Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Kaç defa sözünü tutmadı dualarım Ama yorulmadı yüreğim sana inanmaya Açmaya cesaret edemediğim kapı kollarının Ardında sen yoktun… Biliyorum Her şey unutulur Değersin üzülmeye Yeniden sevilmeye Küçük bir kız çocuğuyum Masallarla gerçekleri hala karıştıran Ya şimdi uyandır beni, senden Ya da lütfen… Masal ol sen
Ben umutlarımı avuçlarken saçlarında Yalnızlığını ağırlığınca omuzlarıma bırakıyorsun Acemi bir fahişenin inlemeleri gibi… Sesin Kulakları tırmalıyor Şimdi küçük bir savaş yaşanacak aramızda ... Acılı değil çok acıklı olacak Ve ben gibi aşk yine kaybedecek nasılsa İzi kalacak kalp desenli çarşaflarında Teninde bir merasim havası Son kez katılacağım Sevmekten yorulmamış bedeninle Taştan duvarlarıma çarpa çarpa
Sevişmekten yorulup Saten kumaşlar gibi süzüleceksin yastığına Seven bir kalbin atışıyla En derin uykuna yenileceksin Ve ben… Gitmek nedir… Düşüneceğim
Bu lacivert odanın duvar kağıtlarına Turuncu bir leke gibiyim Şimdi kapıya doğru aşk namına ne varsa Soyunup dökünüp Çırılçıplak yürüyeceğim Belki sen… Gitmemi engellememek için Zorla gözlerini kırpıştıracaksın Hiçbir şey söylemek gelmiyor içimden Kalsam da katledileceğim Sana bıraktığım tek şey, yatağında ''hoşça kal '' yazan Saç tellerim
Vazonda unutulmaya layık gördüğün
Bir demet papatya gibi... gittim Kuruyarak, kırılarak, döküle saçıla
Hangi omzuna taliptim ben hatırlamıyorum Alelacele sevmiştik Arife günü bitmiştik Sevgililer bayramını teğet geçmiştik İşsiz kalmış bir kalp gibi rengârenk, yapay ve ölü Hangi duygunun önünde diz çökmüştük Akşamdan kalma bir yalnızlık, elime tutuşturduğun Mektubun, avucumda buruşturduğum İçinde öle yazmışların Tabutları, önünden geçiyorum Dua niyetine, niyeti bozuklara Ağzımda bir cinneti çiğnerken Yaratana gereğinin yapılmasını arz ediyorum Parmağımda özlenilesiye bir hikâyenin metal halkası Göç eden bir kırlangıcın kanı damlıyor sırtıma Bir ’’kal’’ çekiliyor iliklerimden Kanat çırpamıyorum Ayaklarımın altında karınca cesetleri varken ben hep Gidiyorum sanıyorum
İbretliğim… .... Hiç bu kadar uzun izlememiştim sırtının kıvrımlarını... Her adımda yabacılaşırken sen... Ben çoktaan çıkarmıştım maviyi gök kuşağından... ... Gitmene sebep çoktu… Mesela Öküzün altında buzağı yoktu Gözünün üstünde kaşı vardı aşkımın Dolduramamıştım incirin çekirdeğini
Burada Aşklıktan kalbim ölüyor Cenazeler kaldırılıyor günü birlik Yüreğimde senin bile dolduramayacağın çukurlar açılıyor Yunup yıkanıyor sevdam… Salalar okunuyor
Yokluk bu... Aşk karnına .... Biri beni resmedecek olsa Yalnızlığım Gülümse..... Fotoğrafın çekiliyor
Sana söyleyeceklerim var Nerede olduğunu bilsem ... Seni şişelerde arar mıydım? Sen şişenin içinde Şişenin içi benim içimde ...O zaman... sen ...içimde … Dinle…
Hem ben sakatat sevmiyorum Al kalbini… Bir daha işim olmaz Ne kadar sevgin varsa Bir o kadar da korkun olur Zorla değil ya ...sevemiyorum
Senaryo böyle Bir seven, bir üzen olacak Biri özgürlüğün parmaklıklarını Şeffafa boyayacak Biri bütün keklikleri çantaya koysa da Bu kurada hep benim adım çıkacak Yan yana olsak ta Hep uzaklara dalan biri olacak ‘’Hangi akla hizmet'' se Birinin aklı alınacak
