Anket idam cezası tekrar uygulanmalı mı?

idam cezası geri gelsin mi?

  • evet. çünkü...

    OY: 28 87,5%
  • hayır. çünkü....

    OY: 4 12,5%

  • Ankete Katılan
    32

DatluCadu

5 dakkaya hazırım
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
22.576
769
413
45
Endonezya'nın Bali kentinde düzenlenen 5. Bali Demokrasi Forumu'nun "Demokratik Küresel Yönetişimin UluslararasıBarış ve Güvenliğe Katkısı" konulu paneline konuşmacı olarak katılan Başbakan Erdoğan, açıklamalarının ardından katılımcı ülke temsilcilerinin sorularını yanıtladı

Başbakan Erdoğan; "Birkaç yıl önce Norveç'te silahlı saldırıda 77 kişiyi öldüren kişiye verilen 21 yıllık hapis cezasını eleştirerek, "Şu anda Avrupa'da idam kalktı ama Amerika'da kalktı mı, Japonya'da kalktı mı, Çin'de kalktı mı? Demek ki yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var" dedi.

Norveç'teki saldırıyı gerçekleştiren ve 21 yıl hapis cezasına çarptırılan kişinin 21 yıl sonra hapisten çıkacak olmasına anlam veremediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Ben sordum, merak ettim. Nasıl oluyor da 77 insanı öldüren bir insan 21 yıla mahkum oluyor? Bana verilen cevap şu; 'hayır, çıkmaz. 21 yıl sonra bir şey uydurulur tekrar 21 yıl verilir'. Ben buna nereden inanacağım, bunu çözmemiz lazım.

Şu anda Avrupa'da idam kalktı ama Amerika'da kalktı mı, Japonya'da kalktı mı, Çin'de kalktı mı? Demek ki yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var. Çünkü, 77 kişiyi öldüren bir insan eğer elini, kolunu sallaya sallaya dolaşabiliyorsa o 77 insanın ailesinin vicdanının, gönlünün rahat olduğuna ben inanmıyorum. Kendimizi check etmemiz lazım, kendimizi tekrar adalet terazisine iyice yatırmamız lazım, yatırmamız lazım ki bu insanlık barışı huzuru bulabilsin."


peki sizce idam cezası tekrar uygulanmaya başlamalı mı?
 
Bence bu konuda dogru demis Basbakanimiz,
77 insani öldüren bir cani 21 yil yatip cikamaz,
kimsede cikmiyacagina dair bir garanti veremez,
ayrica gözünü kirpmadan okadar insani öldüren, ve simdi olsa yine öldürecegini söyliyen,
zerre kadar pismanlik duymayan bir insan (kimse kusura bakmasin ama) ölmeyi hakediyor,
idam edilmeyide hakediyor,
düsünsenize sizin yavrunuz ölseydi orda ? (önce bir carsida sonrada bir genclik kampinda ates actigi icin ölenlerin cogu genc hatta cocuk yaslarda)
bu konuda hic yumusak düsünemiyecem,

EVET idam cezasi gelmeli,
tamam her katil öldürülsün denemez, ama bunada careler bulunabilir, özel durumlarda idam olabilir,
misalen Türkiyedede var öldürülmesi gereken BIR................... imralida sefasini sürüp yatiyor
anladiniz kim oldugunu
 
bnede tekrar gelmesi taraftarıyım gerçi bu işin ucunun başbakana dokunacağını düşünüyorum. bu konuyu çok açmak istemiyorum ama idam cezası nefsi müdafaa olmadan kasti olarak cana kıyanlar için uygulanmalı.
 
Son düzenleme:
Bence kesinlikle uygulanmaya başlanmalı, hatta kaldırılması bile büyük hataydı.
Yalnız geçmişte idam cezasının arkasına sığınıp çok gereksizce insanları sallandırmışlar maalesef.
Eğer gerçekten hakedene yapılacaksa (ki tecavüz bence en büyük idam sebeplerinden biri) ben idamın tekrar uygulanmasından yanayım.
 
Evet, idam cezası gelmeli..
Çünkü, ülkenin iç huzuru için bu gerekli.
Caydırıcı bir yöntem olması şart.
Ölen öldükten sonra ha 20 yıl yatmışsın ha 1 ha 5...
Ölsünler ki içimiz rahatlasın..
 
idam geri gelmeli. Hemen gelmeli hemde.Kaldırılması hataydı zaten
 
Kesinlikle gelmeli ama sınırları iyi belirlenmeli. Terör suçu dışında da olmalı..

