İçimde hiç baba sevgisi yok

Merkur Retrosu

Guru
Pro Üye
3 Şubat 2018
5.960
23.574
27
Öncelikle kendimden bahsedeyim, 25 yaşında yeni avukat olmuş biriyim. Bir süre özelde çalıştım ama kirayı zar zor karşılayabildiğim için maddi olarak çok zora düştüm ve istemeye istemeye aile evine dönüp kpss çalışmaya başladım. Derdim şu:

Hayatım boyunca hep imrendim babasıyla arkadaş gibi olan kız çocuklarına. Benimse hayatımı zindan etmiş ve maalesef hala zindan eden bir babam var.

Çocukluğumda babam ne zaman canı bir şeye sıkılsa ablamı, beni, hatta annemi döverdi. Ailesiyle ilgili bir şey olsa bizim üzerimize yürür küfürler ederdi.

Bir dönem en azından içki bağımlısıydı, varlığı yokluğu birdi ve epey rahat etmiştik. Ancak sonra içkiyi bıraktı emekli oldu ve hayatımıza kabus gibi oturdu.

Sürekli evde kavgalar, eşyaları kırıp dökmeler, üstümüze yürümeler-dayaklar devam edip durdu senelerce. Aynı zamanda inanılmaz derecede paranoyak ve kıskanç (gerçi kıskanç demek masum kalır) biri kendisi. Eski evimizde yıllarca annemi karşı komşudan kıskanan, aralarında bir şey olduğunu zanneden, beni ve ablamı da alt komşudan kıskanan ve sırf bu yüzden okula gidip gelmemizden tutun oda kapımızı bile kapattığımızda kıyametler koparan birisiydi.

Şimdi bir nebze duruldu yeni eve geçince ama hala aynı zihniyete sahip diyebilirim. Ama onun yüzünden lise hayatım bile okuldan eve, evden okula olarak ve telefonum kurcalanarak geçti.

Garip bir şekilde bu kadar baskıcı ve kavgacı olmasının yanı sıra inanılmaz derecede dedikoducu, herkesin her şeyine burnunu sokup insanları kendinden soğutan bir karakter ve bu sebeple anneminkiler dahil bütün akrabalarla kavgalı veya küs.

Daha ne kadar çirkinlik anlatabilirim dersem, herkesin yüzüne gülen ama arkasından demedik laf bırakmayan, aile içinde bile birbiriyle iyi anlaşan insanların arasını bozmaya çalışan, bunları da şaka adı altında dengesiz dengesiz konuşarak yapan birisi.

Bu hafta çıkan kavgayı anlatmazsam dayanamayacağım: Bacağım ağrıdığı için doktora gitmem gerekiyordu. Araba manuel ve manuel araç kullanmayı bilmiyorum. Zaten araba da çok eski. Mecburen o götürdü. Doktorda para gitti ve ultrason için pantolonumu çıkarmam gerekti diye kavga kaynattı. Onun para gidiyor diyip surat asmaları yüzünden yeterince tetkik yaptıramadım ve 5 gündür ağrım devam ediyor. Yarın yine gideceğimi söyledim diye bugün tekrar kavga kaynadı. Neymiş adamların karşısında oramı buramı açıyormuşum bilmem ne. Bu zihniyetteki insana bir şey anlatılmaz ama yine bağır çağır kavga yaşadık.

Bir de iğrenç bir huyu vardır ki küfürler ederek kavga eder, tartışma esnasında eskiye dair yaptığı ne kadar iyilik varsa başa kalkar, ama 1 saat sonra gelir hiçbir şey olmamış gibi özür diler. Böyle hastalıklı bir karaktere sahip.

Üniversiteyi istanbulda okuduğum için çok keyifli 4 sene geçirdim. Hiç bitmesin istediğim yıllardı. Eve ne zaman gelsem mutsuz olurdum. Hala öyleyim. Üstelik eskiden en azından ablamlaydık, şimdi ablam evli ve evde tek çocuğum. Ablamın adına çok seviniyorum, atanıp kurtardı kendini. Umarım ben de kurtulabilirim bir gün. Annem ise çok uysaldır, 60 küsür yaşında olduğu için boşanmak istemiyor ama en azından destek oluyor bana, benim tarafımı tutuyor hep.

