Dua yapacak kimsenin, duadan önce hayırlı işler yapması, duaya başlamadan önce abdest alması, kıbleye dönmesi, diz üstü oturması, ellerine göğüs hizasında yukarıya kalkık bir şekilde açık tutması, Allah’a verdiği nimetlerden dolayı tesbih ve hamdetmesi, (Sübhâne Rabbiyel ğaliyyil eğlel vehhâb. / ﺏﺎﻫﻭﻟﺍﻲﻠﻋﻷﺍ ﻲﻠﻌﻟﺍ ﻱﺑﺭ ﻥﺄﺤﺒﺳ
, sonra eğuzü besmele çekmek (Eğûzü billâhi mineş şeydânir racîm Bismillâhir Rahmânir Rahîm), sonra Rasûlullah’a salavat getirmesi, (Elhamdu lillâhi Rabbil ğâlemîn. ves salâtü ves selâmü ğalâ seyyidinâ Muhammedin ve ğalâ âlihî ve sahbihî ecmeğîn.)
ﻦﻴﻌﻤﺟﺃﻪﺒﺤﺻ ﻭ ﻪﻠﺁ ﻲﻠﻋ ﻭ ﺪﻤﺤﻣ ﺎﻧﺪﻴﺳ ﻲﻠﻋ ﻡﻼﺴﻟﺍﻭ ﺓﻼﺼﻟﺍ ﻭ ﻦﻴﻤﻟﺎﻋ ﺏﺭ ﷲ ﺪﻤﺤﻟﺍ
, sonra tevbe etmesi, sonra yapacağı duaya başlaması ve dua ederken ihlas ile namaz kılar gibi huşu (saygı ve hürmet) duyması, sağa sola bakmaması, dua esnasında kendi duyacağı kadar kısık gizli bir sesle dua etmesi, dua bittiğinde sübhâne Rabbike Rabbil ğızzeti ğammâ yesıfûn ve selâmün ğalel mürselîn vel hamdu lillahi rabbil ğâlemîn
(ﺔﺤﺗﺎﻓﻟﺍﻦﻴﻤﻟﺎﻋ ﺏﺭ ﷲ ﺪﻤﺤﻟﺍ ﻭ ﻦﻴﻠﺳﺭﻣﻟﺍ ﻲﻠﻋ ﻡﻼﺳ ﻭ ﻥﻮﻓﺼﻳ ﺎﻤﻋ ﺓﺰﻌﻟﺍ ﺏﺭ ﻚﺑﺭ ﻥﺎﺤﺒﺳ
dedikten sonra ellerine yüzüne sürerek AMİN demesi duanın adabındandır.
Bazı vakitler dua için ideal vakitlerdir. Bunlardan bir kısmı şunlardır: Arefe günü, Ramazan ayı, kandil geceleri, bayram geceleri, Perşembeyi cumaya bağlayan akşamlar, Ezanlardan sonra, farz namazlardan sonra, seher vakti, gece vakitleri.
Bazı kimselerin duaları fazlaca makbul olduğundan bu kimselerin dualarını almak iyidir. Bunlardan bir kısmı şunlardır: Bilhassa ana ve babanın, Kur’an hafızlarının, mazlumun, oruçlunun, hastanın, hac vazifesini yapan kimsenin, hastanın duası daha ziyade çabuk makbul olan dualardandır.