- 15 Aralık 2015
- 1.823
- 4.606
- 133
- Konu Sahibi Esrin mine
- #1
Evet anne herşeyin sebebi sensin.
Benim bu saatte, derin bir uykuda olmam gereken bu saatte kafamın derinliklerinde zonklayan seslerin, kurtulamadığım yaşanmışlıkların, ezikliğimin, iyi bir anne olamamamın sebebi hep sensin.
Hatta etrafıma baktığımda göremediğim insanlığın, merhametin yokluğuyla sığındığım şu siteye ne zaman iç döksem peşime takılan hastalıklı düşüncelerin, sürekli takip ediliyor sanıp kafayı yeme noktasına gelmemin, bu yüzden birçok hesabı iptal ettirip yönetimden her seferinde özür dileyip yeni hesap açmamın da sebebi sensin. Yüzbinlerce insanın olduğu bir mecrada bile kendimi "işte o işte o" diye parmakla gösterilen, bütün gözlerin üzerinde olduğunu zannetmeme sebep olacak kadar paranoyak, tedirgin olmamın da sebebi sensin.
Aslında sana hiç kondurmuyordum. Hala konduramıyorum. Hep suçu kendi pasifliğimde, kendi ezilmişliğimde buluyordum. Ama öyle değil anne.
Ben daha küçücük bir çocukken bir yere giderken bile beni bırakıp kardeşimi aldığını biliyorum anne. Senin için hep kardeşlere bakmakla yükümlü evin işlerini görmekten sorumlu bir paçavra olduğumu da biliyorum. Yaşayamadığım çocukluğum, oynayamadığım oyunlar, edinemediğim arkadaşlar hep sırtımda yük şimdi. Suçum neydi diye sormayı akıl bile edemedim. Ben bu olmak için dünyaya gönderilmiş gibiydim. Başka birşey görmedim ki çocukluk bu, ben olmak bu sandım hep. Bir kere bile kızım demeyişine öyle alışıktım ki. Hiçbir şey yapmasam bile, birkaç saniye tvye dalmam bile beddua yemem için yeterli sebep oldu hep. Sen beni hiç sevmedin anne.
Biraz büyüyüp arkadaş edinmeye başladığımda arkadaşlarımı azarlamaktan beni utandırmaktan da geri durmadın. Gururum, onurum senin için hiç önemli olmadı. Bir arkadaş edinmemi bile bana fazla gördün. Zaten okumak benim neyime? Okul birincisi olmak benim neyime? Okuyup başına avukat mı olacaktım? En iyisi münasip bir kısmetle baş göz etmek. Eşimi tanımak benim için büyük şans olsa da senin için sırtındaki kamburdan kurtulmaktı. Ödün patladı vazgeçicem de başına kalıcam diye.
Kalmadım, evlendim. Bir de hamile kaldım. Sen milletin gelini, kızı doğuma kadar iş yaptı diye diye beni işe zorladın. Güzelce söylesen ben yine yapardım işlerini ama sen yine azarlamayı, aşağılamayı seçtin. Ona da razı oldum. Sezaryenden sonra başımda bir gece bile, sadece bir gece bile kalma zahmetinde bulunmadın. Bir kap yemek bile yapmadın bana. yemeğime, bulaşığıma,hatta hasta bezime bile kocam koştu. Çok utandım anne. Beni hiç bilmediğim bir işle, annelikle yalnız bırakıp gittin. Ben görmediğim anneliği çocuğuma göstermeye çalışınca tam bir dram çıktı ortaya. Ota .oka bağıran, asık suratlı, annelikten gram anlamayan, saçma sapan bir insan oldum.
Kendi kendimi büyütüp yaralarımı biraz da olsa sarana kadar, kendime azıcık gelene kadar berbat bir anne oldum senin bana bıraktıklarınla. Şimdi ne kadar toparlamaya çalışsam, ne kadar normal olmaya uğraşsam sol yanımı sık sık yoklayan sancılardan kurtulamıyorum. Gülüşüm hep yarım anne, hayatı öylesine yaşıyorum. Dünya benim olsa birkaç saniyeden fazla mutlu olamıyorum. Sol yanımı çok acıttın anne. Alacağın olsun.
Buraya böyle yazdığıma bakma birazdan deli gibi pişman olup hatayı kendimde aramaya başlarım. Herşeyin suçlusu olduğum gibi ana kıymeti bilmeyen, beceriksizliğini, hatalarını annesine atan zavallı ve bencil kızın olurum. Senin bana öğrettiğin ben olurum.
