- 16 Ağustos 2010
- 292.866
- 602.471
- 43
KALP VE TANSİYON HASTALARININ DİKKATİNE…
Beslenme düzeninin tamamen değiştiği Ramazan ayında; kalp, tansiyon ve şeker hastalarının dikkatli olmaları gerekiyor. Tüm gün süren açlığın arkasından tüketilen hamur işleri, tatlılar ve kırmızı et, kalp krizi riskini artırarak yaşamı tehdit ediyor.
Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Göçer, kalp krizlerinin en yoğun görüldüğü sahur ve iftar sonrası dönemlere dikkat çekti.
Ramazan ayında kalp krizi sayısında herhangi bir artış olmuyor ancak genel tabloya bakıldığında krizlerin sahur ve iftar saatlerinde yoğunlaştığı görülüyor. Özellikle bol yağlı, kalorili ve hızlı yenilen iftar yemeklerinden ve sigaradan sonra kalp krizi geçirme riskleri artıyor. Sahur yapılmaması da yine vücudun dengesinin bozulmasına ve sıvı kaybı yaşanmasına neden olacağı için bu öğünün kesinlikle atlanmaması gerekiyor.
Doktor kontrolü şart!
Kalp ve yüksek tansiyon hastalarının doktor kontrolü ve onayı olmadan oruç tutmaları ciddi tehlikeler doğurabiliyor. Açlık süresinin ve sıcaklıkların arttığı bu dönemde kalp hastaları ilaçlarını alamıyor ve elektrolit, su ve tuz kaybına maruz kalıyorlar.
Uzun süre su içilememesi ise tansiyon düşüklüğüne ve kalpta sorunlara yol açabiliyor. Kanın koyulaşmasına bağlı olarak toplardamar tıkanmaları ve koroner damar tıkanmalarına bağlı kalp krizi ve felç geçirme riskleri artıyor.
Eğer kişi yakın zamanda kalp krizi geçirmişse, düzensiz hipertansiyonu varsa özellikle de şeker hastası ise oruç tutarken çok dikkatli olması gerekiyor.
Öğle uykusu riski azaltıyor
Ramazan boyunca, risk grubundaki kişilerin öğle sonralarında 1-2 saat uyumaları dinlenmelerine ve açlığın yarattığı stresten kurtulmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca öğle uykusu uyuyanların kalp krizi geçirme riskinin, uyumayanlara göre çok daha düşük olduğu görülüyor. Öğle uykusu yalnızca fizyolojik olarak değil ruhsal olarak da fayda sağlayarak, zamanın daha hızlı geçmesini ve uyku sonrası zamanın daha verimli değerlendirilebilmesini sağlıyor.
Kalp hastaları gündüz dışarı çıkmamalı
Kalp hastalığı olduğu halde oruç tutmak isteyen kişilerin, güneşin etkisini en fazla gösterdiği gündüz saatlerinde dışarı çıkmamaları ve fiziksel aktivitelerini kısıtlamaları gerekiyor. Sıcak havayla birlikte sarf edilen enerji, su ve mineral kaybına yol açarak kriz riskini artırıyor.
Üç öğün kuralı devam ettirilmeli
Ramazan ayında öğün sayısının ikiye düşmesiyle birlikte metabolizmada yavaşlama, az öğün sayısı nedeniyle çok hızlı ve fazla miktarlarda yemek yeme kalp krizine zemin hazırlayabiliyor. İftarda başlangıcı hafif bir çorbayla yapıp aradan bir saat geçtikten sonra çok ağır olmayan bir yemekle ikinci bir öğün daha oluşturulmalı ve sahur kesinlikle ihmal edilmemeli.
Yeterli miktarda su tüketilmeli
Hava sıcaklıkları vücutta sıvı kaybının artmasına ve kişilerin halsiz düşmelerine neden olabiliyor. Bu durumun önüne geçebilmek için, sahur ve iftar arasındaki dönemde yeterli miktarda su tüketilmeli ve su kaybını artıracak besinlerin özellikle de kahvenin tüketiminden kaçınılmalı.
Kaynak:iyinin peşinde