• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

ikinci plana atılan kız çocukları

mervetc_

Guru
Kayıtlı Üye
Uzunca bir zamandır yaşadıklarımı yazıp içimi dökmek istiyordum ama bi türlü kendime yediremiyordum. Yok canım diyordum kendime... Buraya yazıcak kadar büyük bi derdin de yok. Sen büyütüyorsun sen olaylara farklı bakıyorsundur, sonuçta onlar senin ailen. Bunları söyleye söyleye içimde dertlerim tasalarım o kadar büyüdü ki. Bu saatte yatağımdan kalkıp bunları bana yazdıracak kadar... Çünkü artık sabrım tamamen tükendi. Ailemden kimsenin umrunda değil benim üzgün olmam. Onların davranışları yüzünden gün ve gün eriyorum ama bunu ya görmüyorlar ya da görmezden geliyorlar. Asıl konuya girmem gerekirse de olay başta annem.

Evet annem, ne acı değil mi bir insanı eriyip bitiren derdinin aslında onun için en değerli varlık olan annesinin olması. Hep annemi sevdim ama bir yandan hep uzak kaldım ona. Beni sürekli kendisinden uzaklaştırdı. Hep bir mesafe koydu. Beni kendine rakip gibi gördü. Onun yapamadıklarını yaptığımı gördüğünde beni desteklemek yerine kıskanmayı tercih etti. Mutsuzluklarıma üzülür gibi yaptı ama içinde bi yerlerde mutluluk hissetti. Bir anne nasıl böyle hisseder aklım almıyor. Her zaman üzülme sebebim annem oldu. Başta yanlış anlıyorum dedim ergenlik dönemimdenmiş dedim ama geçti gitti yıllar değişen hiçbir şey olmadı, annemle daha da uzaklaşmamızdan başka. Şimdi anne kız değilde iki yabancıyız sanki. Hep içimden geçirdim annesizlik elbette çok kötü ama yanında annen olup da ona ulaşamamak duvarlar arkasından bakmak daha da iç acıtıcı diye. O kendini sadece erkek kardeşime adadı. O doğduğunda kendimin annesiz kalışını açık ve net izledim ben. Uzun yıllar savaştım bununla olmayan gücümle. Gördüm hep onu severken ona oğlum derken içinin titreyişini. Bana yapmadığı anneliği, göstermediği ilgiyi ve sevgiyi ona nasıl da güzel gösterdiğini gördüm. Onun hep bir oğlu oldu sadece. Haddime düşmez ama peki onun oğluna verdiği değeri oğlu ona gösteriyor mu derseniz de hayır. Tam tersi o bunu kullanıyor. Onu çok sevip her dediğini yapan annesi var ya güya işte onu hizmetçisi gibi kullanıp emirler verip duruyor gözümün önünde. Ki daha kardeşim 14 yaşında olduğu halde büyük bir güç var elinde. Her istediği olan üzerine titrenilen bir prens adeta evde.

Evimizde bile diyemiyorum çünkü artık evim olarak bile göremiyorum. Manevi sevgiden umudumu çoktaan kestim artık ben. Nasıl oldu bilmiyorum bu ama artık manevi birşeyler elde edemiyceğimi anlayıp sanırım kendimi maddi açıdan tatmin etmeye başladım. Ama öyle bir duruma geldik ki artık bütün maddi olanaklar da ona çevrildi. Üniversite okuyan ben olamama rağmen ve hatta genç kız olamam rağmen sürekli tutumlu olmam söyleniyor kendime bir üst aldığımda aylarca başka birşey aldırılmıyor ama her hafta prenslerine son moda kıyafetler alınıyor. Merak ediyorum ona harcanan bu para bana gelince neden yok oluyor. Bana gelince paramız az borcumuz çok diyip vicdanen kendilerini acındırıyorlar ama oğullarına gelince hiç lafı olmadan herşey pat diye alınıyor. İşte manevi ayrımcılıktan sonra maddi ayrımcılığı da gördüğümde artık sabrım tükendi. Ama bu hiçbir şeyi de değiştirmiyor elbette. Babam da annemin yaptıklarını görmezden gelip sanki çok mutlu bir ailemiz var gibi davranıyor. Sorunlarımla zerre kadar ilgilenmiyor. Evde hiçbir rolü yok yani para kazanmak dışında. Ama en azından babam ayrımcılık yapmıyor herkesi eşit seviyor. Bu yüzden az da olsa tek dayanağım babam.

ŞU konuya da değinmeden edemiycem ben ders konusunda hep ailenin gururu oldum hep dereceler yaptım bulunduğum şehirde. Ama kardeşim tabi ki bu kadar rahat bir aileden dolayı hiç ders çalışmayan tembelin teki. Geçen gün babam veli toplantısına gitmiş de söylenen kötü şeyler üzerine yarıda bırakmış çıkmış gelmiş. Hepsinin ağzında aynı söz oğlunuz çok tembel hiç çalışmıyor. Ee çocuk nasıl çalışsın tabi anne babasının parasını yemekle, gününü gün etmekle meşgul bütün gün. Bense hem paramız gitmesin hem de ailem beni sevsin diye senelerce kendime hiç vakit ayırmadan ders çalıştım. Hata sizde sürekli şımartıyosunuz çocuğa ders çalış diye hiç bir yaptırımda bulunmuyorsunuz diyorum, cevap bile veremiyorlar. Çünkü haklıyım. Uzun lafın kısası sırf o ERKEK diye onun pohpohlanması benimse çoğu yönden ondan çok ilerde olmama rağmen eziliyor olmam canıma tak etti.

