İçimi dökmek istedim

oylesinebiri1939

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
5 Aralık 2023
16
5
Herkese iyi akşamlar ablalarım, teyzelerim. Öncelikle yeni kayıt olduğum için foruma pek nasıl hitap edilmeli bilmiyorum o yüzden kusuruma bakmayın. 14 yaşındayım lise 1 gidiyorum. Yaklaşık 2 sene önce çok değer verdiğim beni anlayan tek biri vardı onu kaybettim. Sonrasının nasıl bir süreç olduğunu az çok anlamışsınızdır anlatmak pek de istemiyorum açıkcası. Ailemin haberi yok hiç birşeyden. Babam yok gibi zaten. Annem iyi biri ama anlayışlı ve empati kuran biri değil ondan çoğu şeyi anlatamıyorum. Okul ise derslerim ortaokulda iyiydi hocaların gözdesi olan bir öğrenciydim ama şuan dersler çok ağırlaştı ondan pek iyi değil. Gitar ve kaykay sürmeyi severim. Bir sürü hobim var aslında ama hiç biri kafamı dağıtamıyor. Sadece 2 sene önce kaybettiğim kişiye çok ihtiyacım var onun da geri gelmeyeceğini bildiğim için napcağımı bilmiyorum böyle devam etmiyor hayatım. Küçükken çok kez akran zorbalığına uğradım ondan dolayı şuan o tür konularda çok hassasım. Sınıfta asla birinin biriyle dalga geçilmesine izin vermem o derece dikkat ederim. Ders konusunda annem çok baskıcı o yüzden hiç ders çalışma isteğim yok zaten ders notlarım yüksek bile olsa pek güzel bir geleceğimin olacağını zannetmiyorum. Öyle yani genelde sorunlarımı anlatamayan biriyim şuan bile hissettiğim çoğu şeyi anlatamadım. Böyle giderse çözüm intihar gibi olacak sanırım. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
 
İlkokuldayken sevdiğim arkadaşlarım oldu hatta onlardan biriyle ayrı okullarda eğitimimize devam ettiğim için ağladığım günler de oldu. Rüyalarıma girerdi hep. Lisenin başında tek tük arkadaşım varken sonraki yıllarda sıkı bağ kurduk. Hala da çoğuyla irtibat halindeyim.

Lisedeki bağdan dolayı üniversitede çok zorlandım, çok da direndim çünkü aklım lisedeydi. Son yıllarındayken iyi ilişki kurmaya başladım. Keşke direnmeseymişim. Hepsinin yeri ayrıymış. Diğerlerinin yasını tutup önümdeki fırsatları kaçırmışım. Üniversitedekilerle de görüşüyorum lisedekiler kadar bağım olmasa da.

Ortaokul zamanlarında ergenliğin verdiği gazla da hayatımın en atraksiyonlu yıllarını geçirdim. Yaşıtlarımın da en dipte olduğu zamanlardı. Eskileri düşününce gülüp geçiyoruz. O zamanlara bakınca ileride her şey kötü olacak, bir daha aşık olamayacağım, ben bu gidişle evlenemem, bir daha mutlu olamayacağım, başarılı olamayacağım vsler havada uçuşuyordu. Ergenliğe giriş işte.

Bunlar hep geçici. Karşınıza yeni arkadaşlar da çıkacak. Belki 10 kere birilerini seveceksiniz. Yeni şeyler öğrenip başarılı da olacaksınız. Vefat eden arkadaşınızı yine iyi şekilde anacaksınız ama onsuz da hayatınızda güzellikler olacak ve muhtemelen de ondan daha iyi arkadaşlar edineceksiniz.

Arkadaşınızla bağınız neydi bilmiyorum. Yaş ilerledikçe kriterler ve hal ve hareketler değişiyor. Sevgiliniz ise yüzde 99,99 zaten ayrılacaktınız. Arkadaşınızla farklı okul, ilçe veya illere gittiğinizde büyük ihtimalle yine ilişkiniz zayıflayacaktı. Görüşleriniz değişecekti. Belki de kanlı bıçaklı olacaktınız (buna o kadar çok şahit oldum ki). Ailenizle aranız iyi değilse kendisi sığındığınız bir limandı belki de. Birilerinin sizin her şeyinizi de anlamasını beklemeyin. Anladığı kadarıyla devam edin. Sizi diğer konularda anlayacak kişi illa karşınıza çıkar ama illa bulayım diye de yola çıkmayın. Çamura batabilirsiniz ve bu sizi dibe de çeker.

