İlk okul özel çocuk sıra arkadaşı

Neden konu sahibi bu kadar linçlenmiş, neden evladı için kaygılanması bu kadar samimiyetsiz bulunmuş hiç anlamadim. Kendi hayatımdan örnek vereyim.

36 yaşında bir kadınım, ilkokul 1. Sınıfta buna benzer bir durum yaşadım. Arkadaşımı özel tutacagız, ona hassas davranacağız diye cekmediğim sıkıntı kalmadı. Özel durumundan dolayı her türlü zorluğunu sıra arkadaşı olarak ben çektim. Eşyalarıma zarar vermesi, bana zarar vermesi.. hiç unutamıyorum. Daha bir kaç gün önce bile eşime bunu anlattım. Okul hayatımın bu dönemi benim için artık kabusa dönüşmüştü. Okula gitmek dahi istemiyordum ama arkadaşımın durumundan dolayı da üzerimde o yaşta inanilmaz bir sorumluluk vardı. Peki bana da haksızlık değil miydi? Bu yaşımda onun isminde bir isim duysam anında aklıma o yaşadiklarım geliyor. Burada her iki tarafı da zorda bırakmayacak bir çözüm üretilmesi gerekiyor.

Tabi ben seneler sonra gönüllü olarak AB projeleri ile birlikte özel eğitim okullarında egitmenlik yaptım.
Hayatımda sabretmeyi, farkında olmayı, kazanımı ve bir çok kendi adıma egitici olan duyguyu orada öğrendim. Ama yetişkin bir birey olmama rağmen yinede çok zordu. Elbette zor olacak, ailelerinin hassasiyetini, korkularını, çabalarını gordukten sonra bana günde bir kaç saat zor olmuş ne ki.. ama 1. Sinifa giden bir çocuğa inanın çok zor olur. Yani burada annenin bir sucu yok, kızının bir suçu yok, özel ögrencinin hiç hiç suçu yok.
Suç temeline inmeden, özel egitimleri kademeli hale getirmeyenlerde.. inanın iki cocuga da boyle yazık ediyorlar.
 
Selam kizlar

Kızım birinci sınıf öğrencisi
Ve sınıflarında kaynaştırma öğrencisi var.
Bir kaç gün önce kaynaştırma öğrencisi çocuk yanında ki arkadaşini rahatsız ettiği için öğretmen kızıma sormuş oda tamam demiş.Ve kızım geçmiş. Çocuğun yanina
Ama çocuk çok rahatsızlık veriyormis kızıma, bana söyleyince kızım bende, öğretmenim yerini değiştirmissiniz kızımin arkadaşi rahatsız ediyormuş çok müdahale etmek istemiyorum ama neden değiştirdiğinizi merak ettim falan diye sordum.

Öğretmen de farkındayim biraz sabret sin degistiricem zaten dedi ok dedim üstünde durmad im şimdi uyku öncesi sohbette öğrendim çocuğun özel bir çocuk olduğunu ciddi rahatsızlık verdiği ni kızıma

Ah yavrum ona da üzüldüm tabi keske asla amacım neden çocuğumla oturuyor olayı da değil ama kızım çok rahatsiz mis .

Ve dediğim gibi özel birey olduğunu şimdi öğrendim.

Ne yapsam bilemedim öğretmenimizle tekrar konuşsam mi konuşmadan mi.
Nasıl bir tutum sergilemeliyim bilmiyorum.

Lütfen yargılamayin.
Tabiki kucakliyacaz topluma kazandıracağız ama bilemedim işte nasıl bir tutum sergilemeliyim.
Kızınıza arkadaşının özel durumundan dikkatlice üslupta güzel bahsedin anlatın yardımcı olması gerektiğini güzel karşılaması gerektiğini yani kalben yaklaşması gerektiğini bunu bir sürelik olduğunu anlatın bence
 
Neden konu sahibi bu kadar linçlenmiş, neden evladı için kaygılanması bu kadar samimiyetsiz bulunmuş hiç anlamadim. Kendi hayatımdan örnek vereyim.