Gene bir gün bankada sıra beklerken yanımdaki arkadaşıma annemin ona yaptığı ayrımcılıkları anlatıyordum. Yanımızda oturan bayan da kulak misafiri olmuş. Kusura bakmayın ama dediklerinizi duydum ve o kadar haklısınız ki dedi. Aynısını o da yaşamış, sırf o kız diye ailesi ezmiş onu sürekli. Anne annedir bütün çocuklarını eşit sever diye bir şey yok dedi. O gün daha da iyi anladım yaşadıklarım gerçekti. Bir yanlış anlamadan ibaret olabilceğine inandım hep ama değildi. Annem kardeşimi erkek diye daha çok seviyordu. O derslerinde kötü olursa olsundu. Yeter ki o mutlu olsundu. Ama ben küçükken biraz düşük bir not alsam hemen döverlerdi. Anneannem de hep dayımı kayırmış. Hep dayıma ayrımcılık yapmış annemi ezmiş. Ben onun bu anlattığı hikayelerle büyüdüm ve hala daha anlatır. Ki anneanneme sorsanız hayatta böyle bir şey yapmamış. Ama gerçek şu ki anneannem de dayımı hep ayrımcılık yaparak bir dediğini iki etmeyerek ve annemi ikinci plana atarak büyütmüş. Bazen acaba annem benden bunun intikamını mı çıkarıyor diye merak ediyorum. Ama bunları birebir yaşayan acı çeken biri nasıl kızına aynısını yaşatır ya. Aklım almıyor diyecek söz bulamıyorum.

Sırf bu yüzden erkek çocuklara düşman oldum. Çünkü öyle bi acı büyüdü ki içimde bir kız bir erkek çocuğum olursa istemeden de olsa oğluma kötü davranıp kızıma iyi davranıcam. O yüzden bir tane kızım olsun istiyorum oğlan çocuk istemiyorum bile. Çok hastalıklı bir düşünce bu biliyorum ama bazen öyle bir duruma geliyor ki insan gözü hiçbir şey göremiyor. Bu olaylardan o kadar bunaldım ki artık sabahtan akşama kadar aklımdan çıkmıyor. Düşünüp ağlayıp duruyorum. Annemle çok az konuşuyoruz. Ailem var ama yok. Çok sahipsiz hissediyorum kendimi. Arkadaşlarım bile anlıyor artık hep mutsuzsun diye. Evet hep mutsuzum. Beni hiçbir şey mutlu edemiyor artık. Ruhumda açılan bu derin yara beni her gün eritiyor. Umarım bu yazım birilerinin yanlışını anlayıp birilerini mutlu etmesine sebep olur. Kendimi umutsuz vaka olarak görüyorum ama yorumlarınızı da bekliyorum. Belki bir mucize olur ve ben mutlu olurum kim bilir. Allah daha büyük dert vermesin elbette, sabredip dayanmaya çalışıyorum işte hala... Şimdiden teşekkür ederim yardımcı olan herkese.SİZ SİZ OLUN ÇOCUKLARINIZA EŞİT İLGİ VE DEĞERİ GÖSTERİN.
 
