evet artık sıra bana da gelsin değil mi :) geç bile kaldım sanırım...
Ağustos ayına girmemizle bizde ki heyecan başlamıştı ve ben her an doğumu bekler olmuştum... Oysa ki zaman geçiyor fakat bende ne ağrı ne sancı oluyordu.
Bebeğim 2 ay önce almıştı doğum pozisyonunu fakat hala gelmeye niyeti yoktu.
hem heycanla bekliyordum hemde normal doğumdan çok korkuyordum.. aslında hiç istemiyordum normal doğumu ama doktorum herşeyin normal olmasından dolayı doğumun normal olacak isteğe bağlı sezaryan olmayacak diyor ve beni sürekli normal doğum için motive ediyordu...
11.08.2010 eşimle 38+3 kontrolümüze gittiğimizde doktorumuz artık çatılara bakma zamanının geldiğini söyledi ve benim bunu duyduğum anda nutkum tutulmuştu çünkü herkes çok kötü birşey olduğundan bahsediyordu ve ben çok korkuyordum. O sırada tansiyonumu ölçen asistan gülmeye başlayarak doktor hanım kötü bir zmanlamaydı tansiyon 14e fırladı dedi :) tabii hepimizde bir kahkaha :) benim her zaman 9larda çıkan tansiyonum 14 olmuştu :) doktorum korkma doğuma girmiyorsun dedi ve kaçış yok çatı muanesi yapıldı veeee hiç söylendiği gibi korkutucu ve acıtıcı değildi. Boşa tansiyonumun çıktığıyla kaldım :)
Çatılarımın normal doğum için müsait olmadığı, normal doğum yapmamın çok riskli olacağını söyledi doktorum ve bu seferde heycandan dilim damağım kurudu benim zaten hiç normal doğum istemiyordum ve çok mutluydum :) ve uzun uzun konuştuktan sonra sezaryan kararını aldık hep birlikte :)
16.08.2010 sabah saat 08.00'de bir büyük bardak meyve suyumu içmek için uyandım ve tekrar yattım keyif yapmak için:)
bugün doğuma gireceğim fakat ben o kadar sakinim ki herkes şaşkın :) 1 saat sonra kalktık ve hazırlanmaya başladık :) doğuma giderken hep karbeyaz olmak istiyordum ve istediğim gibi beyaz elbisemi ve ayakkabılarımı giydim son hazırlıklarımı tamamladım bu arada kurt gibi açım ve sürekli karnımı severek ''bebeğim seni aç bırakıyorum ama sana kavuşmak için buna mecburum'' diyorum :)
saat 10.30 gibi hastaneye geldik hamile halimle ve eşimle son kez hastane kapısında 1foto çekildik :)
yatış işlemleri yapıldı ve o arada herkes hastaneye doluştu oysaki benim doğuma girmeme daha 3 saat var :)
nst'ye bağlandım son kez ve çiğdem ebemize bu son dedik :) ardından çiğdem ebe odamıza gelip herkes dışarı hadi bakiyim diye bir bağırdı -ki herkes tırstı noluo die :) çok şeker bir bayan kulakları çınlasın :) önce önlüğümü giydirdi sonra ise sonda takmak benim işim değil ama sen çok korkuyosun kıyamadım geldim canını acıtmasınlar diye dedi veee inanın sondayı taktı hiç hissetmedim :) ee ne oldu dedim taktım ya dedi aaa dedim :)
bak idrarın gelio dedi eee ben bişi yapmıorum ki nasıl gelio dedim :))) ama öyle oluomuş yaşamadıan bilinmiyor işte :)
sonra insanlar hurrraa içeri :))
başhekim sekreteri baş hemşire ve doğum katının sorumlusu odamıza gelip bizimle çok güzel ilgilendiler odayı tanıttılar onlarlada bir fasıl sohbet ettik gülüştük ve gittiler
2 gece 3 gün kaldım hastanede veher sabah ziyaretemize geldiler sağolsunlar buradan teşekkürler hehehe :)
anestezi uzmanı geldi son görüşmeleri yaptık.. ardından hemşireler geldi damar yolu açıldı 2tane. 1i yedek her ihtimale karşı..