36 yaşında bir kadınım, ilkokul 1. Sınıfta buna benzer bir durum yaşadım. Arkadaşımı özel tutacagız, ona hassas davranacağız diye cekmediğim sıkıntı kalmadı. Özel durumundan dolayı her türlü zorluğunu sıra arkadaşı olarak ben çektim. Eşyalarıma zarar vermesi, bana zarar vermesi.. hiç unutamıyorum. Daha bir kaç gün önce bile eşime bunu anlattım. Okul hayatımın bu dönemi benim için artık kabusa dönüşmüştü. Okula gitmek dahi istemiyordum ama arkadaşımın durumundan dolayı da üzerimde o yaşta inanilmaz bir sorumluluk vardı. Peki bana da haksızlık değil miydi? Bu yaşımda onun isminde bir isim duysam anında aklıma o yaşadiklarım geliyor. Burada her iki tarafı da zorda bırakmayacak bir çözüm üretilmesi gerekiyor.

Tabi ben seneler sonra gönüllü olarak AB projeleri ile birlikte özel eğitim okullarında egitmenlik yaptım.
Hayatımda sabretmeyi, farkında olmayı, kazanımı ve bir çok kendi adıma egitici olan duyguyu orada öğrendim. Ama yetişkin bir birey olmama rağmen yinede çok zordu. Elbette zor olacak, ailelerinin hassasiyetini, korkularını, çabalarını gordukten sonra bana günde bir kaç saat zor olmuş ne ki.. ama 1. Sinifa giden bir çocuğa inanın çok zor olur. Yani burada annenin bir sucu yok, kızının bir suçu yok, özel ögrencinin hiç hiç suçu yok.
Suç temeline inmeden, özel egitimleri kademeli hale getirmeyenlerde.. inanın iki cocuga da boyle yazık ediyorlar.
Boş duyar kasmayı çok seviyor insanlar maalesef bir çocuğu kazanalım derken diğerini kaybetmekte olmaz sonuçta.bizim sınıfta tam 4 tane vardı bu öğrencilerden ve inanın kendileri için çok üzülüyordum sürekli diğer çocukların nefretine ayrımcılığına kötü şakalarına maruz kalıyorlardı.şimdi bu özel öğrenci sınıfın huzurunu bozdukça herkesin nefretini kazanacak ve dışlanacaktır yani çözüm aman çocuğum sesini çıkarma idare et değil.daha 1. Sınıf ya çok küçük onunda okula alışmaya ihtiyacı var sonuçta sürekli rahatsız edilmesi adil değil.
 
Benim çocuğumdada duyu bütünleme sorunu vardı,neler yaşadık neler atlattık bilseniz.Şuan 1.sınıfa gidiyor çok şükür hepsi geride kaldı.Hep derim normal çocuk büyüten her zaman kıymetini bilsin.Yaşamayan bilmez.Ama yinede konu sahibine katılıyorum,kızının kulağına gelip bağırıyormuş bu kızını olumsuz etkilemezmi.Bizim bı özel ögrencimiz vardı,tüm sınıfa küfür eder bağırdı sürekli.Ders yapamazdık,şimdi özel eğitim sınıfına geçti .selqm
Kızımın sınıfında otizmli bir çocuk var.Kızıma hep diyorum ona merhaba de,konuş, yardımcı ol diye Hatta annesi gelince bile gider kızım annesine sarılır konuşur.Öyle sever.Kaynaştırma öğrencisinin de düzeyleri var.Okul rahber ögretmeninin üzerinde durması gereken bir konu.Burda bir sorun var.Sağlıklı çocuk diye sorunu görmezden gelmemiz olmaz.Çözûm olması lazım.Ki inanın 2 senem anaokulunda koşturmaca,pedegoglar,ergoterapiler ile geçti.Ben kızımla ilgilenmeseydim bugün bu akdar yol alamazdık.
Selam size msj atmak istedim atamadim. Sormak istedigim seyler var bana yazar misiniz?
 
Neden konu sahibi bu kadar linçlenmiş, neden evladı için kaygılanması bu kadar samimiyetsiz bulunmuş hiç anlamadim. Kendi hayatımdan örnek vereyim.