Son düzenleme:
Uzunca bir zamandır yaşadıklarımı yazıp içimi dökmek istiyordum ama bi türlü kendime yediremiyordum. Yok canım diyordum kendime... Buraya yazıcak kadar büyük bi derdin de yok. Sen büyütüyorsun sen olaylara farklı bakıyorsundur, sonuçta onlar senin ailen. Bunları söyleye söyleye içimde dertlerim tasalarım o kadar büyüdü ki. Bu saatte yatağımdan kalkıp bunları bana yazdıracak kadar... Çünkü artık sabrım tamamen tükendi. Ailemden kimsenin umrunda değil benim üzgün olmam. Onların davranışları yüzünden gün ve gün eriyorum ama bunu ya görmüyorlar ya da görmezden geliyorlar. Asıl konuya girmem gerekirse de olay başta annem. Evet annem, ne acı değil mi bir insanı eriyip bitiren derdinin aslında onun için en değerli varlık olan annesinin olması. Hep annemi sevdim ama bir yandan hep uzak kaldım ona. Beni sürekli kendisinden uzaklaştırdı. Hep bir mesafe koydu. Beni kendine rakip gibi gördü. Onun yapamadıklarını yaptığımı gördüğünde beni desteklemek yerine kıskanmayı tercih etti. Mutsuzluklarıma üzülür gibi yaptı ama içinde bi yerlerde mutluluk hissetti. Bir anne nasıl böyle hisseder aklım almıyor. Her zaman üzülme sebebim annem oldu. Başta yanlış anlıyorum dedim ergenlik dönemimdenmiş dedim ama geçti gitti yıllar değişen hiçbir şey olmadı, annemle daha da uzaklaşmamızdan başka. Şimdi anne kız değilde iki yabancıyız sanki. Hep içimden geçirdim annesizlik elbette çok kötü ama yanında annen olup da ona ulaşamamak duvarlar arkasından bakmak daha da iç acıtıcı diye. O kendini sadece erkek kardeşime adadı. O doğduğunda kendimin annesiz kalışını açık ve net izledim ben. Uzun yıllar savaştım bununla olmayan gücümle. Gördüm hep onu severken ona oğlum derken içinin titreyişini. Bana yapmadığı anneliği, göstermediği ilgiyi ve sevgiyi ona nasıl da güzel gösterdiğini gördüm. Onun hep bir oğlu oldu sadece. Haddime düşmez ama peki onun oğluna verdiği değeri oğlu ona gösteriyor mu derseniz de hayır. Tam tersi o bunu kullanıyor. Onu çok sevip her dediğini yapan annesi var ya güya işte onu hizmetçisi gibi kullanıp emirler verip duruyor gözümün önünde. Ki daha kardeşim 14 yaşında olduğu halde büyük bir güç var elinde. Her istediği olan üzerine titrenilen bir prens adeta evde. Evimizde bile diyemiyorum çünkü artık evim olarak bile göremiyorum. Manevi sevgiden umudumu çoktaan kestim artık ben. Nasıl oldu bilmiyorum bu ama artık manevi birşeyler elde edemiyceğimi anlayıp sanırım kendimi maddi açıdan tatmin etmeye başladım. Ama öyle bir duruma geldik ki artık bütün maddi olanaklar da ona çevrildi. Üniversite okuyan ben olamama rağmen ve hatta genç kız olamam rağmen sürekli tutumlu olmam söyleniyor kendime bir üst aldığımda aylarca başka birşey aldırılmıyor ama her hafta prenslerine son moda kıyafetler alınıyor. Merak ediyorum ona harcanan bu para bana gelince neden yok oluyor. Bana gelince paramız az borcumuz çok diyip vicdanen kendilerini acındırıyorlar ama oğullarına gelince hiç lafı olmadan herşey pat diye alınıyor. İşte manevi ayrımcılıktan sonra maddi ayrımcılığı da gördüğümde artık sabrım tükendi. Ama bu hiçbir şeyi de değiştirmiyor elbette. Babam da annemin yaptıklarını görmezden gelip sanki çok mutlu bir ailemiz var gibi davranıyor. Sorunlarımla zerre kadar ilgilenmiyor. Evde hiçbir rolü yok yani para kazanmak dışında. Ama en azından babam ayrımcılık yapmıyor herkesi eşit seviyor. Bu yüzden az da olsa tek dayanağım babam. ŞU konuya da değinmeden edemiycem ben ders konusunda hep ailenin gururu oldum hep dereceler yaptım bulunduğum şehirde. Ama kardeşim tabi ki bu kadar rahat bir aileden dolayı hiç ders çalışmayan tembelin teki. Geçen gün babam veli toplantısına gitmiş de söylenen kötü şeyler üzerine yarıda bırakmış çıkmış gelmiş. Hepsinin ağzında aynı söz oğlunuz çok tembel hiç çalışmıyor. Ee çocuk nasıl çalışsın tabi anne babasının parasını yemekle, gününü gün etmekle meşgul bütün gün. Bense hem paramız gitmesin hem de ailem beni sevsin diye senelerce kendime hiç vakit ayırmadan ders çalıştım. Hata sizde sürekli şımartıyosunuz çocuğa ders çalış diye hiç bir yaptırımda bulunmuyorsunuz diyorum, cevap bile veremiyorlar. Çünkü haklıyım. Uzun lafın kısası sırf o ERKEK diye onun pohpohlanması benimse çoğu yönden ondan çok ilerde olmama rağmen eziliyor olmam canıma tak etti. Gene bir gün bankada sıra beklerken yanımdaki arkadaşıma annemin ona yaptığı ayrımcılıkları anlatıyordum. Yanımızda oturan bayan da kulak misafiri olmuş. Kusura bakmayın ama dediklerinizi duydum ve o kadar haklısınız ki dedi. Aynısını o da yaşamış, sırf o kız diye ailesi ezmiş onu sürekli. Anne annedir bütün çocuklarını eşit sever diye bir şey yok dedi. O gün daha da iyi anladım yaşadıklarım gerçekti. Bir yanlış anlamadan ibaret olabilceğine inandım hep ama değildi. Annem kardeşimi erkek diye daha çok seviyordu. O derslerinde kötü olursa olsundu. Yeter ki o mutlu olsundu. Ama ben küçükken biraz düşük bir not alsam hemen döverlerdi. Anneannem de hep dayımı kayırmış. Hep dayıma ayrımcılık yapmış annemi ezmiş. Ben onun bu anlattığı hikayelerle büyüdüm ve hala daha anlatır. Ki anneanneme sorsanız hayatta böyle bir şey yapmamış. Ama gerçek şu ki anneannem de dayımı hep ayrımcılık yaparak bir dediğini iki etmeyerek ve annemi ikinci plana atarak büyütmüş. Bazen acaba annem benden bunun intikamını mı çıkarıyor diye merak ediyorum. Ama bunları birebir yaşayan acı çeken biri nasıl kızına aynısını yaşatır ya. Aklım almıyor diyecek söz bulamıyorum. Sırf bu yüzden erkek çocuklara düşman oldum. Çünkü öyle bi acı büyüdü ki içimde bir kız bir erkek çocuğum olursa istemeden de olsa oğluma kötü davranıp kızıma iyi davranıcam. O yüzden bir tane kızım olsun istiyorum oğlan çocuk istemiyorum bile. Çok hastalıklı bir düşünce bu biliyorum ama bazen öyle bir duruma geliyor ki insan gözü hiçbir şey göremiyor. Bu olaylardan o kadar bunaldım ki artık sabahtan akşama kadar aklımdan çıkmıyor. Düşünüp ağlayıp duruyorum. Annemle çok az konuşuyoruz. Ailem var ama yok. Çok sahipsiz hissediyorum kendimi. Arkadaşlarım bile anlıyor artık hep mutsuzsun diye. Evet hep mutsuzum. Beni hiçbir şey mutlu edemiyor artık. Ruhumda açılan bu derin yara beni her gün eritiyor. Umarım bu yazım birilerinin yanlışını anlayıp birilerini mutlu etmesine sebep olur. Kendimi umutsuz vaka olarak görüyorum ama yorumlarınızı da bekliyorum. Belki bir mucize olur ve ben mutlu olurum kim bilir. Allah daha büyük dert vermesin elbette, sabredip dayanmaya çalışıyorum işte hala... Şimdiden teşekkür ederim yardımcı olan herkese.SİZ SİZ OLUN ÇOCUKLARINIZA EŞİT İLGİ VE DEĞERİ GÖSTERİN.