Aşk’çılık oynanacaksa Bütün dünya kuyruğa girecek Sıranı bekle biri sana aşık olacak Biri her şeye seyirci kalacak Biri mızıkçıyı Biri salağı oynayacak Birileri ihanete 4. olcak Birinin boynuzu kulağı geçecek Birinin kanadı yolunacak Neyseki biri herşeyi oyun sanıp Kalbininizi yerinden çıkaracak Diğeri kırılacakları düşürüp ödünü koparacak Biri bıçağı kemiğe dayayacak Birinin gözyaşına diğeri bakmayacak Biri heryerinden çekiştirip durursa elbet bir yerlerinden yırtılacak Dananın kuyruğunun incelmesini beklemeden Biri koparana kadar asılacak Kesin genetiğiyle oynanmış birileri Korsan sevdalarıyla Sevişme sahnelerini kadraja alacak Herşey güzel olacak ... Bu filmin b.kunu çıkaracak Korkudan...Bir biri birilerine Bakıp bakıp duracak...:)
Senaryo Trajiromantikomedi Herzaman sinemalarda İlişkilerinizin katkılarıyla Her hakkı saklı kalacak
Hani önce hoş sonra boş gelecek Aşk olsun Aşk olacak….:)
Her aşkın reklamında ayrılık vardır Ki ayrılık bazen armağandır Daha ne istiyorsun hayattan Durmada kımıldan! ...ters düz et bütün mantıkları
Belki üstü daha iyidir altından Ya da buda bir fikir Al bak sana bir omuz Hadi ağla… Yaslan…
Eğer korkuların çoksa İyi saklanacaksın bacaklarının arasına Ve… Bu dünyada bir g.tün varsa Fazla artistlik yapmayacaksın Eğer uçmayı bilmiyorsan... Ki rahmetli süperman bile mütevazı bir kişilikti Ben mi çok acizim… Bilemedim… Yoksa senin mi kimseye ihtiyacın yok Gerçekten sadece nefes alıp veriyorsun diye mutlumusun çok ?
Sadece yürüyorum... İsmin gibi uzun Adım attığım yerde zaman duruyor İnsanlar... Arabalar... ...Binalar geçiyor... Yanımdan Bir sen varsın bir yerlerde Bir de ben Geriye kalan her ne varsa dünyada Hepsi nesne Sadece yürüyorum... Senin Bu çok kalabalık yalnızlığın Neresinde olduğunu düşünüyorum... hly u.
Geçmişin filetosunu çıkar Ve geleceğe saplanacak kılçıklarını Hatta Hayat! Beni hayatından çıkar Ve bana sunduklarını ...Prezantasyonun iyi değil Ya da kaçık olan ağzının tadımı Oysa bir ömre lezzet veren Ayrılık mıydı yoksa aşk mı? Ne özlemler iyi kabarmış Ne gidişler tam kıvamında Sevinçlerin altı yanık Mutlulukların tadımlık Acılar, hep doyumluk
Saadeti, koklattın kimine Kaşıkla verdiğin sapıyla aldın Ömür kazan biz kepçe Habire bir şeyler arattın Ve hayat! İçinde Tatlı Acı Ekşi Tuzlu Ne varsa Kalplerimize kırdığın hiç tutturamadığın Spesiyalin Aşk’ın ♥ Artık diyorum... Ayırmasan mı? Sarısıyla, beyazını
Yaş geçti… Ne yeşil sevdalar sararıp döküldü… Ne güneşler satıldı güz akşamlarına… Ne şiir oldun ne şair ettin… Bir çingene falı kadar umutsuz….yaşanmışlıklar…. ...Yüzündeki yaşlanmışlıklar… Kalbin de kırışmış mıdır ? İçine sıkıştırdıklarından… Dikişleri sökük sevdam…
Ömür geçti… Kalp kırıkları …batmasın kaldır! Ölü sevdaları ,ayak altından Bana el ver adam Beyaz saçlı prens Bu kaçıncı elvedan
Havva elmayı ısırtmakla başladı Âdemoğluna hala yutamadığımız lokmadır boğazımızda Âdem elması... Yeryüzünde, yar yüzünden ne yürekler gömüldü bu topraklara aşk şerbeti adı... Cenabetin
......tadını güzel yapan aşk mıydı? Âşık mıydı? Ağzımızın tadını kaçıran...