36 yaşında bir kadınım, ilkokul 1. Sınıfta buna benzer bir durum yaşadım. Arkadaşımı özel tutacagız, ona hassas davranacağız diye cekmediğim sıkıntı kalmadı. Özel durumundan dolayı her türlü zorluğunu sıra arkadaşı olarak ben çektim. Eşyalarıma zarar vermesi, bana zarar vermesi.. hiç unutamıyorum. Daha bir kaç gün önce bile eşime bunu anlattım. Okul hayatımın bu dönemi benim için artık kabusa dönüşmüştü. Okula gitmek dahi istemiyordum ama arkadaşımın durumundan dolayı da üzerimde o yaşta inanilmaz bir sorumluluk vardı. Peki bana da haksızlık değil miydi? Bu yaşımda onun isminde bir isim duysam anında aklıma o yaşadiklarım geliyor. Burada her iki tarafı da zorda bırakmayacak bir çözüm üretilmesi gerekiyor.

Tabi ben seneler sonra gönüllü olarak AB projeleri ile birlikte özel eğitim okullarında egitmenlik yaptım.
Hayatımda sabretmeyi, farkında olmayı, kazanımı ve bir çok kendi adıma egitici olan duyguyu orada öğrendim. Ama yetişkin bir birey olmama rağmen yinede çok zordu. Elbette zor olacak, ailelerinin hassasiyetini, korkularını, çabalarını gordukten sonra bana günde bir kaç saat zor olmuş ne ki.. ama 1. Sinifa giden bir çocuğa inanın çok zor olur. Yani burada annenin bir sucu yok, kızının bir suçu yok, özel ögrencinin hiç hiç suçu yok.
Suç temeline inmeden, özel egitimleri kademeli hale getirmeyenlerde.. inanın iki cocuga da boyle yazık ediyorlar.
👏🏻👏🏻
 
36 yaşında bir kadınım, ilkokul 1. Sınıfta buna benzer bir durum yaşadım. Arkadaşımı özel tutacagız, ona hassas davranacağız diye cekmediğim sıkıntı kalmadı. Özel durumundan dolayı her türlü zorluğunu sıra arkadaşı olarak ben çektim. Eşyalarıma zarar vermesi, bana zarar vermesi.. hiç unutamıyorum.
Yaşadıklarınız üzücü, ama bunun suçlusu o çocuk değil.
Kaynaştırma uygulamasını eline yüzüne bulaştıran, bu çocuklara yokmuş gibi davranan, tbmm'de doğru düzgün tek bir planı olmayan ve komisyon kurulmasını bile engelleyen gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin...

Cezayı hep çocuklar çekiyor...
 
Boş duyar kasmayı çok seviyor insanlar maalesef bir çocuğu kazanalım derken diğerini kaybetmekte olmaz sonuçta.bizim
Şu lafı artık kullanımdan çıkarabilir miyiz?
Kimse "duyar kasmıyor", herkes için "duyarlı" olduğu konular farklı olabilir. İnsanların neye, ne yüzden duyarlı hale geldiğini bilemezsiniz ve bu söz gerçekten yaralayıcı hale geliyor bu şekilde.

Sözlerimizle, kullandığımız kelimelerle, birbirimizde hiç farkında olmadığımız acıları tetikliyoruz.
Rica ediyorum.
 
Birinci sınıfa giden çocuklardan nasıl mükemmel bir empati yeteneği bekleniyor anlamıyorum. Anaokuluna giden kızımın sınıfında da öğretmenin dediğine göre özel eğitime ihtiyaç duyan ama özel eğitim aldırılmayan bir minik var. Daha okulun 3. günü oyun oynarken oyuncakla kızımın yüzüne vurmuştu. Kızımı yanlışlıkla olduğuna ikna edene kadar, çocuğun aslında onunla oynamak istediğine sadece tepkilerinin biraz daha farklı olduğuna ikna edene kadar akla karayı seçtim. Bu olay sadece bir kez oldu, eğer aynı şey devam etseydi ve sürekli hale gelseydi ben de rahatsız olur ve kızımın yerini değiştirmesini isterdim öğretmenden. Özel gereksinimli çocuğu olan ailelere kolaylıklar diliyorum ancak kimse çocuğunu heba etmek zorunda değil. Empati kelimesinin karşılığı da sürekli olarak bilinçli ya da bilinçsiz zorbalığa maruz kalıp çocukları buna ses çıkarmamaya zorlamak olmamalı.
 