canım okadar güzel anlatmışsın ki derdini benide okul yıllarıma götürdün birebir aynı şeyleri yaşamış bir ablan olarak şunu söylemeliyim ki asla değişmiyorlar.. ananenin yetiştirme tarzıyla alakası yok bence insanın içinde annelik duygusu olmalı dedin ya oğluna karşı var diye o var olan duygu annelik değil sadece paranın gücüyle çocuğunu mutlu ettiğini sanıyor aslında ikiniz içinde annelik duygusundan çok uzaklarda..
bende iki erkek kardeş arasında kalmış senden de bahtsız bir insanım ama çok şükür ki senin baban var her sıkıntında git onunla çözüm ara benim o imkanım hiç olmadı :( ve sımsıkı sarıl derslerine seni kurtarabilecek şeyler azmin ve zekan..
hiç yılma ve güzel bir üniversiteyi kazanmak için çabala görmezden gel evdekileride istediklerini alsınlar değerli oğullarına.. emin ol ki erkek kardeşin hayatta hep tökezleyecek herşeyde zorlanacak (bizde öyle çünkü küçük olan çok umursamaz ) ama sen zorlukları görerek yaşadığın için yılmayacaksın...
Allah yardımcın olsun üzme kendini..
 
Ben kardeşimde kötü olsun istemiyorum, keşke eşit davranılsaydı ikimize de. Çok şükür kazandım ben üniversiteyi ama yaşadığım yere çok yakın bir yerde okuyorum bu yüzden sık sık gelip gidiyorum yani 2 haftada bir. Özlüyorum 2 hafta hemen geçsin istiyorum ama geldiğimde gördüğüm manzara sinirlerimi öyle bir bozuyor ki. Hemen geri dönmek istiyorum zorla. Mesela her geldiğimde kardeşimin üzerinde yeni yeni kıyafetler görüyorum ama ben üniversite okuyor olmama rağmen onun kadar alışveriş yapamıyorum. Sonra yüzüm düşüyo agresif oluyorum. Ama beni anlamıyorlar. Nelere kızdığımı hiç anlamıyorlar. Ve dediğiniz gibi babam gerçekten benim için çok değerli. İyi ki var. Teşekkür ederim ...
 
Son düzenleme:
Bana Göre, sadece oglan yada kiz cocuk ayirimi deyil, evlatlar arasi ayirim
Cok yapiliyor. Üc kizi olupta, iclerinden bir tanesini asiri derecede farkli Seven Anne taniyorum.
Malesef büyük bir sorun bu, ama iste elden ne gelir :50:
 
Haklısınız öyle bir ayrım da var ama bizim ailedeki ayrımın sebebi onun erkek olması ve benden küçük olması. Aramızda sadece 4 yaş olmasına rağmen bana hep büyük bir insanmışım gibi davrandılar, çocukluğumu yaşamadım hissedemedim çocuk olduğumu hiç. Evdeki tek çocuk kardeşimdi. Bir gün anneme sordum kardeşimi severken neden bana da böyle davranmıyorsun sarılmıyorsun diye bana o bebek, o kaç yaşına gelirse gelsin hep benim bebeğim olucak dedi. Aslında ben de normale göre çok daha kıskanç biriyimdir. Annem böyle yaptıkça her şeyi kıskanır oldum artık. Ona oğlum dediğinde bile kıskanıyorum.
 
Haklısınız öyle bir ayrım da var ama bizim ailedeki ayrımın sebebi onun erkek olması ve benden küçük olması. Aramızda sadece 4 yaş olmasına rağmen bana hep büyük bir insanmışım gibi davrandılar, çocukluğumu yaşamadım hissedemedim çocuk olduğumu hiç. Evdeki tek çocuk kardeşimdi.

öyle bi acı büyüdü ki içimde bir kız bir erkek çocuğum olursa istemeden de olsa oğluma kötü davranıp kızıma iyi davranıcam.

Şu ikinci cümlenizde aynen benim aklımdan geçeni yazmışsınız. Şu an evliyim 2 yılı geçti ve oğlum olsun istemem, çocuğum olacaksa da kızım olsun isterim. Ve evet bir gün 1kızım 1oğlum olursa hep bunun ezikliğiyle büyüdüğüm için sanırım oğluma kötü davranırım gibi geliyor.

