı fark ederiz.

Boyum kısa, kilom fazla, burnum büyük vb gibi kendimizde fiziksel kusur aramak, başkalarının fiziksel kusurlarını görmek, “Ben aptalın tekiyim”, “Değersiz biriyim” gibi sözlerle kendimizi yargılamak, başkalarını düşüncelerinden, yaptıklarından, davranışlarından dolayı yargılamak sürekli yaptığımız şey.

Bu da “dar görüşlü” olmamızdan kaynaklanıyor. İnsanları bütün olarak değil, parçalar halinde görüyoruz. Gördüğümüz parçalar da genellikle olumsuzluk olarak nitelendirdiğimiz şeyler oluyor.

Gün boyunca on kişi hakkımızda olumlu bir kişi de olumsuz bir laf etse, aklımız o olumsuz lafta takılıp kalıyor. Neden? Çünkü kendimizi güzelliklere layık görmüyoruz. Çünkü kendimizi sevmiyoruz. Çünkü kendimizi değerli bulmuyoruz.

Hata bulmak, yaşamımızın bir parçası. Çocukluğumuzdan itibaren okulda, evde her yerde yargılanmaya alışmışız. Güzel bir şey yaptığımızda taktir dolu sözler duymaya alışkın değiliz. “Eleştiri” sözcüğü bile çoğu kişi tarafından hata bulmak olarak yorumlanıyor. Oysa eleştiri sözcüğü bir şeyin objektif değerlendirmesini yapmaktır. Güzel sözler içeren olumlu tepkileri ise “iltifat” yani sahte övmeler olarak değerlendiriyoruz. Hatta biri bize güzel bir söz söylese, “Bu bir iltifat değil, gerçek” diye açıklama ihtiyacı duyuyor.

Geçen gün durakta yanımdaki genç kıza erkek arkadaşı elbisesinin kendisine çok yakıştığını söyledi. Genç kız kızararak “Yok canım, yeni değil zaten” yanıtını verdi. Elbisenin yeni olduğu her halinden belliydi ve gerçekten çok güzeldi. Oysa bu genç kız kendine yeterince güvenseydi yanıtı, “Teşekkür ederim. Ben de beğeniyorum” olabilirdi.

İnsanların çoğu kendilerini diğer insanlardan daha az yetenekli, daha az cazip, daha az güçlü olarak görür ve aşağılık duygusuna kapılırlar. Ya da tam tersi olur, eksikliklerini örtbas etmek amacıyla böbürlenirler, üstünlük taslarlar. Aşağılık duygusu da, üstünlük duygusu da eksiklik duygularını değişik şekilde ifade etme biçimidir. Özünde aynı şeydir.

Bu duyguların kökeninde kendini değerli bulmamak yatar. Kendini değerli bulmayan insan da ya başkalarında hata bularak geçici bile olsa egosunun üstünlük duymasını sağlar ya da kendisini kurban olarak hisseder.

Başkalarının sizi değerli bulmasını mı istiyorsunuz? Önce siz başkalarına değer verin. Başkalarından sevgi mi bekliyorsunuz? Önce siz sevin.

Dünyaya ne verirsek bize geri gelen o oluyor.

Dünyaya korku dolu gözlerle bakarak herkesten bir tehlike geleceği beklentisi içinde yaşıyorsak yaşamımızdaki her şey de düşüncelerimiz doğrultusunda gerçekleşiyor. Yani korktuklarımız başımıza geliyor.

Dünyayı, insanları sevecen bir şekilde algılıyorsak, her şey yine düşüncelerimiz doğrultusunda oluyor.

Yaşamımızdan memnun değilsek düşüncelerimizi gözden geçirelim. Düşüncelerimizde başkalarını suçlamanın ağırlıkta olduğunu göreceğiz.

İnsanlar size çekilmiyorsa, sizinle birlikte olmaktan haz almıyorsa nedeni, kafanızdaki düşüncelerinizin yarattığı duyguların negatif enerjisidir.

Düşüncelerinizi değiştirin, yaşamınızın değiştiğini göreceksiniz. Yarınınızı bilmek için falcılara gitmenize gerek yok. Yalnızca bugünkü düşüncelerinizi gözlemeniz yeterli. Çünkü yarınınızı yaratan düşüncelerinizdir. Yaşamınızdaki her şeyin sorumlusu sizsiniz. Bu sorumluluğu kabul ettiğiniz an, değiştirmek için bir şeyler yapabilirsiniz. Ama, “Hayır! Yaşamımın sorumlusu ben değilim. Başıma gelenleri ben yaratmadım. ‘Onlar’ yarattı. İçinde bulunduğum durumun, sorunumun nedeni ben değilim” diye düşünmeyi seçerseniz, yapacak bir şey yoktur.

Kaderinizin başkalarının elinde olduğunu düşündüğünüz sürece asla kendinizin efendisi olamazsınız.

a.s.
 