Caydırıcılık çok önemli.. Belki ucunda idam cezası olduğunu bilirse o yaratıklar minicik çocuğa tecavüz edip öldürmezler...Eve kapatıp aylarca işkence yapmazlar..
 
bence de bunun insan hakkıymış vs alakası yok, geri gelmeli.
bazılarının aldığı nefes yüzlerce nefesin kesilmesine, yüreği yanan annelere, babalara, eşlere ,çocuklara neden oluyorsa, o kişinin yaşama hakkından bahsedilemez...
 
tecavüzcülere özellikle çocuklara işkence ve tecavüz edenlere,kadınlara şiddet ve cinayet işleyenlere mutlaka idam gelmeli. cezaevinin ön kapısından girip arka kapısından tekrar çıkıyorlar. sokaklarda güvenlik kalmadı
 
evet idam cezası gelmeli ve idam kararı verilen suçluların cezası infaz edilmeli. şahsi vicdanımızda başkasına daha çok merhametliyizdir, bu millet vicadnı içinde geçerlidir. görüyorum ki bu devlet vicadnı içinde geçerli. kendimizde, annemizde komşu teyzemizde gördüğümüz , çocuğu bir şeyi kırdığında onu döven ancak komşu çocuğu kırdığında affedici olan biz türk halkının bu huyu devletmizide sirayet etmiş.
idam kaldırılmadan önce bu ülkede kaç idam cezası verildi ve kaçı infaz edildi acaba.
aşağıdaki bilgilere baktığınızda idamın gerçek, bilerek, taammüden suç işleyelerden çok fikri yüzünden yargılananları kapsadığını göreceksinzi. idam gelecekse layıkı ile gelmeli. sağ sol davalarında , kürt türk meselelrinde, alevi sünni tartışmalarında yüzlerece parlak güneşimiz batırmak için gelmemeli.