İlk alıntıladığımdaki yazdıklarınızı da yaşadım aynen. Hatta bir çocukluk videomuz var, ben 9 kardeşim 2 yaşında. Ailem kamerayı açık bırakıp evin içinde normal hayatımıza devam etmişiz. O sırada annemde babamda hep kardeşimle ilgileniyor. Ona birşeyler yedirip içirmek yada şakalaşmak derdindeler. Ben defalarca "anne, anne, anneee bak" diyorum ilgilenen yok. Kardeşime bişeyler demeye devam. En sonunda salak salak hareketler yapıyorum, atlıyorum zıplıyorum sırf dikkat çekmek için. O 5dakikalık video yetti bana herşeyi hatırlamam için. Haaala devam eden birşey zaten biliyordum ayrımı ama o zamanları da hatırladım. Ben 10yaşımdan itibaren kendi saatimi kendim kurup, kahvaltı bile etmeden okula giderken erkek kardeşim liseye giderken bile annem kalkıp kahvaltısını önüne koyup öyle okula gönderirdi erkek kardeşimi. Hiç çocuk olmadım, her kavgada suçsuz da olsam ben ablaydım, ben büyüktüm. Yada aslında o öyle yapmak istememişti, ben onu kıskanıyordum! Sırf bu yüzden hep kavga ettim kardeşimle, nefret ettim ondan belli bir yaşa gelene kadar. Belli bir yaşa geldiğimde de aslında kızdığımın o olmadığını anladım ama artık çok geçti. Paylaşılmamış, hiç yaşanmamış bir abla-kardeşlik vardı. Aramasam aramasa aylarca merak etmeyiz birbirimizi çünkü öyle alıştık artık. Çocukluktan gelen bir duvar aramızda. Hiç ablalık yapmadım ona diye kızıyor, öyle düşünüyor olabilir ama o doğduktan sonra çok haksızlık gördüğüm için çocuk aklımla ona da kinlendiğim içindi aslında hepsi. Ki büyüdük yine hiçbirşey değişmedi. Evlenmeden öncesinde normal 2 kardeş olarak tartışmamızda bile annem karışır, kardeşime arka çıkar, normal ağız dalaşı olan kavganın büyümesine sebep olur sonrada babama şikayet ederdi kavga çıkardım diye.

http://www.kadinlarkulubu.com/showthread.php?t=564250 1,5 yıl önce açtığım bu konuyu okursanız daha iyi anlarsınız aslında anlatmak istediğimi. Aslında tam da unutmuştum bu evlat ayrımını ki en son haftasonu görüşmemizde yeniden yüzüme yüzüme vuruldu! Haftasonu gittiğimde annem otoparktan geçerken "hiç sormuyorsun babanın arabası nerde?" dedi. Niye sorayımki işe onla gitmiştir dedim. Yooo kardeşinde 2 gündür. Arkadaşlarıyla geziyorlar şuralara gitmişler diye omuzları kabararak anlatıyor. Ki babamın arabası da son model, bu gün ortalama bir ev alabilecek fiyatta, iyi bir marka araba. Kendisi bile kıyamaz kullanmaya, işe giderken götürmez her zaman, apartmanın otoparkındadır bu yüzden çoğunlukla. Çizilir çarpılır diye kıyıpta kendi kullanmayan adam arabayı oğluna vermiş. Ha babam normalde verir mi? Hayır. Tabii ki annemin baskısıyla ve teşvikiyle... Ki ben bile çok duydum, şehir dışına gideceklerken annemin babama, "sen götürme ve arabayı oğlum götürür" dediğini. Nasıl bir anlayışsa onun o arabayı alıp arkadaşlarına hava atmasıyla gurur duyan bir anne!!!! Sonra bizim ailemiz mutaassıptır. Annem de babam da imam hatip mezunu ve dini bilgileri gayet iyi. Yine haftasonu gittiğimde kardeşimin çantasında prezervatif kutusu gördüm. Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Direk günahını düşündüm, üzüldüm. Sonra anneme söyledim, benden duyduğunu söyleme-odanı düzeltirken buldum de. Çantasında bunu buldum diye. Annem gaaayet sakin, ha evet birkaç ay önce baban bulmuş onu arabada bırakmış. Arkadaşlarıyla biryeremi gidiyorlar napıyorlarsa dedi. ŞOK OLDUM! İnsan bir üzülür, şaşırır, ahirette ben sorumluyum diye telaşlanır! O gördüğüme üzüldüğümden daha çok bu tepkiye üzüldüm. Sonra hemen sordum hiçbirşey demediniz mi? Uyarmadınız mı? Günahını anlatmadınız mı? Annem: "Bana ayıp olur o konuları konuşmak diye baban konuştu." dedi. Ee ne konuştu? Bilmiyorum. Gaaayet umursamaz. Çünkü babam da kızmamıştır, üzülmemiştir, sadece sakin sakin konuşmuştur kesin! "Pesss dedim, peki aynı şeyi benim çantamda bulsaydınız?" Annem hemen açtı kocaman gözlerini "sen ne diyorsun be,manyakmısın?" Niye böyle oluyor şimdi? Günahsa aynı günah değil mi? Ahirette hesabı aynı değil mi? Anne babaya neden anlatmadın diye sorulacağında "kızına neden anlatmadın" mı denecek "evladına neden anlatmadın" mı? Bunları söylediğim de hiiiiç oralı olmuyor annem. Ki benzeri ve benim için yıkıcılığı çok daha hafif olan birşeyi daha önce sigara konusunda yaşamıştık. Ben üniversiteye giderken sigara paketini çantamda gören babam kavgalar çıkarmıştı. Ki sadece 1kez paket buldu çantamda, 1-2 kez de kokusunu duydu. Çok içmiyordum zaten ayda yılda bir. Ama şimdi kardeşim gün de bir paket sigara içerken değil kızmak, bağırmak, çağırmak "Ahh be oğlum bi bırakamadın şunu" diyorlar, deliriyorum!!! Buraya yazdıkça aklıma gelenler artıyor yeni konu açmalıyım sanırım:) (açtım konuyu, bende içimde tutaıyorum fikir almalıyım artık:))

