Hikayeme Devam

makyajhastasi

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
29 Aralık 2017
3
9
30
Yıldız hocayla konuşmaya başladığımda sesim ilkten kısık çıkmış yanaklarım utanctan kıpkırmızı olmuştu . İnanılmaz utanmıştım Yıldız hoca “Hanfendi konuşacak mısınız ” dedi haklı bi sebeple ben de anlık alıklığımdan cıktım ve konuşmaya başladım ben “bugün akademiye gelmiştim tavrınızı hiç beğenmedim” dedim. Utanırken nasıl açık bir sözlülük yapmıştım bendeki ironi kimsede yoktur arkadaşlar emin olun . Kısa bir süre sessizlik oldu bana agresif davranacak diye tahmin ettiğim Yıldız hoca “Hanfendi sakin olun benim mizacım böyledir lütfen beni yanlış anlamayın. Sizin bu konuda hevesli olduğunuzu gördüm bu yüzden bana bu kadar kızdığınızı anlayışla karşıladım ” dedi. Bu sözleri duyduktan sonra bende bir vicdan sızlaması olmadı değil tabi zaten bende bu asilik varken en melek insanla bile anlaşamam Yıldız hocanın suçu yoktu yani bu durumda. Bende söze girdim utana sıkıla “Yıldız hanım bizim karakterlerimiz biraz paralel galiba bende fevri davranmış olabilirim kusura bakmayın bir önceki görüşmenin bazı kısımlarını yok sayalım eğer vaktiniz varsa yarın tekrar akademiye yada ofise geleyim ” az bir tebessümle Yıldız hoca tebessümüme beş saniyelik kahkaha ile karşılık verdi kafamda deli sorular yine belirmeye başladı “bu kadın bana mı gülüyor şimdi? ne hakla gülüyor şimdi bana ” diye beynimde atlar yarışırken sakin kalmaya kendimi gaza getirmemeye çalıştım. Yıldız hoca ben kendimi sakinleştirmeye başlamadan konuşmaya başlamıştı bile “Yarın akademi tatil ofise öğleden sonra gel ”dedi. Bende derin bir nefes alarak “Tamam olur ” dedim. Konuşma böyle bitmişti. Telefonumdan saate baktım akşam 6 tıydı oldukça yorgun bitkindim. Televizyonun karşısına geçtim dizimin yeni bölümü başlamıştı gecen yaptığım tatlıdan bir porsiyon hazırladım hem diziyi izleyip hem tatlımı yemeye başlamıştım. Normalde inanılmaz keyif aldığım rutin eylemimden hiçbir şey anlamamıştım . Allahım Yarabbim diziyi izliyorum ama hala aklım Yıldız hoca ve konuştuklarımızdaydı. Ne kadar takık bir insanım bilmiyorum ama Yıldız hocaya cok takılmıştı aklım. Yediğim o muhteşem tatlının kendim yaptığımdan söylemiyorum ama dil işareti) bile tadı yoktu. Bir süreden sonra dizimden bile sıkıldım kitabım yarıda kalmıştı ona devam edeyim dedim gerçi bu yarısı uçmuş aklımla nasıl okuyacaksam kitap bilemiyorum ama denemekten kaçılmazdı. Okuduğum kitapta aynı benim gibi karmaşıktı. “Olasılıksız “ abi yani nasıl bir kitaptır bu anlamış değilim bi yandan karmaşık gibi görünse de okumaktan kendimi alıkoyamadığım kadar da güzel bir hikayesi var bence okuyun derim. Sabah uyandığımda kitap ve ben uyuyakalmıştık. Saate baktığımda on bir buçuktu. Anında kalktım el yüzümü yıkadım. İş görüşmesine gittiğim gibi hazırlanmıştım Grand tuvalet dedikleri gibi anlayacağınız.

