Davranış Bozuklukları Hiperaktıvıte bozuklugu ve dıkkat eksıklıgı

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.
Araştırmalar, hiperaktif çocukların annelerinde depresyon, kas-iskelet ağrıları ve kaygı bozuklukları gibi hastalıkların daha fazla olduğunu gösteriyor. Hiperaktivite sorunu bulunan çocuklar, aşırı hareketlilik ve dikkat eksikliği nedeniyle, zekaları normal olmasına rağmen, okulda düşük başarı elde ediyor. Üstelik bu nedenlerle kendilerini ciddi kazalardan korumadıkları için ciddi hayati tehlikelerle karşı karşıya kalıyor.


Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Arzu Önal, 2009 yılında yapılan bir araştırmaya göre, hiperaktif çocukların annelerinde depresyon, kas-iskelet ağrıları ve kaygı bozuklukları gibi hastalıkların daha çok görüldüğünü belirtiyor.

Başka bir araştırmada ise annede bulunan depresyon, kaygı ve duygusal problemler ile “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB) arasında ilişki olduğu bulunmuş.

Ayrıca çocuğuna ilaç kullanmak istemeyen annelerin çocuk ruh sağlığı uzmanlarına 13 kat daha fazla başvurdukları saptanmış. DEHB’li annelerin yüzde 1.2’ sinde en az bir ruh sağlığı problemi olduğu savunulmakta. 2020 yılında kadınlarda depresyon oranı dünyayı sarsacak kadar yükseleceğinden annelerin kendilerine dikkat etmesi gerekiyor.

ıNTERNETTEKı BıLGıLERı DEĞıL DOKTORUNUZU DıNLEYıN
Erken çocukluk yaşlarında fark edilen bu durumun tedavi edilebileceğini belirten Arzu Önal Gökalp, şöyle konuşuyor:

"Anne- baba, öğretmen ve diğer kaynaklardan alınan bilgiler doğrultusunda tanı netleştikten sonra DEHB’ li çocuğun anne-babasının, çocuğun evdeki sıkıntıları ile ilgili olarak neler yapabilecekleri konusunda bilgilendirilmelidir. Bu durumun bir rahatsızlık olduğu ve nedenleri ile ilgili konuşularak bilgi sahibi olmaları hedeflenir. Evde ve okulda yapılabilecekler aktarıldıktan sonra ilaç tedavisi verilip verilmeyeceğinin kararı verilir.

Zekâsında problem olmamasına rağmen okul başarısı düşük olan veya aşırı hareketlilik nedeniyle sık sık yaralanan hatta ciddi hayati tehlikeler geçiren çocuklarda ilaç tedavisi ilk seçenektir. ılaçlarla ilgili ailelerin yaşadıkları korkular nedeniyle verilme sebebi aileye ayrıntılı olarak açıklanmalıdır. Bütün diğer ilaçlar gibi DEHB için kullandığımız ilaçların da yan etkileri bulunmaktadır. Bir çok yan etkisi geri dönüşümlü ve doz ayarlanması ile kontrol edilebilir düzeydedir.

Yan etki açısından riskli olan çocuklarda (örneğin ailesinde bazı rahatsızlıklar bulunan çocuklarda) ilaç başlamadan önce yapılan bazı tetkiklerle oluşabilecek ciddi problemler büyük oranda ortadan kaldırılabilmektedir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu sorununa karşı ilaç kullanılıp kullanılmaması konusunda internet sitelerinde birçok yazılar yayınlanıyor. Aileler özellikle internette kaynağı belli olmayan birçok siteden doğru-yanlış bilgiler elde edebiliyor. Bu konuda doktora güvenmek daha doğrudur."

HANGı ÇOCUKLARDA ıLAÇ YÜZDE 100 ŞART?
Dr. Gökalp, çocuklarda ilaç kullanımıyla ilgili kriterleri sıralıyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bozukluğu dikkat ve hareketlilik olarak ayrı ayrı incelersek; eğer bir çocuk kendini koruyabilecek kadar dikkat gösteremiyor ve bu nedenle başına ciddi kazalar geliyorsa veya ders başarısı akademik başarısı ile orantılı değilse ilaç tedavisi önem kazanıyor. Hareketlilik nedeniyle yerinde duramıyor, sonunu düşünmeden kendini rahatlıkla tehlikeye atıyor, defalarca ucuz atlatılan kazalar geçiriyorsa burada ilaç gerekliliğin ötesinde hayati bir önem söz konusudur. ılaç kullanılmaması halinde önemli davranış problemleri de görülebilir.