Kısacası, buradan kurtulmak için gün sayıyorum, ay sayıyorum, tam kpss bitti kurtuluyorum derken iptal olan sınav sonucu yine buraya tıkıldım kaldım ve artık nefes alamıyorum.

Özelde iş bulun demeyin lütfen, aldığım para kirama bile yetmez. Ben artık aileden destek almadan ayaklarımın üzerinde durup tamamen iletişimi koparmak istiyorum. Çünkü içimde gerçekten en ufak bir baba sevgisi kalmadı.

Çookkk uzun oldu farkındayım. Ama dile kolay 25 sene… Bugün yine çok ağladım, çok bağırdım, artık kavgalarda susmuyorum, ama böyle bir insanla mücadele edemeyeceğim için tek çarem atanıp bu evden gitmek bunu da biliyorum. Lütfen bana moral verin, yaparsın diyin. Ben çok yoruldum…
 
Öncelikle kendimden bahsedeyim, 25 yaşında yeni avukat olmuş biriyim. Bir süre özelde çalıştım ama kirayı zar zor karşılayabildiğim için maddi olarak çok zora düştüm ve istemeye istemeye aile evine dönüp kpss çalışmaya başladım. Derdim şu:

Hayatım boyunca hep imrendim babasıyla arkadaş gibi olan kız çocuklarına. Benimse hayatımı zindan etmiş ve maalesef hala zindan eden bir babam var.

Çocukluğumda babam ne zaman canı bir şeye sıkılsa ablamı, beni, hatta annemi döverdi. Ailesiyle ilgili bir şey olsa bizim üzerimize yürür küfürler ederdi.

Bir dönem en azından içki bağımlısıydı, varlığı yokluğu birdi ve epey rahat etmiştik. Ancak sonra içkiyi bıraktı emekli oldu ve hayatımıza kabus gibi oturdu.

Sürekli evde kavgalar, eşyaları kırıp dökmeler, üstümüze yürümeler-dayaklar devam edip durdu senelerce. Aynı zamanda inanılmaz derecede paranoyak ve kıskanç (gerçi kıskanç demek masum kalır) biri kendisi. Eski evimizde yıllarca annemi karşı komşudan kıskanan, aralarında bir şey olduğunu zanneden, beni ve ablamı da alt komşudan kıskanan ve sırf bu yüzden okula gidip gelmemizden tutun oda kapımızı bile kapattığımızda kıyametler koparan birisiydi.

Şimdi bir nebze duruldu yeni eve geçince ama hala aynı zihniyete sahip diyebilirim. Ama onun yüzünden lise hayatım bile okuldan eve, evden okula olarak ve telefonum kurcalanarak geçti.

Garip bir şekilde bu kadar baskıcı ve kavgacı olmasının yanı sıra inanılmaz derecede dedikoducu, herkesin her şeyine burnunu sokup insanları kendinden soğutan bir karakter ve bu sebeple anneminkiler dahil bütün akrabalarla kavgalı veya küs.

Daha ne kadar çirkinlik anlatabilirim dersem, herkesin yüzüne gülen ama arkasından demedik laf bırakmayan, aile içinde bile birbiriyle iyi anlaşan insanların arasını bozmaya çalışan, bunları da şaka adı altında dengesiz dengesiz konuşarak yapan birisi.

Bu hafta çıkan kavgayı anlatmazsam dayanamayacağım: Bacağım ağrıdığı için doktora gitmem gerekiyordu. Araba manuel ve manuel araç kullanmayı bilmiyorum. Zaten araba da çok eski. Mecburen o götürdü. Doktorda para gitti ve ultrason için pantolonumu çıkarmam gerekti diye kavga kaynattı. Onun para gidiyor diyip surat asmaları yüzünden yeterince tetkik yaptıramadım ve 5 gündür ağrım devam ediyor. Yarın yine gideceğimi söyledim diye bugün tekrar kavga kaynadı. Neymiş adamların karşısında oramı buramı açıyormuşum bilmem ne. Bu zihniyetteki insana bir şey anlatılmaz ama yine bağır çağır kavga yaşadık.

Bir de iğrenç bir huyu vardır ki küfürler ederek kavga eder, tartışma esnasında eskiye dair yaptığı ne kadar iyilik varsa başa kalkar, ama 1 saat sonra gelir hiçbir şey olmamış gibi özür diler. Böyle hastalıklı bir karaktere sahip.