Ne kadar olumsuz ruh haliyle dolanırsanız aynı kişileri kendinize çekersiniz ve sizi daha da dibe götürür. O yüzden ileride başınıza gelecek güzellikleri düşünün ki olumlu düşüncelerle bedeniniz kuşansın ve benzer kişileri kendinize çekin.

Depresif olan ne dinliyor, çalıyor, okuyor veya izliyorsanız bırakın.

Ruhunuzu dinlendirecek işler yapın.
1. Çiçek bakın. Maddi durumunuz varsa lale veya sümbül gibi bir soğan alın ve ekin. Maddi durumunuz yoksa peynir, yoğurt kabıyla veya plastik veya karton bardağa toprak koyun. Park gibi bir alan vardır illa. Yere düşen meşe palamudu, çam kozalağından düşen tohum varsa onu ekin. Olmadı sevdiğiniz bir bitkiyi çelikleyip ekin. Verdiğiniz emekle filizin uzamasını ve fidenizin büyümesini izleyin. Az veya fazla ilgi gösterince bitkinin kuruduğunu veya çürüdüğünü deneyimleyin, aynı hayatta olduğu gibi.
2. Komik ve neşeli işlerle meşgul olun. Videolar, filmler, şarkılar ve karikatürler. Bunu depresif hallerimde hep yaparım. Yakınlarım da hep yapar.
3. İlgi ve yeteneğinizin olduğu alanlara yönelin ama tehlikeden kaçının. Ruh halinizle yanlış şeyler yapabilirsiniz. Hobilerinizi mutlu olmak için yapın. Ergenken çekerdik siyahları ve gotik gotik de takılırdık 🤣🤣
4. İçinizi dökmek için günlük tutun. Kendi kendine kavga edince bile rahatlıyor insan. İçinizi dökün ki o şişkinlik içinizde kalmasın. Ne hissettiğinizi ve bunun sonucunda nasıl hareket ettiğinizi not edin. Duygularınızı anlamaya çalışın. Duygusal zeka ile ilgili kaynaklar oluyor. Duygularınızı anlamlandırınca onları olumlu tarafa yöneltmek de kolaylaşıyor.
5. Sınıftakiler bir etkinlik yapınca kaçınmayın. Arkadaşlığınız ilerler veya başlar. Kendinizi kabul ettirmek için de kendinizden feragat etmeyin. Üzülen ve yıpranan siz olursunuz.

Falan da filanlar.

Eğer baş edemiyorsanız okulda PDR varsa veya aranızın iyi olduğu bir hoca varsa detay vermeden kaba hatlarıyla anlatıp yardım isteyin. Sizi ummadığınız şekilde anlayıp destek olabilirler. Size kitap bile önerseler fayda sağlayabilir. Buradakiler de önerebilir. Psikolojik kitaplar evde de var ama çoğunu henüz okumadığım için şu anki durumunuza göre tavsiye veremeyeceğim.

Ergenliğinde daha hafifini veya ağırını neredeyse herkes yaşadı veya yaşıyor. Erişkin olmaya çalıştık veya çalışıyoruz. O eşiği bir geçin hele. Önünüzde o kadar güzel günler var ki. Kııız kendine gel, bırahma, dobarlan demek istiyorum size 😄

Yine destan yazmışım 🤣🤷‍♀️🤦‍♀️
 
İlkokuldayken sevdiğim arkadaşlarım oldu hatta onlardan biriyle ayrı okullarda eğitimimize devam ettiğim için ağladığım günler de oldu. Rüyalarıma girerdi hep. Lisenin başında tek tük arkadaşım varken sonraki yıllarda sıkı bağ kurduk. Hala da çoğuyla irtibat halindeyim.

Lisedeki bağdan dolayı üniversitede çok zorlandım, çok da direndim çünkü aklım lisedeydi. Son yıllarındayken iyi ilişki kurmaya başladım. Keşke direnmeseymişim. Hepsinin yeri ayrıymış. Diğerlerinin yasını tutup önümdeki fırsatları kaçırmışım. Üniversitedekilerle de görüşüyorum lisedekiler kadar bağım olmasa da.

Ortaokul zamanlarında ergenliğin verdiği gazla da hayatımın en atraksiyonlu yıllarını geçirdim. Yaşıtlarımın da en dipte olduğu zamanlardı. Eskileri düşününce gülüp geçiyoruz. O zamanlara bakınca ileride her şey kötü olacak, bir daha aşık olamayacağım, ben bu gidişle evlenemem, bir daha mutlu olamayacağım, başarılı olamayacağım vsler havada uçuşuyordu. Ergenliğe giriş işte.