GENETıĞıN ROLÜ DENEYLERDE GÖSTERıLDı
DEHB’ nin tamamını ya da bir kısmını tanımlayan bir sebep bulunamamıştır. Fakat biyolojik ve çevresel etmenlerin rolünün altı daima çizilmiştir. Son yıllarda DEHB nin nedenlerine karşı olan merak artmıştır. DEHB kuşkusuz ailesel bir bozukluktur ve genetik bir tarafı vardır. Hayvan deneyleri ile genetik rolü vurgulanmıştır. Beyinin özellikle prefrontal ve bazal ganglion olarak isimlendirilen bölgelerinde anormallikler saptanmıştır. Birçok çalışmada frontal lob denilen beyin alanında, özellikle prefrontal cortex bölgesinde kan akımı ya da glikoz (şeker) metabolizmasının fonksiyonunun azaldığı saptanmıştır. Beyinle ilgili görüntüleme çalışmaları günümüzde de devam etmektedir.

ıLAÇLARIN YAN ETKıLERıNı KONTROL ETMEK MÜMKÜN
DEHB tedavisinde kullanılan iki grup ilaç vardır. Psikostimulanlar (metilfenidat türevleri, amfetamin türevleri) ve antidepresanlar (atomoksetin, imipramin). Bu ilaçların düzenli olarak doktor kontrolünde kullanılması gerekmektedir. Yan etkileri yavaş doz titrasyonu ve yakın takiple kontrol altında tutmak mümkündür. Başlıca yan etkileri iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, çarpıntı, bulantı, uykusuzluk, döküntülerdir.

Birçok ilaç prospektüsünde yazılanlara benzerlik gösterir. En çok korkulan yan etki bağımlılıktır. Çocuklarda bağımlılık yapmadığı birçok araştırmada belirtilmiştir. Anne-baba eğitimi, akademik organizasyon eğitimi, bilişsel davranışçı yöntemler ile terapi ve sosyal beceri eğitimi de kullanılabilir. Fakat bu yöntemlerin tek başına başarı oranı düşüktür. ılaç ile birlikte kullanıldığında etkileri artmaktadır.

ntvmsnbc.com
 
dün kontrolumüz vardı . çok iyi geçti. ve dr hanım ban da kaygı bozukluğu teşhisi koydu. kadın haklı çok darlanıyorum sametin başına bir şey gelecek diye...
 
dün kontrolumüz vardı . çok iyi geçti. ve dr hanım ban da kaygı bozukluğu teşhisi koydu. kadın haklı çok darlanıyorum sametin başına bir şey gelecek diye...

çok geçmiş olsun.iyi geçmesine sevindim.
size konulan teşhis yukarıdaki yazıyı doğrulamış oldu.
bir ara bende de kaygı bozukluğu vardı .
dmekki yukarıdaki yazıda yapılan araştımarar doğruymuş
 
acaba bu tedavilerin sonunda çocuğun neresi düzelecek ki
psikoljik davranış bozuklukları mı yoksa beyindeki fonksiyonel bozuklukları mı?
 
ınsan beyninde beş ana lob bulunur. Bunlar:

1. Frontal Lob : Bilinçli düşünme; zarar görmesi durumunda ruh hali, hissiyat değişikliği olabilir.
2. Parietal Lob : Çeşitli duyu organlarından gelen bilgileri birleştirmede önemli rol oynar. Ayrıca nesnelerin kullanılması ve bazı mekansal görüş işlemelerinde (visuospatial processing) parietal lobun kimi bölümleri rol alır.
3. Occipital Lob : Görme duyusuyla ilgili bilgilerin işlendiği lobdur. Hafif zarar görmesi halüsinasyonlara sebep olur.
4. Temporal Lob : Ses ve kokunun algılanması, aynı zamanda da yüzler, mekanlar gibi karmaşık uyaranların işlenmesi bu lob tarafından sağlanır.
5. Serebellum : Duyu organlarından gelen bilgilerle haraketi ilişkilendirir. Bu lob özellikle dengenin sağlanmasında önemli rol oynar.