Şu lafı artık kullanımdan çıkarabilir miyiz?
Kimse "duyar kasmıyor", herkes için "duyarlı" olduğu konular farklı olabilir. İnsanların neye, ne yüzden duyarlı hale geldiğini bilemezsiniz ve bu söz gerçekten yaralayıcı hale geliyor bu şekilde.

Sözlerimizle, kullandığımız kelimelerle, birbirimizde hiç farkında olmadığımız acıları tetikliyoruz.
Rica ediyorum.
Bana göre kasıyor kendi çocuğu olsa kıyameti koparacak tipler rahat rahat kadını linçliyor burada yarası olan gocunur üstüne alınır yani fanusta yaşamıyoruz hepimizin geçmişte yaşadığı kötü olaylar var bunlarla başa çıkmayı öğrenmek gerekiyor sürekli diğer insanlardanda aynı özeni beklemek hem gerçekçi değil hemde yorucu.iyi niyetli olduğunuzu düşünüyorum ama size katılmıyorum bu konuda.bakın mesela ben 30 yaşında hala o günleri hatırlıyorum ve üzüldüm şuan bu konuyu görünce.
 
Bu arada çoğunluğun hatalı kullandığı kelimelere de bir dikkat çekmek istiyorum.
"Normal çocuk" (Diğer çocuklar "anormal" değil.)
"Sağlıklı çocuk" (Diğer çocuklar "sağlıksız" değil.)

"Normal" dediğiniz çocuklar; ana akım eğitim sistemlerine göre "tipik gelişen" (nörotipik) çocuklardır. Tek ölçüt anaakım eğitim sistemleridir. Buna uyabilen çocuklar "nörotipik" adlandırılırlar.

Bahsettiğiniz "normal olmayan(!)" çocuklar ise, ana akım eğitim sistemlerinin dışında bir gelişim gösteren, "atipik (nöroçeşitli) gelişim" gösteren çocuklardır. DEHB, otizm, disleksi, hepsi bunun içine girer ve artık tıp dünyasının bir anomali değil "çeşitlilik" olarak kabul ettiği nörolojik durumlardır. Beyinleri "genel"den farklı çalıştığı ve tıp dünyası bu farklılıkları henüz tek bir düzleme sokamadığı için "çeşitlilik" der.

Nörolojik gelişim adımlarına göre ayrılırlar sadece.
Normal/anormal diye bir şey yok kısaca.
Tipik/Atipik var.
 
Ya yanlış anlamayın da bence bu çookk anlayışlı yorumlar bile bazen rahatsız edici. Kim ister çocuğunun öyle olmasını falan demek... Konu sahibi de gitmişken konu kapansa daha iyi bence. Ya da üyeler tartışmasa ne yapılacağı üzerine konuşulsa. Çünkü çok da kelimelerimizi düzgün seçemiyoruz.
Burada mesele konu sahibi değil yorum yapan kişiler zaten
 
Ya hu duyar falan kasılıyor diyorsunuz da! Neler okuyoruz leş gibi kocalarınızın her türlü aşşağılamalarını çekiyorsunuz, kaynana kayınpeder görümce elti terörleriyle başetmeye çalışıyorsunuz! Başedemiyor deli oluyorsunuz! Ama yine de çekiyorsunuz! Küçük, hiçbir şeyden haberi olmayan bir çocuğu kurban belliyorsunuz tüm nefretinizi ona kusuyorsunuz! Yetmiyor kaynananız görümceniz kocanız gibi leş kimseye sevgisi saygısı olmayan çocuklar yetiştirmeye devam edip insanların başını yakıyorsunuz!
Siz çocuklarınızı nasıl yetiştirirseniz öyle şekil alır!
Kocam bana bunu dedi, kaynanam bana şunu yaptı diye hiç ağlamayın, sizler bunu istiyorsunuz!
Özel, ve bundan çevreden hiç haberi olmayan o çocuklara gücünüz yetiyor, aileleri zaten yıkık, dökük ohh bir de biz vuralım ne de olsa evde kocaya kaynanaya laf edemiyoruz bari onlara edelim diyorsunuz! Çünkü çok kötüsünüz!
Lafa gelince ah vah dersiniz ama tek üzüldüğüm o hamur çocuklarınız! Onlara siz şekil veriyorsunuz ve bu leş düzeni devam ettiriyorsunuz! !
 