Kiminin elin de mundar oldu kiminin kalbin de dindar tapılanı sultan yapan köle miydi? Kölesi olunansıcalar mı? Kim kime yaranır bilinmez aşk ta zevk alan... Koyan mıydı? Tek başına koyulan mı?
Bitkin bir bakışın, fukara uzantılarında, ağlak bir kalple ilkbahara umutlanırdı bir KADIN (?) ,yolun yarısını çoktan geçmiş, simsiyah avuçlarına bembeyaz çiçekler gibi şiirler yazarken bir ERKEK (?) ....
Velakin adları Aşk'tı .... cinsleri henüz bulunamadı....
Şiir arayanlara selam olsun... Aşıklık maşılık hali...üzerinizden ırak.. Eline kalem aldırtır... Şairliğe özendirir ayrılık... Buluşma vaktini literatürden kaldırır.. Hasta bakıcıdır ayrılık... ......Hayat istifini bozmazken ..sizi yaşamaya üşendirir... Depresyon mepresyon ne varsa tüü kaka içine dalarsınız.... Aşkın ne anlama geldiğini bilen bilir... Bilmeyenlere de, bilenler durmadan anlatır... O ne müthiş hata... Aşk'ın sıra dayağı... Tekrarı en çok çekilen filmdir... Bedava dağıtsalar almazsınız... Aşık ne ederse kendine eder... Her film mutlu sonla bitmez... Nihayete erer.. 1- aşk biter... 2- O gider... 3- Sen bitersin 3 ü bir arada... Sanma ki yan yanalar... Yar diye her gece karanlığı sar... Dön başa ..Aşk'ın başından Aşk'ınsa O müthiş hal bünyeden firar eder... Beddualar edilir... Hakaretler Güya intiharlar... Bitmeezz '' O 'na bir çift sözüm var '' lar..
Benim de var... İnşallah prenses olur...öptüğün bütün kurbağalar.......
Yağmurdan sonra artık toprak kokusu gelmiyor biliyor musun ?... Toprak yok... Bakkallarda yok....veresiye de... Burcu burcu kokan Müjgan teyzelerde yok ... Ellerim hala ellerine gidiyor biliyor musun ? ...Yılların alışkanlığı bir günde değişmiyor... Ellerin de yok... Sevgin var ...saklanıyor naaa şuramda... '' ne var ne yok ?'' diye soruyorlar... Ne yok ki... O yok ...geride ne varsa... Bütün yok'lara...bütün yok'luklara Aşk'ımdan aşşaaağıı ……….kasım paşa
Artık... Seninle ve sensizlik arasında durmayacak... Kağıtlara seni yazmayacak.. Bomboş duracağım.... Artık ...Hakkında kurulmuş cümlelerin yüklemi olmayacak... Dinlediğim hiç bir şarkı seni anlatmayacak.. Hüzünlerin kol gezdiği sokaklara ayak basmayacağım... Artık... Çok eski bir fotoğrafın yakılan kısmındayız... Suret yok.. .anılar yok, geçmiş yok... Artık Yaşanmış bir mazimiz yok
Hayal meyal olacak yüzün Sana kaç uzak lazımsa o kadar uzak olacağım...
Kafiyesiz bir şiir gibi anlamsız olacak dilimden düşüşün...
Artık Aklımı değil midemi bulandıracak Dayanamayacağım... Ben Aşk'ı kusacağım........