Kısacası arkadaşım, var işte böyleleri. Naparsın? Değişiyor mu? Hayır! Ben evlendim barklandım işte hala aynı. Çareyi az görüşmekte buldum. Şükür eşimle mutluyuz. Annem canımı sıktıkça, evlat ayrıldıkça benim ailem artık o deyip eşime sarılıyorum. Ama geçiyor mu? İçimde yara kalıyor ne yalan söyleyeyim. Yine de çok şükür, Allah daha büyük dert vermesin diyoruz napalım?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Şu ikinci cümlenizde aynen benim aklımdan geçeni yazmışsınız. Şu an evliyim 2 yılı geçti ve oğlum olsun istemem, çocuğum olacaksa da kızım olsun isterim. Ve evet bir gün 1kızım 1oğlum olursa hep bunun ezikliğiyle büyüdüğüm için sanırım oğluma kötü davranırım gibi geliyor.

İlk alıntıladığımdaki yazdıklarınızı da yaşadım aynen. Hatta bir çocukluk videomuz var, ben 9 kardeşim 2 yaşında. Ailem kamerayı açık bırakıp evin içinde normal hayatımıza devam etmişiz. O sırada annemde babamda hep kardeşimle ilgileniyor. Ona birşeyler yedirip içirmek yada şakalaşmak derdindeler. Ben defalarca "anne, anne, anneee bak" diyorum ilgilenen yok. Kardeşime bişeyler demeye devam. En sonunda salak salak hareketler yapıyorum, atlıyorum zıplıyorum sırf dikkat çekmek için. O 5dakikalık video yetti bana herşeyi hatırlamam için. Haaala devam eden birşey zaten biliyordum ayrımı ama o zamanları da hatırladım. Ben 10yaşımdan itibaren kendi saatimi kendim kurup, kahvaltı bile etmeden okula giderken erkek kardeşim liseye giderken bile annem kalkıp kahvaltısını önüne koyup öyle okula gönderirdi erkek kardeşimi. Hiç çocuk olmadım, her kavgada suçsuz da olsam ben ablaydım, ben büyüktüm. Yada aslında o öyle yapmak istememişti, ben onu kıskanıyordum! Sırf bu yüzden hep kavga ettim kardeşimle, nefret ettim ondan belli bir yaşa gelene kadar. Belli bir yaşa geldiğimde de aslında kızdığımın o olmadığını anladım ama artık çok geçti. Paylaşılmamış, hiç yaşanmamış bir abla-kardeşlik vardı. Aramasam aramasa aylarca merak etmeyiz birbirimizi çünkü öyle alıştık artık. Çocukluktan gelen bir duvar aramızda. Hiç ablalık yapmadım ona diye kızıyor, öyle düşünüyor olabilir ama o doğduktan sonra çok haksızlık gördüğüm için çocuk aklımla ona da kinlendiğim içindi aslında hepsi. Ki büyüdük yine hiçbirşey değişmedi. Evlenmeden öncesinde normal 2 kardeş olarak tartışmamızda bile annem karışır, kardeşime arka çıkar, normal ağız dalaşı olan kavganın büyümesine sebep olur sonrada babama şikayet ederdi kavga çıkardım diye.

http://www.kadinlarkulubu.com/showthread.php?t=564250 1,5 yıl önce açtığım bu konuyu okursanız daha iyi anlarsınız aslında anlatmak istediğimi. Aslında tam da unutmuştum bu evlat ayrımını ki en son haftasonu görüşmemizde yeniden yüzüme yüzüme vuruldu! Haftasonu gittiğimde annem otoparktan geçerken "hiç sormuyorsun babanın arabası nerde?" dedi. Niye sorayımki işe onla gitmiştir dedim. Yooo kardeşinde 2 gündür. Arkadaşlarıyla geziyorlar şuralara gitmişler diye omuzları kabararak anlatıyor. Ki babamın arabası da son model, bu gün ortalama bir ev alabilecek fiyatta, iyi bir marka araba. Kendisi bile kıyamaz kullanmaya, işe giderken götürmez her zaman, apartmanın otoparkındadır bu yüzden çoğunlukla. Çizilir çarpılır diye kıyıpta kendi kullanmayan adam arabayı oğluna vermiş. Ha babam normalde verir mi? Hayır. Tabii ki annemin baskısıyla ve teşvikiyle... Ki ben bile çok duydum, şehir dışına gideceklerken annemin babama, "sen götürme ve arabayı oğlum götürür" dediğini. Nasıl bir anlayışsa onun o arabayı alıp arkadaşlarına hava atmasıyla gurur duyan bir anne!!!! Sonra bizim ailemiz mutaassıptır. Annem de babam da imam hatip mezunu ve dini bilgileri gayet iyi. Yine haftasonu gittiğimde kardeşimin çantasında prezervatif kutusu gördüm. Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Direk günahını düşündüm, üzüldüm. Sonra anneme söyledim, benden duyduğunu söyleme-odanı düzeltirken buldum de. Çantasında bunu buldum diye. Annem gaaayet sakin, ha evet birkaç ay önce baban bulmuş onu arabada bırakmış. Arkadaşlarıyla biryeremi gidiyorlar napıyorlarsa dedi. ŞOK OLDUM! İnsan bir üzülür, şaşırır, ahirette ben sorumluyum diye telaşlanır! O gördüğüme üzüldüğümden daha çok bu tepkiye üzüldüm. Sonra hemen sordum hiçbirşey demediniz mi? Uyarmadınız mı? Günahını anlatmadınız mı? Annem: "Bana ayıp olur o konuları konuşmak diye baban konuştu." dedi. Ee ne konuştu? Bilmiyorum. Gaaayet umursamaz. Çünkü babam da kızmamıştır, üzülmemiştir, sadece sakin sakin konuşmuştur kesin! "Pesss dedim, peki aynı şeyi benim çantamda bulsaydınız?" Annem hemen açtı kocaman gözlerini "sen ne diyorsun be,manyakmısın?" Niye böyle oluyor şimdi? Günahsa aynı günah değil mi? Ahirette hesabı aynı değil mi? Anne babaya neden anlatmadın diye sorulacağında "kızına neden anlatmadın" mı denecek "evladına neden anlatmadın" mı? Bunları söylediğim de hiiiiç oralı olmuyor annem. Ki benzeri ve benim için yıkıcılığı çok daha hafif olan birşeyi daha önce sigara konusunda yaşamıştık. Ben üniversiteye giderken sigara paketini çantamda gören babam kavgalar çıkarmıştı. Ki sadece 1kez paket buldu çantamda, 1-2 kez de kokusunu duydu. Çok içmiyordum zaten ayda yılda bir. Ama şimdi kardeşim gün de bir paket sigara içerken değil kızmak, bağırmak, çağırmak "Ahh be oğlum bi bırakamadın şunu" diyorlar, deliriyorum!!! Buraya yazdıkça aklıma gelenler artıyor yeni konu açmalıyım sanırım:) (açtım konuyu, bende içimde tutaıyorum fikir almalıyım artık:))