Özel gereksinimli bi çocuk annesi olarak, sizin kim olduğunuzu bulmak için elimden geleni yapacağım.
MEB'e ve cimer'e ulaşacağım.
Tüm yazdıklarınızın ekran görüntülerini aldım, bakalım onlar özel gereksinimli çocuklar için söylediklerinizi beğenecekler mi...

Ozel gereksinimli veya değil, şiddet gösteren bir çocuğa bir şekilde müdahale edilmeli durdurulmalı şiddet önlenmeli. Hani hiçbir çocuk şiddete tolerans göstermek zorunda değil.

Benim de dehb tanım var 30 yaşında aldım. Hiçbir şekilde hiperaktif değildim ama çocukken bir şekilde değişik olduğum anlaşılıyordu. Hala da ilaçlarımı almazsam aşırı dalginlasiyorum karşımdakini dinlemekte konuşmakta sosyallesmekte kafamı kendimi toplamakta zorlanıyorum. Ben okul birincisiydim ve dünyanın en sessiz sakin en kibar çocuğuydum. Arkadas edinmek istiyordum dislanmak beni baya yaralıyordu. Ama bunların kendileri gibi normal çocuklarından görmediğim zorbalık kalmadı. Baya baya benimle uğraşmayı alışkanlık haline getirmişlerdi siddet uyguluyorlardi ve sinifca egleniyorlardi. Ogretmenler bisey yapmiyordu anneme demisler ki fazla hassas olur boyle seyler öğrenciler arasinda cok caliskan cok zeki ama sosyal becerisi yok bu kadar hassas olmamayi ogrenmesi lazim. 12 yaşında intihara kalkıştım. Yani sözde dehbli olan benim ama şiddet eğilimli olan o normal denilen çocuklar. Neden çünkü bence "normal" bir birey olmak da aslında bir özel gereksinim. Çoğunluk olmaları onları normal yapmıyor çünkü minimum insanı standartların altındalar fazla normaller. Bu tür normal velilerin çocuklarını da kaynastirmaliyiz bence. 😄
 
Şu lafı artık kullanımdan çıkarabilir miyiz?
Kimse "duyar kasmıyor", herkes için "duyarlı" olduğu konular farklı olabilir. İnsanların neye, ne yüzden duyarlı hale geldiğini bilemezsiniz ve bu söz gerçekten yaralayıcı hale geliyor bu şekilde.

Sözlerimizle, kullandığımız kelimelerle, birbirimizde hiç farkında olmadığımız acıları tetikliyoruz.
Rica ediyorum.

Acaba bu son derece düşünceli, haklı yorumunuza hanimefendi ne diyecek? "Aslinda evet ya, insanların duyarlı olduğu konular olabilir herkesin deneyimleri yaşantıları değerleri çeşit çeşit azıcık kapsayıcı davranayim kimseyi kırmayayım biraz daha kibar ve hoş bir insan olayım" mı diyecek? Demeyecek bence 😆 üzgünüm yorumunuzu sabote ettiysem ama söylemeden duramadım 😅
 