"Türkiye'de idam cezası ilk önce 2002'de savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar, 2006'da ise tüm suçlar için kaldırılmıştır. 5218 sayılı kanunla tamamen kaldırılmıştır.
Ekim 1984'ten itibaren mahkemeler tarafından verilen idam cezaları Meclis’te onaylanmadığı için infaz edilmemiş, 1991 yılında çıkarılan bir afla 500 civarında idam cezası dosyası, 10 yıl ağır hapse dönüştürülmüş ve 2002'deki yasayla da fiilen uygulanmamış olan tüm idam kararları, ömür boyu hapse dönüştürülmüştür.
1990'lı yıllarda birçok idam kararı verilmiştir ancak infaz edilememiştir. Bunlardan en önemlisi Abdullah Öcalan'ın 29 Haziran 1999'da idam cezasına çarptırılmasıdır. Cezası 25 Kasım 1999'da Yargıtay tarafından onandıysa da idam cezasının AB uyum yasaları ile kaldırılmasından dolayı cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilmiştir.
Türkiye’de 1920'de Meclisin kuruluşundan, 1984'te idam cezalarının fiilen kaldırılmasına kadar geçen 64 yıllık dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ve infazı gerçekleştirilen idam cezası kararı sayısı 712'dir. Bunlardan 15'i kadın hükümlüdür. Ancak bu rakama İstiklal Mahkemeleri'nin, Meclis’i devre dışı bırakarak aldığı idam kararları dahil değildir. Meclise gelmeden İstiklal Mahkemeleri tarafından verilen 1500 - 2000 civarında idam kararı bulunduğu tahmin edilmektedir.
Prosedüre göre mahkemeler tarafından verilen idam kararları Yargıtay’da onaylandıktan sonra Meclis’e gönderiliyordu. Meclis’in de idam kararını onaylaması halinde idam cezaları infaz ediliyordu. İnfaz kurallarına göre ölüm cezası hükümlünün mensup olduğu din ve mezhebin hususi günlerinde yerine getirilmiyor, hamile kadınlar doğum yapana kadar, akıl hastalığı tespit edilenler akli dengesi düzelene kadar idam edilmiyordu. 18 yaşından küçükler ve 65 yaşından büyükler hakkındaki idam cezası infaz edilmiyordu.
İnfazlar 1965 yılına kadar gündüzleri ve halkın izleyebilmesi için alenen ve belirli noktalarda İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nda, Ankara’da Samanpazarı’nda gerçekleştiriliyordu. 1965 yılında İnfaz Kanunu’nda yapılan düzenlemeden sonraki infazlar cezaevi avlularında, güneş doğmadan önce, gizli olarak yapılmıştır. Askeriyeye bağlı bir kişinin askeri suçtan dolayı aldığı idam cezası kurşuna dizilerek infaz edilirdi.Örneğin; Şeyh Said İsyanı ile bağlantıları olan Albay Cibranlı Halit, Molla Abdurrahman, Yusuf Ziya Bey, Teğmen Ali Rıza Bey, Faik Bey kurşuna dizilerek idam edildi.
Cumhuriyet tarihinin idamlarından başlıcaları şunlardır:
Şeyh Said İsyanı sonrasında Diyarbakır'daki Şark İstiklal Mahkemesi kısa süren bir yargılamadan sonra Şeyh Said ve 47 ayaklanma yöneticisi hakkında 28 Haziran 1925 günü ölüm cezası vermiş ve cezaları ertesi gün infaz ediliştir.
Haziran 1926'da yurt gezileri kapsamında bulunduğu İzmir'de Mustafa Kemal'e karşı yapılması tasarlanmış, tarihe İzmir Suikastı olarak geçen suikast girişimi ardından Ziya Hurşit ve arkadaşları İzmir İstiklal Mahkemesi'nde yargılanıp idam cezasına çarptırılmışlardıe. 14 Temmuz 1926'da 14 kişinin idam cezaları infaz edilmiştir.
23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, öğretmen-yedeksubay Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin bir grup yobaz tarafından öldürülmesiyle başlayan, Menemen olayları sonrasında, Divan Harp Mahkemesinde yargılanan sanıklardan 28'i 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edilmiştir.
1920–1961 yılları arasında 11’i İstiklal Mahkemeleri tarafından olmak üzere toplam 16 milletvekili idam edilmiştir.