Üniversiteyi istanbulda okuduğum için çok keyifli 4 sene geçirdim. Hiç bitmesin istediğim yıllardı. Eve ne zaman gelsem mutsuz olurdum. Hala öyleyim. Üstelik eskiden en azından ablamlaydık, şimdi ablam evli ve evde tek çocuğum. Ablamın adına çok seviniyorum, atanıp kurtardı kendini. Umarım ben de kurtulabilirim bir gün. Annem ise çok uysaldır, 60 küsür yaşında olduğu için boşanmak istemiyor ama en azından destek oluyor bana, benim tarafımı tutuyor hep.

Kısacası, buradan kurtulmak için gün sayıyorum, ay sayıyorum, tam kpss bitti kurtuluyorum derken iptal olan sınav sonucu yine buraya tıkıldım kaldım ve artık nefes alamıyorum.

Özelde iş bulun demeyin lütfen, aldığım para kirama bile yetmez. Ben artık aileden destek almadan ayaklarımın üzerinde durup tamamen iletişimi koparmak istiyorum. Çünkü içimde gerçekten en ufak bir baba sevgisi kalmadı.

Çookkk uzun oldu farkındayım. Ama dile kolay 25 sene… Bugün yine çok ağladım, çok bağırdım, artık kavgalarda susmuyorum, ama böyle bir insanla mücadele edemeyeceğim için tek çarem atanıp bu evden gitmek bunu da biliyorum. Lütfen bana moral verin, yaparsın diyin. Ben çok yoruldum…
kpss ye iyi çalışın , madem avukatsınız hakimlik savcılık sınavına da iyi çalışın.
 
Öncelikle kendimden bahsedeyim, 25 yaşında yeni avukat olmuş biriyim. Bir süre özelde çalıştım ama kirayı zar zor karşılayabildiğim için maddi olarak çok zora düştüm ve istemeye istemeye aile evine dönüp kpss çalışmaya başladım. Derdim şu:

Hayatım boyunca hep imrendim babasıyla arkadaş gibi olan kız çocuklarına. Benimse hayatımı zindan etmiş ve maalesef hala zindan eden bir babam var.

Çocukluğumda babam ne zaman canı bir şeye sıkılsa ablamı, beni, hatta annemi döverdi. Ailesiyle ilgili bir şey olsa bizim üzerimize yürür küfürler ederdi.

Bir dönem en azından içki bağımlısıydı, varlığı yokluğu birdi ve epey rahat etmiştik. Ancak sonra içkiyi bıraktı emekli oldu ve hayatımıza kabus gibi oturdu.

Sürekli evde kavgalar, eşyaları kırıp dökmeler, üstümüze yürümeler-dayaklar devam edip durdu senelerce. Aynı zamanda inanılmaz derecede paranoyak ve kıskanç (gerçi kıskanç demek masum kalır) biri kendisi. Eski evimizde yıllarca annemi karşı komşudan kıskanan, aralarında bir şey olduğunu zanneden, beni ve ablamı da alt komşudan kıskanan ve sırf bu yüzden okula gidip gelmemizden tutun oda kapımızı bile kapattığımızda kıyametler koparan birisiydi.

Şimdi bir nebze duruldu yeni eve geçince ama hala aynı zihniyete sahip diyebilirim. Ama onun yüzünden lise hayatım bile okuldan eve, evden okula olarak ve telefonum kurcalanarak geçti.

Garip bir şekilde bu kadar baskıcı ve kavgacı olmasının yanı sıra inanılmaz derecede dedikoducu, herkesin her şeyine burnunu sokup insanları kendinden soğutan bir karakter ve bu sebeple anneminkiler dahil bütün akrabalarla kavgalı veya küs.

Daha ne kadar çirkinlik anlatabilirim dersem, herkesin yüzüne gülen ama arkasından demedik laf bırakmayan, aile içinde bile birbiriyle iyi anlaşan insanların arasını bozmaya çalışan, bunları da şaka adı altında dengesiz dengesiz konuşarak yapan birisi.