Ben sizi anladım. Benim çocuğumun okulunda özel değil ama başka bir çocuk yanında otururken rahatsız ediyormuş. Oğlumun dersleri iyi o çocuk maalesef başarılı değildi. Anne sürekli derste dikkatimi dağıtıyor birşeyler yapıyor dayanamıyorum diyordu. Ben de öğretmene bunu demek istemedim. Oğlum arkada göremiyor dedim. Sonra anladım ki öğretmen durumun farkında o nedenle sürekli sıra değişikliği yapıyor sınıfta. Sizde de bunu yapabilir. Ama herkese yaptı öğretmen bu değişikliği. Ben özel çocukların kazandırılması taraftarıyım.
Fakat bunun evreleri var sanırım. Arkadaşımın otizimli çocuğu var. Kaynaştırma öğrenci olmasını talep etti. Kurum yöneticisi bir çocuk göstermiş. Sürekli sağa sola bulaşan derse girmeyen. Bakın bu çocuk gayet güzel ilerlemişti. Kaynaştırma öğrencisi olarak gitti ve bunhale gelip geriledi. Sizin çocuğunuzda iyi durumda. Diğer okulda bu hale gelir sonra da geriler demiş. Arkadaşım o zaman istememişti. Bunu da en iyi eğitmenler bilir. Kolaylıklar diliyorum umarım bütün çocuklar huzur içinde eğitim alırlar
 
Acaba bu son derece düşünceli, haklı yorumunuza hanimefendi ne diyecek? "Aslinda evet ya, insanların duyarlı olduğu konular olabilir herkesin deneyimleri yaşantıları değerleri çeşit çeşit azıcık kapsayıcı davranayim kimseyi kırmayayım biraz daha kibar ve hoş bir insan olayım" mı diyecek? Demeyecek bence 😆
Demedi de zaten.
Çok bişey de beklemiyorum biliyor musunuz, çocuğum 9 yaşında ve kreşten beri alıştım bu çiğliklere ben...
 
Demedi de zaten.
Çok bişey de beklemiyorum biliyor musunuz, çocuğum 9 yaşında ve kreşten beri alıştım bu çiğliklere ben...

Kolaylıklar dilerim kusura bakmayın özel gereksinimli bir çocuk annesi olduğunuzu bilmiyordum yani iki yorumu da yapanın siz olduğunu fark etmedim yoksa bu şekilde durumla dalga geçmezdim. Yorumu yapan kisiye cok sinirlendim ve ne anlayacak diye dusundum yoksa bu yorumlarinizin bosa gittigini hic dusunmuyorum. Umarım evladınız çok mutlu ve güzel bir ömür geçirir. Ne mutlu ki ona kendisini önemseyen onun ihtiyaçlarından anlayan norocesitlilik nedir bilen ve bu konuda insanların farkındaligini artirmaya calisan bilinçli bir annesi var. 💞 bizim kuşağın böyle bir lüksü olmadı sizin gibi araştıran bilen çocuğunu anlamaya çalışan anneleri görünce cok mutlu oluyorum.
 
Bence hiçbir çocuk arkadaşlarına vurmamali kulaklarına bagirmamali rahatsız etmemeli ve şiddet uygulamamali. Öğretmenin bunu önleme yükümlülüğü var. Ama bu bağırarak kızarak değil mesela özel gereksinimli çocuğu arkadaşına bağırmak yerine regule edecek başka bi yöntem bulmak lazım. Mesela tekerlemeler, mesela fiziksel hareket, veya o cocuga taninanacak kalkip dolaşma veya sakinlestirici bir oyuncakla oynama hakki filan. Ingilizcede accommodation diyorlar. Arkadasini rahatsiz edemezsin ama sakinlesmek icin sinifta bunlari yapabilirsin gibi. Konu hakkinda bilgili degilim ama kendim de dehbli oldugum icin biraz okumustum. Bunun için öğretmenin çok iyi donanımlı olması lazim bunun eğitimlerini düzenli almış olması lazım diye düşünüyorum. Bizim öğretmenlerimize hak ettikleri maaş eğitimler haklar destek hiçbir şey verilmiyor ki bunları yapabilsin. Onları da anlıyorum.
 
