- 15 Aralık 2015
- 1.823
- 4.606
- 133
- Konu Sahibi Esrin mine
-
- #41
Annemi suçlayarak hayat geçirmiyorum. İlk defa burada bu kadar açık bir şekilde derdimi açtım. Yazımda bulduğunuz tek bir hakareti, incitici sözü bulup bana yazar mısınız? Sadece onun yaptıklarının kısacık bir özeti bunlar. Şimdiye kadar içimde tuta tuta taş kesildim kesilicem. Biraz anlatmaya, dertleşmeye ihtiyacım olamaz mı? Şu okuyup rahatsız olduğunız şeyleri ben bizzat yaşadım. Ama annem yaşatırken tereddüt bile etmedi. Herşeye rağmen onu çok sevdiğimi defalarca belirttim.İiyi güzel yazmissinizda.sürekli annenizi suclamissiniz. Peki annenize annaneniz yada diğerleri nasil davrandiki oda size bu şekilde davrandi. Evet davranmamilydi ama siz kendiniz diyorsunuz benimde çocuğum oldu bakalim siz nasil bir anne olucaksiniz annenizi suclamakla hayat geçmez. Sizin cocugunuzda sizi suçlar ilerde benim annemde şöyleydi boyleydi diye. Siz bence daha çok allaha yonelin dualar edin evinize esinize maneviyatinizi güçlendirin bakalim o zaman annenizi bu kadar çok suçlucakmisiniz.
Bu konuyu düşünmeye cesaret ettmişliğim çok azdır. Ama olay bununla bitmiyor ki. Bu öyle bir virüs ki kendisi olmasa bile etkisi hep benimle.Esrin mine , belki dışarıdan söylemesi kolay diyeceksin; ama deme. Çok acı çekmişsin, kalbinin atmasına vesile olan kadın, kalbini parçalamış, yaşadıkların çok ağır; bunları kabul ediyorum. Ama böyle yapma, hayatının geri kalanını kendini zindan etme. Bırak kimse sevmesin seni, annen bile ! Sen kendini sev, kendinden vazgeçme. Sen olmasan bu hayatta ne annen, ne çocukların, ne eşin, ne yaşadıkların hangisinin anlamı kalacak? Sen bu haldeyken biliyorlar mı senin ne kadar acı çektiğini, önemsiyorlar mı? Ruhunu da beynini de çok yaralamış annen, yazdıklarından hareketle anksiyete bozukluğu oluşmuş sende, önce oradan başla işe. Bir psikiyatristten randevu al, dertlerini anlat, ilâç tedavisine başlayacaklardır . Önce ruhunu ve beynini arındır bu kâbuslardan, sonra at sırtındaki yükleri. Kendin için yaşa, kimsenin seni incitmesine izin verme...
Annem beni öyle sessiz sakin dinlemez ki. Ne hainliğim kalır ve saygısızlığım. Üstelik herkese olayı kendi gözünden anlatıp beni suçlu çıkarır. Hem zaten onu üzmek de istemem. Vicdan azabı yaşamak istemiyorum çektiklerimin acısı yetmezmiş gibi. Bir de şöyle düşünüyorum. Anlayacağı varsa onca yılda anlardı. Ben tamamen yalnız bırakıldığım halde evladıma kendi annesizliğimi yansıtma ihtimaliyle vicdan azabı, uykusuzluk, huzursuzluk, kendimden nefret etme gibi bir sürü şey yaşadım kısacık bir sürede. İyi bir anne olamayacaksam allahım canımı al diye allaha yalvardım. Ama o bunca yıl hiçbir pişmanlık emaresi göstermedi. Belki çok şey yaşadı, çok ezildi ama bize aynı şeyleri kararlılıkla yapmaktan çekinmedi.
Canım benim.. benzer seyleri yaşadım ben de. seni o kadar iyi anlıyorum ki.. O günlerin etkisi halen geçmedi. Ben de annemi çok seviyorum. Ama içimde bi yerde geçmeyen bir kırgınlık hep varEvet anne herşeyin sebebi sensin.
Benim bu saatte, derin bir uykuda olmam gereken bu saatte kafamın derinliklerinde zonklayan seslerin, kurtulamadığım yaşanmışlıkların, ezikliğimin, dünyanın en kötü annesi olmamın sebebi hep sensin.
Hatta etrafıma baktığımda göremediğim insanlığın, merhametin yokluğuyla sığındığım şu siteye ne zaman iç döksem peşime takılan hastalıklı düşüncelerin, sürekli takip ediliyor sanıp kafayı yeme noktasına gelmemin, bu yüzden birçok hesabı iptal ettirip yönetimden her seferinde özür dileyip yeni hesap açmamın da sebebi sensin. Yüzbinlerce insanın olduğu bir mecrada bile kendimi "işte o işte o" diye parmakla gösterilen, bütün gözlerin üzerinde olduğunu zannetmeme sebep olacak kadar paranoyak, tedirgin olmamın da sebebi sensin.
Aslında sana hiç kondurmuyordum. Hala konduramıyorum. Hep suçu kendi pasifliğimde, kendi ezilmişliğimde buluyordum. Ama öyle değil anne.
Ben daha küçücük bir çocukken bir yere giderken bile beni bırakıp kardeşimi aldığını biliyorum anne. Senin için hep kardeşlere bakmakla yükümlü evin işlerini görmekten sorumlu bir paçavra olduğumu da biliyorum. Yaşayamadığım çocukluğum, oynayamadığım oyunlar, edinemediğim arkadaşlar hep sırtımda yük şimdi. Suçum neydi diye sormayı akıl bile edemedim. Ben bu olmak için dünyaya gönderilmiş gibiydim. Başka birşey görmedim ki çocukluk bu, ben olmak bu sandım hep. Bir kere bile kızım demeyişine öyle alışıktım ki. Hiçbir şey yapmasam bile, birkaç saniye tvye dalmam bile beddua yemem için yeterli sebep oldu hep. Sen beni hiç sevmedin anne.