Bu hafta çıkan kavgayı anlatmazsam dayanamayacağım: Bacağım ağrıdığı için doktora gitmem gerekiyordu. Araba manuel ve manuel araç kullanmayı bilmiyorum. Zaten araba da çok eski. Mecburen o götürdü. Doktorda para gitti ve ultrason için pantolonumu çıkarmam gerekti diye kavga kaynattı. Onun para gidiyor diyip surat asmaları yüzünden yeterince tetkik yaptıramadım ve 5 gündür ağrım devam ediyor. Yarın yine gideceğimi söyledim diye bugün tekrar kavga kaynadı. Neymiş adamların karşısında oramı buramı açıyormuşum bilmem ne. Bu zihniyetteki insana bir şey anlatılmaz ama yine bağır çağır kavga yaşadık.

Bir de iğrenç bir huyu vardır ki küfürler ederek kavga eder, tartışma esnasında eskiye dair yaptığı ne kadar iyilik varsa başa kalkar, ama 1 saat sonra gelir hiçbir şey olmamış gibi özür diler. Böyle hastalıklı bir karaktere sahip.

Üniversiteyi istanbulda okuduğum için çok keyifli 4 sene geçirdim. Hiç bitmesin istediğim yıllardı. Eve ne zaman gelsem mutsuz olurdum. Hala öyleyim. Üstelik eskiden en azından ablamlaydık, şimdi ablam evli ve evde tek çocuğum. Ablamın adına çok seviniyorum, atanıp kurtardı kendini. Umarım ben de kurtulabilirim bir gün. Annem ise çok uysaldır, 60 küsür yaşında olduğu için boşanmak istemiyor ama en azından destek oluyor bana, benim tarafımı tutuyor hep.

Kısacası, buradan kurtulmak için gün sayıyorum, ay sayıyorum, tam kpss bitti kurtuluyorum derken iptal olan sınav sonucu yine buraya tıkıldım kaldım ve artık nefes alamıyorum.

Özelde iş bulun demeyin lütfen, aldığım para kirama bile yetmez. Ben artık aileden destek almadan ayaklarımın üzerinde durup tamamen iletişimi koparmak istiyorum. Çünkü içimde gerçekten en ufak bir baba sevgisi kalmadı.

Çookkk uzun oldu farkındayım. Ama dile kolay 25 sene… Bugün yine çok ağladım, çok bağırdım, artık kavgalarda susmuyorum, ama böyle bir insanla mücadele edemeyeceğim için tek çarem atanıp bu evden gitmek bunu da biliyorum. Lütfen bana moral verin, yaparsın diyin. Ben çok yoruldum…
çok üzüldüm.. anlayabiliyorum maalesef. bu hikayede sizden daha çok annenize üzüldüm. ne yazık ki siz zaten bir gün kurtulacaksınız(umarım en kısa zamanda olur) fakat anneniz yıllarca çekmiş belli ki sindirilmiş ve aktif olarak yaşayacağı 10 15 senede de çekecek. Allah kuvvet versin keşke imkanınız olsa da annen boşansa ve birlikte daha iyi bi hayat kurabilseniz.. tekrar kuvvet diliyorum:KK43:
 
Merhaba, yalnız olmadığınızı demek için geldim. Sizden bir yaş büyüğüm ama hala bir işim bile yok. Okuduğum bölüm yüzünden iş imkanım kısıtlı bulunduğum memlekette bile doğru düzgün iş bulamıyorum ilçede yaşıyorum. Özel desen onda bile tecrübe istiyorlar, son olaylardan sonra KPSS'den de iyice nefret ettim. Ailemle de anlaşamadığımız noktalar gerçekten çok fazla ve bir arkadaşım, erkek arkadaşım dahi yok. Dışarda özel imkanları var ama kazandığımın hepsini kiraya vereceğim bu sefer.
 
