içinden geçeni söyle

ben: hiçbir şey üzemez artık beni, artık daha mutlu olacağım bu hayatta.

yine ben: bir kedi olsam daha mı mutlu olurdum?
 
“Hayata karşı öfkenizi, sizi gerçekten seven insanlardan çıkarmak sizin tercihiniz, bir müddet sonra karşınızdakinin kırılmaktan yorulup sizi hayatından çıkarması da onun tercihi. Saygı duymak lazım.”
 
uykum dağılmadı çayla ayılmaya çalışıyorum sol bademciğim acıyor sanki karakışta dondurma yemiş gibi.
 
Gün geliyor o sinirle 4 köy yakacağınız potansiyelle, oturup duvara bakıyorsunuz. Zaman, size ilk önce sakinleşmeyi öğretiyor.
 
insan bi yerden sonra aman ne olcaksa olsun ilgilenmiyorum artık noktasına geliyor ordan bakınca rahatlık seviyesi tavan ama içte bi çöküş hakim
 
rahatsızlıklarınızı doğru zamanda dile getirmezseniz kimseden anlayış bekleyemezsiniz. hatta ödün verdiğiniz için, kendinizden bile.
 
Yağmurda yürüyün, kitap okuyun, uyuyun, gezin eğlenin ama kimsenin kalbini kırmayın.
 
Kimsenin deliler gibi ilgiye ihtiyacı falan yok ama herkesin birisi için önemli olduğunu hissetmeye ihtiyacı var. Hiç kimse hayatındaki insandan inanılmaz beklentiler içinde de değil. Gerçekten böyle!
İçten bir gülümseyiş, biraz da samimiyet sadece..
 
Kadınların birbirinine bu kadar acımasızca saldırması bu kadar çirkinleşmesi çok üzüyor beni ya.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…