Kısacası arkadaşım, var işte böyleleri. Naparsın? Değişiyor mu? Hayır! Ben evlendim barklandım işte hala aynı. Çareyi az görüşmekte buldum. Şükür eşimle mutluyuz. Annem canımı sıktıkça, evlat ayrıldıkça benim ailem artık o deyip eşime sarılıyorum. Ama geçiyor mu? İçimde yara kalıyor ne yalan söyleyeyim. Yine de çok şükür, Allah daha büyük dert vermesin diyoruz napalım?




Siz de çok güzel anlatmışsınız yaşadıklarınızı. Aslında dertlerimiz o kadar da benzer ki. Şu araba olayını duyunca gülmeden edemedim ( sinirimden gülüyorum ) Çünkü aynı şekilde bizim de bir arabamız oldu yıllar sonra zar zor para biriktirerek aldılar. Daha kardeşim 15 yaşında ama annemin de teşvikiyle kardeşime araba sürmesini öğretti babam. Annemin gururunu görmeniz lazım ne kadar mutlu oluyor onu öyle gördükçe. Ballandıra ballandıra da anlatıyor konukomşuya. Ben 19 yaşındayım bana soran bile yok ama kardeşim 18 yaşına bastığı anda alıcaklar ehliyet çok belli. Ben de istiyorum öğrenmek ehliyet almak ama bana sen işine başlayınca alırsın kendine diyorlar çok doğalmış gibi.

Ama çok da mutlu oldum evlenmiş olmanıza. Dediğiniz gibi artık ailenizi eşiniz olarak görebilme fırsatınız var. İnşallah bunu bana da nasip eder Allah. Ailemden dolayı mıdır bilmem ama evlenip gerçekten mutlu olacağım bir aile kurma isteği var hep içimde. Tabi anne babanın yerini tutamaz bu aile ama mutlu olmak için çok güzel bir sebep bu :) Ayrıca kardeşim de bana ileride kırgın olucak diye korkuyorum. Bana düşkündür çok, gelir bana sarılır hep öper durur küçük bir çocuk gibi ama ben içimden gelerek karşılık veremiyorum ona. Ona olan kıskançlığımı unuttuğum çok nadir zamanlarda ancak gerçekten gösterebiliyorum ona karşı sevgimi. Keşke anneler bu abla-kardeş ilişkisini bozmasalar, geri dönülmez hatalar bunlar. Ama gördüğünüz ve bildiğiniz gibi hiçbir şey de gelmiyor elden. Karakterleri bu annelerimizin değişmiyor. Elimizdekilerle mutlu olup, bizi üzen olayları görmezden gelmek en iyisi, bunu yapabilicek gücü versin Allah bize. Ben inanıyorum ki sizin çocuklarınızla çok mutlu bir hayatınız olucak. :) Kendim adıma konuşmam gerekirse tekrarlıyorum her şeyden önce hayırlısı olsun Allah.ın takdiri ama inşallah sadece tatlı mı tatlı kızım olur. Siz de aynı düşüncedeyseniz benimle sizin içinde aynı şeyleri diliyorum. :) :16:
 
Ben kardeşimde kötü olsun istemiyorum, keşke eşit davranılsaydı ikimize de. Çok şükür kazandım ben üniversiteyi ama yaşadığım yere çok yakın bir yerde okuyorum bu yüzden sık sık gelip gidiyorum yani 2 haftada bir. Özlüyorum 2 hafta hemen geçsin istiyorum ama geldiğimde gördüğüm manzara sinirlerimi öyle bir bozuyor ki. Hemen geri dönmek istiyorum zorla. Mesela her geldiğimde kardeşimin üzerinde yeni yeni kıyafetler görüyorum ama ben üniversite okuyor olmama rağmen onun kadar alışveriş yapamıyorum. Sonra yüzüm düşüyo agresif oluyorum. Ama beni anlamıyorlar. Nelere kızdığımı hiç anlamıyorlar. Ve dediğiniz gibi babam gerçekten benim için çok değerli. İyi ki var. Teşekkür ederim ...