Yukarıda listelenen her bir lob, beynin her iki yarımküresinde de bulunur. Serebellum dışında bu lobların hepsi telensefalonun parçasıdır.
 
işte birinci maddedeki yerin bozukluğu bizim çocuklarımızdaki DEHP sebeb olan durum...
 
Frontal lob ya da frontal korteks beynin ön tarafında yerleşimli bilinçli düşünmeden sorumlu olan beyin bölgesi.

ınsanda frontal korteks, tüm kortikal alanın 1/3 ünü oluşturur. Frontal korteksin arka kısmı, yani motor korteks ve premotor korteks, motor kontrolden sorumludur. Bununla beraber prefrontal korteks olarak adlandırılan daha ön kısımlar ise davranışın kontrolünde önemli rol oynamaktadır.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
benim oğlum 6-7 yaşlarında iken 2 metrelik bir yerden düşmüştü ve 10 gün beyin cerrahi servisinde tedavi görmüştü. tam da bu alıntı bilgide yazılan fontal lob denilen yerinde kırılma olmuştu...
şimdi diyorum ki acaba o düşmeden dolayı mı oldu?
 
acaba bu tedavilerin sonunda çocuğun neresi düzelecek ki
psikoljik davranış bozuklukları mı yoksa beyindeki fonksiyonel bozuklukları mı?

ayy evet bunu bende merak ediyorum.doktora gittiğinizde sorarmısınız?
birde bu tedavi iyileştirici etkisi var mı yoksa ilaçları bırakınca eskisi gibi mi oluyor.
 

çok geçmiş olsun:teselli:
evet büyük ihtimalle bunun etkisi vardır.
birde şey duymuştum.doğumu zor geçen çocuklarda da oluyormuş.
 
bu düşme olayından önce uslu muydu?birden bire mi değişti??
uykuları düzenli miydi?
bebekliği sakin mi geçmişti?
mesela bebekkeen çok ağlayan,zor sakinleşen,zor uyuyan bebekler büyünce hiperaktif olabiliyorlarmış..
 
Son düzenleme:
yok bebekliği de zordu da
en azından anlama güçlüğü yoktu
şlimdi çocuk algılayamıyor ve yorumlayamıyor
dr asorarım da bizim sonraki kontrolümüz 3 ay sonra
ilacımızı 3 ay içeceğiz sonra etkilerine balacağız
ve yanına bir ialç daha eklenecek
benimki biraz fazlaca da o yüzden az daha zahmetli
 
benimde doğumum zor geçmişti ama bence bizdeki ırsi.
eşimde var,eşimin ailesinde var,benim kardeşimde de var.daha ne olsun ((
 

çok geçmiş olsun.Allah şifa versin.doktora gidersen bu düşme olayını da anlat.belki düşme olayından sonra öğrenme güçlüğü gelişmiştir.
siz istanbul veya istanbula yakın bir yerdemi oturuyorsnuz?
 
eger istnabul veya istanbula yakın bir yerde oturuyorsanız prof.dr. nevzat tarhan' a götürün diyecektim.
onun bu konuda farklı metodları varmış.ilaçsız.(ben çok isterdim ama şuan için bu ,benim için imkansız )
 
benim ailemde yok

oğlumun doğum sırasında rahim asılmasından dolayı tam doğarken başı çıktıktan sonra rahim kasıldı be çocuğu boğazladı
samet nefessiz kaldı
doğdu mor
sesi çıkmadı kıçına vura vura sonunda sesi çıktı
kıçına vurulan tokat 2-3 yaşına kadar belli oldu geçmedi
düşmeden evvel de kabına sığmayan bir çocuktu ama denileni hemen anlardı.
düştükten sonra bu durum tam tersine döndü
 
hayır samsunluyum ben
buradaki 19 mayıs fakültesinde tedavi görüyor
 

onların viziteleri çok pahalıdır
ona benim ekonomik gücüm yetmez
 

çok geçmiş olsun.
ama tam tahmin ettiğim gibi.zor doğum bunu tetikliyor.
benim bir yakınım var özel eğitim öğretmeni,o şöyle demişti genelde doğumsal zorluklar bunu tetikliyormuş.
 
onların viziteleri çok pahalıdır
ona benim ekonomik gücüm yetmez

aslında araştırmak lazım.istanbulda yakınızı varsa belki o şekilde gitme imkanınız olabilir.
internette sitesi var.tam hatırlamıyorum.orada telefonu var,sormak lazım ne kadar ücreti var diye...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…