Gören bankaya girdim de ilk mesaime başlayacağım sanırdı.hazırlandığımda saat 12.15 mi neydi artık evden çıkmalıydım anca giderdim, ofise gitmeden önce canım Yıldız hocayı tekrar aradım. “Tabi gel bekliyorum seni bütün işlerimi hallettim bi tek senin için buradayım demez mi ”. O an Yıldız hanımla ilgili bütün olumsuz düşüncelerim puf diye yok olup gitmişti. Kalbime yıldız konmuştu sanki tamam tamam bana şimdi abartma diyeceksiniz o kadar olmadı kesinlikle yıldızcık konmuştur.Trafik şansıma çok acıktı, o kadar açıktı ki sormayın otomobiller ben yürüsem onları geçerim vaziyetteydiler. Zaten ne yaptım biliyor musunuz ? Minübüsteydim, Kartal metrosuna baktım ki yakınlaşmışız indim yolun ortasında metroya doğru koşmaya başladım az kalsın bir tır tarafından asfalta yapışacaktım. Bakın bu sefer abartmıyorum gerçekten haberlerde ”Genç kızı yoldan kazıyarak ayırdılar” haberi duyabilirdiniz.Ofisin olduğu yere geldiğimde filmlerde olur ya denizin ortasında kalmış tekne karayı gördüğünde orası ışıltı içindedir parıl parlar orası da bana öyle gözüktü adeta. Kendimden emin bir şekilde kapıyı çaldım . Ve şimdi en en çok sevdiğim benim balım acmıştı kapıyı Esma Allahım

İnsan bu kadar mı güler yüzlü olabilir sırf işi dolayısıyla güler yüzlü değildi samimi bir karşılama gülümseme davet etmişti beni içeriye.Ordaki rahat koltuklardan birine oturdum gömülmüştüm adeta. Esma içecek bir şey ister misin diye sordu. “Su alabilirim zahmet olmazsa ” dedim tebessümle.Esma adaşı olan başka bir Esma ’yı çağırmıştı ondan isiteğimi rica etmişti o da suyumu getirmişti. Esmacık diyorum şimdi ben ona çok tatlı bi kız görmeniz lazım kardeşim gibi desem yeridir. Suyumu içtikten sonra Esma ’ya “Ben Yıldız hanımla görüşcektim kendisi yoklar galiba ” Esma “Olmaz olur mu sizi bekliyodu zaten hemen çağırıyorum ”Ben etrafı inceliyordum hiç görmediğim cihaz ve malzemeler vardı. Bir süre sonra Yıldız hanım geldi ve başladı konuşmaya “Evet canım hoş geldin tekrar burası da ofisimiz gördüğün gibi burada profesyonel makyajla ilgili malzemeler var bunları eğitime başladığından itibaren hepsini öğrenceksin şuan seni okadar hevesli görüyorum ki vallahi sen bu ofisi elimizden ” diyip kahkahalarla gülmeye başladı ardından Esma da gülmeye başladı bende kahkahalarına karşılık tebessümle “yok estağfirullah benim sadece niyetim makyaj öğrenmek bu işin uzmanı olmak ”.Yıldız hoca beni üstten aşağı süzerek “Hadi bakalım seni cok zorlayacağım bilmiş ol ” deyip gözümü mü korkutmaya mı nabız ölcmeye mi çalışıyordu bilemiyorum. Dersler hakkında bilgiler verdikten sonra sözleşmeyi imzaladım ve gayet makul fiyatla artık bu hafta Cuma günü başla dedi.

Cuma günü artık o çok sevdiğim makyajın en ince ayrıntılarını öğreneceğim için o kadar sabırsızlanıyordum ki kalbim çıkacak gibiydi. Biraz deniz havası iyi gelirdi belki bu heyecanıma diyerek sahile gittim derin derin adeta plates yapar gibi burundan al ağızdan ver edasıyla nefesimi kontrol ettim. Yaptığım şey işe yaramıştı Ebru Şallı boşuna o kadar dil dökmüyordu tabi kaç senelik pilates eğitmeni kadın belki makyajda uzmanlaştıktan sonra pilates eğitmenliğine de bir kol atarım kim bilir ?