Önceki konunuzu kapattığınız için oradan yazamadım. Fransızlar iş hayatında en çalışılmak istenmeyen kişilerdir. Çinli Hintliyle Afrikalıyla bile geçinilir iş yapılır (alfabe farklılığı kültür vs açısından) ama Fransız'dan yaka silkersin. Benim eşim Almanya doğumlu ve Alman pasaportu var, İng-Alm-Fra. bilir şimdiye kadar kimle sorun yaşadıysa Fransız çıktı. Türk olmanızla ilgisi yok, Fransız olmamanız yeterli. Kendilerini ve lisanlarını çok önemsiyorlar ve İngilizce konuşmak zorunda olmaktan hiç memnun değiller. Kesin sizi baştan geçici olarak aldılar. İşler birikti ve baskı oluştu bir an önce birini bulup işi rahatlattılar ama aradıkları kişiyi bulunca sizi çıkarttılar. Sözleşmenizde deneme süresi olarak 6 ay yazıyordur tahminime göre. Yaş tahtaya basmazlar bir inceleyin sözleşmenizi.
İngilizce iş aramayı sadece Türkiye olarak düşünmeyin, hatta saat farkını avantaja çevirebilirsiniz. Mesela başka ülkede okul saatinde özel ders veren öğretmen neredeyse yok gibidir. Sizin için saat önemli olmaz akşam 8-9 da bile ders verebilirsiniz. Online ders diyenlere katılıyorum araştırın. Boğaziçi üni mezunuyum yazdnız sanki, yok mu mezunlar derneği vs?
Tatlım bazen yırtık olmak zorunlu hele de çocuk varsa. Bu çekingenlik vs eski eşten mi kaynaklanıyor, yani cesaretinizi o mu kırdı?
Yorumun için teşekkürler, zaten ben de iş hayatından bildiğim kadarıyla Fransızları oldum olası sevmezdim, aa dedim her halde yanıldım, yanılmamışım. Benim biraz içten çekingen ama ortama girince extrovert ve arkadaş canlısı bir yanım var, hemen herkesle arkadaş olup, çekinmeden mutlaka sohbet edecek bir konu bulan bir yanım var. Orada da o yanımı çok yakından gözlemledi, zaten başta beni işe alırken enerjinden çok etkilendik demişlerdi, sonra o enerciii fazla geldi her halde
İş sözleşmemde deneme süresi altı ay değildi, IK müdürü de aslında deneme süren iki aydı geçti ama vs vs geveledi,sözleşmem evde bir yerlerde iyice incelerim bulunca, ama olan oldu, şimdi ciddi anlamda globalde müdürlerine e-mail ile ulaşıp derdimi anlatmayı, işe geri alınmak için değil ama şirkette neler olup bitiyor bilmeleri açısından paylaşmayı filan düşünüyorum. Çünkü yapılan haksızlık benim performansım ile ilgili değil, dışa dönük, pozitif ve proaktif olmamdan kaynaklı, bundan son derece eminim. Ben geçmişte çalıştığı firmaya 3 yıl üst üste satış ödülü kazandırmış bir profesyonelim, düşük performans iddiasını hakaret algıladım. Not : Zaten kadının aksanı o kadar ağırdı ki konuşurken bazen söylediği cümleyi tekrar ettirmek zorunda kalırdım :)
Maalesef Bogazici mezunu değilim,o buradan bir arkadaşımızın tanıdıgı, TESOL belgesi varmış ve Dubai de ögretmenlik yapıyormuş. Ben AÖF Dış Ticaret Mezunuyum, Tr deki genel müdürün zaten beni bu yüzden küçük görüp, bu kadının yöneticilikle ne işi var, AÖF mezunu zaten diye diye düşünüp, yaptığım işte nasıl olduğuma bakmadan ve kendisi işe alan kişi olmadığı için incinen gururunu onarmak için bana yol verdiklerine eminim ama ispatlayamam.
Çok haklısın, yırtık olmak zorundayım, bunu kızım için yapmalıyım. Onu da kaybedersem hayatta hiç kimsem kalmayacak.
Çekingenliğim aileden kaynaklı, anlatsam roman olur, çok detaya girmeyeyim. Ama şunu söyleyebilirim, eski eşimi bulup kabul etmemin sebebi de çocukluk travmalarım. Annem ve babam kendisinden başkasını düşünmeyen bencil yaratıklar, aylardır iki abim de annem babam da arayıp bir ihtiyacım var mı diye sormazlar. Çok konforlarına düşkünler ve ben kız çocugu olarak onlara sadece hizmet etmek için varım, benim ihtiyaclarım önemsenmiyor. Hiç bir zaman önemsenmedi.