- Konu Sahibi Kirpapatyam46
- #161
Neden konu sahibi bu kadar linçlenmiş, neden evladı için kaygılanması bu kadar samimiyetsiz bulunmuş hiç anlamadim. Kendi hayatımdan örnek vereyim.
36 yaşında bir kadınım, ilkokul 1. Sınıfta buna benzer bir durum yaşadım. Arkadaşımı özel tutacagız, ona hassas davranacağız diye cekmediğim sıkıntı kalmadı. Özel durumundan dolayı her türlü zorluğunu sıra arkadaşı olarak ben çektim. Eşyalarıma zarar vermesi, bana zarar vermesi.. hiç unutamıyorum. Daha bir kaç gün önce bile eşime bunu anlattım. Okul hayatımın bu dönemi benim için artık kabusa dönüşmüştü. Okula gitmek dahi istemiyordum ama arkadaşımın durumundan dolayı da üzerimde o yaşta inanilmaz bir sorumluluk vardı. Peki bana da haksızlık değil miydi? Bu yaşımda onun isminde bir isim duysam anında aklıma o yaşadiklarım geliyor. Burada her iki tarafı da zorda bırakmayacak bir çözüm üretilmesi gerekiyor.
Tabi ben seneler sonra gönüllü olarak AB projeleri ile birlikte özel eğitim okullarında egitmenlik yaptım.
Hayatımda sabretmeyi, farkında olmayı, kazanımı ve bir çok kendi adıma egitici olan duyguyu orada öğrendim. Ama yetişkin bir birey olmama rağmen yinede çok zordu. Elbette zor olacak, ailelerinin hassasiyetini, korkularını, çabalarını gordukten sonra bana günde bir kaç saat zor olmuş ne ki.. ama 1. Sinifa giden bir çocuğa inanın çok zor olur. Yani burada annenin bir sucu yok, kızının bir suçu yok, özel ögrencinin hiç hiç suçu yok.
Suç temeline inmeden, özel egitimleri kademeli hale getirmeyenlerde.. inanın iki cocuga da boyle yazık ediyorlar.
36 yaşında bir kadınım, ilkokul 1. Sınıfta buna benzer bir durum yaşadım. Arkadaşımı özel tutacagız, ona hassas davranacağız diye cekmediğim sıkıntı kalmadı. Özel durumundan dolayı her türlü zorluğunu sıra arkadaşı olarak ben çektim. Eşyalarıma zarar vermesi, bana zarar vermesi.. hiç unutamıyorum. Daha bir kaç gün önce bile eşime bunu anlattım. Okul hayatımın bu dönemi benim için artık kabusa dönüşmüştü. Okula gitmek dahi istemiyordum ama arkadaşımın durumundan dolayı da üzerimde o yaşta inanilmaz bir sorumluluk vardı. Peki bana da haksızlık değil miydi? Bu yaşımda onun isminde bir isim duysam anında aklıma o yaşadiklarım geliyor. Burada her iki tarafı da zorda bırakmayacak bir çözüm üretilmesi gerekiyor.
Tabi ben seneler sonra gönüllü olarak AB projeleri ile birlikte özel eğitim okullarında egitmenlik yaptım.
Hayatımda sabretmeyi, farkında olmayı, kazanımı ve bir çok kendi adıma egitici olan duyguyu orada öğrendim. Ama yetişkin bir birey olmama rağmen yinede çok zordu. Elbette zor olacak, ailelerinin hassasiyetini, korkularını, çabalarını gordukten sonra bana günde bir kaç saat zor olmuş ne ki.. ama 1. Sinifa giden bir çocuğa inanın çok zor olur. Yani burada annenin bir sucu yok, kızının bir suçu yok, özel ögrencinin hiç hiç suçu yok.
Suç temeline inmeden, özel egitimleri kademeli hale getirmeyenlerde.. inanın iki cocuga da boyle yazık ediyorlar.