Saçla İlgili Tasarruflar
Sahih hadis kitaplarının hepsi, Hz. Peygamber’in dökülen saçın yerine
saç eklemeyi ve ekletmeyi yasakladığını rivayet ederler. Nitekim Buhârî ve
Müslim’in rivayetine göre, ensardan bir câriye evlendikten sonra hastalanmış
ve saçı dökülmüştü. Ailesi ona takma saç bağlamak istediler ve bunu
Resûlullah’tan sordular. Hz. Peygamber bunun üzerine, “Allah, saç ekleyene
ve eklettirene lânet etsin” buyurarak bunu yasakladı (Buhârî, “Libâs”,
83; Müslim, “Libâs”, 117). Aynı şekilde, ensardan bir kadın oğlunun evlenmek
üzere olduğunu, saçının da bir hastalık sebebiyle döküldüğünü, düğün
öncesi başına saç ekletmek istediğini açıklayarak durumu Hz. Peygamber’e
arzetti. O da, “Allah (başına) saç ekleyene ve eklettirene lânet etsin” buyurdu
(Müslim, “Libâs”, 115). 80 İLMİHAL
Hadis kitaplarında sahâbe arasında benzeri olayların ve taleplerin olduğu,
fakat hepsinde de Resûlullah’ın, saça saç eklemeyi, dökülmüş saçın
yerine başkasının saçını takmayı yasakladığı rivayetleri vardır. Hadislerde
geçen lânetin, kuvvetli bir yasaklama üslûbu olduğunu belirten İslâm hukukçuları
da, erkek veya kadının ister hastalık ve saç dökülmesi sebebiyle,
isterse güzellik kastıyla saçına saç eklemesini, başına başkasının saçını (peruk)
takmasını câiz görmemişlerdir. Çünkü bunda hem tabii ve fıtrî şekli
değiştirme hem de karşısındaki insanlara genç ve farklı görünerek onları
yanıltma vardır. Bu sebeple insan saçı haricinde ipek, iplik, yün vb.den peruk
takmayı da, aynı şekilde fıtratı değiştirme ve insanları aldatma bulunduğu
için, câiz görmeyenler vardır. Çoğunluk ise bunu câiz görür. Ancak
dinen necis sayılan kıl ve tüylerden yapılan peruğun kullanılmasının ise câiz
olmadığı belirtilmiştir.
Hadislerdeki yasağı, insanın herhangi bir cüzünü kullanmanın insanoğ-
luna hürmeten câiz olmayışı illetiyle açıklayanların görüşünden ziyade, bu
yasağı, Allah’ın yarattığı şekli değiştirme ve insanları aldatma illetine dayandıranların
görüşü daha isabetli gözükmektedir. Böyle olunca kullanılan
malzeme ne olursa olsun, bir erkeğin veya kadının başına saçtan veya gö-
rünüş olarak saça benzeyen bir maddeden peruk takmasının Hz. Peygamber
tarafından hoş karşılanmadığı; ancak, saçı dökülen kimsenin tedavi ile bunu
önlemesinin veya yeniden saç bitmesini sağlamasının câiz görüldüğü söylenebilir.
İslâm öncesi dönemde kadınlar, kocalarının ölümü ve savaş gibi durumlarda
bir elem ve musibet ifadesi olarak saçlarını kazıtırlardı. İslâm bu
âdeti yasaklamış, Hz. Peygamber de kadınların saçlarını kısaltabileceklerini
fakat tıraş edip kazıtmalarının doğru olmadığını belirtmiştir.
Yine hadislerde, o dönemde daha çok hıristiyanlar arasında yaygın olan
bazı saç tıraşı şekilleri, muhtemelen İslâm ümmetinin kişilik zaafına uğramaması,
onur ve izzetini koruması gibi amaçlarla tasvip edilmemiştir (bk.
Müslim, “Libâs”, 113; Ebû Dâvûd, “Tereccül”, 14).
Saçta ağaran kılları yolmaya gelince, Hz. Peygamber bu konuda “Ak
saçlarınızı yolmayın, saç ve sakalını müslüman olarak ağartan kimse için o
saç ve sakal kıyamet gününde nur olacaktır” buyurmuşlardır (Ebû Dâvûd,
“Tereccül”, 17). Bu sebeple de İslâm bilginleri, bir kimsenin saçındaki ağaran
kılları yolmasını genelde mekruh saymışlar, evlenmek üzere olan bir kimsenin
ise bu şekilde daha genç görünmesinin haram derecesinde mekruh olduğu
belirtilmiştir. HARAMLAR VE HELÂLLER 81
Saç boyamaya gelince, Hz. Peygamber saçları bembeyaz olmuş bir
sahâbîyi görünce, “Şu beyaz saçların rengini bir şey ile (boyayıp) değiştiriniz.
Fakat siyaha boyamaktan kaçınınız” buyurmuştur (Müslim, “Libâs”, 79). O
dönemde yaşlı yahudi ve hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlardı. Bunun
için de Hz. Peygamber, “Yahudi ve hıristiyanlar (saç ve sakallarını) boyamaz.
Onlara muhalefet ediniz (de boyatınız)” buyurmuştur (Müslim, “Libâs”, 80).
Ancak burada bir emirden ziyade ruhsat ve müsaade söz konusudur.
Konuyla ilgili hadisleri değerlendiren İslâm bilginleri saçın siyah dışındaki
renklerle boyanmasını, kına ile boyanmasını kural olarak câiz görmekle
birlikte, üçüncü şahısların yanlış anlamasına ve aldanmasına yol açacağı
için saçların siyahla boyanmasının cevazında mütereddit davranmışlardır.
Kadınların saçlarını siyaha boyatması ise umumiyetle câiz görülür.
Kaynak: Diyanet İlmihal