Franz Kafka'nın da babasıyla sorunları vardı ve babası öldüğünde özgür olduğunu söylemişti. Çok acı ama bazı babalar evlatlarına böyle bir hissi miras bırakabiliyor. Hatta tüm yaşam motivasyonunu bile alabiliyor. Hiçbir şey yapamaz hala gelebiliyor insan. İyice çaresizleşebiliyor. Öncelikle çaresizliğe düşmemeye çalışın. Eğer kendinizi çaresiz hissediyorsanız bundan kurtulabilmek için güçlenmeniz gerek. Açıkçası böyle bir babaya katlanmanız bile sizde büyük bir sabır olduğunu gösteriyor. Ki sabretmek de güç ister. Siz çok güçlüsünüz. Unutmayın, her sorunun bir çözümü vardır. Ya uzaklaşırsın ya da mücadele edersin. Kendi ekonomik özgürlüğünüzü elinize almaya çalışın. Hedefiniz bu olsun. Her zaman önce kendinizi düşünün. İnsanın önce kendisini düşünmesi bencillik değildir. Bu insanın mantıklı davranıp önceliklerini bildiği anlamına gelir. Sosyalleşmek iyi gelebilir. Eğer mümkün değilse hobilerinizle ilgilenebilirsiniz, kendinizi bu konuda daha da geliştirebilirsiniz. Ya da yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Bir şekilde bir anda olsa sorunlarınızdan uzaklaşmaya çalışın, evden -fiziksel ya da zihinsel fark etmez- uzaklaşmaya çalışın. Babanızla olan ilişkinize ve ev içindeki huzura gelince, bu konuda bence bencil olabilirsiniz. Babanızın sorunları var bu bariz belli. O sorunları size yansıtmasına izin vermeyin. Babanızı değiştiremezsiniz ama onunla kurduğunuz iletişimi değiştirebilirsiniz. Kendinizi değiştirebilirsiniz. Kötü bir benzetme olacak ama teşbihte hata olmaz: Havlayan köpek ısırmaz. Babanız yaşlandıkça diliyle şiddet uygular hale gelmiş. Ama sırf onun evinde kalıyorsunuz diye size her istediğini yapamaz, söyleyemez. Siz de insansınız. Sizi dünyaya getirenlerden biri o. Sizi isteyerek ve bilerek dünyaya getirdi. Biri birine katlanacaksa bu kişi babanızdır.
 
çok üzüldüm.. anlayabiliyorum maalesef. bu hikayede sizden daha çok annenize üzüldüm. ne yazık ki siz zaten bir gün kurtulacaksınız(umarım en kısa zamanda olur) fakat anneniz yıllarca çekmiş belli ki sindirilmiş ve aktif olarak yaşayacağı 10 15 senede de çekecek. Allah kuvvet versin keşke imkanınız olsa da annen boşansa ve birlikte daha iyi bi hayat kurabilseniz.. tekrar kuvvet diliyorum:KK43:

Annem de çok şey yaşadı, ailesi ve kardeşleri arkasında durmadığı için boşanamadı bizim de yaşımız küçüktü ön ayak olamadık 😞 Şimdi büyüdük ama annem 60 küsür yaşına geldi ayakları hasta, ben bu yaştan sonra boşanacak cesarete sahip değilim diyor. Çok cesaretlendirmeye çalıştım ama anlıyorum annemi de bir yandan. Belki kötü düşünceliyim ama tek dileğim babam önce dünyadan göçüp gitsin, ablamla ben zaten anneme bakarız gül gibi. Hatta atansam annem de yanımda olur nefes alırız… Çok teşekkürler desteğiniz için
 
Merhaba, yalnız olmadığınızı demek için geldim. Sizden bir yaş büyüğüm ama hala bir işim bile yok. Okuduğum bölüm yüzünden iş imkanım kısıtlı bulunduğum memlekette bile doğru düzgün iş bulamıyorum ilçede yaşıyorum. Özel desen onda bile tecrübe istiyorlar, son olaylardan sonra KPSS'den de iyice nefret ettim. Ailemle de anlaşamadığımız noktalar gerçekten çok fazla ve bir arkadaşım, erkek arkadaşım dahi yok. Dışarda özel imkanları var ama kazandığımın hepsini kiraya vereceğim bu sefer.
Sizi çok iyi anlıyorum. İnanın ben de aynı durumdayım. Maddi gücümüz olmayınca elimiz ayağımız bağlanıyor. Umarım tez vakitte atanıp kurtuluruz bu sefer kpss yüzümüzü güldürür 😕
 
Öncelikle kendimden bahsedeyim, 25 yaşında yeni avukat olmuş biriyim. Bir süre özelde çalıştım ama kirayı zar zor karşılayabildiğim için maddi olarak çok zora düştüm ve istemeye istemeye aile evine dönüp kpss çalışmaya başladım. Derdim şu:

Hayatım boyunca hep imrendim babasıyla arkadaş gibi olan kız çocuklarına. Benimse hayatımı zindan etmiş ve maalesef hala zindan eden bir babam var.