Bunlar hep geçici. Karşınıza yeni arkadaşlar da çıkacak. Belki 10 kere birilerini seveceksiniz. Yeni şeyler öğrenip başarılı da olacaksınız. Vefat eden arkadaşınızı yine iyi şekilde anacaksınız ama onsuz da hayatınızda güzellikler olacak ve muhtemelen de ondan daha iyi arkadaşlar edineceksiniz.

Arkadaşınızla bağınız neydi bilmiyorum. Yaş ilerledikçe kriterler ve hal ve hareketler değişiyor. Sevgiliniz ise yüzde 99,99 zaten ayrılacaktınız. Arkadaşınızla farklı okul, ilçe veya illere gittiğinizde büyük ihtimalle yine ilişkiniz zayıflayacaktı. Görüşleriniz değişecekti. Belki de kanlı bıçaklı olacaktınız (buna o kadar çok şahit oldum ki). Ailenizle aranız iyi değilse kendisi sığındığınız bir limandı belki de. Birilerinin sizin her şeyinizi de anlamasını beklemeyin. Anladığı kadarıyla devam edin. Sizi diğer konularda anlayacak kişi illa karşınıza çıkar ama illa bulayım diye de yola çıkmayın. Çamura batabilirsiniz ve bu sizi dibe de çeker.

Ne kadar olumsuz ruh haliyle dolanırsanız aynı kişileri kendinize çekersiniz ve sizi daha da dibe götürür. O yüzden ileride başınıza gelecek güzellikleri düşünün ki olumlu düşüncelerle bedeniniz kuşansın ve benzer kişileri kendinize çekin.

Depresif olan ne dinliyor, çalıyor, okuyor veya izliyorsanız bırakın.

Ruhunuzu dinlendirecek işler yapın.
1. Çiçek bakın. Maddi durumunuz varsa lale veya sümbül gibi bir soğan alın ve ekin. Maddi durumunuz yoksa peynir, yoğurt kabıyla veya plastik veya karton bardağa toprak koyun. Park gibi bir alan vardır illa. Yere düşen meşe palamudu, çam kozalağından düşen tohum varsa onu ekin. Olmadı sevdiğiniz bir bitkiyi çelikleyip ekin. Verdiğiniz emekle filizin uzamasını ve fidenizin büyümesini izleyin. Az veya fazla ilgi gösterince bitkinin kuruduğunu veya çürüdüğünü deneyimleyin, aynı hayatta olduğu gibi.
2. Komik ve neşeli işlerle meşgul olun. Videolar, filmler, şarkılar ve karikatürler. Bunu depresif hallerimde hep yaparım. Yakınlarım da hep yapar.
3. İlgi ve yeteneğinizin olduğu alanlara yönelin ama tehlikeden kaçının. Ruh halinizle yanlış şeyler yapabilirsiniz. Hobilerinizi mutlu olmak için yapın. Ergenken çekerdik siyahları ve gotik gotik de takılırdık 🤣🤣
4. İçinizi dökmek için günlük tutun. Kendi kendine kavga edince bile rahatlıyor insan. İçinizi dökün ki o şişkinlik içinizde kalmasın. Ne hissettiğinizi ve bunun sonucunda nasıl hareket ettiğinizi not edin. Duygularınızı anlamaya çalışın. Duygusal zeka ile ilgili kaynaklar oluyor. Duygularınızı anlamlandırınca onları olumlu tarafa yöneltmek de kolaylaşıyor.
5. Sınıftakiler bir etkinlik yapınca kaçınmayın. Arkadaşlığınız ilerler veya başlar. Kendinizi kabul ettirmek için de kendinizden feragat etmeyin. Üzülen ve yıpranan siz olursunuz.

Falan da filanlar.

Eğer baş edemiyorsanız okulda PDR varsa veya aranızın iyi olduğu bir hoca varsa detay vermeden kaba hatlarıyla anlatıp yardım isteyin. Sizi ummadığınız şekilde anlayıp destek olabilirler. Size kitap bile önerseler fayda sağlayabilir. Buradakiler de önerebilir. Psikolojik kitaplar evde de var ama çoğunu henüz okumadığım için şu anki durumunuza göre tavsiye veremeyeceğim.