Dünyaya korku dolu gözlerle bakarak herkesten bir tehlike geleceği beklentisi içinde yaşıyorsak yaşamımızdaki her şey de düşüncelerimiz doğrultusunda gerçekleşiyor. Yani korktuklarımız başımıza geliyor.


bu tam benim yaaaaaa
 

evet canım.ve maalesef hepimiz bu şekilde yaşıyoruz.aslında hepimiz seçtiğimiz hayatı yaşıyoruz işte...ah bir anlayabilsek ve uygulayabilsek...
 
hadi gelin yalnızca bugün boyunca bile olsa herkesi olduğu gibi kabul etmeyi, kimseyi yargılamamayı deneyelim..ne dersiniz???
 
hadi gelin yalnızca bugün boyunca bile olsa herkesi olduğu gibi kabul etmeyi, kimseyi yargılamamayı deneyelim..ne dersiniz???
Bu yazıyı da diğerleri gibi çok beğendim...İnan sadece bugün değil hayatım boyunca bunu yapmaya çalıştım,olduğu gibi kabullendim,anlamaya çalıştım insanları bana artıları oldu fazlasıyla ama kıymet bilmeyen kendi fikrini kabullendirmeye çalışanlar da oldu,olması iyiydi aslında onlardan da aldım dersimiyerimsenibenGerçekten çok faydalı bir yazıydı teşekkür ederim...sevgilerimle:1hug:
 

canım benim yaşadığımız her olaydan bir ders çıkarmak aslında bizlerin elinde....insanları ve kendimizi sürekli yargılayarak hayatımızı o kadar çekilmez hale getiriyoruz ki farketmeden....oysa düşünemiyoruz ki herkes farklı olmalı zaten.bundan doğal ne olabilir ki...herkes gibi olmak zorunda değiliz,herkesin iyisi,doğrusu,güzeli farklı.....ama bazen göremıyoruz işte acımasızca yargılıyoruz,kızıyoruz,eleştiriyoruz....herkesi özellikle de kendisini olduğu gibi kabullenmeyi başarabildiği zaman insanoğlu kendisini ve herkesi çok sevmeye başlar,,,ve sevince de o kadar mutlu oluruz ki aslında...mesela ben.................
çok mutluyummmmmmmmmmmmmm:teytey:
sevgiyle kala.s.
 
Birine ilk baktiginizda ondaki olumsuzluklari gormeyip o insandaki guzellikleri olumlu ozelliklerini gormek herkesin yapamayacagi bir davranis.. Insan once kendine deger vermeli sevmeli ki baskalarini sevebilsin.. Icimizdeki disimizdaki tum olumsuzluklari bir kenara birakip guzellikleri gorebilmemiz dilegiyle paylasimin icin cok tesekkurler arkadasima.s.
 

ben teşekkür ederim canım...keşke herkes bizim gibi düşünebilse değil mia.s
sevgilera.s.
 
dogru canim malesef artilari degilde önce hep eksileri görüyoruz baskalarini elestirmek icin bizim önce kusursuz olmamiz gerekli ama kendi kusurlarimzi görmek yerine baskalarini elestimek daha kolayimiza geliyor igneyi önce kendimize batirmak gerekiyor
 
bizler tam olarak denqeyi tutturamıyoruz...
aşşalıyıcı yada üstün olabilmek.... birinden birini ya fazla yapıyor yada az yapıyoruz.... bu bizlere verilen birşey yada toplumum böyledir benim diyenler çok, hatta haklılarda... denqe konusunu herzaman çok iyi tutturmamız ve her daim kendimizi güvende hissederek aynı zamanda kendimize qüvenerek başka insanları qüzensiz ve aşalıyıcı eleştirilerimizi söylemeden, qörmeden yaşabilmeliyiz...
herşeyde birde ilk önce kendimizi qörmeliyiz ve sevmeliyiz ondan sonra zaten bu qibi sorunlar kalkarfisfisfis herhalde dimi ? fisfisfis
 


evet kızlar çok haklısınız...düşünmesi söylemesi kolay oluyor tabii de uygulamaya gelince oturup kalıyoruz işte nedense..önce bizlerde bitiyor heşey..önce kendimizle barışık olucaz,kendimizi eleştirebilicez,kendimizi sevicez ki başkalarını sevebilelimyerimseniben
sevgilera.s.
 
hadi gelin yalnızca bugün boyunca bile olsa herkesi olduğu gibi kabul etmeyi, kimseyi yargılamamayı deneyelim..ne dersiniz???

a.s talincim sana katiliyorum yazdigin yazi cok hosdu haklisin , ben sevilmeyi beklemeden seven bi insanim sevmek kadar guzel bisey yok tabi sevilmekte cok sukur ama bunun yani sira beklentisi cok olan biriydim biraz hersey guzel sevgi dolu olsun isterim olmayinca birilerini biseyleri hep elestirirdim ama bu huyumu biraktim bazi seyleri kabullenmek lazimmis bunu ogrendim kimse dort dortluk olacak diye bisey yok anladim olumlu olumsuz hersey bizim icin guzeli basarmak onemli olaneger cok negetif bisey varsa zaten bizi yaraliyosa uzuyosa rahatsiz ediyosa cok uzak durmak yeter sonucda gereksiz elestirilere girmemeliyiz evet deyilmi:içelim:
 

evet canım çok haklısın tabiyiki önce karşılıksızca sevelim diyoruz ama sevilmek de o kadar güzel bir duygu tabiyiki...aslında önemli olan herkesi olduğu gibi sevebilmekyerimseniben
sevgiyle kala.s.
 
ne kadar önyargılıyız,ne kadar işimize gelen sevgileri yaşıyoruz utanarak anlıyorum bazen:1no2:
 

evet canım aynen öyle ama hiçkimse kusursuz olamaz ki:sm_confused:...böyle bir beklenti içinde olursak hayal kırıklığı yaşamamız da kaçınılmaz oluyor tabii
 
çok güzel bir yazı.tamamına katılıyorum.teşekkürler.çevremde sürekli herşeyin kötü ,olumsuz yanını gören sürekli eleştiren insanları gördüğümde onlar adına üzülüyorum.güzel bakarsan güzel görürsün.
 

tebrikler'!!!!!!!!
güzel bakmasını bilen ve güzel baktıkça daha da güzelini görebilen arkadaşım benim
allah herkesin kalbine göre versin
sevgiyle kala.s.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…