Çocukluğumda babam ne zaman canı bir şeye sıkılsa ablamı, beni, hatta annemi döverdi. Ailesiyle ilgili bir şey olsa bizim üzerimize yürür küfürler ederdi.

Bir dönem en azından içki bağımlısıydı, varlığı yokluğu birdi ve epey rahat etmiştik. Ancak sonra içkiyi bıraktı emekli oldu ve hayatımıza kabus gibi oturdu.

Sürekli evde kavgalar, eşyaları kırıp dökmeler, üstümüze yürümeler-dayaklar devam edip durdu senelerce. Aynı zamanda inanılmaz derecede paranoyak ve kıskanç (gerçi kıskanç demek masum kalır) biri kendisi. Eski evimizde yıllarca annemi karşı komşudan kıskanan, aralarında bir şey olduğunu zanneden, beni ve ablamı da alt komşudan kıskanan ve sırf bu yüzden okula gidip gelmemizden tutun oda kapımızı bile kapattığımızda kıyametler koparan birisiydi.

Şimdi bir nebze duruldu yeni eve geçince ama hala aynı zihniyete sahip diyebilirim. Ama onun yüzünden lise hayatım bile okuldan eve, evden okula olarak ve telefonum kurcalanarak geçti.

Garip bir şekilde bu kadar baskıcı ve kavgacı olmasının yanı sıra inanılmaz derecede dedikoducu, herkesin her şeyine burnunu sokup insanları kendinden soğutan bir karakter ve bu sebeple anneminkiler dahil bütün akrabalarla kavgalı veya küs.

Daha ne kadar çirkinlik anlatabilirim dersem, herkesin yüzüne gülen ama arkasından demedik laf bırakmayan, aile içinde bile birbiriyle iyi anlaşan insanların arasını bozmaya çalışan, bunları da şaka adı altında dengesiz dengesiz konuşarak yapan birisi.

Bu hafta çıkan kavgayı anlatmazsam dayanamayacağım: Bacağım ağrıdığı için doktora gitmem gerekiyordu. Araba manuel ve manuel araç kullanmayı bilmiyorum. Zaten araba da çok eski. Mecburen o götürdü. Doktorda para gitti ve ultrason için pantolonumu çıkarmam gerekti diye kavga kaynattı. Onun para gidiyor diyip surat asmaları yüzünden yeterince tetkik yaptıramadım ve 5 gündür ağrım devam ediyor. Yarın yine gideceğimi söyledim diye bugün tekrar kavga kaynadı. Neymiş adamların karşısında oramı buramı açıyormuşum bilmem ne. Bu zihniyetteki insana bir şey anlatılmaz ama yine bağır çağır kavga yaşadık.

Bir de iğrenç bir huyu vardır ki küfürler ederek kavga eder, tartışma esnasında eskiye dair yaptığı ne kadar iyilik varsa başa kalkar, ama 1 saat sonra gelir hiçbir şey olmamış gibi özür diler. Böyle hastalıklı bir karaktere sahip.

Üniversiteyi istanbulda okuduğum için çok keyifli 4 sene geçirdim. Hiç bitmesin istediğim yıllardı. Eve ne zaman gelsem mutsuz olurdum. Hala öyleyim. Üstelik eskiden en azından ablamlaydık, şimdi ablam evli ve evde tek çocuğum. Ablamın adına çok seviniyorum, atanıp kurtardı kendini. Umarım ben de kurtulabilirim bir gün. Annem ise çok uysaldır, 60 küsür yaşında olduğu için boşanmak istemiyor ama en azından destek oluyor bana, benim tarafımı tutuyor hep.

Kısacası, buradan kurtulmak için gün sayıyorum, ay sayıyorum, tam kpss bitti kurtuluyorum derken iptal olan sınav sonucu yine buraya tıkıldım kaldım ve artık nefes alamıyorum.

Özelde iş bulun demeyin lütfen, aldığım para kirama bile yetmez. Ben artık aileden destek almadan ayaklarımın üzerinde durup tamamen iletişimi koparmak istiyorum. Çünkü içimde gerçekten en ufak bir baba sevgisi kalmadı.

Çookkk uzun oldu farkındayım. Ama dile kolay 25 sene… Bugün yine çok ağladım, çok bağırdım, artık kavgalarda susmuyorum, ama böyle bir insanla mücadele edemeyeceğim için tek çarem atanıp bu evden gitmek bunu da biliyorum. Lütfen bana moral verin, yaparsın diyin. Ben çok yoruldum…
Yapacaksın tabii başaracaksın ben sana inanıyorum.
Bende anneyim s3nden 4 yaş küçük kızım var ona söylediğim şeyleri şimdi sana söylüyorum.
"SANA GÜVENİYORUM"
 
Bu toplumun aile yapısı neden bu kadar sorunlu anlamıyorum
5 aileden 3 ü kesin sorunlu

Üzüldüm senin ve annen adına

Annenin ekonomik özgürlüğü falan var mı ?
Boşanmayı düşünmez mi?
Nereye kadar çekmeyi düşünüyor babanı ?
Maalesef çok bozuk bir toplumuz. Kadına, çocuğa değer vermiyor çoğu erkek. Annemi ailesinden miras kalana kadar hep döverdi. Miras geldiğinden beri dövemiyor. Ama annemin peşini asla bırakmaz çok bela çıkaracak bir karakter. O yüzden annem korkuyor boşanmaya bir de dediğim gibi 60 küsür yaşına geldi, ayakları da hasta 😕 Ben çok söyledim boşan kurtulalım diye. Şimdi boşanıcam dese hazırım her şeyi yapmaya. Ama onu da anlıyorum eskilerin kültüründe yetişmiş, yaşlanmış, yine de içim elvermiyor 😞
 
Türkiye'de babaların çoğu böyle ne yazık ki. Bende de benzer bir versiyon vardı. Okumama destek olmak bir kenara dursun, her canı sıkıldığında okuldan almakla tehdit ederdi. Mezun olunca en önden "işe gir de BORÇLARIMIZI ödeyelim" demekten zerre utanmadı. Karşıma geçip "sana harcayacak param yok" demişti halbuki. Bana harcamadığı paracıklar birden BİZİM borcumuz olmuştu.
Çalıştığım dönemde elimden paramı almak için dövmeye kalkmalara kadar gitmişti. Hep tehdit hep hakaret.
Görüşmüyorum hiçbir şekilde. Yıllar oldu.
 
Böyle babaya sevgi beslesen akli problemin var diye düşünürdüm. Her baba sevilmez, adam yıllar önce iki kere görevini layığıyla yapmış, o geceden sonra babalığı bırakmış. Böyle adamı niye sevesin ki? Sınavına odaklan, kurtar kendini ablan gibi
O kadar doğru bir tespit ki. Bizi hiçbir zaman parasız bırakmadı ve sebep olarak hep şunu söyler “parasız bırakılan kızlar yaşlı adamlarla düşüp kalkıyor, elaleme adımız çıkmasın diye sizi hiçbir zaman parasız bırakmadım” diyen biri kendisi. Yaptığı iyiliklerde bile kötülük var…

O yüzden atanıp tamamen iletişimi koparma konusunda kararlıyım, içimde zerre sevgi-vicdan kalmadı. Ölse üzülmeyeceğim.
 
Yasal yolunu bilmiyorum ama akil sagliginin yerinde olmadigina dair rapor alip, kendinizi vasi olarak tayin ettiremez misiniz? Belki bir hastahaneye yatirirsiniz, maasini ve mallarini babanizin ihtiyaclarini karsilayip, magdur etmeyecek sekilde yonetirsiniz.
 
Franz Kafka'nın da babasıyla sorunları vardı ve babası öldüğünde özgür olduğunu söylemişti. Çok acı ama bazı babalar evlatlarına böyle bir hissi miras bırakabiliyor. Hatta tüm yaşam motivasyonunu bile alabiliyor. Hiçbir şey yapamaz hala gelebiliyor insan. İyice çaresizleşebiliyor. Öncelikle çaresizliğe düşmemeye çalışın. Eğer kendinizi çaresiz hissediyorsanız bundan kurtulabilmek için güçlenmeniz gerek. Açıkçası böyle bir babaya katlanmanız bile sizde büyük bir sabır olduğunu gösteriyor. Ki sabretmek de güç ister. Siz çok güçlüsünüz. Unutmayın, her sorunun bir çözümü vardır. Ya uzaklaşırsın ya da mücadele edersin. Kendi ekonomik özgürlüğünüzü elinize almaya çalışın. Hedefiniz bu olsun. Her zaman önce kendinizi düşünün. İnsanın önce kendisini düşünmesi bencillik değildir. Bu insanın mantıklı davranıp önceliklerini bildiği anlamına gelir. Sosyalleşmek iyi gelebilir. Eğer mümkün değilse hobilerinizle ilgilenebilirsiniz, kendinizi bu konuda daha da geliştirebilirsiniz. Ya da yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Bir şekilde bir anda olsa sorunlarınızdan uzaklaşmaya çalışın, evden -fiziksel ya da zihinsel fark etmez- uzaklaşmaya çalışın. Babanızla olan ilişkinize ve ev içindeki huzura gelince, bu konuda bence bencil olabilirsiniz. Babanızın sorunları var bu bariz belli. O sorunları size yansıtmasına izin vermeyin. Babanızı değiştiremezsiniz ama onunla kurduğunuz iletişimi değiştirebilirsiniz. Kendinizi değiştirebilirsiniz. Kötü bir benzetme olacak ama teşbihte hata olmaz: Havlayan köpek ısırmaz. Babanız yaşlandıkça diliyle şiddet uygular hale gelmiş. Ama sırf onun evinde kalıyorsunuz diye size her istediğini yapamaz, söyleyemez. Siz de insansınız. Sizi dünyaya getirenlerden biri o. Sizi isteyerek ve bilerek dünyaya getirdi. Biri birine katlanacaksa bu kişi babanızdır.
Beni çok motive ettiniz şu an, çok teşekkür ederim. Bir kere geldiğimiz şu hayatta iyi geçinmek varken insan bir aile üyesinden şu hareketleri görerek büyüyünce hayata küsüyor. O yüzden tek hayalim güzel bir şekilde mesleğimi elime alıp gelecekte de mutlu sağlıklı bir aile kurmak. En azından çocuklarımın babasıyla araları harika olsun istiyorum. Umarım bir gün bu gerçekleşir ve yorum olarak güncelleme yaparım.

Desteğiniz için ne kadar teşekkür etsem az 🙏🏻
 
Türkiye'de babaların çoğu böyle ne yazık ki. Bende de benzer bir versiyon vardı. Okumama destek olmak bir kenara dursun, her canı sıkıldığında okuldan almakla tehdit ederdi. Mezun olunca en önden "işe gir de BORÇLARIMIZI ödeyelim" demekten zerre utanmadı. Karşıma geçip "sana harcayacak param yok" demişti halbuki. Bana harcamadığı paracıklar birden BİZİM borcumuz olmuştu.
Çalıştığım dönemde elimden paramı almak için dövmeye kalkmalara kadar gitmişti. Hep tehdit hep hakaret.
Görüşmüyorum hiçbir şekilde. Yıllar oldu.
Ne iğrenç babalar var. Madem bakamayacaksınız, mutluluk huzur vermeyip yerine hayattan bezdireceksiniz neden dünyaya getiriyorsunuz o kadar isyan ediyorum ki. Kurtulmanıza nasıl sevindim anlatamam. Görüşmemekle en iyisini yapıyorsunuz artık zehirleyemiyor sizi. Umarım tez zamanda ben de kurtulurum.
 
Yasal yolunu bilmiyorum ama akil sagliginin yerinde olmadigina dair rapor alip, kendinizi vasi olarak tayin ettiremez misiniz? Belki bir hastahaneye yatirirsiniz, maasini ve mallarini babanizin ihtiyaclarini karsilayip, magdur etmeyecek sekilde yonetirsiniz.
Ah keşke elimizde somut bir delil olsa da bunu yapabilsek. Aslında sürekli savurganlık yapmak istiyor, bir oluyor arabayı satıcam diyor, bir oluyor evi satıcam diyor ama annem hep bastırıyor izin vermiyor. Elimizde savurgan olduğunu veya aklı dengesinin yerinde olmadığını gösterir hiçbir delil yok o nedenle. Zaten tam bir laf ebesidir kendini çok akıllıymış gibi gösterir yağlar ballar.

Artık bize el de kaldırmıyor, şimdi yapsa anında gider darp raporu alıp uzaklaştırma aldırırız mesela. Ama artık yapmadığı için öyle bir kozumuz da yok elimizde.

Belki ben atanırsam annem boşanmaya cesaretlenir ve ben zaten dünden razıyım, hemen kurtarırız annemi de onun elinden.
 
X