Ergenliğinde daha hafifini veya ağırını neredeyse herkes yaşadı veya yaşıyor. Erişkin olmaya çalıştık veya çalışıyoruz. O eşiği bir geçin hele. Önünüzde o kadar güzel günler var ki. Kııız kendine gel, bırahma, dobarlan demek istiyorum size 😄

Yine destan yazmışım 🤣🤷‍♀️🤦‍♀️
Çok teşekkür ederim. Dediğiniz şeyleri deneyeceğim. Pozitif insanları aslında pek sevmiyorum. Kendim gibi insanları seviyorum. Bakalım artık.
 
Çok teşekkür ederim. Dediğiniz şeyleri deneyeceğim. Pozitif insanları aslında pek sevmiyorum. Kendim gibi insanları seviyorum. Bakalım artık.
Bunlar hep hormonlardan. Birkaç seneye değişecek. O zaman bu zamanlarınıza bakıp güleceksiniz. Aha yazdım buraya 😅
 
Öyledir teşekkür ederim
Rica ederim.

Ayrıca kendiniz gibi arkadaşlarla takılmak istemeniz normal ama bulunduğunuz ruh halinden dolayı kendinizi ummadık durumda bulabilirsiniz. Çevrenizdekiler sizi uyarmıyorsa sıkıntı yoktur.

Fotoğraf çekmek de iyi gelebilir. Yaşamdaki karamsarlığı çekersiniz ama eserlerinizi gördüğünüzde ve başardığınızı hissettiğinizde mutlu olursunuz. Kasvetli havalar iç bunaltır ama ışığın eşit yayılması sebebiyle görüş daha açıktır. Çöplük bile olsa manzarayı seyretmeyi doyamam. Fotoğraflarım da arada.
 
İlkokuldayken sevdiğim arkadaşlarım oldu hatta onlardan biriyle ayrı okullarda eğitimimize devam ettiğim için ağladığım günler de oldu. Rüyalarıma girerdi hep. Lisenin başında tek tük arkadaşım varken sonraki yıllarda sıkı bağ kurduk. Hala da çoğuyla irtibat halindeyim.

Lisedeki bağdan dolayı üniversitede çok zorlandım, çok da direndim çünkü aklım lisedeydi. Son yıllarındayken iyi ilişki kurmaya başladım. Keşke direnmeseymişim. Hepsinin yeri ayrıymış. Diğerlerinin yasını tutup önümdeki fırsatları kaçırmışım. Üniversitedekilerle de görüşüyorum lisedekiler kadar bağım olmasa da.

Ortaokul zamanlarında ergenliğin verdiği gazla da hayatımın en atraksiyonlu yıllarını geçirdim. Yaşıtlarımın da en dipte olduğu zamanlardı. Eskileri düşününce gülüp geçiyoruz. O zamanlara bakınca ileride her şey kötü olacak, bir daha aşık olamayacağım, ben bu gidişle evlenemem, bir daha mutlu olamayacağım, başarılı olamayacağım vsler havada uçuşuyordu. Ergenliğe giriş işte.

Bunlar hep geçici. Karşınıza yeni arkadaşlar da çıkacak. Belki 10 kere birilerini seveceksiniz. Yeni şeyler öğrenip başarılı da olacaksınız. Vefat eden arkadaşınızı yine iyi şekilde anacaksınız ama onsuz da hayatınızda güzellikler olacak ve muhtemelen de ondan daha iyi arkadaşlar edineceksiniz.

Arkadaşınızla bağınız neydi bilmiyorum. Yaş ilerledikçe kriterler ve hal ve hareketler değişiyor. Sevgiliniz ise yüzde 99,99 zaten ayrılacaktınız. Arkadaşınızla farklı okul, ilçe veya illere gittiğinizde büyük ihtimalle yine ilişkiniz zayıflayacaktı. Görüşleriniz değişecekti. Belki de kanlı bıçaklı olacaktınız (buna o kadar çok şahit oldum ki). Ailenizle aranız iyi değilse kendisi sığındığınız bir limandı belki de. Birilerinin sizin her şeyinizi de anlamasını beklemeyin. Anladığı kadarıyla devam edin. Sizi diğer konularda anlayacak kişi illa karşınıza çıkar ama illa bulayım diye de yola çıkmayın. Çamura batabilirsiniz ve bu sizi dibe de çeker.

Ne kadar olumsuz ruh haliyle dolanırsanız aynı kişileri kendinize çekersiniz ve sizi daha da dibe götürür. O yüzden ileride başınıza gelecek güzellikleri düşünün ki olumlu düşüncelerle bedeniniz kuşansın ve benzer kişileri kendinize çekin.