7 yaşındaki çocuğun sırtına neden böyle bir sorumluluk yükleyelim diye soran arkadaşlarimız var peki bir de su yönden düşünelim;
Evde kavga eder anne baba çocuğun yanında, herkesin icinde bağırır çocuğuna özbenligini yok sayar, onu birey olarak kabul etmez kararlarına saygı duymaz, yiceği yemekten giyeceği kıyafete kadar karışır cocuga seçme hakkı tanımaz, özellikle bir kavga anında anne çocuğun yanında babasını küçücük çocuğa şikayet ederek bak beni üzüyor bak bana neler yapıyor diye ağlar, varsa küçük kardeşinin sorumlulugunu yükler vb. Küçücük çocuğa bunlar sorumluluk yük travma değilde; empati duygusu, toplum bilinci ve yardımlaşma mi yük geliyor çocukların sırtına sizce?
Bu sebeple 7 yaşında Amerikalı bir kız toplum bilincinden farkındalıktan takılmadan takır takır ozguvenle konusuyorken işte bizim çocuklarımız konuşmaktan kaçıyor, gördüğü her baskıyı kabulleniyor, bakkaldan bir ekmek dahi isteyemiyor ve kendini sürekli ağlayarak ifade ediyor. Bir düşünün neden acaba anneler? 7 yaşında bir çocuk pedagojik surece göre toplum icinde konuşabilen kendini çoğu konuda net ifade edebilen kendinden güçsüz gördüğüne empati yapıp yardım edebilen problemlere çözüm üretebilen birey olmalıdır. Keşke tüm anne adaylarına önceden ileri derece pedagojik eğitim verilse maalesef çoğu bir haber özellikle ülkemizde; karnını doyurup parka götürmeyi, çamaşırlarını yıkamayı, yemeyip yedirmeyi giymeyip giydirmeyi çocuk yetiştirmek sanıyoruz.
 
Neden konu sahibi bu kadar linçlenmiş, neden evladı için kaygılanması bu kadar samimiyetsiz bulunmuş hiç anlamadim. Kendi hayatımdan örnek vereyim.

36 yaşında bir kadınım, ilkokul 1. Sınıfta buna benzer bir durum yaşadım. Arkadaşımı özel tutacagız, ona hassas davranacağız diye cekmediğim sıkıntı kalmadı. Özel durumundan dolayı her türlü zorluğunu sıra arkadaşı olarak ben çektim. Eşyalarıma zarar vermesi, bana zarar vermesi.. hiç unutamıyorum. Daha bir kaç gün önce bile eşime bunu anlattım. Okul hayatımın bu dönemi benim için artık kabusa dönüşmüştü. Okula gitmek dahi istemiyordum ama arkadaşımın durumundan dolayı da üzerimde o yaşta inanilmaz bir sorumluluk vardı. Peki bana da haksızlık değil miydi? Bu yaşımda onun isminde bir isim duysam anında aklıma o yaşadiklarım geliyor. Burada her iki tarafı da zorda bırakmayacak bir çözüm üretilmesi gerekiyor.

Tabi ben seneler sonra gönüllü olarak AB projeleri ile birlikte özel eğitim okullarında egitmenlik yaptım.
Hayatımda sabretmeyi, farkında olmayı, kazanımı ve bir çok kendi adıma egitici olan duyguyu orada öğrendim. Ama yetişkin bir birey olmama rağmen yinede çok zordu. Elbette zor olacak, ailelerinin hassasiyetini, korkularını, çabalarını gordukten sonra bana günde bir kaç saat zor olmuş ne ki.. ama 1. Sinifa giden bir çocuğa inanın çok zor olur. Yani burada annenin bir sucu yok, kızının bir suçu yok, özel ögrencinin hiç hiç suçu yok.
Suç temeline inmeden, özel egitimleri kademeli hale getirmeyenlerde.. inanın iki cocuga da boyle yazık ediyorlar.
Aynen katılıyorum

Sonuçta çocuğun suçu değil eğitim sisteminin yetersizliği

Bir çocuk kazanılıyorken diğer çocuk da travma olmuş tam da sizin yaşadığınız durum

Benim yoruma beğenmedim atanların hepsi aynı tepkiyi verir burda caka satıyorlar

Çocuklarının kulağına aniden bağıran okula gitmeye korkmasına sebeb olan çocuğa ne kadar anlayışlı olurlardı hah güleyim bari
 
X