Biraz büyüyüp arkadaş edinmeye başladığımda arkadaşlarımı azarlamaktan beni utandırmaktan da geri durmadın. Gururum, onurum senin için hiç önemli olmadı. Bir arkadaş edinmemi bile bana fazla gördün. Zaten okumak benim neyime? Okul birincisi olmak benim neyime? Okuyup başına avukat mı olacaktım? En iyisi münasip bir kısmetle baş göz etmek. Eşimi tanımak benim için büyük şans olsa da senin için sırtındaki kamburdan kurtulmaktı. Ödün patladı vazgeçicem de başına kalıcam diye.
Kalmadım, evlendim. Bir de hamile kaldım. Sen milletin gelini, kızı doğuma kadar iş yaptı diye diye beni işe zorladın. Güzelce söylesen ben yine yapardım işlerini ama sen yine azarlamayı, aşağılamayı seçtin. Ona da razı oldum. Sezaryenden sonra başımda bir gece bile, sadece bir gece bile kalma zahmetinde bulunmadın. Bir kap yemek bile yapmadın bana. yemeğime, bulaşığıma,hatta hasta bezime bile kocam koştu. Çok utandım anne. Beni hiç bilmediğim bir işle, annelikle yalnız bırakıp gittin. Ben görmediğim anneliği çocuğuma göstermeye çalışınca tam bir dram çıktı ortaya. Ota .oka bağıran, asık suratlı, annelikten gram anlamayan, saçma sapan bir insan oldum.
Kendi kendimi büyütüp yaralarımı biraz da olsa sarana kadar, kendime azıcık gelene kadar berbat bir anne oldum senin bana bıraktıklarınla. Şimdi ne kadar toparlamaya çalışsam, ne kadar normal olmaya uğraşsam sol yanımı sık sık yoklayan sancılardan kurtulamıyorum. Gülüşüm hep yarım anne, hayatı öylesine yaşıyorum. Dünya benim olsa birkaç saniyeden fazla mutlu olamıyorum. Sol yanımı çok acıttın anne. Alacağın olsun.
Buraya böyle yazdığıma bakma birazdan deli gibi pişman olup hatayı kendimde aramaya başlarım. Herşeyin suçlusu olduğum gibi ana kıymeti bilmeyen, beceriksizliğini, hatalarını annesine atan zavallı ve bencil kızın olurum. Senin bana öğrettiğin ben olurum.
Herşeye rağmen seni seviyorum anne..
Ben sabah kavga sesleriyle uyanip gece yine bagris cigrislarla uykuya daldim hep.cocukluguma dair hatirladiklarim hep kavga gurultu siddet. Hicbir zaman anne baba olduklarini hatirlamadilar hep birbirlerine hayati zehir etmekle ugrastilar. Annemin psikolojik sorunlari vardi senelerce tedavi gordu kac defa kendini oldurmeye calisti onun kendini asmaya calismasini bile gordum.kavgalari biter babam evden cikar gider annem sinir krizleri gecirir sonra da kendini bilmez bizi tanimaz gecenin bir yarisi kardesimle beni evden atardi. O cocuk aklimla komsularimizdan utanirdim birilerinden yardim istemeye cekinirdim babam donene kadar kapinin onunde gece ayazinda uyur kalirdik belki de bu yuzden kendimizi bildik bileli hep hastayiz. huzursuzluk fakirlik baski benim cocuklugum bunlar... annem temizlik yemek falan pek bilmez bag bahce isleri ona daha kolay gelirdi hala da oyledir evi pislik goturse umursamaz. ablam evlenip de gidince daha ikinci sinifta evin camasiribulasigi yemegi hepsi birden ustume kaldi. aklim biraz erip de yapmak istemeyince cok da dayak yerdim bir kez olsun sacim taranmadi.11 yasinda adet oldum iki ay dover diye soyleyemedim. Gerci ogrenmese daha iyiydi ne yapicami anlatacagina acelen neydi canin koca mi cekti kimseler duymasin rezil olursun dedi.sanki bu benim elimdeymis onleyebilirmisim gibi...cok agrima gitti genc kizligimdan utandim. Hep boyle bir yuvam olmasindan korktum bebegime boyle bir anne baba olmaktan. simdi evliyim bir kizim var elimden geleni yapmaya calisiyorum ama iyi bir anne olamayacagimi dusunuyorum hep icimde muthis bir ofke ve bosluk var. Biraz vakit gecireyim kizimla oyunlar oynayayim desem bunaliyorum cok cabuk sinirleniyorum aglamasina tahammul edemiyorum cogu zaman.ciglik atip kacip gitmek gecior icimden bazen. Ben sanirim en korktugum kisiye anneme donusmeye basladim...
Birgun yolda yururken anemle karsilastim,kadin suratini cevirip gitti ve biz ayni evde yasiyorduk....
Bigun yine hastanede karsilastik gene suratini cevirip baska yöne gitti...bu aci dayanilir gibi degildi..resmen aciyla kavruldum..
Birgunde kullandigim ilaclari ac karnina ictim diye zehirlenmistim ve yine konserini birakip gelmedi..ve o gun arkadasinda kaldi..
Bu acilara dayanilir mi?...bence dunyada iki buyuk aci var,birincisi evlat acisi ikincisi boyle annelere sahip olmanin acisi...
İnanin katlanilir gibi degil..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?