Herşeye rağmen seni çok seviyorum anne..
Benim bu saatte, derin bir uykuda olmam gereken bu saatte kafamın derinliklerinde zonklayan seslerin, kurtulamadığım yaşanmışlıkların, ezikliğimin, iyi bir anne olamamamın sebebi hep sensin.
Hatta etrafıma baktığımda göremediğim insanlığın, merhametin yokluğuyla sığındığım şu siteye ne zaman iç döksem peşime takılan hastalıklı düşüncelerin, sürekli takip ediliyor sanıp kafayı yeme noktasına gelmemin, bu yüzden birçok hesabı iptal ettirip yönetimden her seferinde özür dileyip yeni hesap açmamın da sebebi sensin. Yüzbinlerce insanın olduğu bir mecrada bile kendimi "işte o işte o" diye parmakla gösterilen, bütün gözlerin üzerinde olduğunu zannetmeme sebep olacak kadar paranoyak, tedirgin olmamın da sebebi sensin.
Aslında sana hiç kondurmuyordum. Hala konduramıyorum. Hep suçu kendi pasifliğimde, kendi ezilmişliğimde buluyordum. Ama öyle değil anne.
Ben daha küçücük bir çocukken bir yere giderken bile beni bırakıp kardeşimi aldığını biliyorum anne. Senin için hep kardeşlere bakmakla yükümlü evin işlerini görmekten sorumlu bir paçavra olduğumu da biliyorum. Yaşayamadığım çocukluğum, oynayamadığım oyunlar, edinemediğim arkadaşlar hep sırtımda yük şimdi. Suçum neydi diye sormayı akıl bile edemedim. Ben bu olmak için dünyaya gönderilmiş gibiydim. Başka birşey görmedim ki çocukluk bu, ben olmak bu sandım hep. Bir kere bile kızım demeyişine öyle alışıktım ki. Hiçbir şey yapmasam bile, birkaç saniye tvye dalmam bile beddua yemem için yeterli sebep oldu hep. Sen beni hiç sevmedin anne.
Biraz büyüyüp arkadaş edinmeye başladığımda arkadaşlarımı azarlamaktan beni utandırmaktan da geri durmadın. Gururum, onurum senin için hiç önemli olmadı. Bir arkadaş edinmemi bile bana fazla gördün. Zaten okumak benim neyime? Okul birincisi olmak benim neyime? Okuyup başına avukat mı olacaktım? En iyisi münasip bir kısmetle baş göz etmek. Eşimi tanımak benim için büyük şans olsa da senin için sırtındaki kamburdan kurtulmaktı. Ödün patladı vazgeçicem de başına kalıcam diye.
Kalmadım, evlendim. Bir de hamile kaldım. Sen milletin gelini, kızı doğuma kadar iş yaptı diye diye beni işe zorladın. Güzelce söylesen ben yine yapardım işlerini ama sen yine azarlamayı, aşağılamayı seçtin. Ona da razı oldum. Sezaryenden sonra başımda bir gece bile, sadece bir gece bile kalma zahmetinde bulunmadın. Bir kap yemek bile yapmadın bana. yemeğime, bulaşığıma,hatta hasta bezime bile kocam koştu. Çok utandım anne. Beni hiç bilmediğim bir işle, annelikle yalnız bırakıp gittin. Ben görmediğim anneliği çocuğuma göstermeye çalışınca tam bir dram çıktı ortaya. Ota .oka bağıran, asık suratlı, annelikten gram anlamayan, saçma sapan bir insan oldum.
Kendi kendimi büyütüp yaralarımı biraz da olsa sarana kadar, kendime azıcık gelene kadar berbat bir anne oldum senin bana bıraktıklarınla. Şimdi ne kadar toparlamaya çalışsam, ne kadar normal olmaya uğraşsam sol yanımı sık sık yoklayan sancılardan kurtulamıyorum. Gülüşüm hep yarım anne, hayatı öylesine yaşıyorum. Dünya benim olsa birkaç saniyeden fazla mutlu olamıyorum. Sol yanımı çok acıttın anne. Alacağın olsun.
Buraya böyle yazdığıma bakma birazdan deli gibi pişman olup hatayı kendimde aramaya başlarım. Herşeyin suçlusu olduğum gibi ana kıymeti bilmeyen, beceriksizliğini, hatalarını annesine atan zavallı ve bencil kızın olurum. Senin bana öğrettiğin ben olurum.
Herşeye rağmen seni çok seviyorum anne..
Son düzenleme: