• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İngilizce öğreniyoruz (bizim kızların topiği)

hi girls,

I'm very busy

and ıt is a boring day :97:


busy :mesgul
very:çok
boring:sıkıcı
and :ve

demek :)



fakat boyle degılde hıc ıngılızce bılmeyen var mı bılmıyorum ama grammerden baslasak
yanı özne sıfat nesne zamirleri
daha sonra verb to be ,be fiilin kullanımı
daha sonra alfabe ,
there is ,there are,
sayılan sayılamayan ,s takısı
iyelik sıfatları
en sonda tenslerden baslasak

yanı bır sıraya koysak ,eger ıngılızce blmeyen varsa bızım yazdıgımız sekılde ogrenemez kı ,
yanı ne dedıgımızı anlasa bıle sıralı yazamaz..

ama bılmıyorum bu sekılde ıyı ıse boyle devam edelım ..ama bılmeyen ögrenemez dıye düşünüyorum .:97:

bunları ıngılızce yazsamıydım yoksa :37:
 
Son düzenleme:
hi girls,

I'm very busy

and ıt is a boring day :97:


busy :mesgul
very:çok
boring:sıkıcı
and :ve

demek :)



fakat boyle degılde hıc ıngılızce bılmeyen var mı bılmıyorum ama grammerden baslasak
yanı özne sıfat nesne zamirleri
daha sonra verb to be ,be fiilin kullanımı
daha sonra alfabe ,
there is ,there are,
sayılan sayılamayan ,s takısı
iyelik sıfatları
en sonda tenslerden baslasak

yanı bır sıraya koysak ,eger ıngılızce blmeyen varsa bızım yazdıgımız sekılde ogrenemez kı ,
yanı ne dedıgımızı anlasa bıle sıralı yazamaz..

ama bılmıyorum bu sekılde ıyı ıse boyle devam edelım ..ama bılmeyen ögrenemez dıye düşünüyorum .:97:

bunları ıngılızce yazsamıydım yoksa :37:

Sumakcım merhaba canım...
Ben de öyle düşünüyorum, sıfırdan başlasak mükemmel olacak...
Ödev verin bize :64:
 
good morning honeys :( howdy?

feeling sooooo tired and unhappy today. no energy ne power ne feelings no ideas... nothing in my mind..

today, i ll add some new words for you then on monday i will ask meanings of these words. deal?

howdy: (informal language) what's up? how are you?
on monday, on wednesday, on tuesday: its meaning is "in that day"

turkish words:

dedikoduuu :) gossip
boşanmak divorce
evlenmek get married
yeniden evlenmek re-married
re (tekrar, yeniden)

Sumakcım merhaba canım...
Ben de öyle düşünüyorum, sıfırdan başlasak mükemmel olacak...
Ödev verin bize :64:

evet aramızda bilmeyenler olabilir aydasu sıfırız hocalarım sııfııır ona göre başlayın

çok güzel cümle kurmuşsunuzda birde o cümleleri anlayacak insan lazım örtmenlerim :(( biz beginner demiştik seviyeye :))
yalnız şu hoşuma gitti cümlede geçen bilinmeyen kelimeleri veriyorsunuz güzel :))
bilmiyorum örtmenlerim siz bi sıraya koyun anlaşıp :) ben çalışırım evde...

prensesperi
hocam :))
günler aylar mevsimler sayılar tamamdır ödevlerimi yaptım

i did homework


şöyle bir önerim var...
eğer ingilizce cümle kurarsanız altına türkçe kaşılığınıda verin isterseniz bizlerde cümle kurabilecek duruma gelince türkçe konuşmayı yasaklayalım olur mu?
 
how are girls today ??
ı feel better than yesterday...
ı read "çanlar kimin için çalıyor" yesterday and i work english...
tenses and word
ı have learned words;

flood: su basması
reluctant; isteksiz
immunity; bağışıklık
determination; kararlılık
disapointed; hayalkırıklığı
destination; hedef
refer; biçmek
steps down; istifa etmek

this word ı know;

borring , divorced, married, gossip, busy :)))
 
selam kızlar :16: punc süpersin :29: en baştan adım adım gidelim..

ÖZNE ZAMİRLERİ (Subjective Pronouns)

I ben
You sen
He o (erkekler için)
She o (bayanlar için)
It o (cansız nesneler ve hayvanlar için)
We biz
You siz
They onlar

Subject Pronouns(özne zamirleri), cümlenin başında özne olarak kullanılır. Örnek ifadeler;

I am a student. (Ben bir öğrenciyim)

You are intelligent. (Sen zekisin)

They study English. (Onlar İngilizce çalışırlar.)


NESNE ZAMİRLERİ (Objective Pronouns)


me beni
you seni
him onu (erkekler için)
her onu (bayanlar için)
it onu
us bizi
you sizi
them onları
Objective Pronouns(nesne zamirleri), yüklemden sonra nesne görevinde kullanılan zamirlerdir. Örnekler;

I love her. (Seni seviyorum.)

I like it. (Onu seviyorum.)


SAHİPLİK (POSSESSIVE PRONOUNS) ZAMİRLERİ

Bu zamirler, sahiplik bildirir ve nesnelerden önce kullanılır.

My benim
Your senin
His onun (erkekler için)
Her onun (bayanlar için)
Its onun
Our bizim
Your siziz
Their onların

İyelik zamirleri (Posessive Pronouns) ile ilgili örnek ifadeler:

He is my student. (O, benim öğrencim.)

It is your cat. (O, senin kedin.)

They are our friends. (Onlar, bizim arkadaşlarımız.)

This is her bag. (Bu onun çantasıdır.)



İNGİLİZCE'DE CÜMLENİN YAPISI VE ÖGELERİN DİZİLİŞİ

İngilizce ile Türkçe'nin sözcük dizilişi farklıdır.

Cümle yapısı Türkçe'de Özne+Nesne+Yüklem şeklinde;
İngilizce'de ise Özne+Yüklem+Nesne şeklindedir.


Ben İngilizce öğrenirim.
Özne + Nesne + Yüklem

I learn English.
Özne + Yüklem + Nesne

Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi İngilizce'de özne ve nesnenin yerleri değişmektedir. Bu nedenle İngilizce'de cümle kurarken bu kurala dikkat etmemiz gerekecek: Özne + Yüklem + Nesne.

Dolaylı tümleç veya zarf tümleci İngilizce'de cümlenin en sonuna getirilir.

Ben akşamları İngilizce çalışırım.
Özne + Zarf + Nesne + Yüklem

I study English in the evenings.
Özne + Yüklem + Nesne + Zarf

Zarflar, Dolaylı Tümleçlerden sonra getirilir.

Ben akşamları evde İngilizce çalışırım.
Özne + Zarf + Dolaylı Tümleç + Nesne + Yüklem

I study English at home in the evenings.
Özne + Yüklem + Nesne + Dolaylı Tümleç + Zarf
 
yahu kardeş ben anlıyorum yazılanları, bak senın dedıklerını de anladım fakat cevap yazamıyorum, üzgün olma, zihnin karısık olmasın, mutsuz hiç olma :29:
Please my friend :54:

canım anlaman temelinin olduğunu gösterir yazamaman ise pratiğinin olmadığını. yanlış da olsa bi türkçe bi ing. kelimelerle de olsa konuşa konuşa öğreneceksin yeni konuşan bebek çekinse tek kelimelerle konuşmayı düzgün cümle kurarak konuşmaya başlamayı beklese sence konuşabilir mi? yeni bebek gibi burda hep birlikte çalışıcağız :) anlaştık...
 
evet aramızda bilmeyenler olabilir aydasu sıfırız hocalarım sııfııır ona göre başlayın

çok güzel cümle kurmuşsunuzda birde o cümleleri anlayacak insan lazım örtmenlerim :(( biz beginner demiştik seviyeye :))
yalnız şu hoşuma gitti cümlede geçen bilinmeyen kelimeleri veriyorsunuz güzel :))
bilmiyorum örtmenlerim siz bi sıraya koyun anlaşıp :) ben çalışırım evde...

prensesperi
hocam :))
günler aylar mevsimler sayılar tamamdır ödevlerimi yaptım

i did homework


şöyle bir önerim var...
eğer ingilizce cümle kurarsanız altına türkçe kaşılığınıda verin isterseniz bizlerde cümle kurabilecek duruma gelince türkçe konuşmayı yasaklayalım olur mu?

hmmm tamam o halde.. her gün bir tense anlatayım ben... sizler de o tense ile 5 10 cümle kurun ve öyle devam edelim olur m?
 
hmmm tamam o halde.. her gün bir tense anlatayım ben... sizler de o tense ile 5 10 cümle kurun ve öyle devam edelim olur m?

olur :)) uyar bana


pericim ellerine emeğine sağlık

yazıklarınla eksiğim varmı diye kontrol ettim temel olarak biliyorum :))
ama türkçede zarftır dolaylı tümleçtir onları bilmiyordum :) sanırım türkçe derslerini çok sevmediğim için bunları öğrenmeyi reddetmiştim :1::1:


ı love our girls :)):69:

they are very helpful

özel soru;
present perfect ile present perfect prograssive tense arasındaki en belirgin fark nedir
cümle yapılarına baktığım zaman sanki ikiside aynı şeyi ifade ediyor..
örn;
ı have lived in istanbul for two years. ( 2 yıldır istanbulda yaşamaktayım)

ı have been living in istanbul for two years. ( 2 yıldır istanbulda yaşamaktayım)
 
Son düzenleme:
İngilizce'de sözcükleri rasgele bir araya getirerek cümle kurmamız imkansız. Bu nedenle her cümlede özne ve yüklem olmak zorundadır. İngilizce'de temel fiil, "be" (olmak) fiilidir.

"Go, come, study, eat, do" gibi normal fiillerin olmadığı cümlelerde yüklem olarak "be" fiilini kullanmamız gerekmektedir. Ancak "be" fiili, özneye göre şekil almaktadır. Örneğin, "be" fiili geniş zaman ve şimdiki zamanda kullanılıyorsa, I öznesi için "am", You, We, They özneleri için "are" ve he, she, it özneleri için "is" halini alır. Aşağıdaki tabloda "be" fiilinin çekimi verilmiştir:


I am a teacher
You are a student
He is a boy
She is a girl
It is a dog
We are students
You are friends
They are people

"Be" olmak fiilinin olumsuz hali, "not" alarak belirlenir.

I am not a teacher
You aren't / are not a student
He isn't / is not a boy
She isn't / is not a girl
It isn't / is not a dog
We aren't / are not students
You aren't / are not friends
They aren't / are not people

İngilizce'de soru sorarken yardımcı fiil "be", öznenin önüne getirilir.

am I a teacher?
are You a student?
is He a boy?
is She a girl?
is It a dog?
are We students?
are You friends?
are They people?

Be olmak fiilinin olumsuz soru çekimi:

am I not a teacher?
aren't You a student?
isn't He a boy?
isn't She a girl?
isn't It a dog?
aren't We students?
aren't You friends?
aren't They people?

Yukarda Geniş zaman ve Şimdiki zamanda çekimini verdiğimiz "be" olmak fiilinin Geçmiş zamandaki çekimi de "was/were" şeklindedir:

I was a teacher
You were a student
He was a boy
She was a girl
It was a dog
We were students
You were friends
They were people
 
prensesim son verdiğin bilgileri alkışlıyorum ve burada biraz stoooop diyorum :) önemli bir yere geldik azcık bu konuda zaman geçirelim bence..

soru1: neden
am I not olduda
am not I olmadı ?
diğerleri hep aren't you
isn't she gibiydi
bunu bilmiyordum şimdi öğrendim :))

soru2:
was /were :) bunun geçmiş zamanda kullanıldığını biliyordum da neden ve ne zaman kullanacağıma bir türlü karar veremiyordum

I was born in amasya (was kullanabildiğim tek cümlecikti)

demekki geçmiş zamanda fiilsiz bir cümle kuruyorsam was/ were kullanacağım
doğrumu anlamışım ??
 
Edatlar (Prepositions) İngilizce'de nesnelerden önce gelerek fiil ve özne/nesne arasında bağlantı kurmaya yarayan kelimelerdir. Örneğin Türkçe'deki ismin -de hali (bulunma), -den hali (ayrılma), -i hali, -e hali (yönelme) gibi durumlar İngilizce'de (Prepositions) denilen edatlarla sağlanır. Belli başlı edatlar nelerdir?

ABOUT (hakkında, yaklaşık)

We talked about you. (Senin hakkında konuştuk.)

There are about ten million people living in Istanbul. (Istanbul'da yaşayan yaklaşık on milyon insan var.)

AFTER (-den sonra, ardından)

After you (senden sonra)

After ten o'clock (saat ondan sonra)

AT (-de/da, -e/a)

At two o'clock (saat ikide)

Look at me (bana bak.)

At cinema (sinemada)

BEFORE (-den önce)

Before him (Ondan önce)

Before three o'clock (saat üçten önce)

BETWEEN (arasında)

Between you and him (senin ve onun arasında)

Between February and May (Şubat ve Mayıs arasında)

FROM (-den/dan)

From Istanbul (İstanbul'dan)

IN (-de/da, -in içinde)

In Istanbul (İstanbul'da)

In the house (evde)

INTO (-in içine doğru, -e doğru)

Caome into house (eve gir)

OF (-ın/in)

the front of the house (evin önü)

ON (-in üzerinde)

The cat is on the table. (Kedi masanın üstündedir.)

OVER (üzerinde- dokunma yok)

The plane is over the city. (Uçak şehrin üzerinde.)

TO (-e/a, -e doğru)

To Istanbul (İstanbul'a)

I am going to Istanbul. (Ben İstanbul'a gidiyorum.)

UNDER (-in altında)

He is under the tree. (O, ağacın altında)

WITH (ile)

Come with me. (Benimle gel)

Go with him. (Onunla git)

WITHOUT (-siz, -sız)

Without you (sensiz)

 
present perfect ile present perfect prograssive tense arasındaki en belirgin fark nedir
cümle yapılarına baktığım zaman sanki ikiside aynı şeyi ifade ediyor..
örn;
ı have lived in istanbul for two years. ( 2 yıldır istanbulda yaşamaktayım)

ı have been living in istanbul for two years. ( 2 yıldır istanbulda yaşamaktayım)

canım bu 2 zamanın türkçeye çevrilişleri aynı gibi fakat ingilizce de anlamları farklılık gösteriyor..present perfect prograssive tense geçmişte yapılan olayın sürekliliği oldugu belirtilir.for ve since zaman kalıplarıyla kullanılır ve sanıyorum ki senin ilk cümlen yanlış.i have lived in istanbul diyebilirsin sadece :34:

prensesim son verdiğin bilgileri alkışlıyorum ve burada biraz stoooop diyorum :) önemli bir yere geldik azcık bu konuda zaman geçirelim bence..

soru1: neden
am I not olduda
am not I olmadı ?
diğerleri hep aren't you
isn't she gibiydi
bunu bilmiyordum şimdi öğrendim :))

soru2:
was /were :) bunun geçmiş zamanda kullanıldığını biliyordum da neden ve ne zaman kullanacağıma bir türlü karar veremiyordum

I was born in amasya (was kullanabildiğim tek cümlecikti)

demekki geçmiş zamanda fiilsiz bir cümle kuruyorsam was/ were kullanacağım
doğrumu anlamışım ??

soru 1: am in kullanış özelliği bu şekildedir canım.başka şekilde olamaz.

soru 2: ingilizcede eylemler sürekliliğine bağlı olarak değerlendirilir.haliyle sen sürekli doğamayacagın için was dersin.dogdun ve bitti anlamında olur :34:zamanları da ekleyeceğim o zaman daha iyi anlarsın inşallah

canım sorularının cevabını biliyorum ama nedenine gelince anlatmam zor oluyor.zamanında bize nasıl anlatmışlar bilemedim :44: umarım faydalı olabiliyorumdur..ingilizce sayfalarını kapatalı 5 sene oluyor.hafızasında daha taze olanlardan yardım bekliyorum bende :34:
 
Merhabalar,

Ben de bir türlü ciddi anlamda bu ingilizce olayını çözemedim. Yazılanları anlıyorum. Ama cevap veremiyorum. Versem bile sesli asla söyleyemiyorum. Çünkü bu konuda özgüvenim yok. Utanıyorum.

Yine bu konuya el atmalıyım, çözmeliyim derken bu topikle karşılaştım ve yazmak istedim.

Artı benim için en öenmlisi ingilizcem olsa şuanda olduğum konumun çok çok üzerinde ve çok iyi maaşlara çalışabilirim. Benim en büyük ve tek eksiğim şuanda...

Ben de aranıza katılmak ve takip etmek isterim.
 
canım bu 2 zamanın türkçeye çevrilişleri aynı gibi fakat ingilizce de anlamları farklılık gösteriyor..present perfect prograssive tense geçmişte yapılan olayın sürekliliği oldugu belirtilir.for ve since zaman kalıplarıyla kullanılır ve sanıyorum ki senin ilk cümlen yanlış.i have lived in istanbul diyebilirsin sadece :34:



soru 1: am in kullanış özelliği bu şekildedir canım.başka şekilde olamaz.

soru 2: ingilizcede eylemler sürekliliğine bağlı olarak değerlendirilir.haliyle sen sürekli doğamayacagın için was dersin.dogdun ve bitti anlamında olur :34:zamanları da ekleyeceğim o zaman daha iyi anlarsın inşallah

canım sorularının cevabını biliyorum ama nedenine gelince anlatmam zor oluyor.zamanında bize nasıl anlatmışlar bilemedim :44: umarım faydalı olabiliyorumdur..ingilizce sayfalarını kapatalı 5 sene oluyor.hafızasında daha taze olanlardan yardım bekliyorum bende :34:

:)) ben o cümleyi kpds kitabından yazdım bende şaşırdım.. :) çokta iyi bir kitap işte kitaptan çalışınca kafama takılan sorularla boğuşmak zorunda kalıyorum:1::1:

for ve since ikisi içinde kullanılır demiş..
birde
açıklaması şuymuş
geçmişte başlamış ve şimdi noktasıyla hala ilişkisi var ama bundan sonra devam edip etmeyeceği hakkında bir fikrin yoksa
i have lived in istanbul for 2 years

geçmişte başlamış hala devam ediyor ve bundan sonrada muhtemelen devam edecekse
i have been living in istanbul for 2 years
altlarındaki açıklamalar bu prenses :((
yani cümlenin türkçe açıklama kısmına da 2 yıldır istanbulda yaşamaktayım diye çevirmişler
işte bende o kısımda kafamı karıştırdım ya...
:)) sen okadar yardımcı olmuşsun bana iki parçacık şeydemi kusur bulacağım lütfen ellerine sağlık senin okadar yardım ediyorsun ya
:38::71:
 
Merhabalar,

Ben de bir türlü ciddi anlamda bu ingilizce olayını çözemedim. Yazılanları anlıyorum. Ama cevap veremiyorum. Versem bile sesli asla söyleyemiyorum. Çünkü bu konuda özgüvenim yok. Utanıyorum.

Yine bu konuya el atmalıyım, çözmeliyim derken bu topikle karşılaştım ve yazmak istedim.

Artı benim için en öenmlisi ingilizcem olsa şuanda olduğum konumun çok çok üzerinde ve çok iyi maaşlara çalışabilirim. Benim en büyük ve tek eksiğim şuanda...

Ben de aranıza katılmak ve takip etmek isterim.

hoşgeldin canım defterini kalemini al gel :)) yakında dedikodu bile yapcas ingilisce hocalarımız temelden başladılar...

çalışmazsak ceza bile verecekler :))
 
:)) ben o cümleyi kpds kitabından yazdım bende şaşırdım.. :) çokta iyi bir kitap işte kitaptan çalışınca kafama takılan sorularla boğuşmak zorunda kalıyorum:1::1:

for ve since ikisi içinde kullanılır demiş..
birde
açıklaması şuymuş
geçmişte başlamış ve şimdi noktasıyla hala ilişkisi var ama bundan sonra devam edip etmeyeceği hakkında bir fikrin yoksa
i have lived in istanbul for 2 years

geçmişte başlamış hala devam ediyor ve bundan sonrada muhtemelen devam edecekse
i have been living in istanbul for 2 years
altlarındaki açıklamalar bu prenses :((
yani cümlenin türkçe açıklama kısmına da 2 yıldır istanbulda yaşamaktayım diye çevirmişler
işte bende o kısımda kafamı karıştırdım ya...
:)) sen okadar yardımcı olmuşsun bana iki parçacık şeydemi kusur bulacağım lütfen ellerine sağlık senin okadar yardım ediyorsun ya
:38::71:

Allah iyiliğini vermesin kpds mi :9: o kitaplar kafanı çok karıştırır..sen bunlarda başla..valla benim aklımda bu şekilde kalmış yine kızlardan biri bakıp yanlışım varsa düzeltsin lütfen..
 
Allah iyiliğini vermesin kpds mi :9: o kitaplar kafanı çok karıştırır..sen bunlarda başla..valla benim aklımda bu şekilde kalmış yine kızlardan biri bakıp yanlışım varsa düzeltsin lütfen..

ya sorma çalıştıktan sonra kafam allak bullak oluyor :))
ama kpds ye girmeyi düşünüyorum ya o yüzden çalışıyorum :))

temel kısmında çok bir problemim yok ama tekrar etmeyince unutuyorum ben
o yüzden bunlara da tabiki çalışacağım..
sen anlattıkça konuyu içinden bilmediklerimi keşfediyorum :))
zaten kpds de bana konuş demeyecekler şıkları işaretliycem burdada konuşmayı öğrenirim diyorum

ı worked modals today :)
and ı'm very tired,
there are a lot of modal :))
 
Back