27 Mayıs 1960 Darbesi'nden sonra darbe yönetimi döneminde Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan Yüksek Adalet Divanı'nda yargılanmış ve idam cezası almışlardır. Cezaları 17 Eylül 1961'de infaz edilmiştir.
12 Mart 1971 Muhtırası da yarım darbe olarak nitelenmesine rağmen 17 kişiyi idama göndermiştir. 1971'in 18 Temmuz'u ile 28 Temmuz'u arasında -tamamı adli suçlu- 14 hüküm infaz edildi. Bunların içinde 25 Temmuz 1971'de İzmir'de asılan Kadriye Partici, Türkiye'de idam edilen son kadın hükümlü olmuştur. 12 Mart rejimin diğer 3 infazı ise 1968 kuşağının önde gelen devrimcilerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'dır. Üçü de 6 Mayıs 1972'de Ankara'da idam edildiler.
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra, 54 kişinin idam cezası Meclis’te onaylandı bunların 50’si infaz edildi. Idam edilenlerin isimleri şöyledir:
16 sol görüşlü siyasi suçlu: Necdet Adalı (7 Ekim 1980 Ankara), Serdar Soyergin (25 Ekim 1980 Adana), Erdal Eren (13 Aralık 1980 Ankara), Veysel Güney (10 Haziran 1981 Gaziantep), Ahmet Saner ve Kadir Tandoğan (25 Haziran 1981 İstanbul), Mustafa Özenç (20 Ağustos 1981 Adana), Seyit Konuk, İbrahim Ethem Coşkun ve Necati Vardar (13 Mart 1982 İzmir), Ali Aktaş (23 Ocak 1983 Adana), Ramazan Yukarıgöz, Ömer Yazgan, Erdoğan Yazgan ve Mehmet Kambur (29 Ocak 1983 İzmit), İlyas Has (6 Ekim 1984 İzmir), Hıdır Aslan (24 Ekim 1984 İzmir).
8 sağ görüşlü siyasi suçlu: Mustafa Pehlivanoğlu (7 Ekim 1980 Ankara), Cevdet Karakaş (4 Haziran 1981 Elazığ), İsmet Şahin (20 Ağustos 1981 İstanbul), Fikri Arıkan (27 Mart 1982 Ankara), Cengiz Baktemur (30 Nisan 1982 Elazığ), Ali Bülent Orkan (13 Ağustos 1982 Ankara), Ahmet Kerse (30 Ocak 1983 Gaziantep), Halil Esendağ ve Selçuk Duracık (5 Haziran 1983 İzmir).
24 adli suçlu: Sabri Altay (23 Nisan 1982 Adapazarı), Şahabettin Ovalı (12 Haziran 1982 Sinop), Ednan Kavaklı (18 Haziran 1982 Ankara), Veli Acar (13 Ağustos 1982 Isparta), Eşref Özcan (19 Ağustos 1982 Kayseri), Halil Fevzi Uyguntürk (29 Aralık 1982 Afyon), Kazım Ergun (29 Aralık 1982 Akşehir), Muzaffer Öner (29 Aralık 1982 Amasya), Adem Özkan (13 Ocak 1983 Balıkesir), Hüseyin Çaylı (13 Ocak 1983 Afyon), Osman Demiroğlu (13 Ocak 1983 Isparta), Ahmet Mehmet Uluğbay (22 Ocak 1983 Akşehir), Duran Bircan (23 Ocak 1983 Denizli), Rıdvan Karaköse, Cavit Karaköse ve Süleyman Karaköse (5 Şubat 1983 Akşehir), Fatih Laçinligil (24 Şubat 1983 Keşan), Faik Görünmez (24 Şubat 1983 Kilis), Mustafa Başaran (30 Mart 1983 Edirne), Hüseyin Üye (30 Mart 1983 Nazilli), Şener Yiğit (20 Nisan 1983 Isparta), Cafer Aksu Altıntaş (20 Nisan 1983 Ordu), Abdülaziz Kılıç (26 Mayıs 1983 Edirne).
1 Asala militanı: Levon Ekmekçiyan (28 Ocak 1983 Ankara)
Türkiye'nin, cezası infaz edilen son idam mahkümü Hıdır Arslan'dır. Cezası 25 Ekim 1984'te infaz edildi.
İdam edilen 24 adli hükümlülerin isim listesi aşağıdadır.
1.İsmet Şahin, 2.Sabri Altay, 3.Şahabettin Ovalı, 4.Ednan Kavaklı, 5.Veli Acar, 6.Eşref Özcan, 7.Halil Fevzi Uyguntürk, 8.Kazın Ergün, 9.Muzaffer Öner, 10.Adam Özkan, 11.Hüseyin Çaylı, 12.Osman Demiroğlu, 13.Ahmet Mehmet Ulubay, 14.Duran Bircan, 15.Rıdvan Karaköse, 16.Cavit Karaköse, 17.Süleyman Karaköse, 18.Fatih Laçinligil, 19.Fayık Güngörmez, 20.Mustafa Başaran, 21.Hüseyin Üye, 22.Şener Yiğit, 23.Cafer Aksu, 24.Abdulaziz Kılıç İdam edilen 8 sağ görüşlü hükümlülerin isim listesi; 1.Mustafa Pehlivanoğlu 2.Cevdet Karakaş 3.Fikri Arıkan 4.Cengiz Baktemur 5.Ali Bülent Orkan 6.Ahmet Kerse 7.Halil Esendağ 8.Selçuk Duracık İdam edilen 17 sol görüşlünün isim listesi aşağıdadır. 1.Necdet Adalı 2.Serdar Soyergin 3.Erdal Eren 4.Veysel Güney 5.Ahmet Saner 6.Kadir Tandoğan 7.Mustafa Özenç 8.İbrahim Ethem Coşkun 9.Seyit Konuk 10.Necati Vardar 11.Ali Aktaş (Ağtaş) 12.Ramazan Yukarıgöz 13.Ömer Yazgan 14.Erdoğan Yazgan 15.Mehmet Kambur 16.İlyas Has 17.Hıdır Aslan