Depresif olan ne dinliyor, çalıyor, okuyor veya izliyorsanız bırakın.

Ruhunuzu dinlendirecek işler yapın.
1. Çiçek bakın. Maddi durumunuz varsa lale veya sümbül gibi bir soğan alın ve ekin. Maddi durumunuz yoksa peynir, yoğurt kabıyla veya plastik veya karton bardağa toprak koyun. Park gibi bir alan vardır illa. Yere düşen meşe palamudu, çam kozalağından düşen tohum varsa onu ekin. Olmadı sevdiğiniz bir bitkiyi çelikleyip ekin. Verdiğiniz emekle filizin uzamasını ve fidenizin büyümesini izleyin. Az veya fazla ilgi gösterince bitkinin kuruduğunu veya çürüdüğünü deneyimleyin, aynı hayatta olduğu gibi.
2. Komik ve neşeli işlerle meşgul olun. Videolar, filmler, şarkılar ve karikatürler. Bunu depresif hallerimde hep yaparım. Yakınlarım da hep yapar.
3. İlgi ve yeteneğinizin olduğu alanlara yönelin ama tehlikeden kaçının. Ruh halinizle yanlış şeyler yapabilirsiniz. Hobilerinizi mutlu olmak için yapın. Ergenken çekerdik siyahları ve gotik gotik de takılırdık 🤣🤣
4. İçinizi dökmek için günlük tutun. Kendi kendine kavga edince bile rahatlıyor insan. İçinizi dökün ki o şişkinlik içinizde kalmasın. Ne hissettiğinizi ve bunun sonucunda nasıl hareket ettiğinizi not edin. Duygularınızı anlamaya çalışın. Duygusal zeka ile ilgili kaynaklar oluyor. Duygularınızı anlamlandırınca onları olumlu tarafa yöneltmek de kolaylaşıyor.
5. Sınıftakiler bir etkinlik yapınca kaçınmayın. Arkadaşlığınız ilerler veya başlar. Kendinizi kabul ettirmek için de kendinizden feragat etmeyin. Üzülen ve yıpranan siz olursunuz.

Falan da filanlar.

Eğer baş edemiyorsanız okulda PDR varsa veya aranızın iyi olduğu bir hoca varsa detay vermeden kaba hatlarıyla anlatıp yardım isteyin. Sizi ummadığınız şekilde anlayıp destek olabilirler. Size kitap bile önerseler fayda sağlayabilir. Buradakiler de önerebilir. Psikolojik kitaplar evde de var ama çoğunu henüz okumadığım için şu anki durumunuza göre tavsiye veremeyeceğim.

Ergenliğinde daha hafifini veya ağırını neredeyse herkes yaşadı veya yaşıyor. Erişkin olmaya çalıştık veya çalışıyoruz. O eşiği bir geçin hele. Önünüzde o kadar güzel günler var ki. Kııız kendine gel, bırahma, dobarlan demek istiyorum size 😄

Yine destan yazmışım 🤣🤷‍♀️🤦‍♀️
Ne güzel yazmışsınız terapist gibi içimi rahatlattınız bende kendi dertlerimi yazasım geldi 😂
 
Rahatlatacaksa yazın ama bazıları linçleyebiliyor. Bunu bilerek yazın 😬

Bu sıralar kendimi her konuda yetersiz hissediyorum evliliğin son 1 yıldır iyice çökmüş durumda bunun için muhtemelen en büyük hataları ben yapmışımdır eşimi sürekli itmişimdir bi oğlum var Ocak'ta 2 yaşına girecek herşeyim o oldu kendimide hiçe saymışım varım yokum resmen oğlan belki yeni yeni hatalarımın farkına vardım ama yine eski bendende geri dönemedim.. Hep kavgalar bağrışlar sebepleri sonrasında çoğunu hatırlamadığım sebeplerden belkide 🤨

Oğlum 9 aylıkken işe başladım o zamana kadar ücretsiz izinler falan filan sürekli bakmayacağını söyleyen kaynanam girdi devreye 3 yaş kreş yaşına kadar bakabileceği ni söyledi kayınpederim rahmetli ben kısa çalışmaya geçtim haftada 3 4 gün çalışıyodum o günlerde kv bizde kaldı sürekli arkamdan beni kötülemelerle eşimle aramız iyice buz olmuştu çünkü sürekli arıza çıkardı gelmedi gezmelere gitti hastayımlar falan filan en son kreşe verdirmeyi kabul etti bu seferde oğlan ağlama krizine girdi benden başka hiç kimse ye gitmez oldu sonuç işi bıraktım 2 aydır evdeyim
 
cimbomlukiz cimbomlukiz Bir derdim varda konu açarsanız daha iyi olur. Size bayağı kişi yardımcı olur.