bu arada bizim oda öyle kalabalık ki klima soğutmuo bile :)
bizler ise kakara kukara eğlenioruz ben gayet sakin ve normal görünüyorum :)
saat oldu 13.30 2 kişi geldi ve hastayı almaya geldik herkes dışarı dedi ve beni sedyeye almaları ile ben bir boşaldım ki sormayın salya sümük hemde :)
Aaaa bu ağlıo bebişini istemio bırkaalım dediler ve gerçekten öylece bırakıp gidiolardı beni ben daha çook ağlamaya başladım gelin dedim ve çıktık odadan...
kimsenin yüzüne bakamıorum herkes birşeyler söylüo ellerim ortünün altında kenetlenmiş ağlıorum
eşimin elini bile tutmadım kimsenin yüzüne bakamadım asansöre bindik eşimde bindi.. asansör ameliyat kapısına açılıo eşim orada kaldı ben içeri... öpüşemedik bile ...
ameliyathaneye girdik beni 2 kişi aldı içeri herkes kendi halinde birşeyler yapıor ve ben çaresiz savunmasız kesilmeyi bekliorum :)
gözyaşlarım dindi bu arada etrafı süzüorum :)
hmeen önümü kapattılar ve hazırlıklar başladı... foto mak. verdim erkek asistanlardan birine o da ismi ne olacak dedi Uras Burak dedim aa benim ismimde Burak dedi :) isimleri kim koydu dedi diğer asistan 2 isminide ben dedim oo dediler yazık enişteye.. herkes gülerek hakkın dolmuş dedi :)
anestezi uzmanı geldi havadan sudan sohbet edioruz ve benm hazırlıklar devam edio...
veeeee canım doktorum geldi tatlım nasılsın herşey güzel olcak hiç korkma gözlerini açtığında bebişin kollarında olacak dedi
ve son kez herkes hazır mı die sordu
herkes hazırdı :)
ve tüm ekip beni alkışladı iyi uykular dedi :)
kafamı çevirmemle alet seslerini duymaya başladım ve korktummmm ya bayılmadan keserlerse die :)
anestezi uzmanına baktım o arada saat tam 13.41di :)
ne zaman bayılırım acaba ya bayılmadan kesilirsem diyecektim -kiiii
ne zman bayılırım acaba dedim gerisi yok :)
gözlerimi açmaya başladığımda ameliyathane kapısındaydım ve canım çok aciodu
sanki binlerce kesik atılmış üzerine tuz serpilmişti
canım acıyor diyemiyordum çünkü dilim dönmüyordu
konuşamıyordum...
kafamı sağa sola çevirmeye başladım herkes alkışlayarak günaydın çok şeker bir bebeğin oldu çok tatlı sana benziyor diyordu
ben konuşmak istedikçe inliyordum ve sonunda lütfen su dedim kurumuştu içim
canım acio lütfen su dedim ama yasaktı asansöre bindik odamıza geldik bu süre içinde ben sürekli canım acio lütfen su bebeğim nasıl saçı var mı nefes alıyor mu diye sayıklamışım ama bu kısmı hiç hatırlamıorum ...
odamıza geldiğimizde eşim bebişin fotosunu gösterdi hemen aman Allah ım o ne öyle dedim kapkara saçları vardı oğlumun
inanın eşim kadar kadar gürdü saçları :) ve ben hep bebeğim kel olacak ben hiç mide sorunu çekmedim diyordum :)
ve oğluşum geldi hemen emzirmeye çalıştılar ben hala yarı baygınım arada uyuyor uyanıorum
ilk emzirme videomu çekmişler de o uykulu halimle bile anne nefes alıomu oğlum burnu tıkanmasın
geceliğime 2 nazar boncuğu takmıştım biri bebeğimin onu takın nazar değmesin oğlumun yüzünüde tam göremedim diyorum ama gözlerim kapalı
işte annelik böyle birşeymiş hemen başlıormuş :)
mis kokulu oğlum kollarımda önemli olanda bu... çektiğim acıları çoktan unuttum... zaten hastanede 2 gece kaldım eve geldiğim günden beride yanlızım..
herşey yolunda Allah ıma şükürler olsun...
bu arada doğuma gireceğim güne kadar ya beğenmezsem ya çirkin olursa ya sevemezsem diye içten içe kendi kendime düşünüp korkuyordum ama o dünyanın en çirkinide olsa anneye dünyanın en tatlısı mis kokulusu geliyormuş
özellikle iyice ayıldığımda kokladım da yıkanmadığı halde mis gibi kokuyordu
ellerini ayaklarını heryerini inceledim herşeyi öyle muntazam öyle güzeldi ki insanı meest ediyordu...işte böyle :)
Ağustos ayına girmemizle bizde ki heyecan başlamıştı ve ben her an doğumu bekler olmuştum... Oysa ki zaman geçiyor fakat bende ne ağrı ne sancı oluyordu.