İdam edilenler: 24 adli hükümlü, 17 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü ve 1 ermeni örgütü asala militanı olmak üzere, toplam 50 kişidir.
İdam edilen hükümlülerin, infaz tarihi ve yeri belirtilerek hazırlanan liste aşağıdadır. Birçok yerde karşımıza yanlış olarak çıkan listenin düzeltilmiş halidir bu aşağıdaki liste.
Necdet Adalı (sol görüşlü) 7 Ekim 1980 Ankara
Mustafa Pehlivanoğlu (sağ görüşlü) 7 Ekim 1980 Ankara
Serdar Soyergin (sol görüşlü) 25 Ekim 1980 Adana
Erdal Eren (sol görüşlü) 13 Aralık 1980 Ankara
Cevdet Karakaş (sağ görüşlü) 4 Haziran 1981 Elazığ
Veysel Güney (sol görüşlü) 10 Haziran 1981 Gaziantep
Ahmet Saner (sol görüşlü) 25 Haziran 1981 İstanbul
Kadir Tandoğan (sol görüşlü) 25 Haziran 1981 İstanbul
Mustafa Özenç (sol görüşlü) 20 Ağustos 1981 Adana
İsmet Şahin (adli suçlu) 20 Ağustos 1981 İstanbul
Seyit Konuk (sol görüşlü) 13 Mart 1982 İzmir
İbrahim Ethem Coşkun (sol görüşlü) 13 Mart 1982 İzmir
Necati Vardar (sol görüşlü) 13 Mart 1982 İzmir
Fikri Arıkan (sağ görüşlü) 27 Mart 1982 Ankara
Sabri Altay (adli suçlu) 23 Nisan 1982 Adapazarı
Cengiz Baktemur (sağ görüşlü) 30 Nisan 1982 Elazığ
Şahabettin Ovalı (adli suçlu) 12 Haziran 1982 Sinop
Ednan Kavaklı (adli suçlu) 18 Haziran 1982 Ankara
Ali Bülent Orkan (sağ görüşlü) 13 Ağustos 1982 Ankara
Veli Acar (adli suçlu) 13 Ağustos 1982 Isparta
Eşref Özcan (adli suçlu) 19 Ağustos 1982 Kayseri
Halil Fevzi Uyguntürk (adi suçlu) 29 Aralık 1982 Afyon
Kazım Ergun (adli suçlu) 29 Aralık 1982 Akşehir
Muzaffer Öner (adli suçlu) 29 Aralık 1982 Amasya
Adem Özkan (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Balıkesir
Hüseyin Çaylı (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Afyon
Osman Demiroğlu (adli suçlu) 13 Ocak 1983 Isparta
Ahmet Mehmet Uluğbay (adli suçlu) 22 Ocak 1983 Akşehir
Ali Aktaş (sol görüşlü) 23 Ocak 1983 Adana
Duran Bircan (adli suçlu) 23 Ocak 1983 Denizli
Levon Ekmekçiyan (Asala) 28 Ocak 1983 Ankara
Ramazan Yukarıgöz (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
Ömer Yazgan (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
Erdoğan Yazgan (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
Mehmet Kambur (sol görüşlü) 29 Ocak 1983 İzmit
Ahmet Kerse (sağ görüşlü) 30 Ocak 1983 Gaziantep
Rıdvan Karaköse (adli suçlu) 5 Şubat 1983 Akşehir
Cavit Karaköse (adli suçlu) 5 Şubat 1983 Akşehir
Süleyman Karaköse (adli suçlu) 5 Şubat 1983 Akşehir
Fatih Laçinligil (adli suçlu) 24 Şubat 1983 Keşan
Fayık Güngörmez (adli suçlu) 24 Şubat 1983 Kilis
Mustafa Başaran (adli suçlu) 30 Mart 1983 Edirne
Hüseyin Üye (adli suçlu) 30 Mart 1983 Nazilli
Şener Yiğit (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Isparta
Cafer Aksu Altıntaş (adli suçlu) 20 Nisan 1983 Ordu
Abdülaziz Kılıç (adli suçlu) 26 Mayıs 1983 Edirne
Halil Esendağ (sağ görüşlü) 5 Haziran 1983 İzmir
Selçuk Duracık (sağ görüşlü) 5 Haziran 1983 İzmir
İlyas Has (sol görüşlü) 6 Ekim 1984 İzmir
Hıdır Aslan (sol görüşlü) 24 Ekim 1984 Burdur"
wikipedi
 
Evet çünkü kötülük bir kere insan bedeninde peydah olduysa artık onun için ne yaparsanız yapın o kötülük sönmez... bakın tecavüzcülere dışarı çıktıkları anda başka birine daha aynı şeyi yapıyorlar.
 
çocuk istismarcıları, seri katilller, savaş suçluluları için geri gelmeli
 
bazen gerçekten çok istiyorum, hele teröristleri görünce şeytan görmüş gibi oluyorum. ama Allah'ın verdiği canı Allah alır. Affa tabii tutulmamalı, müebbet almalılar, dışarıya haber uçuramamalılar, şartlar ağırlaşmalı ama idam edilsin demek doğru gelmiyor...
 
Back