Muhtemelen yarısı boşan diyecektir ama güzel öneriler de gelir.

Oğlunuzun size olan bağımlılığı geçici olabilir veya alanında yetkin biriyle kısa sürede çözülebilir.

Eşinizle ilgili sorun ne ise en kötü ihtimalle çift terapistiyle çözebilirsiniz. Kendiniz üstesinden gelemiyorsanız destek alın. İlçe belediyelerde ve sağlık müdürlüklerinde bile artık aile danışmanları oluyor.
 
Rica ederim.

Ayrıca kendiniz gibi arkadaşlarla takılmak istemeniz normal ama bulunduğunuz ruh halinden dolayı kendinizi ummadık durumda bulabilirsiniz. Çevrenizdekiler sizi uyarmıyorsa sıkıntı yoktur.

Fotoğraf çekmek de iyi gelebilir. Yaşamdaki karamsarlığı çekersiniz ama eserlerinizi gördüğünüzde ve başardığınızı hissettiğinizde mutlu olursunuz. Kasvetli havalar iç bunaltır ama ışığın eşit yayılması sebebiyle görüş daha açıktır. Çöplük bile olsa manzarayı seyretmeyi doyamam. Fotoğraflarım da arada.
Evet fotoğraf çekmeyi severim ama en çok kaykay sürmek beni çok rahatlatır şu aralar sık sık yapıyorum zaten
 
ordinary ordinary kusura bakmayın rahatsız ettim. Hani ergenlikten dediniz ya peki ne zamana geçer bunlar
Lise sona doğru daha oturur duygularınız, ayaklarınız daha iyi yere basar.

Tabii sizin de çaba göstermeniz lazım. Sigara, alkol ve benzeri maddelerden uzak durun.

Sosyalleşmek iyi gelir. Sosyal yardım projelerinde yer alabilirsiniz. İyi hissettirir ve yeni arkadaşlıklar edinirsiniz. Anarşist gruplara takılmayın tabii 😅 Okulda kulüpler vardır muhtemelen. Size uyacak kulüpler illa vardır. Birileriyle bir şey paylaştıkça iyi hissettiriyor. Ben içe dönüğümdür. Sevmem insanları. Okulda da, kurslarda da insanlarla muhatap olmam. Bazen kendimi içlerinde buluyorum, iyi hissettiriyor. Korkunç bir şey değilmiş :KK70:

Amaçlarınız olsun. O amacınız her ne ise yapmanız gerekenleri belirleyin. Hayatta amacınız olunca sizi çabalamaya teşvik edecek ve emek verirseniz önünde sonunda amaçlarınıza ulaşacaksınız. Amacın olması da iyi hissettiriyor. Hormonlar bile vırıs gelir tırıs gider.
 
Lise sona doğru daha oturur duygularınız, ayaklarınız daha iyi yere basar.

Tabii sizin de çaba göstermeniz lazım. Sigara, alkol ve benzeri maddelerden uzak durun.

Sosyalleşmek iyi gelir. Sosyal yardım projelerinde yer alabilirsiniz. İyi hissettirir ve yeni arkadaşlıklar edinirsiniz. Anarşist gruplara takılmayın tabii 😅 Okulda kulüpler vardır muhtemelen. Size uyacak kulüpler illa vardır. Birileriyle bir şey paylaştıkça iyi hissettiriyor. Ben içe dönüğümdür. Sevmem insanları. Okulda da, kurslarda da insanlarla muhatap olmam. Bazen kendimi içlerinde buluyorum, iyi hissettiriyor. Korkunç bir şey değilmiş :KK70:

Amaçlarınız olsun. O amacınız her ne ise yapmanız gerekenleri belirleyin. Hayatta amacınız olunca sizi çabalamaya teşvik edecek ve emek verirseniz önünde sonunda amaçlarınıza ulaşacaksınız. Amacın olması da iyi hissettiriyor. Hormonlar bile vırıs gelir tırıs gider.
Ortaokulda etwinning projelerine katıldım ve erasmusa gittim. Liseye yeni geçtiğim için henüz bilmiyorum neler olduğunu. Müzik kulübüne katılmıştım gitar çaldığım için de henüz bişey yapmadık. Senenin sonlarına doğru etkinlikler olur katılırım büyük ihtimalle. Teşekkür ederim
 
X