Bebeğim 2 ay önce almıştı doğum pozisyonunu fakat hala gelmeye niyeti yoktu.
hem heycanla bekliyordum hemde normal doğumdan çok korkuyordum.. aslında hiç istemiyordum normal doğumu ama doktorum herşeyin normal olmasından dolayı doğumun normal olacak isteğe bağlı sezaryan olmayacak diyor ve beni sürekli normal doğum için motive ediyordu...
11.08.2010 eşimle 38+3 kontrolümüze gittiğimizde doktorumuz artık çatılara bakma zamanının geldiğini söyledi ve benim bunu duyduğum anda nutkum tutulmuştu çünkü herkes çok kötü birşey olduğundan bahsediyordu ve ben çok korkuyordum. O sırada tansiyonumu ölçen asistan gülmeye başlayarak doktor hanım kötü bir zmanlamaydı tansiyon 14e fırladı dedi :) tabii hepimizde bir kahkaha :) benim her zaman 9larda çıkan tansiyonum 14 olmuştu :) doktorum korkma doğuma girmiyorsun dedi ve kaçış yok çatı muanesi yapıldı veeee hiç söylendiği gibi korkutucu ve acıtıcı değildi. Boşa tansiyonumun çıktığıyla kaldım :)
Çatılarımın normal doğum için müsait olmadığı, normal doğum yapmamın çok riskli olacağını söyledi doktorum ve bu seferde heycandan dilim damağım kurudu benim zaten hiç normal doğum istemiyordum ve çok mutluydum :) ve uzun uzun konuştuktan sonra sezaryan kararını aldık hep birlikte :)
16.08.2010 sabah saat 08.00'de bir büyük bardak meyve suyumu içmek için uyandım ve tekrar yattım keyif yapmak için:)
bugün doğuma gireceğim fakat ben o kadar sakinim ki herkes şaşkın :) 1 saat sonra kalktık ve hazırlanmaya başladık :) doğuma giderken hep karbeyaz olmak istiyordum ve istediğim gibi beyaz elbisemi ve ayakkabılarımı giydim son hazırlıklarımı tamamladım bu arada kurt gibi açım ve sürekli karnımı severek ''bebeğim seni aç bırakıyorum ama sana kavuşmak için buna mecburum'' diyorum :)
saat 10.30 gibi hastaneye geldik hamile halimle ve eşimle son kez hastane kapısında 1foto çekildik :)
yatış işlemleri yapıldı ve o arada herkes hastaneye doluştu oysaki benim doğuma girmeme daha 3 saat var :)
nst'ye bağlandım son kez ve çiğdem ebemize bu son dedik :) ardından çiğdem ebe odamıza gelip herkes dışarı hadi bakiyim diye bir bağırdı -ki herkes tırstı noluo die :) çok şeker bir bayan kulakları çınlasın :) önce önlüğümü giydirdi sonra ise sonda takmak benim işim değil ama sen çok korkuyosun kıyamadım geldim canını acıtmasınlar diye dedi veee inanın sondayı taktı hiç hissetmedim :) ee ne oldu dedim taktım ya dedi aaa dedim :)
bak idrarın gelio dedi eee ben bişi yapmıorum ki nasıl gelio dedim :))) ama öyle oluomuş yaşamadıan bilinmiyor işte :)
sonra insanlar hurrraa içeri :))
başhekim sekreteri baş hemşire ve doğum katının sorumlusu odamıza gelip bizimle çok güzel ilgilendiler odayı tanıttılar onlarlada bir fasıl sohbet ettik gülüştük ve gittiler
2 gece 3 gün kaldım hastanede veher sabah ziyaretemize geldiler sağolsunlar buradan teşekkürler hehehe :)
anestezi uzmanı geldi son görüşmeleri yaptık.. ardından hemşireler geldi damar yolu açıldı 2tane. 1i yedek her ihtimale karşı..