merhaba yazını ustunkoru okuyabıIdım çok uzun fakat geneI konuyu anIadım,maaIesef ben de aynı durumdayım ve senı cok ıyı anIıyorum,sen bır yakınIık bır sıcakIık ıstıyorsun,aynı kardsıne oIunan gıbı fakat oImuyr,onIar herseyı bıIdıkIerını zannedıp ne yazık kı senın ıc dunyanı goremıyorIar,sana tek teseIIım su,benım 15 yıIdır babam yok en azından senın bak ne guzeI sırtını dayayabıIecegın bır baban var ona sarıI sende,dersIerıne odakIan,ınan cogu ınsanın hayatı boyIe ,aıIeIerde erkek cocuguna duskunIuk oIuyor maaIesef,ama yıne kızIarından hayır var da bunu gec anIayacakIar bence..sen dımdık dur canım en azından baban var...ona sarıI.
 
merhaba yazını ustunkoru okuyabıIdım çok uzun fakat geneI konuyu anIadım,maaIesef ben de aynı durumdayım ve senı cok ıyı anIıyorum,sen bır yakınIık bır sıcakIık ıstıyorsun,aynı kardsıne oIunan gıbı fakat oImuyr,onIar herseyı bıIdıkIerını zannedıp ne yazık kı senın ıc dunyanı goremıyorIar,sana tek teseIIım su,benım 15 yıIdır babam yok en azından senın bak ne guzeI sırtını dayayabıIecegın bır baban var ona sarıI sende,dersIerıne odakIan,ınan cogu ınsanın hayatı boyIe ,aıIeIerde erkek cocuguna duskunIuk oIuyor maaIesef,ama yıne kızIarından hayır var da bunu gec anIayacakIar bence..sen dımdık dur canım en azından baban var...ona sarıI.

Haklısnız ve bir umutla yaşıyorum herşeye rağmen ileride çok mutlu olacağım bir ailem olucak. Ama gene de kara kara düşünüyorum yaz tatilinde 3 ay o evde nasıl katlanıcam bütün bu manzaraya. Haftasonu 2 gün yeterken deli olmama...
 
Haklısnız ve bir umutla yaşıyorum herşeye rağmen ileride çok mutlu olacağım bir ailem olucak. Ama gene de kara kara düşünüyorum yaz tatilinde 3 ay o evde nasıl katlanıcam bütün bu manzaraya. Haftasonu 2 gün yeterken deli olmama...
aıIende mutsuzsun dıye yanIıs secımIer yapma,dogru ınsanı buImayı dene zamanı geIdıgınde oIur mu,ve benım de 14 umde de aynıydı aıIem suan 25 ım yıne aynı o yuzden degısmıyorIr,kosene cekıI,tartısmaya grme kendını geIıstırerek huzur buI ,okuyarak geIecege yatırım yap..uzme kendını oIur mu ,hangı sehırdesın suan ..
 
aıIende mutsuzsun dıye yanIıs secımIer yapma,dogru ınsanı buImayı dene zamanı geIdıgınde oIur mu,ve benım de 14 umde de aynıydı aıIem suan 25 ım yıne aynı o yuzden degısmıyorIr,kosene cekıI,tartısmaya grme kendını geIıstırerek huzur buI ,okuyarak geIecege yatırım yap..uzme kendını oIur mu ,hangı sehırdesın suan ..

Ne kadar çekilebilirim ama köşeme geçen yazım resmen annemin kardeşime sürekli para vermesini onunda gezip eğlenmesiyle, benim de para harcamamam için bütün gün evde oturmamla geçti :43:
 
basyta aıIenı anIamaya caIısırsın,sonra acaba ben mı hataIıyım dersın ama degıI bu durum aıIeden kaynakIanıyor ve kendınde hıc suc arama bu yuzden

ne oIıursa oIsun hayatta sen de degerIısın,ben de o pohpohIanan erkek evIatIar bugun degerIı ama yarın ayakIarını uzerıne basan dımdık duran sen oIucaksın
 
benım de resmen son 15 yıIım bu duzende gectı ama sagIam durmaya caIısıyorum

İnşallah bu yaz daha farklı geçer, sırf bu yüzden okul kapanmasın istiyorum ailemin yanında fazla kalınca içim daralıyor halbuki onlar benim ailem.. Aydındayım ayrıca şimdi. İnşallah bende durucam. Ama hep moral bozukluğu nereye kadar?
 
İnşallah bu yaz daha farklı geçer, sırf bu yüzden okul kapanmasın istiyorum ailemin yanında fazla kalınca içim daralıyor halbuki onlar benim ailem.. Aydındayım ayrıca şimdi. İnşallah bende durucam. Ama hep moral bozukluğu nereye kadar?

sana en buyuk onerım ne oIıur bıIıyor musun,kendını bu duruma mecburen aIıstırıp,kabuIIenmen ve onune bakman
 
sana en buyuk onerım ne oIıur bıIıyor musun,kendını bu duruma mecburen aIıstırıp,kabuIIenmen ve onune bakman

kesınIıkIe derdını anIatmaya caıIsma tartısma,ben cok denedım ve yıprandım,bunu her aıIe ınkar eder evIat ayırmıyoruz dıye ama erkek ayırma durumu maaIesef var
 
Ayakları üzerinde durmasalarda olur onların arkalarında kapı gibi anneleri var :)
ama sunu bıI o kapı gıbı anneye de yarın oburgun bır geIın geIecek ve nasıImıs arka pIana atıImak o sevdıgı oguIIarı gorecekIer o zman,kıme yakın oIdukIarını o zman anIarIar bence
 
Back
X