bu arada bizim oda öyle kalabalık ki klima soğutmuo bile :)
bizler ise kakara kukara eğlenioruz ben gayet sakin ve normal görünüyorum :)
saat oldu 13.30 2 kişi geldi ve hastayı almaya geldik herkes dışarı dedi ve beni sedyeye almaları ile ben bir boşaldım ki sormayın salya sümük hemde :)
Aaaa bu ağlıo bebişini istemio bırkaalım dediler ve gerçekten öylece bırakıp gidiolardı beni ben daha çook ağlamaya başladım gelin dedim ve çıktık odadan...
kimsenin yüzüne bakamıorum herkes birşeyler söylüo ellerim ortünün altında kenetlenmiş ağlıorum
eşimin elini bile tutmadım kimsenin yüzüne bakamadım asansöre bindik eşimde bindi.. asansör ameliyat kapısına açılıo eşim orada kaldı ben içeri... öpüşemedik bile ...
ameliyathaneye girdik beni 2 kişi aldı içeri herkes kendi halinde birşeyler yapıor ve ben çaresiz savunmasız kesilmeyi bekliorum :)
gözyaşlarım dindi bu arada etrafı süzüorum :)
hmeen önümü kapattılar ve hazırlıklar başladı... foto mak. verdim erkek asistanlardan birine o da ismi ne olacak dedi Uras Burak dedim aa benim ismimde Burak dedi :) isimleri kim koydu dedi diğer asistan 2 isminide ben dedim oo dediler yazık enişteye.. herkes gülerek hakkın dolmuş dedi :)
anestezi uzmanı geldi havadan sudan sohbet edioruz ve benm hazırlıklar devam edio...
veeeee canım doktorum geldi tatlım nasılsın herşey güzel olcak hiç korkma gözlerini açtığında bebişin kollarında olacak dedi
ve son kez herkes hazır mı die sordu
herkes hazırdı :)
ve tüm ekip beni alkışladı iyi uykular dedi :)
kafamı çevirmemle alet seslerini duymaya başladım ve korktummmm ya bayılmadan keserlerse die :)
anestezi uzmanına baktım o arada saat tam 13.41di :)
ne zaman bayılırım acaba ya bayılmadan kesilirsem diyecektim -kiiii
ne zman bayılırım acaba dedim gerisi yok :)
gözlerimi açmaya başladığımda ameliyathane kapısındaydım ve canım çok aciodu
sanki binlerce kesik atılmış üzerine tuz serpilmişti
canım acıyor diyemiyordum çünkü dilim dönmüyordu
konuşamıyordum...
kafamı sağa sola çevirmeye başladım herkes alkışlayarak günaydın çok şeker bir bebeğin oldu çok tatlı sana benziyor diyordu
ben konuşmak istedikçe inliyordum ve sonunda lütfen su dedim kurumuştu içim
canım acio lütfen su dedim ama yasaktı asansöre bindik odamıza geldik bu süre içinde ben sürekli canım acio lütfen su bebeğim nasıl saçı var mı nefes alıyor mu diye sayıklamışım ama bu kısmı hiç hatırlamıorum ...
odamıza geldiğimizde eşim bebişin fotosunu gösterdi hemen aman Allah ım o ne öyle dedim kapkara saçları vardı oğlumun
inanın eşim kadar kadar gürdü saçları :) ve ben hep bebeğim kel olacak ben hiç mide sorunu çekmedim diyordum :)
ve oğluşum geldi hemen emzirmeye çalıştılar ben hala yarı baygınım arada uyuyor uyanıorum
ilk emzirme videomu çekmişler de o uykulu halimle bile anne nefes alıomu oğlum burnu tıkanmasın
geceliğime 2 nazar boncuğu takmıştım biri bebeğimin onu takın nazar değmesin oğlumun yüzünüde tam göremedim diyorum ama gözlerim kapalı
işte annelik böyle birşeymiş hemen başlıormuş :)
mis kokulu oğlum kollarımda önemli olanda bu... çektiğim acıları çoktan unuttum... zaten hastanede 2 gece kaldım eve geldiğim günden beride yanlızım..
herşey yolunda Allah ıma şükürler olsun...
bu arada doğuma gireceğim güne kadar ya beğenmezsem ya çirkin olursa ya sevemezsem diye içten içe kendi kendime düşünüp korkuyordum ama o dünyanın en çirkinide olsa anneye dünyanın en tatlısı mis kokulusu geliyormuş
özellikle iyice ayıldığımda kokladım da yıkanmadığı halde mis gibi kokuyordu
ellerini ayaklarını heryerini inceledim herşeyi öyle muntazam öyle güzeldi ki insanı meest ediyordu...işte böyle :)